Dickinson — Tanıtım
17 yorum aytackara 26 Mart 2021 08:54
Apple’ın dijital platformu Apple TV+, Kasım 2019’da yayın hayatına başladığında açılış projelerinden birisi Dickinson dizisi olmuştu. İkinci sezonunu Şubat 2021’de tamamlayan dizi, üçüncü sezonuyla yakın gelecekte yeniden izleyicilerle buluşacak.
Alena Smith‘ın (The Affair, The Newsroom) hazırladığı dizinin sezonları 10 bölümden oluşurken bölümler yaklaşık 30 dk. civarı sürüyor. Dickinson, genel haliyle ismini aldığı şair Emily Dickinson‘ı ve ailesini konu alıyor. 19. yüzyılda yaşayan Emily ve çevresindekiler üzerinden toplum, cinsiyet, kadın ve aile kavramlarına bakış da atılıyor.
Önemli Karakterler/Oyuncular:
- Emily Dickinson (Hailee Steinfeld): Şiir yazmaya meraklı, hayal gücü geniş, yaşadığı dönemin kurallarının dışına çıkmak ve sesini duyurmak için uğraşan genç bir kadın. Ailesinin uygun bir eş isteklerini geri çeviren Emily’nin asıl amacı yazdıklarını başkalarının da okuması.
- Edward Dickinson (Toby Huss): Emily, Austin ve Lavinia’nın babası. Döneme ait toplumsal kurallara bağlı ve Emily’nin edebi hırslarını desteklemiyor. Bölgenin önde gelen bir ismi olarak siyasete yatkınlığı da var.
- Austin Dickinson (Adrian Enscoe): Emily’nin ve Lavinia’nın ağabeyi. Üniversiteyi yeni bitiren Austin, babasıyla benzer kafa yapısında bir erkek. Emily’nin yakın arkadaşı Sue Gilbert‘la (Ella Hunt) nişanlı. Ailesini kaybettikten sonra bir süre misafirhanede kalan Sue, Dickinson ailesinin yanına geliyor.
- Lavinia “Vinnie” Dickinson (Anna Baryshnikov): Dickinson kardeşlerin en küçüğü Lavinia ise Emily’nin aksine birini bulup evlenmek isteyen ama ailesinin umursamazlığıyla karşılaşan biri.
- Emily Norcross Dickinson (Jane Krakowski): Anne Dickinson ise evini tek başına çekip çevirmeye çalışan geleneksel bir ev hanımı olarak ekranda.
Dickinson’da yer alan ve hatta bazısı gerçek hayattan alınma karakterleri canlandıran oyuncuların arasında Wiz Khalifa (Death), Darlene Hunt (Maggie Maher), Samuel Farnsworth, Chinaza Uche, Gus Birney, Finn Jones (Samuel Bowles), Will Pullen (Nobody), Matt Lauria, Gus Halper, John Mulaney (Henry David Thoreau), Timothy Simons (Frederick Law Olmsted) ve Nick Kroll (Edgar Allan Poe) da bulunuyor.
Dickinson’a bir süre önce merak sarıp ikinci sezona başladığı dönemde giriş yaptım ve tamamlamam çok da uzun sürmedi. İyi de yapmışım. Emily Dickinson, hayatına veya çalışmalarına aşina olduğum bir isim değil açıkçası. Başlamak için gerek olduğu da söylenemez. Zaten dizinin senaryosu işin içine hayal gücünü (de) kattığını saklamaya çalışmıyor.
Dickinson, hareketli bir tempoda ilerlemese de devam ettikçe sevdiğim bir dizi oldu. Bölümlerin ve sezonların kısa sürmesi, yönetmenliğin oyunculuklara verdiği destek işime yaradı. Emily, Austin, Lavinia göreceli daha fazla sevdiğim karakterler olurken iki sezona yayılan şekilde yer verdikleri konuk oyunculuklar/karakterler daha fazla beğenmemde etkiliydi.
