ABC’nin 2013-2014 Yenileri
108 yorum dkamoy 15 Mayıs 2013 20:10
Fazla söze hacet yok. 2013-2014 sezonunda ABC bizi 12 diziyle tanıştıracak. Biz de altta konuları, oyuncuları, posterleri ve fragmanları ile şimdiden tanışalım diyoruz.
Back In The Game (Komedi)
Back In The Game sonbaharda Çarşamba günleri yayınlanacak.
Boşanmış, bekar bir anne olan kahramanımız Terry Gannon Jr., babasının yanına taşınır. Babası, küçük bir beyzbol liginde kariyerini tamamlamış, sivri dilli bir adamdır. Terry, bir yandan babasının yanında yaşarken, bir yandan da buradaki mahalleli ile başa çıkarak oğlunun minikler ligindeki takımına koçluk yapmaya girişir.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=GGQg4UXqTe0
The Goldbergs (Komedi)
The Goldbergs sonbaharda Salı günleri yayınlanacak.
1980′lerde, hayli berbat ve yine de sevgi dolu bir ailenin kollarında büyümek üzerine bir komedi. Anne, baba ve 3 çocuktan oluşan bir de dedeyi işin içine katan Goldberg Ailesi’nin başından geçen komik olayları en küçük oğlanın ağzından dinleyeceğiz.
Dizinin yaratıcısı Adam F. Goldberg.
(Bu dizi, geçen yıl Fox kanalına proje olarak sunulmuş ama kanal tarafından pas geçilmişti.)
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=pX1Onk4aS60
Mixology (Komedi)
Mixology 2013-2014 sezon ortasında yayına girecek.
Manhattan’da Mix isimli işlek bir barda, 5 erkek ve 5 kadının aşkı arayışı üzerine bir sitkom.
The Hangover yazarları, Jon Lucas and Scott Moore’dan geliyor.
Bu 10 karakterden ikisi bu barda bu barda tanışıyor, yakınlaşıyor ve biz de sezon boyunca bu tanıştıkları geceyi izliyoruz. Öyle ki sezon finalinde gecenin sonunu göreceğiz.
http://www.youtube.com/watch?v=JEYP2O1nm4E
Super Fun Night (Komedi)
Super Fun Night sonbaharda Çarşamba günleri yayınlanacak.
Geçen yıl CBS’in pas geçtiği bir komedi denemesi. Dizinin yapımcılarından biri Conan O’Brien.
Bu komedide, 3 bekar ve fakat asosyal hatun, 13 yıl boyunca her Cuma evde, kendi aralarında felekten bir gece çalmaktalar. Ta ki bir Cuma, içlerinden biri avukat bir adam ile arkadaş olunca, kızlara “Artık, dışarıda eğlenmemizin zamanı geldi” diyene dek.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=IxgpH_rH-HU
Trophy Wife (Komedi)
Trophy Wife sonbaharda Salı günleri yayınlanacak.
Eskiden o parti senin bu parti benim gezen, şimdilerde durulan bir hatun (Kate), aşık olduğu adamın yüzünden kendini, 3 çıkarcı çocuk ve 2 eski eşten oluşan karışık bir ailenin ortasında bulur. Kocasının ilk eski eşi, başarılı ve ciddi bir doktordur ve ikizlerin annesidir. Elbette, çocuklarının genç bir üvey anne ile büyümesine seyirci kalmayacak ve olaylara daima müdahale edecektir. Ortalıktaki ikinci eski eş ise evlatlık oğlu Bert’i parmağında oynatan bir kadındır. Bakalım Kate, sevdiği adam uğruna bu 2 eski eş ve 3 çocukla nasıl baş edecek.
Betrayal (Drama)
Betrayal sonbaharda Pazar günleri yayınlanacak.
Alman dizisi Overspel‘in uyarlaması.
Mutsuz bir evliliği olan bir kadının, güçlü bir ailenin avukatlığını yapan bir adamla ateşli bir yasak aşk yaşaması üzerine.
Resurrection (Drama)
Resurrection 2013-2014 sezon ortasında başlayacak.
Dünya genelinde ölü olduğu bilinen birçok insan, birdenbire hayatlarına ve sevdiklerine dönerler.
