Diziye başlamadan önce oturup filmi izledim. Gerek var mıydı? Yoktu ama özlemişim, izlemeyeli bayağı oldu.
İlk 3 bölüm itibarıyla iyi bir iş çıkardıklarını düşünüyorum. Star Wars dünyasından çıkan diziler/filmler genelde çocuklar ya da çocukların da izleyeceği işler oluyor. Bu öyle değil. Daha bir ciddi, daha bir karanlık. Tony Gilroy işlerini bilenler varlığını hissedebiliyor izlerken. Zaten Star Wars’tan çok Blade Runner dünyasında geçiyor gibi.
3 bölümle açılış yapmakla doğru bir iş yapmışlar. Zaten bu 3 bölümü aslında tek uzun bir giriş bölümü olarak da düşünebiliriz. Haftalık gelse hiç iyi olmazdı o nedenle. Önceki Star Wars işlerini sevenlerin 3. bölümü seveceğini ama ilk 2 bölüm ile ilgili sıkıntılar yaşayacağını (ben sevdim) düşünüyorum. Oralar ağır geçiyor, biraz sabır göstermeleri gerekecek.
Obi-Wan skandalından sonra girişi itibarıyla başından memnun kalktım. Bir yerlerden Baby Yoda’nın fırlamaması, ışın kılıçlarının çıkmaması güzel. Umarım bu tonda bozmadan gider.
Rogue One’ı tekrar izleyip geldim, Disney dönemindeki en sevdiğim Star Wars filmi. Filmin ana karakteri Jyn Erso olsa da niye Cassian’ın dizisini çekme kararı verdiklerini anlayabiliyorsunuz, çok güzel sahneleri var filmde.
Slowburn dediğimiz açılışlardan biri olmuş. Herkes sevmeyecektir ama ortalığın hemen birbirine girdiği bölümler yerine biraz böyle devam etmesini tercih ederim. Star Wars’ta biraz da uzun diyalogların yer aldığı bir şeyler izleyelim.
Yine bir droid’i sevdirdiler. Diziyi önceden izleyen eleştirmenlerin hepsi bölüm kapanış anlarının çok saçma olduğundan bahsediyordu. Daha ilk bölümden orası hissedildi, alışacaz artık.
Ben de üstte abidin77’nin yazdıkları ile (son paragraf hariç zira ben obin van beğenen azınlıktayım) tastamam aynı durum ve düşüncelerdeyim. (filmi yeniden izlemek dahil)
İlk 3 bölümü birden vermeleri çok iyi olmuş. Çünkü ilk 2 bölümle bir sorunum olmasa da onları haftalık olarak izlemek kötü olurdu.
3.bölüme bayıldım. Ses ile verdikleri tehdit kısmını sevdim, o yüzden bu maden şehri ilgimi çekti. Çatışma sahnelerinde de çevreyi güzel kullandılar.
Bix ve Luthen sevdiğim yan karakterler oldular. Farklı bir Star Wars atmosferi karşımızda olduğu için haftalık izlemek keyifli olacak gibi duruyor. Ayrıca
Andor’un geçmişi ve ailesine odaklanacağımızı biliyorduk. Kız kardeşini arkada bırakmak zorunda kalması ve onu arıyor olması hikayesini de sevdim.
Çok güzel bölümdü. Renk paleti ve çekim yapılan mekanların gerçek olması ile fark yaratıyorlar.
Star Wars’ta ilk kez güvenlik bürokrasisi üzerine bu kadar fazla diyalog izliyoruz ve bu durumdan fazlasıyla memnunum.
Mon Mothma’yı görmüş olduk, onun sahneleri de güzeldi.
Stellan Skarsgård haberi ilk geldiğinde pek önem vermemiştim. Çünkü son yıllarda çok fazla popüler rol ile izledim kendisini, artık pek heyecan vermiyordu. Fakat yanılmışım, bu gidişle dizide en sevdiğim şey onun performansı olacakmış gibi duruyor. Varlığı diziye son 2 bölümde çok şey kattı.
Bu bölümdeki bazı diyaloglara bayıldım. Hiçbir şey olmuyor diye şikayet eden olacaktır ama hiç aksiyon olmadan böyle diyaloglarla ilerlese dizi şikayet etmem. Görsellik ve senaryo açısından Star Wars’ta daha önce görmediğimiz bir kalite var dizide. O yüzden haftalık bekleme işi canımı sıkıyor.
Bu diziyi 3’er bölüm 3’er bölüm izlemek lazım sanırım
4 ve 5’i ağır bulanları tatmin edecek güzel bir bölüm olmuş. Oldukça iyiydi.
Yani
Karis Nemik’in öleceğini ve manifestosunun Andor’a geçeceğini tahmin etmek güç değildi. Cassian’ı etkileyen, isyana katılmasına neden olan faktörlerinden biri de (belli ki ilki) bu manifesto olacak.
Arvel Skeen’in soyadına uygun bir davranışa gireceğini tahmin edemedim. Vel Sartha, Nemik ölüyor, işimize bakalım dediğinde, doktor ısrarının nedeni Vel’i kurtarmak değil, Andor’u ikna edip parayı bölüşmekmiş. Olmayan kardeşiyle ilgili hikayesi ile birlikte adam şerefsizin teki çıktı Rıza baba diyebiliriz.
Star Wars dizileri arasında en beğendiğim bölümlerden biriydi.
