Renkli Kutunun Yeni Takıntısı Seri Katiller
10 yorum ozgun14 09 Temmuz 2013 09:12
Yapılan yeni araştırmalar sonucunda çıkan sonuç;
7 tane yeni seri katil dizisi, %35’ten fazla oranda bir artış.
Geçtiğimiz aylarda Sandy Hook İlkokulu’nda yaşanan katliamdan sonra, Boston Maratonu’nda ve Colorado sinema salonlarında, yaşananların sorumluluğunu, tamamen ya da kısmen sinema ve televizyondaki şiddetin gereğinden fazla makulleştirilmesine, çekici hale getirilmesine bağlıyor. TV dünyasının son zamanlardaki seri katil takıntısı üzerine bir analiz de bunu destekler nitelikte.
The Hollywood Reporter‘a ait bu analiz sonucuna göre bu sene eklenen 7 diziyle beraber, seri katillerle ilgili dizi sayısı 20’ye ulaşmış durumda.
Hollywood’un kıdemlileri kendi yapımlarını ne savunuyor ne de eleştiriyor. Bazı katillerin kendi katliamları konusunda dizilerden esinlendiklerini itiraf etmesi ise her yeni bölümün yeni cinayetler için olası örnek teşkil ettiğini ortaya koyuyor.
Showtime’ın bu yıl 8. sezonuyla sona erecek olan ve sadece seri katilleri öldüren bir seri katili anlatan dizisi Dexter bu açıdan detaylı bir incelemeye alınıyor. Dexter’a ait 125 dehşet verici cinayetin listelendiği bağlantının yanı sıra, araştırmalar gösteriyor ki; en az 3 vahşi cinayet ve 1 tane de cinayet girişimi sırasında Dexter’ın tarzından etkilenilmiş. Bu cinayet ve cinayet girişimi dosyalarında katilin kendisine ait, analizi destekleyen cümleler de bulunmakta. Örnek vermek gerekirse:
“Dexter’ın özel aletleriyle yaptığı gibi doğrayabilmek için birkaç girişimde bulundum, ama beklediğimden çok daha gürültülü oldu, etleri keserken de batırdım. Dexter’daki gibi kolay olacağını düşünmüştüm.”
Bu sözler bir kadını öldürüp parçalara ayırdığını itiraf eden San Diego’dan bir kadına ait.
Bu analiz sonucunda gözler yeni yapımlara da çevrilmiş durumda: Bir seri katil ve onu yakalamaya çalışan bir FBI ajanını konu alan FOX dizisi The Following, Alfred Hitchcock’un meşhur yapımı Psycho’nun katilinin günümüze uyarlanmış geçmişini anlatan (prequel) A&E dizisi Bates Motel ve Kuzuların Sessizliği’ndeki meşhur yamyam Hannibal Lecter’ı anlatan NBC dizisi Hannibal.
Analize göre kanal yöneticileri ve dizi yapımcıları, olanı sadece ekrana yansıttıkları, seyirciyi cesaretlendirmedikleri konusunda ağız birliğinde. CBS kanal yöneticisi Nina Tassler, NBC kanal sözcüsü Robert Greenblatt ve FOX kanal sözcüsü Kevin Reilly şiddet içeren yapımlarını savunuyor. Olanı yansıtmalarının seyirciyi cesaretlendirmeyeceği iddiası ise aşağıdaki argümanla çürütülebilecek düzeyde.
“Sonuçlar kendi lehlerine çıktığında, medya toplum üzerinde etkileri olduğunu kabul ediyor. Son dönemlerde Hollywood ve dizi dünyasında, eşcinsellerin olumlu yönde sunumu çığ gibi yayılmakta. Gençler arasında homoseksüelliğin oranında da dikkate değer bir artış olduğu gözlemlenmekte.”
The Hollywood Reporter’ın düzenlediği şu anket, seyircilerin %27’sinin Modern Family, Glee gibi homoseksüalite barındıran yapımlar sayesinde homoseksüaliteye ve eşcinsel evliliklere daha sıcak ve destekleyici olduklarını gösteriyor.
Bu sonuçlar da yapımların seyirci üzerinde büyük etkisi olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
“Hollywood homoseksüaliteyi ve eşcinsel evlilikleri makulleştirme çabaları sonucunda zafer turları atıyor; peki psikopatın teki yine okul basıp bir düzine insanı katlettiğinde 20 seri katil dizisinin sorumluluğunu üstlenecekler mi?” diye soruyor Kültür ve Medya Enstitü Başkan Yardımcısı Dan Gainor ki kendisi bu yapılan çalışmayı da yürütmekte. Sorusunu kendisi cevaplıyor: “Hayır, üstlenmeyecekler; çünkü aslında o kadar da umurlarında değil.”
