Mike Flanagan’ın yeni korku dizisi The Midnight Club’ın fragmanı ve posteri yayınlandı.
25 yorum abidin77 20 Eylül 2022 17:04
Mike Flanagan’ın (The Haunting of Hill House, Midnight Mass) 7 Ekim’de Netflix’te yayınlanacak 10 bölümlük yeni korku dizisi The Midnight Club’ın resmi fragmanı ve posteri yayınlandı.
Mike Flanagan ve The Haunting of Bly Manor yazarı Leah Fong tarafından Christopher Pike‘ın 1994’te yayınlanan aynı adlı genç yetişkin korku romanında uyarlanan dizi, ölümcül hastalıkları olan gençlerin kendi şartları ile ölmeye gittiği bir bakımevi olan Brightcliffe’te geçiyor.
Stanford Üniversitesi’ne gidecek olan Ilonka (Iman Benson), tiroid kanseri olduğunu öğrendikten sonra kendini burada bulur. Kendilerine Gece Yarısı Kulübü adını takan Brightcliffe sakinleri ile tanışan Ilonka, yeni arkadaşları ile her gece, gece yarısına doğru gizlice kütüphaneye girerek birbirlerine hayalet hikayeleri anlatılar – ya da dedikleri gibi, “hayalet yaratırlar” – ve ölümün ötesinde yaşam belirtileri ararlar. Bir gece, ilk ölenin diğerleriyle öteki taraftan iletişim kurmak için her türlü çabayı göstereceği konusunda yaptıkları anlaşma ile asıl hikaye başlar.
Iman Benson (Alexa & Katie), Igby Rigney (Midnight Mass), Annarah Cymone (Midnight Mass), Aya Furukawa (The Baby-Sitters Club), Adia, Ruth Codd, William Chris Sumpter ve Sauriyan Sapkota, The Midnight Club’ın 8’lisi olarak dizinin başrol oyuncuları.
Rahul Kohli (The Haunting of Bly Manor, Midnight Mass), Zach Gilford (Friday Night Lights, Midnight Mass), Samantha Sloyan (Grey’s Anatomy, The Haunting of Hill House, Midnight Mass) ve Matt Biedel (Narcos: Mexico, Midnight Mass) dizide rol alan oyuncular.
Elm Sokağında Kabus filmlerinin başrol oyuncularından Heather Langenkamp, darülacezeyi yöneten “esrarengiz” Dr. Georgina Stanton olarak karşımıza çıkacak.
Larsen Thompson (Boléro) William B. Davis (The X-Files), Crystal Balint (The Bletchley Circle: San Francisco) ve Patricia Drake (The Sisterhood of the Traveling Pants) dizinin kadrosunda yer alan diğer isimler.
Flanagan, Fong, Macy, Julia Bicknell (13 Reasons Why) ve kitabın yazarı Pike dizinin yönetici yapımcılığını üstlenecekler. Elan Gale, James Flanagan ve Chinaka Hodge dizinin yazar kadrosunda yer alıyorlar.
https://www.youtube.com/watch?v=2e1oN_NRaR8
.
yorumlar
Beklentim yüksekti ama birazcık azaldı bu fragmanla. Neyse, en kötü Mike Flanagan dizisi bile birçok diziden iyi olduğundan muhtemelen tatmin olmuş bir şekilde başından kalkacağım.
Brightcliffe’e Hoş Geldiniz
ilk bölüm itibarıyla midnight mass çıkmamasına çok mutlu oldum. haunting serisi kadar iddialı başlamasa da akışını sevdim. jump scare sahneler kötüydü ama. haunting tekilerin çeyreği etmez etkileyicilikte. belki de amaç buydu bilmiyorum. kadro tamamen olmasa da sıfırlanmış. adamın müdavimlerini hepsi olmasa da görmek isterdim. midnight masste ekibe katılanları almış bana daha da yabancı kaldı. eski kadrolular usher house a artık.
İlk 2 bölümü izledim. Elbet devam ederim.
– Korku tarafı bende pek de baskın değil şu an için. Diğer dizileri de aman aman öyle bulmamıştım zaten.
– Az da olsa tanıdık isimlerin yer alması hoş nihayetinde. The Fall of the House of Usher’da daha fazlası varmış hatta, yine baktım.
– Parça parça bakımevindeki gençlerin hikâyesini de anlatarak ilerleyecekler muhtemelen. Bir yandan da oranın gizeminden yürürler. Temposunun Midnight Mass’e göre daha hızlı akması (+) en azından.
Süreler de şimdilik batmadı. Bakalım bakalım.
S01E01
Güzel bir açılış oldu, Mike Flanagan dizisi izlemeyi özlemişim. Korkmadan ilk bölümü kapatmak sürpriz oldu.
Kadroda kimler eski Mike Flanagan dizi/filmlerinde diye baktım, yine tanıdık yüzler var. Fakat kadronun neredeyse hepsini bir sonraki dizisi The Fall of the House of Usher’da oynatmış bile. Eşi Kate Siegel’i bir dizide başrole koyup, bir sonrasında da konuk oyuncu olarak kullanıyor şimdilik. Burada konuk oyuncu kesin.
