Stargirl — Tanıtım
38 yorum aytackara 13 Ağustos 2020 08:36
DC Comics imzalı TV dizilerinin arasına yakın zaman öncesinde Stargirl de katıldı. Dijital platformlardan DC Universe için hazırlanan, eş zamanlı olarak The CW’da da yayınlanan dizi, 13 bölümlük ilk sezonunu tamamladı.
İkinci sezonunu da garantileyen Stargirl, gelecek sezonunda The CW kanalına özel olarak hazırlanacak ve ekrana gelecek. Geoff Johns ve Lee Moder’in 1999 yılında yarattığı karakter daha önce Smallville’de Britt Irvin tarafından, Legends of Tomorrow’da Sarah Grey tarafından canlandırıldı. Bu dizide ise onlardan farklı olarak karakterin lise hali ekrana geliyor ve Brec Bassinger hayat veriyor. Kadroda Yvette Monreal, Anjelika Washington, Cameron Gellman, Jake Austin Walker, Meg DeLacy, Neil Jackson, Christopher James Baker, Amy Smart ve Luke Wilson gibi isimler de yer alıyor.
Müzikleri Pınar Toprak hazırlıyor.
Not: Dizideki bazı karakterler Arrow evreninin geçtiğimiz sezonki ortak bölüm serisi Crisis on Infinite Earths‘te kısaca görünmüştü. Dolayısıyla Stargirl de diğer dizilerle ortak bir evrene dahil.
Konusu:
Hourman, Wildcat, Doctor Mid-Nite ve Starman gibi bazı süper kahramanların oluşturduğu Justice Society of America (JSA) ekibi, karşıt grup Injustice Society of America (ISA) ile giriştiği savaşta mağlup olur ve öldürülürler. Bu olayın ardından yaklaşık 10 yıl geçmişken asıl hikayeye başlıyoruz.
Los Angeles’ta annesi Barbara, üvey babası Pat ve üvey kardeşi Mike’la yaşayan lise öğrencisi Courtney Whitmore, eskiden Starman’e olan kozmik güçlere sahip asayı tesadüfen Pat’in eşyaları arasında bulur. Asanın kendisine tepki vermesiyle birlikte onu kullanmaya çalışan Courtney, Pat’in bir dönem Starman’in yardımcısı ( S.T.R.I.P.E.) olduğunu da öğrenir.
Pat, her ne kadar tehlikeli olduğu için Courtney’i süper kahramanlık konusundan uzak tutmaya çabalasa da Courtney, insanlığa yardım etme ve asayı kullanma konusunda ısrarcıdır. Hatta kendi ekibini toparlamak için uygun kişileri bulmaya bile koyulur. Yıllardır sessiz olan ISA üyeleri ise uzun süredir hazırlıklarını sürdürdükleri planlarını uygulamaya koymaya hazırlanmaktadır.
DC Comics evrenine bağlı süper kahraman dizilerini izlemesi artık alışkanlık oldu. Stargirl’e de bundan başlayıverdim. DC Universe tarafında The CW’ya göre daha iyi çıkardıklarını düşünüyorum. Bunun ilk sezonu da benzer ayardaydı. Titans’ın ilk sezonu gibi olmasa da Doom Patrol absürdlüğü yok dizide. Hatta ikinci sezon The CW’ya özel olacağı için aynı seviyede devam etmeyebilecekleri geçiyor aklımdan.
Bir yandan da ergen karakterler üzerine kurulu bir dizi hazırladıkları bariz tabii, inkar edemem. Oyunculuklar da yeterli olmakla birlikte ondan hallice gibiydi. Ama en azından yer yer büyük hamleler yapmaktan geri durmadılar ve diziyi izlemesi kolaydı. Geniş bir kadrosu ve karakter bolluğu da var. Düşündüğüm kadar ergen kaçmadı.
İlk sezonun “orijin” sezonu olduğu da söylenebilir. Stargirl kimliğini ve özelliklerini yüklenen Courtney’in özellikle sezonun ilk yarısında grubun geri kalanını bir araya getirmesine, grup olma yolunda ilerlemelerine ve özelliklere alışmalarına tanık oluyoruz. Bir yandan da karşı taraftaki kişileri tanıma fırsatı doğuyor. Arada geçmişe uğruyoruz da derken 13 bölümlük sezon tamamlanıyor.
Stargirl, sezonunu tamamladığında ilk sezonunu saran hikayesini epey toparlayarak ikinci sezona pas atıyor. Olduğu kadarı da bana göre yeterliydi. Tekrar döndüğü zaman görüşmek dileğiyle. Bu da böyle bir dizi işte. İyi seyirler.
