NED9w1EsQBYzHF_1_aAjan Carter’ımız tam bir yıllık özlemin ardından geri döndü. Agents of S.H.I.E.L.D.’ın araya girdiği şu günlerde Marvel açlığımızı doldurmaya geldi yine. Reytingleri çok iyi olmasa da biz hayranları dizinin değerini biliyoruz ve severek izliyoruz. Yayınlanan üç bölüm içinde neler oldu, bazı şeylerin anlamları neydi, gözden kaçırdıklarınız var mı bir bakalım. Bu noktadan sonrası yine her zamanki gibi spoiler efem.

Bu sezon bizi bekleyen ilk en büyük değişiklik New York’tan çıkmamız  oluyor. Bir süre sonra S.H.I.E.L.D.’a dönüşecek olan SSR’ın büyümeye başladığını, Los Angeles’ta da bir üs kurduklarnı ve Sousa’nın oraya gönderildiğini öğreniyoruz. Bu hava değişimi bize de iyi geliyor. New York’un kasvetli ve bol yağışlı havasından kurtuluyor ve güneşli LA sahillerine doğru yola çıkıyoruz. Agent Carter bir dönem dizisi ve bunun hakkını veriyor. Prodüksiyon çok başarılı, kıyafetler, setler her şey yerinde. Eğreti duran hiçbir şey yok. Bu hava değişimi Peggy’ye de yarıyor. Karşımızda artık Steve’i arkasında bırakmış ve kişisel hayatına daha çok önem veren biri var.

Los Angeles’a gelir gelmez diziyi daha çok sevmemizi sağlayan karaktere de hemencecik kavuşuyoruz. Jarvis! Aradan zaman geçse de Carter ile yaşadıkları maceraları hiç unutamadığını görüyoruz. Hatta o eski aksiyon dolu hayatını özlediğini öğreniyoruz. Hatta belki bir gün işine yarar diye dövüş sanatları bile öğrenmeye başlamış bizim Jarvis. “Başka bir maceraya daha hazır mıyız Bayan Carter?” sorusunu sorduğunda “Hem de nasıl!” diye içimden cevap verdim.

a-view-in-the-dark-peggy-meets-violetEski karakterlerle nostalji yaptıktan sonra yeni karakterlerimizle de tanışmaya başlıyoruz. Bunlardan ilki Carter – Sousa ilişkisine büyük damga vuran Violet karakteri oluyor. Valla dizide en çok shiplediğim ilişkinin böyle bir engele girmesi beni nedense hiç üzmedi. Kadını çok sevdim. Hele akşam planları iptal olduktan sonra bile anlayışla karşılayınca “olmuş bu kadın” dedim. Altından başka bir pislik çıkmasın da. Aman diyeyim.

marvels-agent-carter-season-2-the-next-big-thing-promo-hd-hd-720p-mp4_000013780Bir de Jarvis’in o meşhur eşiyle de tanışıyoruz. Nedense hayallerimdeki tarzda bir karakter çıkmıyor kendisi. Kadını diziye getirdiklerini duyduğumda gereksiz dram yaratacaklar diye korkmuştum fakat Carter – Jarvis ilişkisine hiç zarar vermiyor. Carter’ı seviyor, silah koyabileceğin bir jartiyerle aralarındaki ilişkiyi hemencecik güçlendiriyorlar. Kısa bir süre sonra kendisinin de Nazi Almanyası’nı ilgilendiren karanlık bir geçmişi olduğunu öğreniyoruz.

ffgSonra Profesör Wilkes ile tanışıyoruz. Karakteri anında sevdim. Kendisi bir çizgi roman karakteri olsa da çok çok kıyıda köşede kalmış biridir. O yüzden dizide karakter için özgün bir yol seçtiklerini görüyorum. Carter için yeni bir aşk ihtimali olarak sunulsa da karakterin Marvel Evreni’ne kattıkları benim daha çok ilgimi çekiyor şu anda. Aslında daha önce Agents of S.H.I.E.L.D. 1×19’da gördüğümüz maddenin adını koymuş oluyoruz. Zero Matter ya da Sıfır Maddesi. Bu maddenin “başka bir evrenden, hatta başka bir boyuttan” olabileceğini duyar duymaz aklımıza Doctor Strange geliyor. Çünkü boyutlarla uğraşan tek karakter kendisi. Tahminimce bu maddenin neler yapabileceğini, nereden geldiğini vs bu sezon bol bol öğreneceğiz ve filmde karşımıza çıktığında “Ben bunu biliyorum!” olacağız.

