22dakika.org

2023’ün son günlerinde FOX’ta (yeni adıyla NOW) başlayan Kızıl Goncalar, sadece içeriğiyle değil yarattığı sansasyonla da adından söz ettirdi. Tarikatlardan aldığı tepkilerden sonra mekân izinleri iptal edilen, afişlerine saldırılan, sonunda da RTÜK tarafından 9 milyon TL para cezası ve 2 hafta yayın durdurma cezası alan, önüne çıkan tüm engellere rağmen yoluna devam eden bu diziyi yakından tanıyalım.

KİMLİK BİLGİLERİ

KONU

Deprem ve ekonomik zorluklar nedeniyle Doğu’dan İstanbul’a göç eden Meryem ve ailesi, gelir gelmez parçası oldukları Faniler tarikatının dergahına sığınır. Dış dünyaya olabildiğince kapalı bir yaşam süren bu topluluğun Zeynep için bambaşka planları vardır. Öte yandan seküler bir Atatürkçü olan Levent’in yolu ise adli bir vaka sonucunda bu tarikatta önemli bir konumu olan Cüneyd’le kesişir. Mecburi hizmet günlerinden dolayı Faniler’i tanıyan ancak düşünce yapılarını onaylamayan Levent bu vesileyle toplulukla daha çok haşır neşir olurken Meryem’le tanışır ve iki tarafın da kaderini değiştirecek olaylar zinciri başlar.

KARAKTERLER

• Meryem (Özgü Namal): Faniler tarikatına mensup, içine kapanık bir kadın. Sevgi dolu, dürüst ve merhametli bir anne. Genç yaşta kucağına aldığı Zeynep’in kendi kaderini yaşamaması uğruna içinde bulunduğu koşullara rağmen mücadele etmeye çalışıyor.
• Levent (Özcan Deniz): Devlet hastanesinde psikiyatr olarak görev yapan, seküler dünya görüşüne sahip bir adam. Atatürk’ün “Vatanını seven, görevini en iyi yapandır” sözüyle hastalarına yardımcı olsa da kendi ailesinin durumunu gözden kaçırmış bir baba.

• Cüneyd (Mert Yazıcıoğlu): Mürşit Hazretleri’nin torunu. Faniler’in önde gelen isimlerinden olduğu için herkesin gözdesi. Yaşına göre çok yüksek bir birikime sahip olsa da iç dünyasında yaşadığı çalkantılar ve geçmişteki travmalarından kurtulamıyor.
• Sadi Hüdayi (Erkan Avcı): Cüneyd’in amcası, tarikatın sözcüsü. Kuvvetli hitabeti sayesinde çevresindekileri kolayca etki altına alabiliyor. Ailesine çok düşkün. Yakın gelecekte postun başına oturması bekleniyor.
• Naim (Mert Turak): Meryem’in eşi, Zeynep’in babası. Cahil, baskıcı ve otoriter bir adam. Her zaman küçük hesapların peşinde koştuğu, hiçbir zaman ciddiye alınmadığı için tarikatte iyi bir yer edinmek istiyor.

• Beste (Hazal Türesan): Levent’in eşi, Mira’nın annesi. Doktorluk yapıyor. Kızı tarafından çok sevilse de kendisi aynı duyguları edinememiş. Büyük sırrı nedeniyle Meryem ve Levent’in yollarını kesiştiriyor.
• Hasna (Selen Öztürk): Tarikatın hanım annesi, Sadi’nin eşi. Yıllar geçse de kocasına ilk günkü gibi aşık. Eşinin posta oturduğu günlerin hayalini kurarken Meryem’in gelişiyle tüm planları alt üst oluyor.
• Birgül (Sitare Akbaş): Naim’in kız kardeşi, Meryem’in görümcesi. İdealist ve modern bir Müslüman kadını. Yıllar önce tarikattan sürgün edilmiş, İstanbul’da bir imam hatip lisesinde öğretmenlik yapıyor.

• Suavi (Şerif Erol): Levent ve Hande’nin babası. Amansız hastalığı nedeniyle odasında ölümünü bekliyor. 28 Şubat döneminin önde gelen profesörlerinden biriyken kader onu Meryem ve Zeynep’le tanıştırıyor.
• Hande (Duygu Sarışın): Levent’in kardeşi, Suavi’nin kızı. Gazetecilik yapıyor. Liberal görüşleri nedeniyle babasından veto yemiş. Levent ve Suavi’nin aşırılıklarına karşı ailenin denge unsuru olarak öne çıkıyor.
• Seçkin (Tuğrul Tülek): Levent’in yakın arkadaşı. Doktorluk yapıyor. Tüm siyaset ve inanç çatışmalarının uzağında kalıp hayatı ciddiye almadan yaşıyor.

• Zeynep (Mina Demirtaş): Meryem ve Naim’in 15 yaşındaki kızları. Okula gönderilmese de tüm imkansızlıkların içinde kendini geliştirmenin yollarını bulmuş, zeki ve duyarlı bir çocuk. Matematikle arası çok iyi.
• Mira (Esma Yılmaz): Levent ve Beste’nin 15 yaşındaki kızları. Lise giriş sınavı için hazırlanırken babasından gelen yüksek başarı beklentilerine ayak uyduramayan, hassas ve duygusal bir çocuk.

Dizinin kadrosunda Asiye Dinçsoy (Hasna’nın ablası Müyesser), Zehra Kelleci (Sadi ve Hasna’nın kızı Feyza) ve Yakup Turgut (Sadi’nin sağ kolu Arif) da yer alıyor.

SON SÖZ

Kızıl Goncalar için Bir Başkadır’la başlayan, Kızılcık Şerbeti ve Ömer’le büyüyen seküler-muhafazakar çatışması odaklı yapımların yeni temsilcisi diyebiliriz. Fakat sadece bu açıdan ele almak doğru olmaz, çünkü hikaye ilerledikçe konunun çok daha fazla vaadi olduğunu anlıyoruz. İki tarafın da hatalarını, sevaplarını, günahlarını, insani duygularını objektif bir dille yansıtırken istisnasız her karakterine kendilerini gösterebileceği alanlar açmaktan çekinmiyor. Asıl çatışmanın tarikat içinde veya dışında bulunmaktan değil, insanların kendi doğasından kaynaklandığının altını çiziyor. Ele aldığı çarpıcı gerçekleri göze sokmadan, incelikle yansıtması (bkz: p=q sahnesi) vuruculuğu artırırken günlük yaşamı her açıdan etkilemesine rağmen dizilerde kendine yer bulmayan siyasetin, Türkiye’nin yakın geçmişine değinen bazı replik ve sahnelere sinmesi de başka bir boyut katıyor.

Bu faktörlerin yanı sıra 9 yıl sonra ekrana dönen Özgü Namal başta olmak üzere tüm oyunculardan gelen şahane performanslar ve kağıt üstündeki materyali birkaç gömlek daha yukarı çıkaran reji de seyir zevkini katmerlendiriyor. Kısacası dizinin başarısı RTÜK’ten aldığı cezalarda değil, son dönemde Türk televizyonlarındaki en heyecan verici işlerden biri olmasında yatıyor. Nitekim bu şekilde devam etmeyi başarabilirse kendine sağlam ve unutulmaz bir yer edineceği de şimdiden kesin. Tüm izleyicilere iyi seyirler.