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
Justice League nerede ulan? Bu kadar olay olacak, Batman’in haberi olmayacak, JL bir uğramayacak ha.
En baştan şunu diyeyim, malum oyuncu ve karakteri 2. sezonda görecek olmak güzel olacak.
Finale çok bayılmadım maalesef. Aynısını 10. bölümde de demiştim. Yahu daha
Yine de diziden genel olarak memnunum. Aksiyonu iyiydi. Görsel olarak çok batmadı, DC Universe parayı basmış. CW bu kadar basamayacak tabii ki.
Ergen karakterlere ve oyunculara çok fazla ısınamadım ama ergenlik yapma fırsatları fazla olmadığından çok batmadılar. Dizinin az bölümlü olmasının güzel yanı buydu. 20 ve üstü bölümlü bir sezon olsa muhtemelen insanı bayardı bu karakterler.
Dizi hızlı, hatta bazen gereğinden fazla hızlı ilerledi. Ana karakterleri bir yana bırakalım, iyi ya da kötü taraftan daha 5 dakika önce tanıdığımız birileri ölüyor ama o karakterler hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğimizden ölümlerini çok fazla sallamayarak izledim. Birilerini temizleme konusunda cesursun, güzel ama hakkında bana bir şey vermediğin karakterin ölümünü niye sallayayım. Bir önceki bölümde
Dizi o kadar hızlı gitti ki bazı karakterlerin olayları tepkisini görme şansımız bile olmadı. Olanları hemen kabul edip (Mike gibi) adapte oldular.
Tamam dizideki karakterler çocuk daha ama hobbitlerden mi seçtiniz bunları? Zaten pek sevimli olmayan Mike’ı ne zaman görsem sinirim bozuldu. Shire’a falan gönderin şunu
Luke Wilson’dan ve genel olarak Amy Smart’tan memnunum. Öne çıkan kötü karakterlerden de memnun kaldım.
Ne zaman dizilerin bölümlerinin birilerine adandığını görsem gidip o isme bakarım internetten. Courtney Elizabeth Johns’u görünce de baktım. Soy adından çıkaramadım bir an için. Bugünlerde hakkında pek olumlu şeyler söylenmeyen dizinin yaratıcısı Geoff Johns’un 18 yaşında, 1996’daki uçak kazasında ölen kız kardeşiymiş. Kardeşinin anısına 1999’da Stargirl’ü, nam-ı diğer Courtney Elizabeth Whitmore’u yaratmış. Üzücü bir olay ama kardeşini böyle yaşatıyor olması hoş.
Az bölümlü olmasını umduğum 2. sezonu bekliyorum.
Çekimlere başlamışlar.
++Nick Tarabay & Jonathan Cake (Eclipso & The Shade), Ysa Penarejo
+Jim Gaffigan as Thunderbolt
John Wesley Shipp, konuk. Golden Age Flash olarak.
The CW has dropped the first teaser for ‘STARGIRL’ Season 2 which will shines on The CW this Summer! #Stargirl
Eclipso
Season 2 Trailer
POSTER
S2 Poster
Season 2 Extended Trailer
Birinci sezon finalinin üstünden tam 1 yıl geçmişken yeni sezona başlamışlar. Aradaki zamanda diziyi unutmasam da bazı karakterlere “Sen de vardın değil mi?” gözüyle bakıverdim.
Zaten ikinci yarısında, hatta sonlara doğru kayda değer bir şeyler olduğu söylenebilir. 1. sezon sonrası yeni hayatımız edasında girmişler ve devamında yeni hikayeyi sunmuşlar sanki.
* Cindy’nin sona doğru ortaya çıkmasına sevindim. Belli bir ajandası da var üstelik. Onsuz bu kalanlara katlanmak azıcık can sıkıcı çünkü.
* Şu kızı 2 bölümlüğüne mi getirmiş oldunuz yani? Az daha tutsaydınız da pek bir şey değişmezdi gibi.
* Cindy’nin iç sesinin “Sen öyle san,” edasıyla konuştuğu belli gibi.
Ben bazı şeyleri bayağı bir unutmuşum. Bunun babası şu kötü değil miydi dedim bir ara (değildi tabii)
Yahu Pat, robotunun olduğu yere niye Amerikan çomarı görünümlü yabancı bir adam getirirsin. Geçen sezon varmış anladığım kadarıyla, hatırlamıyorum.
Rick, niye Solomon Grundy’i besliyor. Tam olarak aralarında ne geçtiğini hatırlamıyorum, sezon finalinde dövmüştü adamı, sonra acıdı mı, niye acıdı, adam af mı diledi; bakasım yok şimdi o sahnelere.
