Bu hafta Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. sıradışı bir bölüm ile izleyicilerle buluşuyor.  Tüm bölümü Simmons’ın yaşadıklarına harcıyoruz ve bu bizi 1 saniye bile sıkmıyor.

Normalde incelemelerimde her karakterden biraz biraz bahsederdim fakat Simmons bu bölümün büyük bir bölümünü tek başına sırtlıyor ve harika bir iş çıkartıyor.  Bizi hem bol bol güldürüyor hem de hüzünlendiriyor. Hatta bazı hayranlarını sinir bile ediyor.ssssBölümün yapmayı başardığı en iyi şey akıcılık ve daha önce gördüğümüz olayları ustalıkla birleştirmek oluyor. Bölüme özel kullanılan müzikler, verilen atmosfer, görsel efektlere ayrılan bütçe ve sinematografi bölümün ne kadar sıradışı olduğunu kanıtlar nitelikte.ggBu bölümün sürprizi kendini ilk bölümden sevdiren Will Daniels oldu. Kendisi NASA tarafından tamamen nöbet tutsun diye gönderilmiş sıradan bir adam. Tıpkı Simmons gibi oyunculuğunu bu bölüm döktürdü. İki kişiyle 40 dakikalık dizi izletmek kolay iş değildir. Bu arkadaşı süs olsun diye bir bölümlük getirmedikleri belli. Elbet dünyaya geri dönecek. Ben döndüğü zaman olacaklarla daha çok ilgileniyorum.ffMesela Rosalind’in eskiden NASA ile çalışması ama işler ters gittiği için orayı bırakıp devletin başka birimine geçmesi bilgisini bize boşuna vermediklerini düşünüyorum. NASA’nın gönderdiği bu dört kişinin başından Rosalind çıkabilir. Eğer öyleyse, Will’i tekrar görünce neler olacağını merak ediyorum. Hatta Will ileride S.W.O.R.D.’ta bile olabilir.sısıuAçıkçası adamı görür görmez “Vah yavrum Fitz, çok da şanssızsın be.” diye üzüldüm. Issız gezegende 14 senedir gördüğü ilk kıza tabii ki vurulacaktı. Hele ki bu kız Simmons gibi bir badass olunca. Ben yakıştıklarını düşünüyorum. Simmons da yakıştırmış olacak ki gelip babasından istemesini ima etti. Ama bölüm sonundaki hareketiyle Fitz yine gönülleri kazandı. sjhıkjSimmons’tan başka bir şey görmeyeceğiz ve uzayı kullanarak bize geri dönmek için çok doğaüstü bir neden sunacaklarını sanıyordum. Fakat uzaylı gezegenini sadece bir aşk üçgeni yaratmak için kullandılar. Burası biraz hayal kırıklığı oldu. Yine de o gezegende gördüğümüz şeyi yeniden görme ihtimalimiz olabilir. Olsun da lütfen.ggggO şeyin ne olduğuna dair teorileri yazının sonunda yazacağım ama ikidir “kurban verilme/edilme” ifadesi geçiyor. Kıllanmıyor değilim. Yüzyıllardır insanların orada ölüme terk edilmek için gönderilmesi sadece bir rastlantı olmayabilir.

Şimdi bu karakterin kim olabileceğine dair birkaç güçlü teori var. Onlardan kısa kısa bahsedeyim.

843094-thanos_mad_titan_super

1) Death

İlk teori bu kişinin Thanos’un aşkı olan Death olduğuna dair. Kendisinin umursadığı tek şey ölüm ve tüketmektir. Bölüm içinde “O şey ne?” diye sorduğunda “ölüm” cevabını gönderme olsun diye mi verdiler yoksa gerçekten o mu bilemiyoruz. Ama tipi de benzemiyor değil.

 

 

 

Ego2)Ego The Living Planet

Bir Kree uzaylısı olan Ego canlı bir gezegendir. Tıpkı dizideki gibi sürekli hareket halindedir. Bitki örtüsünü, yüzeyi istediği gibi değiştirebilir. İsterse bir anda 50 metrelik bitki çıkartabilir. Mesela 30 metre genişliğinde olan vadinin bir anda 100 metre olması gibi. Ya da herhangi bir insanı/uzaylıyı taklit edebilir. Yüzeyde böyle varlıklar yaratabilir.

 

 

 

825073-wraith3) Wraith

Kreeler ile en çok bağlantılı olan karakter ise Wraith. Zak-Del adındaki bu Kree’li bilim adamı çorak bir gezegene sürülmüştü. Marvel evreninde şekil değiştiren ve kara büyü kullanan Wraith’ler var. Bu iki karakteri birleştirip bize yeni bir şey gibi sunabilirler.

 

 

 

 

 

Siz bu deneysel bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Kime daha çok üzüldünüz? Fitz’e mi? Simmons’a mı? Will’e mi?