Missouri‘nin Arcadia kenti sakinlerinin kaybettiği yakınları bir bir canlanmaktadır. Üstelik hiçbiri öleli ne kadar olmuş olursa olsun, öldüklerinden 1 gün bile yaşlı değillerdir ve vücutlarında herhangi bir deformasyon da yoktur. Bu ani sürpriz üzerine kasabanın şerifi ne olduğunu araştırmaya koyulur. Ancak işler, düşündüklerinden farklıdır.
Fransız dizisi Les Revenants‘ın uyarlaması gibi dursa da Les Revenants, aynı isimli 2004 yapımı filmin uyarlaması iken Resurrection, Jason Mott adlı bir yazarın Eylül 2013′te piyasaya çıkacak The Returned isimli romanının uyarlaması.
Dizinin yapımcıları arasında Brad Pitt de var.
Mind Games (Drama)
Mind Games 2013-2014 sezon ortasında başlayacak.
İki erkek kardeşin, insanların problemlerini çözmek için kurdukları alışılmadık bir firmada olanları izleyeceğiz. Kardeşlerden biri bipolar ve insan psikolojisi üzerine bir dahi; diğeri ise kurnaz, dolandırıcılıktan hapis yatmış bir sabıkalı. İkisi birlikte insan motivasyonu ve manipülasyonu üzerine bilimi kullanarak müşterilerinin sorunlarını çözmeye çalıştıkları, farklı bir acenta işletiyorlar.
Dizinin yaratıcısı, Lone Star ve Awake gibi kısa süren yapımların da yaratıcısı olan Kyle Killen.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=-pZc9bXvQX4
Killer Women (Drama)
Killer Women 2013-2014 sezon ortasında başlayacak.
Bir Arjantin dizisi uyarlaması. Yapımcıları arasında Modern Family‘deki rolü ile ünlenen Kolombiyalı sanatçı Sofía Vergara da var.
Teksas’lı bir orman bekçisi kadının maceralarına odaklanıyor. Kahramanımız Molly Parker’ın özellikleri kafanızı karıştırabilir: Yeni boşanmış. Eski bir güzellik kraliçesi. Bir şerifin kızı. Molly, elit ve erkek egemen kanun adamlarından oluşan Teksas Orman Bekçileri arasında mevkisinde yükselen bir kanun kadını.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=0b3B7upeHIw
Lucky 7 (Drama)
Lucky 7 sonbaharda Salı günleri yayınlanacak.
The Syndicate isimli ingiliz dizisinin uyarlaması. Queens’te bir benzin istasyonunun 7 çalışanının hayatı, birlikte aldıkları loto biletine büyük ikramiye çıkınca tamamen değişir. Kahramanlarımız, paranın tüm dertlerini çözmediğini hatta daha da fazla sorunlara yol açabildiğini görecekler.
Dizinin kadrosunda, İngiliz mahsulü olan ve oldukça hareketli geçerek izleyicileri fazlasıyla tatmin eden orijinal diziden (The Syndicate) bir oyuncu (Lorraine Bruce) da yer alıyor.
Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. (Drama)
Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. sonbaharda Salı günleri yayınlanacak.
Marvel Evreni‘nde geçecek olan bu diziye, daha önce şu mini tanıtımda ayrıntılı olarak değindik.
S.H.I.E.L.D.‘dan çıkan ve süper güçleri olmayan bir ekibin maceralarını izleyeceğiz dizide.
Once Upon A Time In Wonderland
Once Upon A Time In Wonderland sonbaharda Perşembe günleri yayınlanacak.
Kanalın, bugünlerde 2. sezonunu deviren ve 3. sezon onayını da alan fantastik dizisi Once Upon A Time‘ın uzantısı. Orijinal dizideki evrende geçecek, ama onun geçtiği lanetlenmiş dönemden öncesini ele alacak.
Hikaye, Alice Harikalar Diyarında masalına dayanacak; ancak, önceki uyarlamalardan biraz farkla.
