Belki aramızda duymayanlar vardır ancak geçtiğimiz günlerde Mike Flanagan, Netflix ile 2017’den beri devam eden birlikteliklerini sonlandırdıklarını açıklamıştı. Netflix de bunun üzerine hiç bekletmeden The Midnight Club dizisini iptal ettiğini açıkladı. Birden fazla sezon şeklinde planladığı ilk dizi de bu hengamede zayi oldu böylelikle. Neyse ki Flanagan izleyicilerin final duygusuyla diziye veda edebilmesi için gelecek sezonlara dair planlarını blogunda yazıya döktü. Mike Flanagan’a bu duyarlı hareketi için teşekkür ediyor, kendisine Amazon ile yeni hayatında mutluluklar diliyor, The Midnight Club mağdurlarını yazının devamına davet ediyoruz.

Sezonu kanseri agresif şekilde ilerleyen Amesh ile açıyoruz. Sezonun ilk hikayesi kendisinden geliyor ancak hastalığının da etkisiyle hikayesini anlatmakta zorluk yaşıyor. İlk birkaç bölüm Amesh’in Natsuki ile olan ilişkisini takip ederken bir yandan da kaçınılmaz sona doğru yolculuğunu izliyoruz.

Julia Jayne tarafından oyuna getirilişini hazmetmeye çalışan Ilonka, Kevin ile her geçen gün daha da yakınlaşıyor. Kevin’in durumunun da kötüleşmeye başladığını fark eden Ilonka, daha uzun süre hayatta kalmaya motive eder umuduyla, ilk sezon Kevin’ın yaptığı gibi bölümler halinde uzun bir hikaye anlatmaya karar veriyor. Anlattığı hikaye Christopher Pike’ın Beni Unutma (Remember Me) isimli hikayesi. Bu hikaye, balkondan itilen ve hayalet olarak uyanan genç bir kızı merkezine alıyor. Bir hayalet olarak kendi cinayetini çözmeye çalışıyor. Ilonka’nın bu hikayesini sezonun yarısına yayıp, Ilonka’nın en nihayetinde öleceğini kabullenmesi ve bir hayalet olacağı fikrine alışması için bir araç olarak kullanmayı planlıyormuş. Sıra dışı kısmı ise kendi hikayesinin baş karakteri olmayacağıymış. Hikayesinin baş karakteri olarak Anya’yı izleyecekmişiz. “Çünkü hayat tam olarak da böyle bir şey. Ölürüz ve ardımızda bıraktıklarımızın hatıralarında yaşamaya devam ederiz.” Ilonka da kendi hikayesini Anya’yı yad etmek için bir araç olarak kullanacakmış. Dizi için önemli noktalardan biri de bu şekilde bağlanıyor. Karakterler ölse bile, kulübün diğer üyeleri tarafından hatırlanmaya devam ettiği sürece hikayelerde yaşamaya devam edecektir.

Bu süreçte Amesh vefat ediyor, grup üyelerinin bu kayıpla başa çıkma süreçlerini izliyoruz. Amesh ölümü büyük bir cesaret ve asaletle karşılamadan önce odasında birini görüyor. İlk sezonda izlediğimiz hademeyi. Amesh karşılık veremeyecek durumda olsa da hademe onu son yolculuğuna çıkmadan önce rahatlatmaya çalışıyor. Ölmeden hemen önce Amesh de Anya gibi gölgeyi görüyor ve gölgenin içine çekiliyor. Gölgenin Azrail olduğu hissi güçlenmeye başlıyor.

Amesh’in ölümüyle sezonun ikinci yarısında yeni bir hasta ekibe dahil oluyor. Henüz detaylar üzerinde çalışılmasa da Ilonka ile oda arkadaşı olacağı ve Anya’nın yatağını alacağı biliniyor. Anya’nın başta Ilonka’yı kabullenmekte zorlanması hatta kulübe dahil etmek istememesi gibi Ilonka da yeni oda arkadaşına benzer soğuklukta yaklaşıyor. Ama tabii ki zamanla buzlar eriyor ve çok güzel bir arkadaşlığın başlangıcı oluyor. Ne şanslı ki kulübe Cheri’nin hikaye anlattığı gün dahil oluyor. Cheri’nin hikayesi Yaratık (Monster).

Anya ve Amesh’ten sonra Azrail, Natsuki’nin kapısını çalıyor ve yürekleri burkan bir veda daha bizi bekliyor. O da Amesh gibi hademe ile son anlarında konuşuyor ve yine diğerleri gibi gölgeye çekilerek hayata veda ediyor.

Spence için ise hayatın başka planları var. Aralık 1995’te AIDS tedavisi ile ilgili gelişmeler oluyor ve bu hikayeye dahil oluyor. Spence antiviral tedaviye başlıyor ve sezonun sonuna doğru düzelme yoluna giriyor. Sezon finalinde ilk sezon Sandra’da olduğu gibi iyileşmiş olarak Brightcliffe’e veda ediyor.