Yolanda’nın Brainwave’in ölümündeki rolünü de tam hatırlamıyorum.
Merhaba poğaçacı, şey Green Lantern’ı kızı. Mutfağın içine etmeseydiniz bari. Gidip dışarıda dövüşün. Bu evin masraflarını kim, nasıl karşılıyor. Pat’in pek iş yapmadığı belli. Barbara son işinden sonra ne yapıyor merak ediyorum.
Ya Cindy, hobbit Mayk’ın fotosunu niye koyuyorsun oraya?
Barbara hala aynı yerde çalışıyormuş.
Ulan parkın ortasında yeşil fener patlıyor, kasabada kimse bir şey fark etmiyor ha. Gerçi kız kasabanın üstünde uçuyor, adam öküz gibi robotuyla uçuyor kimse fark etmiyor, parkın ortasında bomba patlamasını ve yerde öküz gibi delik açmasını mı fark edecekler?
Bu Cindy salağı en sonunda bizimkiler ile birlikte Eclipso’ya karşı savaşırsa şaşırmayacağım. Yanlarına Solomon Grundy de katılır.
Sindi’nin üvey anası, önce kocasından sonra üvey kızından çekti. Geçen sezon olduğu gibi rahatça karakter harcamaya devam ediyorlar. Yalnız sorun devam ediyor. Biz bu karakterleri yeterince tanımadık ki bir empati kuralım. Kadına üzülmüştüm geçen sezon ama o kadar, kadını doğru düzgün tanıyamadık bile.
Neil Hopkins & Joy Osmanski, 3. sezon için ana kadroya geçmiş.
Olaylı bir bölümdü. Dövüş sahnelerini (kesinlikle) tenzih ediyorum, sezonun en iyi bölümü bile olabilir.
2×07 üzerine:
Güle güle Tülay, emeklilik hayatının tadını çıkar ve mümkünse bir daha geri dönme.
Joel McHale ana kadroya geçmiş.
Arada duraklamalar da olsa 15 dakikaya yakın aksiyonla oldukça hareketli bir bölüm olmuş. Yalnız şunu okul dışında falan yapsanız, son iki bölümdür okulun içine ettiniz.
Bu kadar olaydan sonra polis nerede diye sormuyorum. Bırak polisi halk bile yok koca kasabada.
Gelecek bölüm siyah-beyazmış ve birisi dönüyor.
varlığının bu diziyi bir tık yukarı çektiği konusundaki görüşüm baki kaldı.
Nasıl ilerleyeceği geçen bölümden dolayı aşağı yukarı belliydi zaten, o yoldan fena da olmayan bir şekilde ilerleyip sezonun konusunu toparladılar. Biraz erkenden toparlayıp son birkaç dakikayı gelecek sezona yol yapmaya ayırmışlar hatta.
Bayağı bir malzeme sığdı bu kısma. Bonus sahnesine kadar mevcuttu.
* Çizgi romanlara ya da külliyata hakim falan da olmadığım için gidip bir TVLine‘a baktım, onlar da “And then, the epilogue. Sooooo much epilogue!” demişler. Doğru demişler.
Sanırım kasabadaki herkes saat 8 olmadan yataklarına giriyor. Evlerinin ses yalıtımı da iyi olsa gerek. Kasabanın ortasındaki bunca olaydan, gürültüden kimsenin haberinin olmamasını, etrafta bir kişinin olmamasını başka türlü açıklayamıyorum.
Ekibe
Hapishaneden kaçan Crock ailesinin bizimkilerin komşusu olması saçmalığına ne desem bilemedim ama o sahneye güldüğüm doğrudur
Joel McHale’in 3. sezonda daha fazla görmek güzel olacak.
Solomon Grundy, geri dönsün.
Shade’in kasabada kalması da iyi oldu.
Jennifer da kardeşini bulduktan sonra bir uğrasın.
Thunderbolt, sürekli olmasa da arada bir gözüksün.
Rick Tyler’a yeni bir kum saati bulun.
Bir yandan Cameron bir yandan yeni kötümüz Mr. Bones ile 3. sezonu doldururlar artık.
Frenemies başlığı 3. sezon için iyi bir başlık olmuş
Genelde 3. sezondan sonra falan düşüyor CW’nun DC dizileri ama bunun sezonlarının 13’er bölümden gittiğini düşünürsek düşmesine daha birkaç sezon var sanki. Fazla düşmeden gider umarım.
Neyse, seneye görüşürüz.
3. sezonun çekimleri bitmiş
Tim Gabriel: Obsidian
Thunderbolt: Seth Green
Seslendirme yapan Jim Gaffigan’ın yerine gelmiş oldu bir nevi.