Dizide, Londra’nın Viktorya Dönemi yıllarında, genç bir kadın olan Alice, garip bir ülke hakkında kimsenin inanmadığı garip hikayelerden bahsetmektedir. Kendi sağlığı için bir akıl hastanesine kapatılmak üzereyken, Kupa Valesi ile Beyaz Tavşan tarafından kurtarılır ve Harikalar Diyarı’nın yolunu tutar.
Orijinal dizide de yer alan ve aynı masalın kahramanlarından olan Kupa Kraliçesi ile Şapkacı karakterlerinin bu dizide konuk olabilecekleri söyleniyor. Ancak Şapkacı’nın sevilen oyuncu Sebastian Stan‘in yoğunluğu nedeniyle onun tarafından canlandırılmayacağı fikri hakim. Yine de bu konuda duyurulan kesin bir karar yok henüz.
Başta, Beyaz Tavşan’ı seslendirmek üzere altta fotoğrafını gördüğünüz Paul Reubens ile anlaşılmış olsa da ABC kanalının 10 Mayıs’taki duyurusunda karakteri, John Lithgow‘un seslendireceği bilgisi yer aldı.
yorumlar
Trophy Wife: İlk bölümü izledim, Malin Akerman çok güzel olmuş role, eğlenceli bir aile komedisi olmuş işte. Efektsiz, eğlendiren bir dizi olmuş, bölüm boyunca bol bol gülümsedim kahkaha atmasam da. Ben devam ederim böyle giderse.
Betrayal‘ı seven olur mu emin olamadım ama ilk bölüm itibarıyla heç bişi olmadı neredeyse. Aşk hikayesi de öyle sürükleyici değildi. Dümdüz geldi bana. ABC izleyicisini bağlamak için fazla olaysız buldum. Ben fikrim olsun diye izledim ama tavsiye etmem. Kazayla iptal olmazsa bakarsınız; şimdilik rafa kaldırın.
Super Fun Night : Sandığım kadar kötü değil ama kötü.
Trophy Wife: Benim gibi komediye tok bir bünye için vasat kaldı. Emin olmak için 2. bölümü de izledim ve yok devam etmeyeceğim. Ama vaktiniz varsa, başlamak için hiç de kötü bir komedi değil. Kuş kondurmasa da denenebilir. Tüm karakterler sevilebilir.
Once Upon A Time In Wonderland o beğendiğim sevdiğim kadrosuna rağmen nasıl sıkıcı nasıl sıkıcı olmuş. İlk bölüm kabızlığıdır dedim, 2. bölümü de izledim; ama aynı tas, aynı hamam. Yazık olmuş Socha ile Rigby’e. (Bu arada Naveen Andrews, Sinbad’daki kadar başarısız olmayı yeniden becermiş. Lost’taki “ezik maço” rolüne geri dönmeli bence adam ya da kendisine rol yaptırabilecek bir yönetmenin eline düşmeli.)
Sevenleri kızmasın ama OUAT neydi ki, yavrusu ne olsun?
Ben de masal uyarlamalarının hatrına ve bu tarz fantastik diziler pek kalmadığından ite kaka bir süre götürdüm; ama gerçek bu! Yine de bir acaba diyordum, bunu duyduğum iyi oldu. Hoş iyi şeyler duysam da; o reytinglerle bakmazdım da neyse…
Bu yorumdan sonra bende diziye bakmaktan vazgeçtim. Gerçi mini dizi olarak kalırsa bakacaktım.
Gül gibi Legend of the Seeker’ı iptal et, ondan sonra bizi böyle fantastik dizilere mahkum et. Olacak iş degil.
Ben Once Upon a Time’ı seviyorum şahsen, o kadar kötü olduğu fikrine de katımıyorum ,her ne kadar 3. sezona henüz giremesem de. Zevk meselesi sanırım. Ama OUATIW!a bakmayı düşünmüyorum, hem reytingler hem de yorumlardan dolayı.
Back In The Game iptal olur.
The Goldbergs ve Trophy Wife tam sezon onayı alır.
Super Fun Night 4 ek alır.
