The Hollywood Reporter, Amerikan televizyonlarının ulusal kanallarında son 50 yılda yayınlanmış olan yapımlar içinden kural değiştiren, öncülük eden 10 tanesini listelemiş. Bize de paylaşmak düştü.


STAR TREK

Star Trek (1966)

BBC’nin Doctor Who‘su İngiltere’de yayınlanmaya başlayalı 2 yıl olmuş olsa da Amerikan izleyicisi televizyonda bilim kurguya Star Trek ile açtı gözlerini. Gene Roddenberry‘nin gerçekten de kült olan bu uzay dizisi, Lost‘undan The Walking Dead‘ine kadar bir sürü diziyi etkiledi/etkiliyor.


DALLAS

Dallas (1978)
Amerika’da 20:00-22:00 saat aralığında (prime time) yayınlanan ilk pembe dizi oldu. Dizi, aynı zamanda dünya televizyonlarına pazarlanan ilk dizisiydi Amerikalıların. 67 dilde dublajı yapılarak, neredeyse 100 ülkede yayınlandı. Dizilerin uluslararası dağıtım sektörünün önünü açtı.


THE KIDS OF DEGRASSI STREET


The Kids of Degrassi Street (1979)
Kanada Toronto’da çekim yaparken, Avrupalı alıcılar kapısını çaldıklarında, Degrassi’nin yaratıcısı Linda Schuyler doğru yolda olduğunu anladı. Bundan sonra 30 yıl boyunca da dizinin farklı uyarlamaları yapıldı. Son enkarnasyonu olan Degrassi: The Next Generation, 140 farklı ülkeye satıldı. Hiç de fena değil, ne dersiniz?


THE COSBY SHOW

The Cosby Show (1984)
Bu diziden önce, “komedinin çevirisi olmaz ve uluslararası izleyiciler de zenci bir ailenin hayatına eğilen bir diziyle ilgilenmezler” görüşü yaygındı. Bu görüşü çürüterek yoluna devam eden The Cosby Show, uluslararası mecrada Filipinler’den, Avustralya’ya kadar birçok ülkede popüler bir komedi dizisi oldu. Ülkemizde de yıllarca Cosby Ailesi adıyla ve dahi Türkçe dublajı ile kalitesinden ödün vermeden izleyiciyi elinde tutmayı başardı.


THE SIMPSONS

The Simpsons (1989)
20th Century Fox şirketi, Matt Groening‘in bu kaba animasyon dizisini kabul ettiğinde, uluslararası mecrada pazarlama hanesine koca bir sıfır koymuş, o konuda hiç ümitli olmamıştı. 24. sezonu bitiyor, (daha da sona erecek gibi durmuyor) ve Homer, Marge, Bart, Lisa ve Maggie dünyanın en meşhur televizyon ailesi. Dizi de Fox’ın en fazla kar ettiği yapımların başında gelmeye devam ediyor.


MIGHTY MORPHIN POWER RANGERS


Mighty Morphin Power Rangers (1993)
Canavarları tekmeleyen, 5 taytlı genç” üzerine dandik bir Japon dizisi yapma fikri, Haim Saban‘ın aklına 1984’te, Tokyo’da bir otelde televizyon izlerken gelmiş. 8 yıl sonra, 16 dakikalık bir deneme bölümünü Fox Kids’e satmayı başarmış. O kadar tutmuş ki ardından Power Rangers gelmiş. Böylece, çocuk ekranlarını da dünyaya açmış.


BIG BROTHER

Big Brother (1999)
John de Mol‘un gizli kamera reality şovu, uluslararası bir hit oluverdi. Cinsel sahnelerde ekrana birazcık kızılötesi ışın sık ve Internet’ten 24 saat canlı yayını garantile (bir tv yapımında ilk) ve Big Brother, “yerel” olmaktan “uluslararası” fenomene dönüşsün. Bundan sonra televizyon, bildiğimiz televizyon olmaktan çıktı. (Yapımın, Türkiye’deki uyarlaması Biri Bizi Gözetliyor oldu.)


IDOL

Idol (2001)
Müzik yarışmaları neredeyse televizyonun kendisi kadar eskidir. Ancak Simon Fuller‘in, bildiğimiz yetenek yarışmaları anlayışını yerle bir ettiği bir yarışma oldu Idol. Hem reyting rekorları kırdı (460 milyonluk izleyici oranları yakaladığı oldu), hem de telefonla oy kullanma, sponsorluk, müziklerin satışı/pazarlanması gibi yöntemleri sektöre soktu. 8 milyar dolarlık bir değeri olduğu düşünülüyor ve şu anda en tutan televizyon programı formatı.


CSI: CRIME SCENE INVESTIGATION

CSI (2000)
Quincy‘den bu yana adli patoloji uzmanlığı pek de popüler değildi.
Ancak eski bir vatman olan Anthony E. Zuiker‘in yarattığı CSI ile bilim ağırlıklı, bölüm içinde biten konulara sahip polisiye modası başlayıverdi ve hala da dünya genelinde tutan bir format. Sinema sektöründen, televizyona geçen ilk isimlerden olan yapımcı Jerry Bruckheimer da CSI’ın görselliğini sinema kalitesine yaklaştırarak, takipçileri için çıtayı biraz daha yükseltti.


HOMELAND

Homeland (2010)
Gideon Raff‘ın İsrail dizisi Savaşın Tutsakları (Prisoners of War) dizisinin bu Amerikan uyarlaması, En İyi Drama Emmy Ödülü’nü alınca (yabancı bir dizi için bir ilk) oyunun kuralları yine değişti. Singapur’dan Polonya’ya kadar Amerikan menşeili olmayan birçok dizinin yapımcısı, birdenbire kendilerini Amerikan kanallarına dizilerini pazarlarken buldular ve Amerikan kanalları da ava çıktı.