Geçmişin tozlu sayfalarından bir dizinin tanıtımıyla karşınızdayız bugün: Amazing Stories

Amazing Stories, 29 Eylül 1985-10 Nisan 1987 tarihleri arasında NBC ekranlarında yayınlanmış. 2 sezon yayında kalan dizinin ilk sezonu 24, ikinci sezonu ise 21 bölümden oluşuyor. İlk sezonda 44 dakikalık 5. bölüm haricindeki tüm bölümler 23.5 dakika uzunluğunda. İkinci sezonda ise 45 dakikalık 8. bölüm haricindeki tüm bölümlerin süreleri 21-24 dakika aralığında değişiyor.

Steven SpielbergJoshua Brand ve John Falsey üçlüsünün yaratıcısı olduğu dizi, Emmy başta olmak üzere birçok ödül töreninde farklı kategorilerde ödüller ve adaylıklar kazanmış.

Amazing Stories’in aynı isimle yeni bir versiyonunun çekildiğini ve söz konusu yeni dizinin 6 Mart 2020 tarihinden itibaren Apple TV+’ta izleyiciyle buluşacağı bilgisini de vermeden geçmeyelim. Eskiye rağbet devam ediyor dizi dünyasında anlayacağınız.

Amazing Stories, antoloji türünde bir dizi. Her bölümde birbirinden farklı oyuncular ve karakterler eşliğinde birbirinden farklı hikayelerle karşımıza çıkıyor. Çoğunlukla ‘bilim kurgu’ hakim tema konumunda ama her bölümde bu temaya rastlamak da mümkün değil. Bilim kurguyu komediyle veya dramayla, fantastik ögeleri komediyle veya dramayla harmanlayabiliyor ya da korku-gerilim türünü komediyle veya dramayla iç içe sunabiliyor dizi. Çoğu zaman gülümsetip eğlendiriyor, bazen de hüzünlendirebiliyor.

Charlie Sheen

Dizide birçok ünlü oyuncu ve yönetmen yer almış. Bunlardan bazıları o vakitlerde zaten ünlüymüş, bazıları da sonradan ün kazanmış. Kevin Costner, Harvey Keitel, David Carradine, James Cromwell, Jon Cryer, Mark Hamill, John Lithgow, Christopher Lloyd, Andrew McCarthy, Rhea Perlman, Charlie Sheen, Patrick Swayze, Sam Waterston, Kathy Baker, Sondra Locke, Danny DeVito, Kyra Sedgwick, Annie Potts, Beau Bridges, Gail Edwards, Kiefer Sutherland, Griffin Dunne, Mary Stuart Masterson, Lukas Haas, Hector Elizondo, Tim Robbins, Christina Applegate, Forest Whitaker bu isimlerden bazıları.

Christopher Lloyd

Kiefer Sutherland

Christina Applegate

Yeni versiyonu gelmeden önce eskisini izlemek istedim ve an itibarıyla ilk 8 bölümü geride bırakmış bulunuyorum. İlk bölüm idare ederdi. İkinci bölüm en sevdiğim bölümlerden biriydi ve epey eğlendirdi izlerken. Hem görsel açıdan başarılıydı hem de John Scott Clough’ın performansı oldukça iyiydi bana göre. Üçüncü bölüm idare ederdi. Yer yer eğlendirdi. Dördüncü bölüm de sevdiğim bölümlerden biri oldu. Ana karakterin içine düştüğü trajikomik durumu izlemekten büyük keyif aldım. Beşinci bölüm en sevmediğim bölüm oldu. Tek mekanda geçen bölüm salt dramadan ibaretti son anlara kadar ve 44 dakika geçmek bilmedi cidden. Bu diziye uygun bir bölüm değildi bana göre. Fazla basit bir hikayeyle karşımıza çıkan 6. bölüm de sevemediğim bölümlerden biri oldu. Yedinci bölüm idare ederdi. Sekizinci bölümde ise çok ciddi bir drama yatıyordu ve ana karakterimizin içinde bulunduğu durumu izlemesi keyifliydi diyebilirim.

Bölüm süreleri kısa olunca çabucak bitiveriyor bölümler. Bir tek o 5. bölüm bitmek bilmedi işte. Dizi çok eski olunca kadrodaki çoğu ismi tanımıyorsunuz elbette. Ara ara tanıdık simalar karşınıza çıkıyor ama çok önemsemiyorsunuz onları gördüğünüzde de. Bölümün hikayesini, sunumu ve merkez karakteri sevip sevmemenizden ibaret oluyor her şey. Görsel açıdan bakıldığında da seksenli yılların şartları düşünüldüğünde ellerinden geleni yapmışlar diyebilirim.

Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şu an için bu kadar. İzlemeye devam ettikçe bu yazının altına yorum bırakmaya devam ederim zaten. İzleyecek olanlara da iyi seyirler dilerim.