HEADER-NewHydra-vertPeki bu deneylere ve Zero Matter’a finans sağlayan kişiler kim? Tabii ki de HYDRA! “Hydra adı geçmedi, ne alaka?” diyenleriniz olursa diye şu kısmı biraz açalım. Agents of S.H.I.E.L.D.’ın 3. sezonunda öğrendik ki Hydra her zaman o bildiğimiz ahtapot simgesi ile yürümemiş. Hydra’nın bir sürü kolları ve şekilleri varmış. Calvin Chadwick‘in de orada olduğu toplantıda hepsinin yakasında ve girdikleri odanın tepesinde bu simgeyi görüyoruz. İşte Hydra hep buna benzer şekillerle, Hydra olduğunu belli etmeden günümüze kadar farklı alanlarda işlerine devam etmiş. S.H.I.E.L.D. izlemeyenin bu göndermeyi anlaması imkansızdı.

madame-masque-165216Chadwick ile beraber yine başka bir yeni karakter olan Whitney Frost ile tanışıyoruz. Nam-ı diğer Madame Masque. Kendisi başarılı bir oyuncuyu canlandırsa da hayatı hızla “kararıyor.” 2. bölümün sonuyla görüyoruz ki sıfır maddesi Frost’un yüzüne sıçramış ve giderek yayılacak. Bir noktadan sonra yüzünü kapatması gerekecek. Hikayesinin nereye kadar gideceğini kestiremiyorum.

Geçen sezon kadının toplumdaki yeri, erkekler tarafından küçük görülmeleri işlenirken, bu sezon sanki hafiften siyahilere karşı olan ırkçılığa yer verilmiş gibi. Jessica Jones’tan sonra bir beyaz – siyah ilişkisi daha görüyoruz. Son zamanlarda Oscar töreninde hiç siyah aday olmaması konusunda bolca tartışmanın olduğu şu günlerde Marvel böyle güzel adımlar atıyor.

the-lady-in-the-lake-vernon-tells-thompson-that-the-ssr-is-irrelevantAjan Thompson ve Vernon Masters‘ın barda yaptıkları konuşmada, Vernon kurulacak yeni bir örgütten bahsediyordu. Bu örgüt Hydra. Thompson’ı Hydra’ya doğru çekiyor. Bir tarafta Hydra şekillenirken diğer yanda S.H.I.E.L.D.’ın kuruluşuna doğru gidiyoruz sanırım. İzlediğimiz filmlerden S.H.I.E.L.D.’ı kuranların Carter ve Howard Stark olduğunu biliyoruz. Fakat örgütün kurulması için önce halktan saklanması gereken açıklanamayan olayların artması gerek. Bu arada Masters soyadı tanıdık gelmediyse söyleyelim. Bu soyad Marvel’ın birkaç ay önce Fox’tan haklarını geri aldığı Tony Masters, yani Taskmaster‘a bir göndermeydi.

UFAK UFAK NOTLAR:

  • Howard Stark gelişiyle yine renk kattı. Oynayan oyuncuyu da karakteri de çok seviyorum be! Bu sezon daha aktif rolde göreceğiz gibi.
  • Şu Iron Man göndermesini yakalamış mıydınız? Ark reaktöre ne kadar benziyor değil mi? err
  • Dottie‘nin bilerek yakalandığını ve bir şeyler peşinde olduğunu düşünüyorum. Hâlâ dizide olduğuna göre onun hikayesi bitmemiş demektir.

Kısacası düşük reytingli de olsa, 10 bölümcük de olsa, Carter’ımız hâlâ aynı çizgisinde ilerliyor. İçinin boş olmadığını, konuşulacak bolca olayı olduğunu da gösteriyor. Kaldı 7 bölüm!

8/10

Hayat Geek’lere Güzel!