Şiddet barındıran yapımlarda yer almasına rağmen şiddete karşı duran ve analize katkıda bulunan Hollywood oyuncuları da bulunmakta. Örnek vermek gerekirse:
“Criminal Minds’a katılmam en büyük hatalarımdan biri. Barındırdığı şiddet ruhumu rahatsız ediyordu. İnsanlar yatmadan önce izlemek için bu diziyi açıyordu. Uyumadan önce izlediğiniz son şey bu olmamalı.”
Şimdilerde Homeland’den aşina olduğumuz Mandy Patinkin‘in CBS dizisi Criminal Minds‘a dahil oluşu hakkında yorumu bu şekilde.
Analize göre Criminal Minds yayınlandığı 7 sezon boyunca bölümlerinde 100’den fazla seri katile yer verdi. FBI istatistiklerine göre ise ABD’de aslında bu sayı 35 ile 50 arasında değişmekte.
Gainor yeni 7 seri katil dizisini “yeni moda” olarak değerlendiriyor. İptaller ve yeni gelenler dikkate alındığında, geçen yıla oranla seri katil dizileri sayısındaki artış %35’ten fazla.
“TV dünyası birbirinin kopyası.” diye de ekliyor. “Kabloluda ne tutuyorsa hemen bir benzeri ulusallarda da yayınlanmaya başlıyor. Herkes kendi Dexter’ını yaratmaya çabalıyor.”
Bahsedilen 7 yeni seri katil dizisi ise şunlar: Hannibal, Bates Motel, The Cult, The Bridge, Ripper Street, The Following ve The Fall.
Sizin bu konudaki fikriniz ne? TV’de izlediklerimizin bizi etkilediği ortada. Kişiliğimizde değişikliklere neden olduğunu da söylemek yanlış olmaz. Ama bunun sınırı nerede?
Gece uykuya dalmadan önce “Aslında bu Dexter bilgisi sayesinde sanırım cinayet işlesem yakalanmam, hele de Türkiye’de mümkün değil.” diyor musunuz içinizden? Ya da cinayetleri ve ölümleri dizi filmlerin makulleştirdiğini, sıradanlaştırdığını düşünüyor musunuz? Haydi alalım görüşleri…
yorumlar
Ellerine sağlık@ozgun14.Büyük bir keyifle okudum Hareketki resimler değişik ve güzel olmuş.
Mutlaka bu dizilerden etkilenen insanlar vardır, evet ; ama tüm faturanın da dizilere kesilmemesi gerekiyor bence. Yine de sadece bu konuda değil, her konuda filmler ve özellikle de diziler insanları bir şekilde etkiliyor kesinlikle.
Selam, seri katillerle ilgili yapimlar cogunlukla ilgi cekici olmustur, kafalarinin farkli isleyisi, cizdikleri profiller merak unsurudur.
Sadece dizileri degil kitaplari, filmleri de var yani sorumlu araniyorsa hedef sadece diziler olmamali.Bana göre bir dizi, katil yaratmaz ama yöntem belirlemede fikir verebilir.Asil dikkat edilmesi gereken bu tür yapimlarla cocuklarin bulusmamasi.Onlardaki etkileri farklilik gösterebilir.
@ozgun14: Çevirin güzel olmuş yine ve kullandığın görseller ile yazının okunurluğunu iyice arttırmışsın. 2 kere tutasım geldi bu yazıyı Eline sağlık.
“Aslında bu Dexter bilgisi sayesinde sanırım cinayet işlesem yakalanmam, hele de Türkiye’de mümkün değil” diye düşünmüyorum da “Lan Dexter bile böyle köşeye sıkışıyorsa, ben olsam kesin planlarken yakayı ele veririm” dediğim oluyor. Ben işin kolaylığı değil ayrıntıları kontrol etmenin zorluğuna odaklanıyorum sanırım. Tıpla ilgili bir meslek seçemeyecek kadar tabansız olduğumdan ve biraz fazla canlı seven bir yapım olduğu için katilliği de kendimle pek bağdaştıramıyorum. Ama onun yerine, günlük yaşantımda tanıştığım ya da tanıdığım manyakların ne aşamada olduklarını, ne kadar ileri gittiklerini/gidebileceklerini hesap edebiliyorum bu diziler sayesinde.
“Türkiye’de acaba kaç seri katil yakalanıyor ya da yakalandığında seri olduğu anlaşılıyor mu?” ve “Bu ülkede psikopat, sosyopat vs.ler nasıl şeyler yapıyor?” diye düşündürüyor bana bu diziler. Bir ya da birkaç “Deli İbrahim”i olmadığını iddia edemeyecek aşamada olan bir ülkede yaşıyoruz malum.
@shane ile o kadar takılmana rağmen bir şey öğrenemedin mi be @dkamoy ?. Bak yakalandı mı yıllardır ?. Büyük ustaya saygılar buradan
Mandy Patinkin için burada, en altta bir geyik yapmıştık zamanında. Daha doğrusu @dkamoy yapmıştı.