Eski dizilerden 3 gizli cameo varmış, onlara da bakıyorum ama bulamam gibi geliyor, malum Hill House izlerken arkada dolanan 30 hayaleti görmemiştim bile, iyi saklıyorlar.
Bölüm öncesi 21 Jump Scare rekorunu okumuştum, normalde bu olaydan nefret ederim ama hepsini tek bölüme doldurmak eğlenceli geldi. Ayrıca korkutucu değildi çünkü hepsi bariz bir şekilde geldi. Gençlerin konuşurken Jump Scare’in basitliğine dikkat çekmeleri güzeldi, Mike Flanagan’ın ”Ben de sevmiyorum işte ama yapımcılar istiyor, ne yapalım” demesi gibi bir şeydi. Madem çok istiyorsunuz alın diye üstümüze atmış hepsini
Dizinin konusuna gelirsek, kaldıkları mekan atmosfer açısından fena değil. İzlerken Mike kendine hayaletler için en fayda sağlayacak yeri bulmuşsun yine dedim. Fakat en çok oturup hikaye anlatma işini sevdim, bu bölümde de gösterdiler, bu yaratıcılık açısından büyük fırsat.
bunun korku seviyesi haunting serisini aratacak derken 3ün sonunda tırsmadım değil.
korku kısmını kenara bırakırsak beklediğim tarzda bir tema izletmiyor olsa da önüme konulanı beğenmedim diyemem. karakterleri de hikayelerini severek izliyorum. karakterlerin kendileriyle ilgili hissettiklerini bayaa güzel yediriyorlar hikayelere.
Bu çok garip geldi, yazmasından böyle bir şikayet olduğu belli.
1×04 dayanamadın de mi sandra. ne güzel akıyordu derken…
5. bölümden beklentim yüksekti ama bu bölümde ana hikaye adına hiç gelişme olmaması ve üstüne iki bölümdür görece sıkıcı hikayeler izlememiz biraz modumu düşürdü. ana hikaye epey ilgi çekici olsa da diğer yapımlarının aksine arka plana atıldığından biraz yavaş ilerliyor. daha az bölümle gençlerin direkt bu olaya giriştiği bir kurguyu tercih ederdim sanırım. yine de artıda hala karakterleri sevdirdiğinden.
İlk 3 bölüm ardından
Bugün ilk 3 bölümü ardı ardına izledim ve konudan da ortamından da karakterlerden memnunum. Mike Flanagan’ ın yine istenileni şimdilik verdiğini düşünüyorum. En azından ben beklediğimi buldum. Sonunu merak etsem de bugünlük 3 bölüm ile bırakıyorum. Biraz ağır gitmek istiyorum kaliteli korku yapımı izlemeyi özlemişim.
Bu seferki tek sezonluk değilmiş, devamlı olarak tasarlamışlar. Zaten yazarın bir sürü kitabı varmış, bunlar da bir sürüsünün haklarını almışlar.
S01E03
Midnight Club hikayeleri Mike Flanagan’a yaratıcılık anlamında büyük katkı sağlıyor. Üstünde düşünüp de filme çevirmediği kısa hikayeleri burada kullanıyor gibi oldu.
3.bölümün sonları ürküttü tabii.
Fragmandan sonra korku dizisi izleyeceğim beklentimi atmıştım bir köşeye. Birkaç sahneyi saymazsak korku dizisi bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacak bir iş olduğu kesin. Ölüm, sevgi, dostluk, aile, hayatta kalma savaşı üzerine bana göre fena olmayan ama birçok kişinin hiç hoşlanmayacağı bir dram izlettiler. Hüzünlendiğim yerler çok oldu.
Bazılarının pek iyi oynayamadıklarını düşümsem de oyuncu kadrosunun tamamını pek sevdim. Anlattıkları hikayelerin çoğu da güzeldi.
Cevaplanmamış sorular var, ancak o malum şeyi saymazsak bittiği yer itibarıyla final yaptı diyebiliriz. Kaç kişiyi tatmin eder bilemem ama devam etsin diye bir beklenti oluşturmadı bende.
Yalnız 10 bölüme gerçekten hiç gerek yoktu, onu rahatlıkla söyleyebilirim.
The Fall Of The House Of Usher’ı bekliyoruz artık.
ben yavaş yavaş beklentilerimi düşürmeye başladım abimizden. usher a da balıklama dalarım ama yine vasat bir işle karşılaşırsam artık herhangi bir proje gibi yaklaşmaya başlarım.
Ben bunu hiç beğenmedim. Tam bir hayal kırıklığı oldu benim için.
House of usher umarım iyi çıkar.
Icten ice umarim onay almaz da eski tarzina donmeye zorlanir diye bekliyorum. Bu kadar bos beles sifir kadro kurmasindan anlamamiz gerekirdi zaten. Kemik kadrosuyla boyle bir ise girisemez. Usher ucu acik biterse cidden sasiririm.
Ben sezonu yeni bitirdim.