Kaynak
The Goldbergs‘e altyazı düzensizliğinden ilk bölümden sonra ara vermiştim, şimdi giremem ama bekleyedursun, aklımda. Hiç olmazsa altyazılar tamamlanınca yazın bir daha denerim…
http://www.youtube.com/watch?v=ceBqNCjeyzY
8 bölüm izledikten sonraki yorumum: The Goldbergs bu sezon şu ana dek beni en fazla eğlendiren, samimi ve doğal bulduğum yeni komedi oldu. Bunda, -yukarıda bir yorumda dediğim gibi- 80′leri ergen yaşayan bir insan olmamın katkısı büyük. 8. bölümün sonunda Star Wars sahnesinde kahkaha attım yahu, o derece.
@dkamoy: Hatırlattığın iyi oldu, yukarıda yazdığım gibi altyazı düzensizliğinden izlemeyi bırakmıştım ben, hazır bir çok diziye veda etmişken -Arrow’u da bıraktım en son- buna geri döneyim ben, ilk bölümü bayılmasam da sevmiştim. Sen de iyi gidiyor dedin madem, hadi bismillah…
Sonradan EK: Baktım da hala altyazı sorunu var, İngilizce altyazıları bile yok son 3-4 bölümün edineyim de ben bunu yine, ilk sezonun altyazıları tamam olunca izleyeyim…
@alperen4700: Sen söyleyince baktım. Şurada tüm bölümlerin ingilizce altyazısı var görünüyor.
@alperen4700 ben de altyazısızlıktan bir iki komediyi böyle bıraktıydım; ama sağolsun dizimag çeviriyormuş onları istersen oradan izleyebilirsin ben de normalde indir-izle bir izleyici olduğumdan mecbur kalınca farkettim zaten
@drlazy: Divxplanette ilk bölümün türkçe altyazısı var, 8 bölüme kadar da İngilizce altyazısı var; dizimag’de ise ilk 7 bölümün Türkçe altyazılı hali var. Ama şu anda dizinin 10-11. bölümü yayınlanmış falan sanırım, yani son 3-4 bölümün Türkçe altyazısı yok…
@dkamoy: İngilizce altyazısı bile yok derken, İngilizcesi yok Türkçesi kim bilir ne zaman gelecek diye şey ettim. İngilizce altyazısı olsa da zaten İngilizce altyazı ile izleyecek kadar ne kendime ne de İngilizceme güveniyorum. Bir Merlin’i İngilizce altyazı ile izlerdim, sıkıntı da yaşamadım hiç ama diğer dizilerde henüz cesaretim yok sanırım…
İzlesem çok sorun yaşamam diye umuyorum ama, Türkçe altyazıda bile bir cümleyi kaçırınca yalnız izliyorsam geri saran bir yapım olduğu içun, İngilizce altyazıyı her şeyi Türkçe kadar iyi anlayana kadar tercih edemem sanırım…
Sezonu kapatınca topluca izlerim muhtemelen, çünkü altyazının bir düzeni yok henüz gördüğüm kadarıyla…
@alperen4700 : Ha, pardon.
@alperen4700 Ona dikkat etmemiştim ben; ama sayende Goldbergs’e de devam ettim sadece ilk bölümü izlemiştim 5. bölüme kadar izledim gerçekten eğlenceli bir dizi olmuş, tam anlamıyla komedi böyle yaran komiklikler değil de aile komedisi şeklinde devam ediyor.
Yine ABC dizisi olan ve divxplanette altyazısı olmayan Trophy Wife’ı da çeviriyormuş dizimag onu da oradan izledim ve onu da beğendim ben çerezliğin bir tık üstü ve çok eğlenceli olmuş, benim kanaatim. Malin Akerman’da üzerine tam bir sos olmuş izlemek için.
Yalnız hem the Goldbergs hem de Trophy Wife iptale yakın sanıyorum, yazık olacak ikisine de; ama ne izlenirse kardır diye bakıyorum artık şu anda.
@drlazy: Aslında bekletmek isteme sebeplerimden biri de Goldbergs’in reytinglerinin pek parlak olmaması idi. Ben SHIELD desteği ile B99’dan, Dads’den falan iyi durumda sanıyordum, (2.0’lerde, falan) ama pek de iyi değilmiş durumu…
Millet, dizimag’den dizileri Firefox’ta Download Helper eklentisi ile kolaylıkla edinebiliyorsunuz. Tavsiye ederim.