Season 3 Teaser Promo
Season 3 Trailer
3×01 üzerine:
Aynı tadında ekrana dönenlerde bugün. Joel McHale’in varlığı için pozitif denebilir. Herkes aşağı yukarı bildiğimiz gibi.
Girdikleri henüz pek de önemsemediğim yolun nereye çıkaracağına bakıveririz nasılsa.
We’ll find out by the end of the month whether we go back for Season 4. So we’re all just crossing our fingers and toes!
Yani iptal olacak. Cool, cool.
Galiba crossover.
https://twitter.com/Brecbassinger/status/1572282252633206787
Finale bir kala sakin tonda ortalamanın üstü bir bölüm çıkarmışlar. Beğendim.
Sylvester’ın “kendisi” olmadığını ne kadar sakladıkları tartışılır ama başka şeylerle uğraşarak araları -olur ya da olmaz şekilde- doldurdukları söylenebilir. Finalde de Courtney ve diğerleri Sylvester vs. ile savaşırlar, bir şekilde toplanır giderler.
Kaldı 1. Hadi bakalım.
Bazı bölümlerde birkaç kez aynı cümlelerin kurulması ya da sonraki bölümlerde tekrarlanmasına yeter demedim değil. 500 dakika süren yerli dizilerden olsanız anlayacağım ama bu kadar sürede niye bu kadar tekrar.
Courtney, koca sezonun tamamına yakınını zopppasız/kıyafetsiz geçti. Stargirl’den çok Courtney gördük. Tamam
Geçen sezonki Shadowlands bölümü daha güzeldi.
10. bölümde
Yani bütün
Yalnız bu kamera sökme muhabbeti ve yüzünü görmediğimiz kötü adamın (Jordan) buna sinirlenip ekrana yumruk atma kısmını anlamadım. Bunlar zaten bir süredir çalışmıyorlar mıydı? Ne yapılmaya çalışıldığını bilmen lazım değil mi? Yoksa Jordan’ın ortaya çıkışıyla mı çalışmaya başladılar? Her neyse.
Şimdi
Kötüler tarafı daha bir güçlü. Aysıkıl var, Maymun Dragon King var, U-H var ama o Jordan ve Ito’nun planlarını pek umursamadığını söyledi.
Bizimkiler ise zopasız Courtney, kum saati bağımlılığı dağılmış Rick, her ne kadar gözlükleri sayesinde savaş moduna geçse de dövüş işlerinde pek iyi olmayan Beth falan var. Bir Yolanda kedisi ile nereye kadar. Sindi gelir. Büyük ihtimalle Kemırın da babaya karşı çıkıp bizimkilere katılır ama hala zayıflar.
Robotu da kırdılar zaten.
Shade falan gelsin bari, Gırin Lentırncılar gelsin.
Hadi bakalım, bekliyoz final bölümünü.
Bu da bitti. Son tahlilde pek bir şey kalmamıştı zaten, olanı da topladılar. Hatta bölümün ikinci yarısı veda tadında geçti sayılır. 2 alternatif son çekip duruma göre yayınlama kararı aldıklarına da inandım.
Etraftaki süper kahraman dizilerini şu sıralar biraz göz devirerek izliyorum açıkçası. Bunun da final yaparak uzatmadan toplayıp veda etmesi taraftarıydım. Öyle de oldu. The CW ayarında bir işti, beklenti de malum olunca izlemesi pişman etmedi.
3 ay sonra diye geldiklerinde karakterlerden biraz parça gösterirler sandıydım, öyle olmadı tabii. 10 sene sonrası da buradan bile çıkan Jay Garrick soslu klasik bir mesaj verme seansına döndü sayılır. Ama şikayetçi değilim.
Meh bir finalle diziye nokta koymuşlar. Geçen bölümün üstüne çıkamadı. Yarısı kötüleri halletme yarısı kalan şeyleri toparlayıp veda etme şeklinde geçti. Aksiyon kısmı iyi değildi. Bütçenin düşük olduğunu bütün sezon göze soktular zaten. En fazla bu kadar yapabilmişler diyelim. Gerçi bütçesi yüksek olanların da öyle çok parlak iş çıkarmadığını biliyoruz.
Malum
Kambersiz düğün olmaz diyerek Jay Garrick’i de getirdiler. Yok Jay, bitti bu macera, boş yapma lütfen.
Batwoman ve Legends Of Tomorrow gibi p.ç gibi ortada bırakılmayıp iyi kötü bir finalle veda etmesi iyi oldu.
The Flash final sezonunda görüşmek üzere. Hepsinden kurtuluyoruz, az kaldı.
Lee Moder vefat etmiş.