İptal olmasıyla birlikte açık kalsa da Flanagan’ın peşi sıra yaptığı açıklamanın da etkisiyle bırakmak istemedim.
Flanagan’ın Netflix işlerini sıralasak en alta koyarım doğruya doğru. Netflix de zaten eğer Amazon Prime’la anlaşmasaydı dahi ya iptal edecekti ya da hayır sebebiyle bir sezon daha onay verecekti. Tanıtımının iyi yapılmadığı söylenebilir, yine de temposuyla ve içeriğiyle yeterince ilgi çekmediği/izlenmediği ve izleyenin de genelde aman aman beğenmediği bir gerçek.
İzlediğim için pişman olmadım gerçi. Ilonka ya da Kevin gibi bazı genç karakterler ilgimi çektiler. Öbür dizilerden bildiğimiz isimlerin daha fazla görünmesini tercih ederdim.
Darısı House of Usher’a artık.
Bunu buraya da bırakalım, dursun.
The Midnight Club || Gece Yarısı Kulübü’nden Yarım Kalan Öyküler
bir an onay mı aldı dedim.
S01E04
Uzun süredir devam etmek istiyordum. Dizinin gizemi, korku tarafı da fena değil ama asıl hasta çocukların kendi aralarındaki sohbetlerini izlemek istiyorum. Aralarındaki o bağ çok özel bir şey. Oraları izlemek de çok üzücü.
Tabii bunları yazıyor olmam gece bir anda Anya’nın yatağının başındaki kadını görünce korkudan titrediğim gerçeğini değiştirmiyor.
Durumdan ötürü çok fazla sempatim var tabii ama Ilonka sinir bozucu bir karakter olmaya başladı, diğer çocukların hepsini daha çok seviyorum.
Dizide dramanın yanında korku yerine gizem yer alıyor diyordum ama bölüm sonu böyle dediğime pişman etti. Şu yaşlı kadını aniden veya yavaşça gördüğüm her anda titreme geliyor, çok ürkütücü. En korkutan şey de yani
Bu arada Samantha Sloyan bu sefer kötü karakteri oynamaz herhalde diye tahmin ediyordum. Ortada bir şey yok ama onun karakteri hakkında gördüklerim hoşuma gitmiyor, değişik sinyaller alıyorum.
Tahmin ettiğim gibi
İlk Anya gider diyordum çünkü öbür taraftan mesajı anca o getirir.
S01E08
Natsuki hikayesini anlatmaya başlayınca ”ilk başlarda iyiydi ama artık sıkmaya başladı şu hikaye işi” dedim. Bunu dedikten sonra da şansa en sevdiğim hikaye anlatıldı Tamamını pür dikkat izledim, beğendim. Tüm hikayeler buna benzer güzellikte olsaydı sezon daha iyi akardı.
Hill House, Bly Manor ve Midnight Mass benim için çok ayrı seviyelerde olduğu için The Midnight Club için de beklentim vardı ama bunu karşılayamadı. Tabii bu dizinin kötü olduğu anlamına gelmiyor, sadece o seviyelerde değildi.
Mike Flanagan ilk kez 2.sezonu olan bir hikaye anlatmaya karar verdi, onda da Netflix sonu bu kadar açık olmasına rağmen gitti iptal etti. Evet izlenme rakamları iyi değildi ama Flanagan daha dizinin başladığı hafta tweet attı algoritma dizimi niye üstlerde önermiyor diye. Adamın dizi, film bir sürü projesinden ekmek yediler bir de. Biz burada kendimiz Netflix artık şöyle böyle diye eleştiriyoruz ama gerçeklik payı var. Geçenlerde Whip Media dijital platformlar için yaptığı bir araştırmasını açıklamıştı, orada da Netflix’in izleyicinin gözünden düşmekte olduğu trendi görülüyordu. Mike’ın dizilerini Amazon’da takip ederiz artık. Usher House’u gömmeye cesaret edemezler bu sefer.
Evet dizi korku(o kadını her gördüğümde tırsmama rağmen) ve gizem konusunda vaat ettiğinden azını verdi. Ayrıca çocukları ne kadar sevsem ve hikaye konseptini dizi için ne kadar faydalı bir araç olarak görsem de hikayelerin yarısı yordu, 10 bölüm çok fazlaymış.
Tüm bunlara rağmen dizinin dram yükü çok iyiydi, çocuklar yüzünden gözlerim çok doldu. O Midnight Club’ın da etkisiyle tam bir aile ortamı oluşturdular. Mesela Sandra’nın
Açık konuşayım Ilonka beni çok yordu. Anya ise sezonun yıldızıydı tabii ki. Fakat diziye büyük bir eksiyi de burada yazıyorum,
Ekipten Sandra’yı çok sevdim, oyuncunun sayesinde çok tatlı sahneleri vardı. Amesh ve Natsuki’yi de sevdim, Cheri de sonradan iyi açıldı.
İleride kötü hatırlayacağım bir dizi olmayacak sonuçta o Midnight Club atmosferi, arkadaşlığı çok güzeldi.