Komediler hiç sıkıntı olmuyor, yalnız dramaları 3’e böldükleri için onda biraz sıkıcı oluyor ama artık normal altyazısı çevirilen dizi hemen hemen hiç olmadığı için bu siteye alıştım ister istemez. Geçen gün taşınmışlar, benim kapandı sanıp bilgisayar başında yaşadığım 2-3 dakikalık dramayı görmeliydiniz.
@rpdi 3’e bölme işi sol üst köşedeki sekmeden player değişikliği yapınca düzeliyordu sanki.Tek parça oluyor yani.
@meorman: Eveeet, server’ı değiştirince olabiliyormuş. Ben burada 3 parçaysa orada da 3 parçadır diye hiç denemiyordum.
İyi oldu bu. Zaten o uzantıyı da senden öğrenmiştim, şimdi de bunu öğrendim. Sağol valla.
@rpdi: Genelde farklı mecralardan dizi edinsem de bu önerini, Goldbergs gibi çevirisi farklı yerlerde olmayan ama dizimagde olan diziler içun bir deneyeceğim, eyvallah…
İzleyeni bilir, Back in the Game’de en son 10. bölüm yayınlanmış. Noel arasından sonra yayınlanması planlanan son 3 bölümü ise yayınlamaktan vazgeçmiş ABC. Akıbetleri belirsiz.
E bu dizinin reytingleri “kötü değil” bile değil, bildiğin “iyi”ydi. Ne alıp veremediği var bu kanalın bu diziyle yahu. Betrayal, Trophy Wife ve daha nice korkunç reytingli dizileri yayınlamaya devam ediyor üstelik.
Bu sene tek ABC değil, bütün kanallar saçmalıyor gerçi.
http://www.youtube.com/watch?v=4NFuU1CWpvA
Uyy Mind Games düşündüğümden de kötü görünüyor. “2 bölüme iptali göreceğim” fragmanı olmuş üstteki bence. Yazık, konu güzeldi oysa ki…
Bir dizide Christian Slater varsa, o diziden hayır beklememek lazım.
yukarıda 10 dizi varsa 8 i iptal oldu, olacak…ayıptır!
Back in the Game’in çekilmiş fakat yayınlanmamış olan son 3 bölümü internete verilmiş.
Trophy Wife’a verilen desteğin yüzde 1’i verilmedi şu diziye. ABC’nin yeni komedileri içinde nispeten en fazla izlenenlerden biriydi.
İkisini de yarım izlememe rağmen, ikisi de fena komediler değildi yardırmıyordu; ama sempatik ve eğlenceliydi; ama birisini seç deseler ben de Trophy Wife’ı seçerdim.
Yarın Oscar’da yayınlamak üzere 46 saniyelik bir fragman hazırlamışlar Resurrection için. Şurada.
Resurrection’ında ne reklamını yaptı, Oscar sırasında; ABC diziye çok güveniyor sanırım.
Buraya da açık açık sezon finali tarihlerini yazalım.
The Neighbors: 11 Nisan 2014
Scandal: 17 Nisan 2014
Last Man Standing: 25 Nisan 2014
Resurrection: 4 Mayıs 2014,
Once Upon A Time (2 saat) ve Revenge : 11 Mayıs 2014
Castle: 12 Mayıs 2014
Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D, The Goldbergs ve Trophy Wife: 13 Mayıs 2014
Suburgatory ve Nashville: 14 Mayıs 2014
Grey’s Anatomy: 15 Mayıs 2014
The Middle (1 saat), Modern Family, Mixology: 21 Mayıs 2014
https://twitter.com/GossipCop/status/545267077016481792
İlk 2 bölüm vasattı ama bu bölüm iyiydi baya.
Jack’in karısını aldatması ise beni çileden çıkarıyor. Elaine gibi bir kadına bu yapılmaz. Kadın son derece ilgili, kibar, zeki ve yeterince güzel. Ayıp ya!
*Sofia Black-D’Elia’ın dahil olması diziye büyük renk kattı bu bölüm. Sempatik bir karakter Jules.
*Connie’nin kocasının ölümüne pek yas tutar tavırlar sergilememesi olayını da iyi bağladılar bu bölüm.