Sezonun sonunda Ilonka, hemen ardından da Kevin ölüyor. Ilonka ölürken kendini hademeyle konuşurken buluyor ve bir şeyin farkına varıyor. Azrail’in hademe olduğunun. Ama bunda korkulacak bir şey olmadığını da anlıyor. Hademeyi orada kalan terminal hasta çocuklar dışında kimsenin görmediğini öğreniyoruz. Onu görebilenler sadece hastalar ve o da onlara ölmeden önceki yolculuklarında refakat ederek acılarını dindirmeye onları hazırlamaya çalışıyor. O halde gölge kimdir?  Bu fikri yine Beni Unutma hikayesinden direkt almış. Ilona’nın hikayesinin son bölümlerinde de dinliyormuşuz. Hikayenin baş karakteri Gölge isimli karanlık bir varlık tarafından takip edilmektedir. Hikayenin sonunda gölge onu yakaladığında kötü bir şey olmadığı ortaya çıkar. Gördükleri gölge aslında kendileridir. Onlar için bilinmeyendir. Hayatlarının son anlarında onları içine alır ve onları gelecek adıma götürür. Hepsi için gölge farklı şekilde görünür. Kendilerinin bir uzantısı olduğundan o anki duygu durumlarına göre çok değişik görünümlerde olabilir. Gölge özümüze dönmeden önceki son durağımızdır. Her şeyin farkına varıp kabullendiğimiz ve yolumuza devam ettiğimiz son durağımız. Son olarak Kevin da öldüğünde gölgeyi tam anlamıyla görme şansımız oluyor ve ne olduğunu anlıyormuşuz.

Doktor Stanton’ın olayı ne peki? Öncelikle Stanton, orijinal Paragon tarikatının lideri Aceso’nun kızıymış. Takma ismi Athena. İlk sezonda bulunan Paragon günlüklerini yazan Stanton. Annesine sırtını dönmüş ve çocukların kaçmasına yardım etmiş. Boynunda dövme olmasının sebebi yolunu ayırana kadarki süreçte tarikatın bir parçası olmuş olmasıymış. Ilonka’nın ağaca kazınmış bulduğu baş harfler Stanton’a aitmiş. Georgina Ballard. Annesinin dönüştüğü kişiden, içinde bulunduğu tarikattan nefret ettiği için annesinin ölümünün ardından binayı devralmış ve burayı yaşamın kutlandığı bir yuva haline getirmeye çalışmış. Annesiyle sebep olduğu kötülüklerin telafisi için uğraşarak ardında güzel bir şeyler bırakma çabasındaymış. Peruk takmasının sebebi de kemoterapi tedavisi alıyor olması. Stanton da çocuklar gibi kanser. Zor süreçte yardım ettiği onca çocuğun ardından kanser kendisini de es geçmemiş. Tedavisi başarıyla sonuçlanacak ve remisyonda çocuklara uzun bir süre daha yardım etmeye devam edecek.

Ayna Adam ve Katarakt Kadın kim peki? Brightcliffe’i inşa eden Stanley Oscar Freelan ve karısı. Ilonka Stanley’miş, ve Kevin da karısıymış. Gerçek ruh eşleri olarak reenkarne olarak uzun yıllar birçok farklı hayat yaşadılar. Her seferinde birbirlerinin bulmanın bir yolunu keşfettiler. O yüzden ne zaman birbirlerine denk gelseler Kevin ve Ilonka geçmiş anılardan kesitleri ışık çakmaları halinde görüyorlardı. Ilonka’nın ilk tanıştıklarında “Seni bir yerden tanıyor muyum?” demesinin, Ilonka’nın sürekli Kevin’a tanıdık gelmesinin sebebi bu.

Bu ikilinin köken hikayesine gelirsek, Stanley yakın zamanda öleceğini anlayınca deniz havasının kendisine iyi geleceğini düşünerek Brightcliffe’i inşa eder. Gerçekten de iyi gelir ve beklenenden daha uzun yaşar. Ancak karısı Alzheimer hastalığına yakalanır. Sürekli koridorlarda boş boş dolanır, yemek yemeyi bırakır. Bir süre sonra bodrum katından ayrılmaz olmuş. Stanley de daha mutlu olması için bodrum duvarlarına tavanına doğayı gökyüzünü anımsatacak çizimler yapmış. Yerlere ise labirentler boyamış. O zamanlar bu labirent çizgileri takip etmenin Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlattığı düşünülüyormuş. Zamanla daha da kötüleşse de gözleri katarakttan tamamen görmez olsa da Stanley onu ömrünün sonuna kadar sevmiş. Birbirlerinin ruh eşi olarak zamanlarının ötesinde yaşamaya devam etmişler.

Kısacası ara ara gördüğümüz o korkutucu görüntüler Ilonka ve Kevin’ın geçmişlerinin hatırlamaya çalışırken zihinlerinin ve o anki duygu durumlarının onlara oynadığı oyunlardan ibaret. Ölüm onlar için geldiğinde ve her şeyi anlamaya başladıklarında korkulacak bir şeyin olmadığını anlarlar ve yollarına devam ederler.

Dizi Cheri’nin yeni hastalardan oluşan bir masada hikaye anlatmaya başlamasıyla sona erer. Orijinal karakterlerin çoğu hikayelerde yaşamaya devam edecek olsa da Brightcliffe yeni misafirleriyle yoluna devam edecektir. Cheri’nin bu yeni gençlere anlatacağı hikaye de Geceyarısı Kulübü (The Midnight Club)’dür.

“Şimdilik şöminenin ateşini söndürüp, kütüphaneyi kendi karanlığına ve sessizliğine bırakıyorum. Bizden önce var olmuş olanlara ve bizden sonra var olacaklara… Bize ve ötemizdekilere… Görebildiklerimize ve göremediklerimize… Burada olanlara ve olmayanlara… Bu kulübün bir üyesi olmaktan her zaman gurur duyacağım.”

Bir şöminenin ateşi söner, diğer bir şöminenin ateşi yanmaya başlar. Mike Flanagan’ın Netflix’teki yolculuğunun son durağı olan Usher Malikanesi‘nde buluşmak üzere.