Açıkçası bu konu bizim ülkemizde de çok fazla gündemde idi bir ara; tabi ki seri katiller bazında değil. Özellikle Kurtlar Vadisi ve Aşk-ı Memnu’nun çok popüler olduğu dönemlerde; Aşk-ı Memnu, insanların ahlakını yozlaştırmakla; Kurtlar Vadisi ise özellikle gençlere silah kullanımı, kabadayılık konusunda kötü örnek teşkil etmekle suçlanmıştı uzunca bir süre.
Bu konuda ben o zamanlar, kendimden yola çıkarak “Saçmalıyorlar yahu; normal, makul, orta zekalı bir insanın kendi hayatını bir dizi karakterine yontması, benzetmeye çalışması saçmalık.” gözüyle bakmıştım. Yalnız özellikle ben lise zamanında iken, Ankara’nın caddelerinde beyaz çorap, beyaz çizgili siyah takım elbise giyip; “Ben racon kesmem kafa keserim!” naraları ile dolaşan gençlerimizi görünce bu konunun benim düşündüğüm kadar masumane olmadığını anladım.
Açıkçası hala ilk görüşümü desteklesem de; yani normal, makul bir insanın ahlakının, kişiliğinin bozulmasına tek başına bir dizinin sebep olmasının mümkün olmadığını; bir dizinin normal, makul bir insanı seri katile; kaba dayıya dönüştürmesinin mümkün olmadığını düşünsem de; sadece içinde kabadayılık taslamak, seri katil olmak, veya yengesine yan gözle bakmak olan kişilerin dürtülerini güçlendirdiği şeklinde bir düşünceye sahibim. Yani ileride zaten bunları bir şekilde icra edecek olan bir kişinin, bu sosyapat güdü ve davranışlarını biraz öne çektiğini, onları cesaretlendirdiğini kabul edebilirim. Seri katillerin işte “Dexter’dan gördüm, yaptım abi.” gibi sözleri ise suç atma psikolojisinden başka bir şey değil diye düşünüyorum. İşte öyle…
Elerine sağlık @ozgun14; çok büyük bir zevk alarak okuduğum bir analiz yazısı oldu…
İçteki dürtüyü güçlendirme olabilir ama işte, adamın içinde olması lazım. Bence de Dexter’dan etkilenip de cinayet işlenmez. Millet cinayet işleyecekse her türlü işler, faturayı diziye çıkarmaya gerek yok. Diziler hayatın içinden de olmalı denir hep. Al sana hayatın içinden kopmuş da gelmiş seri katiller yani. Dexter’dan etkileneceğine şu insanlar CSI serisi, NCIS vs. den etkilense şimdiye her şey daha güzel olabilirdi.
Küçük çocuklarsa evet, uzak tutulabilir. Gerçi bir küçük çocuk da tutup da yukarıdaki dizileri izlemiyordur herhalde. Ama onda bile sorunun dizide olduğuna inanasım gelmiyor benim. Yazıyı okurken aklıma geldi: Zamanında Pokemon’dan etkilenen bir velet Pikaçu diye kendini camdan atmıştı. O yüzden güzelim çizgi filmini kaldırmışlardı. Hala da o çocuk için Yazık diyesim gelmez. O çürükmüş.
Bu kadar cok dizi yokken olumler cinayetler daha bir uzakti hayatimizdan. Artik her dizinin her bolumu biri olduruluyor ve sasirmiyoruz. Siradanlastirildigina katiliyorum, ama ozendirildigi ve insanlari katile donusturdugune inanmiyorum. Akli basinda bir insanin da dizi izleyerek katil olacagina inanamam. Ama egilimi olan insanlari, ozellikle de yakalanmayan zeki seri katil karakterlerinin ozendirdigini dusunuyorum. Ki bunlari da zaten dizi izlemelerini engelleyerek durdurmanin mumkun oldugunu sanmiyorum.
Farkli bir yaziydi, icerige tam katilmasam da cevirirken keyif aldim. Homoseksueliteyi normallestiren yapimlarin homoseksuelligi artirdigina inanmiyorum, sadece gizli homoseksuelleri ortaya cikardi. Burada da ayni tablo yasanir en fazla.
O pokemon cocugu ve iptal benim de icimde hala kocaman bir uktedir. :))
son resim ölmüş, fark edip yeni resimle güncellememe rağmen yenisi de ölmüş. anlayamadım editörlerden biri el atarsa sevinirim. güzelce bir criminal minds resmi koyuverin, mümkünse homeland’ten saul’un göründüğü bir tanesi olsun.
Senin koyduğun ama görünmeyenle değiştirdim.
Sagolasin aytackara.