*Sara’nın sapkın hayallerini izlemek de keyifliydi.
*Bölüm sonunda çalan şu şarkıya da bayıldım bu arada.
Bu dizinin zamanında niye iptal edildiğini anlıyorum şu an. Olaylar yeterince ilgi çekici şekilde akıyor. Onda bir sorun yok. Ama işin psikolojik boyutu yok sayılmış neredeyse. Karakterin duygusal gitgelleri, ruhsal durumları hiç önemsenmemiş. Bu eksiklik diziyi yapmacık bir havaya sokmuş. İzleyicinin hikayenin içine girmesine engel olmuş. Başarısızlık da kaçınılmaz olmuş doğal olarak.
Bu arada; beraber çalıştığı kadının dinleme cihazından duymasına rağmen Drew’a karısının onu aldattığını söylememesine sinir oldum. Sonra da Brandy’yi ondan habersiz Thatcher’ın yanına göndermesi de 2. sinir bozucu hareketi oldu. Tam dayaklık ya bu kadın!
*Jack’in mikrofonu odada eliyle koymuş gibi bulması da çok basit kaçtı. İnsan önce çalışma masasına bakar otomatikman resim çerçevesine değil.
*Bu bölüm Helena Mattsson’u daha fazla görebilmek güzeldi.
*Elaine’nin yavaş yavaş genç elemanla muhabbeti ilerletmesine sevindim. Jack’den çok daha iyilerine layık kesinlikle.
Harika bir bölümdü.
*Drew’un fotoğrafı, saat kulesindeki açıyı takip edip odayı bulduğu süreç harikaydı. Ayrıntılar başarılı bir şekilde serpiştirilmiş gerçekten. Takdir ettim. Lakin Drew’un Sara’nın gömleğindeki kanı görmese ona inanıp vazgeçecek olması sinirimi bozdu. Bu kadar zeki bir adam bu kadar kolay kanmamalı. Allahtan kanı gördü de uyandı. O daireye dönüp o kanlı bezi alması lazım şimdi ilk iş olarak.
*T.J.’in yırtış hikayesini de iyi kurgulamışlar birkaç bölümdür valla. Siyahi elemanların bu işe yaraması güzel oldu. Beğendim süreci.
*Herkesin küçümser gözle baktığı T.J.’in Jack’e çıkışı ve Barandy’yi savunuşunu da çok sevdim. Güzel sahnelerdi.
*İlk başlarda sadece Jack’den nefret ediyordum ama artık Sara’dan da nefret ettiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Partiden sonra bi kendisini sorgular bırakır dedim ama hala devam ediyor yüzsüz.
Bu bölüm için puanım: 8.5
4. ve 5. bölümler için puanım: 6.9
3. bölüm için puanım: 7.8
1. ve 2. bölüm için puanım: 6.9
Güzeldi bu bölüm de. Bölüm için puanım: 8.0
*Jack açıkladığında oğlundan okkalı bir yumruk bekledim ama olmadı.
*Elaine’in öğrendiği andaki ve sonrasındaki tepkilerini sevdim. Dizideki en başarılı oyuncu Wendy Moniz kesinlikle.
*T.J. için üzüldüm. Çok iyi bir adam ya! Brandy’yi kaybetmesi kötü oldu. Gelecek bölüm elinde yüzükle Brandy’yi o halde görünce ciddi bir sinir krizi geçirmesi muhtemel.
*Drew’un yen patronu da ciddi seviyede dayaklık bu arada.
*Thatcher’ın şu an olduğu kişiye dönüşmeye başladığı ilk anın hikayesini izlemek güzeldi.
Bölüm için puanım: 7.3
Sezon finali değil, final tadında bir bölümdü. Her karakter için ayrı ayrı kapanış yaptılar, sonlarını bağladılar. Biri hariç! Son sahnede
eğer on numara bir kapanış olacaktı.