19. yüzyılın içine kattıkları feminist bakış açısı ise bence sırıtmıyor. Dozunda ve iyi kullanıyorlar. Emily Dickinson’ın şiir çalışmalarını veya kendilerince kaleme aldıkları çıkış hikayelerini de güzel yediriyorlar. Hatta Apple TV+’ın işleri arasında kalburüstü kaldığını da söyleyebilirim. Ama temposu ve ‘tarzı’ nedeniyle kendisine uygun bulmayanlara neden diyemem.
Umarım bu ayarda devam eder diye umuyor ve ilgisini çekenlere iyi seyirler diyorum.
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
Şurada teaser video var.
+ Ziwe, Billy Eichner, Chloe Fineman
3. sezon fragmanı
POSTER
Yayınlanan 3 bölümü de izledim. Aynı tadında dönmüş denebilir, 2-3 civarı daha da iyiydi hatta. Seviyorum bu diziyi izlemeyi.
Final sezonu da olsa artık kaldığı kadarı izleyenin yanına kâr kalacak.
3×05 üzerine:
Apple’ın bu haftaki dizilerini meğerse bugünden vermişler. Bu, Shrink’li olan, uzaylılar falan hep gelmişler. Herhalde bugün Thanksgiving (#şükran) diye.
Ben de bunu sormaya gelmiştim
Bir yandan Austin’in halleri bir yandan iç savaş ile biraz fazla mı depresif başladı sezon diyordum ki
, üstüne şarkı, dans ve E.D.’nin şiiri ile şahane bir bölüm sonu olmuş, bayıldım bayıldım bayıldım
Burası başları
ve devamı:
Finalin Ardından Genel Bir Yorum
Normalde dönem dizilerini/filmlerini izlemeyi pek sevmiyorum. Fakat içinde sevdiğim oyuncular olunca denemeden de geçemiyorum. Dickinson’a da Hailee Steinfeld ve Jane Krakowski için başlamıştım. Finalden sonra da gönül rahatlığıyla iyi ki de başlamışım diyebilirim. Kadrosundan hikayeyi anlatış tarzına kadar her şeyiyle çok beğendiğim bir dizi oldu Dickinson.❤ Kullanılan modern dilden ve müziklerden dolayı beğenmeyenler illaki çıkacaktır. Fakat onlar da benim için bir artı daha oldu.
Dizinin yaratıcısı Alena Smith’in gelecek projelerini dört gözle bekliyorum. Bir de Lavinia’yı canlandıran Anna Baryshnikov’un adını anmadan geçmeyeyim. Kendisini daha önce başka hiçbir yapımda izlememiştim. Ama gelecek için kendisini de yakın takibe aldım.
İyi ki izlemişim dediğim, herşeyi ile bu kadar tatlı ve güzel bir dizinin kısa sürede bitmiş olması üzücü tabi. Hailee Steinfeld için başladığım dizinin tüm oyuncularını çok beğendim. Müzikler harika, kurgu mükemmel, karakterler enfes ve elbette şiirler o kadar iyi işlenmiş ki senaryoya acaba böyle olmuş olabilir mi diye aklımdan geçmedi değil.
Dizinin yaratıcısı Alena Smith’in takipçisiyim, sonraki projelerini heyecanla bekliyorum.
Yani
7. bölümde
Finalde de o tarafa doğru yöneldiler.
Hakkında çok az şey bildiğim E.D.’yi tanımak için başlamıştım diziye. Başkası oynasa yine izlerdim ama pek sevdiğim Hailee Steinfeld’in varlığı ekstradan daha fazla izleme hevesi verdi.
Hailee, fazlasıyla role yakıştı ama sadece o değil. Kadrodaki her oyuncu ve canlandırdıkları karakterleri pek sevdim. Halt and Catch Fire’dan Toby Huss’ı zaten severdim. Jane Krakowski ile aram çok iyi olmasa da bu dizide bir yerden sonra severek izledim. Sempatik Anna Baryshnikov, Adrian Enscoe ve pek hoş Ella Hunt harikaydılar. Sadece ana kadro değil, yan karakterler de bir o kadar iyi ve eğlenceliydi.
