The No. 1 Ladies’ Detective Agency — tanıtım
5 yorum dkamoy 06 Mayıs 2009 18:45
Bir Numaralı Kadınlar Dedektiflik Bürosu
BBC ve HBO tarafından Alexander McCall Smith‘in aynı isimli romanından uyarlanan, orijinal adıyla “The No. 1 Ladies’ Detective Agency” (Bir Numaralı Kadınlar Dedektiflik Bürosu) dizisinin ilk bölümü 23 Mart 2008’de yayınlanmıştı. 19 Nisan 2009’a kadar kendisinden haber alınamayan ingiliz yapımı dizinin, 2008’deki bu ilk (sıfırıncı) bölümü 105 dakikaydı ve tadını damağımızda bırakmıştı.Dizinin 1. sezonunu oluşturan 6 bölüm, 15 Mart – 19 Nisan 2009 tarihleri arasında yayınlandı.
Pek şeker zenci bir kadın düşünün, (Cazgır Amerikalı olanlarından değil) şu tombik ve tatlı sert olanlarından… Eski ingiliz sömürgesi Afrika ülkelerinin kesik ingiliz aksanıyla konuşuyor. Precious Ramotswe deyin ona. İşte, Afrika’nın Botsvana ülkesinde yaşayan bu kadın, inek çiftliği olan babasını kaybettikten sonra, çiftliği satıp ülkesinin başkentinde ilk kadın dedektiflik bürosunu açıyor. İyimser ve umutlu olduğu kadar da zeki olan Ramotswe’nin olaylara, insanlara yaklaşımı alıştığımız dedektiflerden çok daha sıcak, basit ve samimi. Gerek ülkenin güzelliği, gerek sıcak iklimin güzel insanları sizi hemen bir “Benim Afrikam” filmi izliyor havasına sokuyor.Zaten dizinin pilot bölümünün yönetmeni de “İngiliz Hasta” filminin Oscar ödüllü yönetmeni Anthony Minghella. Dizinin yapımcıları arasında Benim Afrikam‘ın ödüllü yönetmeni Sydney Pollack da yer alıyor. Her ne kadar ikisi de dizinin mürüvvetini göremeden hayatlarını kaybetseler de ilk bölümde ve bu projede emekleri büyük. (Dizi, başta film olarak planlanıp çekilmeye başlanmış, sonradan televizyona uyarlanmasına ve uzun bir pilot bölüme dönüştürülmesine karar verilmiş.)
Dedektifimiz Precious Ramotswe (Jill Scott)
Ramotswe’yi, Amerikalı soul R&B şarkıcısı, söz yazarı, şair ve aktris Jill Scott başarıyla canlandırıyor. Gerek kıyafetleri, gerek aksesuarlarıyla renkli ve iç açıcı görünüşü bana sürekli bir ayçiçeği çağrışımı yaptırıyor. :)Konusu Botsvana‘da geçen yapımın çekimleri de burada gerçekleştirilmiş ve oynayanların çoğu yerel halktan oyuncular. Botsvana’da bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük dizi projesi olduğundan, hükümet bu projeye 5 milyon dolar bağışlamış. Yapımcılar çekim yapılan araziyi 10 yıllığına kiralamışlar. Yapımcıların, Alexander McCall’un romanını doğru şekilde uyarlamak dışında bir misyonu daha varmış:Beyazlar tarafından, tamamı Botsvana’da çekilen bu ilk sinema yapımı ile modern Botsvana’yı tüm dünyaya tanıtmak.”Bu kadarı yetmedi, fragman isterim” diyenler, alttaki videoyu izleyebilir.
http://www.youtube.com/watch?v=zGoDTlCwrgc
yorumlar
İyice tanıdım, teşekkür etsem az gelir
spoil etmeyeyim diye, yine pek renkli bulduğum yan karakterlerden bahsetmedim. azıcık merak uyandırabildiysem ne mutlu bana
e2’de izliyorum ve çok şeker bir havası var dizinin. Böyle deyince küçük gördüğümü sanmayın dedektiflikse dedektiflik var dizide ama asıl olay başrol ikilisinde bitiyor. Dizi tarihinde sekreter kadar… Kelime bulamıyorum açıkçası izlemek gerek anlamak için=) Ayrıca emin olmamakla beraber gerçek olaylar üzerinden sanırım(ya da yanlış anlama üzerine fena sallıyorum)
Bir de soru sorayım. İlk bölümün yarısından yakalamış biri olarak bu “mma” ve “rra” kelimeleri mr. , mrs. nin oranın halkındaki karşılııkları mıymış?(Setswana)
@tyndale : Yok gerçek hayattan alınma değil. Sadece roman uyarlaması.
Ben ilk bölümü izleyeli o kadar zaman oldu ki sorunun cevabı o yarım saatte (ya da sonrasında) yer aldı mı hatırlamıyorum doğruya doğru. Ama web’den bakındım ve şurada yazana göre, Setswana dilinde bir kadın ya da erkeği saygıyla selamlama sözüymüş onlar. Dediğin gibi bir nevi mr. ve ms. ama kullanılması daha önemli anladığım kadarıyla. İnsanlara direkt isimleri ile hitap etmeyecek kadar kibarmış Motswana’lar (Botswana’lılara Motswana deniyor).
@dkamoy teşekkürler. Roman uyarlaması olduğunu biliyorum da tv’de benzer bir şey duymuştum tanıtımlarında ayrıca şöyle de bir şey okumuştum bir yerde , baktım yapıştırıyorum buraya;
“Mma Precious Ramotswe and many of the other
characters in the book are based on real people“