6. bölümden sonra akıcı bir şekilde ilerleyen, sanraki bölümü merak ettiren bir dizi haline geldi Betrayal. En etkin 3 karakteri de sevemeyip bitirdiğim bir dizi olarak tarihe geçti. Acayip başarılı bulmadım tabi ama izlediğim için mutluyum.
aytackara sordu cevabı herkese yazayım: Hala The Goldbergs izliyorum. Bayıla bayıla izliyorum. Dizinin özellikle 2. sezonda tam rayına oturduğunu düşünüyorum. 3. sezonda henüz güncel değilim. Tadını çıkara çıkara azar azar zamana yayarak izliyorum. Klasik sitkom sevenlere kesin tavsiye ederim. 80’leri aklı başında geçirenler ise es geçmesin, muhakkak baksın derim. Bu profile uymayan yeni nesil neyi ne kadar anlar, anlayıp güler mi bilemiyorum.
Zart diye üçüncü sezonun başlarından iki bölüm izlemem gerekti de geçerli bazı nedenlerden dolayı. Yine bakmam gerekirse ve geçmişe yönelik bir takılma yaşarsam kapını çalma durumum olabilir :razz: Şimdilik izlediğim kadarıyla bölümlük komedi şeklinde gitti.
Küçük çocuğun ses tonunu ilk bölümde bir garipsedim, ikincide de Barry’deki şapşallık accık fazla geldi ama izlenir bir diziymiş. En sevdiğim anneleri oldu.
Anne şu aralar tv’de izlediğim en başarılı komedyenlerin/komedi karakterlerin ilk 3’üne girer. O derece süper. Barry’nin şapşallıkları beni ilk sezonda çok yordu ama ikinci sezonda daha tadında gitti (ya da ben alıştım). Bi de babanın etkisi arttı ilk sezona göre (ki o adamı da severim). Bu aralar TBBT’den çok daha fazla güldürdüğü bir gerçek.
The Goldbergs’in syndication satışını yapmışlar.
Back In The Game S01E01
Yeterince güzel bir ilk bölüm olmuş. Eve geri dönmek zorunda kalan boşanmış hatun hikayelerine sempati duymuşumdur her zaman. Keza spor sosuna da. Bir de Two and a Half Men’den sempati duyduğum Maggie Lawson faktörü var tabi. Burada daha da fazla seveceğim aşikar kendisini. Dedeyi ve zengin dulu da sevdim bu arada. Benjamin Koldyke da dickhead tiplemesi için biçilmiş kaftan. Bayılmasam da severek izleyecek gibiyim diziyi. Hadi hayırlısı!
Back In The Game S01E13 (FİNAL)
ABC’den çıkmış sınırlı sayıdaki kayda değer komedilerden biri olduğunu söyleyebilirim benim açımdan bu dizinin rahatlıkla. Öyle büyük kahkahalar attıran bir komedi değildi elbette ama hikayesini takip etmesi keyifli, gülümseten tarzda bir komedi idi. Ve karakterleri cidden sevilesiydi. Maggie Lawson’ı bu rolde izleme fırsatı yakalamak çok büyük bir şanstı. Miss Short Shorts’un hastası oldum valla! Dede, çocuk, seksi zengin dul hatun ve dickhead de izlemesi keyifli karakterlerdi. Ve takımdaki diğer çocuklar da elbette. Çocuklar ile yetişkinlerin sahnelerini güzel harmanlayan, spor soslu sevimli bir aile dizisi olduğunu söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. Her bölümünü ayrı ayrı sevdim dizinin. Devam etmiş olmasını isterdim kesinlikle.
Sonu normal bir bölüm kapanışı gibiydi bu arada.
Killer Women S01E08 (FİNAL)
Her bölüm bir kadın katili yakalamaya ve kimi neden öldürdüğünü bulmaya çalıştık 8 bölüm boyunca. Bir yandan da karakterlerimize odaklandık ara ara. Başrolde çok sevdiğim Tricia Helfer olmamış olsa ve sadece 8 bölümcük olmasa izlemezdim. Helfer’i izlemek her zaman olduğu gibi büyük keyifti burada da. En sevdiğim bölüm Lesley-Ann Brandt’in konuk olduğu 5. bölüm, en sevmediğim bölüm ise 8. bölüm oldu. Yenge rolündeki Marta Milans’ı sevdim. Sezon içerisinde Beth Riesgraf, Nadine Velazquez ve Melora Hardin’i izleme fırsatı yakalamak keyifliydi.