Başka bu tür bir diziye kesinlikle bu kadar iyi bir şekilde yedirilemezdi günümüz konuşmaları ve müzikleri.
Evet, gerçek Emily Dickinson bu değil elbet ama hakkında bir şeyler öğrenmek açısından yararlı bir dizi oldu benim için. Her bölümden sonra gördüğüm her yeni karakteri, böyle biri gerçekten var mı, Emily ile ilişkisi ne diye araştırıp durmaktan keyif aldığımı söylemeliyim
Alena Smith ve Hailee Steinfeld başta olmak üzere, eğlendiğim, güldüğüm, zaman zaman kahkaha attığım, hüzünlendiğim, izlemekten gerçekten çok keyif aldığım bu harika projede emeği geçen herkese teşekkürler. Alena Smith, umarım Amy Sherman-Palladino kadar büyük bir aralık bırakmadan yeni projesini ekranlara getirir.
Hailee, zaten sürekli bir yerlerde karşımıza çıkıyor, umarım diğer oyuncuları da başka projelerde görürüz.
Uzun zamandır koklaya koklaya izliyorduk bu güzelliği. Ama istediğin kadar kokla, tabii ki bitiyor ve bitti.
Başta bu kadar entel dantel bişi beni açmaz diye uzak duruyordum. İlk sezonun ardından gelen övgülerle radarıma girdi. Hailee Steinfeld’i Hawkeye’da izledikten sonra da izlemeye giriştik ailece. Kafanın uçukluğu yüzünden bizim evin ikincisini sarmayacağını düşünüyordum ama tabii ki öyle olmadı.
Gerçekten de ne çatlak, ne uçuk ama bir o kadar da leziz bir işti ya… Senaryodan, uyarlamaya/uydurmaya, müziklerinden kostümlerine “mutfağıdaki herkes özenmiş, belli” dedirterek gitti. Üstüne, oyuncu kadrosu da cümleten kopunca vay be diyor insan tabii.
Çok şeyini özleyeceğim ama sanırım en çok zencilerinin her birinin ayrı karizma sıçmasını anacağım.
Helal olsun!
@Vesper: Şurada yazdığına birazcık geç olsa da (4 sene+46 gün) şunu diyeyim. Jane Krakowski ile benim de pek yıldızım barışmaz ama burada cidden çok iyi. Zaten bu dizinin ana kadrosunda olan herkes çok iyi. Dizi ağırlıklı olarak komedi olsa da sadece komedi değil. Müzikler, anlatım fazla günümüz ama sıkıntı yaratmıyor.
Bence bir şans ver, bitirdiğinde keşke devam etseydi diyeceğinden eminim.
@abidin77 4 sene olmuş mu ya
Ben normalde dizileri başlarda aşırı eleştirmem ama bunu daha ilk bölüm sonunda çok gömmüştüm. Bölüm pek ilgimi çekmemişti ama sorunumun %90’ının Jane Krakowski ile olduğunu hatırlıyorum.
Yalan yok, Hawkeye bittikten sonra 2 3 kere, Hailee’yi de seviyorken tekrar denesem mi acaba diye düşündüm. İşin garibi, kaç yıldır dizi ile ilgili sürekli övgü gelmesi de hata mı yaptık acaba diye düşündürüyordu.
Senin itelemenle listeme alıyorum o zaman, bu kadar teşvik bile yeterli oldu, niyetim vardı Fırsat bulunca izlerim yakında.
@Vesper
Oldu oldu, zaman hızla akıp gitmiş.
Dün akşam ilk bölüme bir bakıverdim. Özlemişim tipleri. Yavaştan izlerim yeniden.
https://twitter.com/TODAYshow/status/1764642994118906111