3 bölümlük hikayeler şeklinde ilerleyecekleri kesinleşti. Ve 2.hikayenin sonunda böyle güzel bir bölüm geliyorsa hiçbir şikayetim yok. Böyle iyi gittikleri sürece 2 hafta aksiyonun olmadığı bölümlerle de olur. Hatta açık konuşmak gerekirse hiç aksiyon işine girmeden casusluk/direniş hareketini izlemeye bile razıyım (Tabii Star Wars hayran kitlesi buna razı olmaz)
Baskın sırasında yapılacak her hamlenin önceden planlandığını güzel gösterdiler. İyi yapılmış bir ‘heist’ filmi izliyoruz havasını aldım. Sondaki görsellik için bir şey demeye de gerek yok, tablo ortada.
Bıyığı yüzünden zor tanınan Agents of Shield’den Hunter’ı Empire tarafında görünce
bir şeylerin olacağını tahmin etmiştim. Soygunu da bastı zaten. Gorn’u öldürdüler, adam vuruldu zoom bile yapmadılar, garip bir andı.
Nemik kısa zamanda çok sevilen bir karakter olunca öleceğini tahmin etmiştim, kötü gitti. Manifestosunun Andor’a geçmesini sevdim.
Rogue One’ın en güzel sahnelerinden biri
“Rebellions Are Built on Hope” sahnesiydi. Andor bunu Nemik’in manifestosundan okursa güzel olur aslında.
Skeen’in aktörünün Punisher’dan Micro olduğunu da sonradan fark ettim. Bölümün en güzel anlarından biri de
Andor’un Skeen’i bir anda vurmasıydı. Bu eyleme şaşırmadım ama bu kadar hızlı, anında tepkiyi de beklemiyordum.
Gözünü kırpmadan vurdu. Andor’u biraz da bu yüzden seviyorum, mükemmel değil gerçekçi bir karakter. Kendine has bir adalet anlayışı var. O kadar insan öldükten sonra Skeen’in teklifini çok iğrenç buluyor ve gereğini yapıyor. Fakat her şey direniş için havalarına da girmiyor, kendisine söz verilen parayı alıp gidiyor. Büyük ihtimalle Nemik’in manifestosu onu direniş saflarına katacak.
Yine güzel bölüm, 35 dakika falan olmaması da iyi olmuş, rahatça izleyelim. Bu arada Tony Gilroy, bu bölüm diğerleri gibi 3 parçanın bir bölümü olmayacak demiş, galiba bundan sonraki 2 bölüm arc şeklinde olacak.
Geçen bölüm Aldhani’de yaşananların halka bir cezası olur mu diyordum,
134 kişiyi tutuklamışlar, zaten oradaki yerlilerin sayısı azdı.
Mon Mothma hakkında yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum. Bu arada eski filmlere göre hem saçlar daha iyi görünüyor hem de çok daha şık giyiniyor, her bölüm bu sefer ne giyiyor diye dikkat ediyorum
Yine çok güzel replikler yazılmış, özellikle Luthen’dan gelenler.
Hiç kimse kullanılmayan bir silah yaptı mı ki diye sordu, haklı.
İmparatorluk bizi o kadar yavaş boğuyordu ki fark etmemeye başladık demesi de güzeldi, bunda da haklı. Vel’i Andor’u öldürmek için gönderdiler, bakalım orası nasıl ilerleyecek. Bence Luthen’ın bu hamleden haberi yok.
Biraz daha izlesek dediğim karakterler var, Bix bunların başında geliyor,
umarım daha fazla görürüz. Maarva ve Cassian sahnesi de üzücüydü. Aldhani soygunundan güç bulmasını sevdim, babası Clem’in nasıl asıldığını da gösterdiler. Oradaki Stormtrooper’lara saldırmasını da gösterdiler ama sahnenin devamı ilerleyen bölümlerde gelecek galiba.
Cassian’ın kız kardeşi konusunu da çok merak ediyorum, şimdi bakınca çok hüzünlü bir konu gibi geliyor bana.
Bölümün sonları Gerçekten sürpriz oldu. Bir anda ton değişti,
tatil beldesine gitmiş olduk. Bu yetmiyormuş gibi adam marketten abur cubur almaya giderken 6 yıl hapis cezası yedi Şerefsizler bir de eskiden 6 aydı diyor. Yine bölümü öyle bir yerde kapattılar ki komik geldi. Orada kapatacağınıza 6 yıl hapis deyip mührü vurduğunda siyah ekrana gitsenize hemen.
Tabii K-2SO geliyor mu diye heyecanlandım şimdiden. 2.sezonda gelir diyordum ama daha erken gelse keşke.
Andor sezon sonuna kadar bu kalite ile devam edecekse şimdiden helal olsun.
Karşımıza çıkan oyuncu büyük sürpriz oldu hiç beklemiyordum,
iyi saklamışlar. Andy Serkis’i görmek her zamanki gibi güzel.
Bu bölüm tamamen 1984 romanının içine girmiş gibi olduk. Bu kadar detaylı bir sistem beklemiyordum. Çok çok rahatsız edici. Cassian’ın bölüm boyunca hissettikleri bana geçti.
Yani klasik, kahramanımız hapishaneden nasıl kaçacak tarzında bir bölüm beklerken bambaşka bir rotaya girdiler. Cassian’ın gördükleri üzerine savunmasız bir karaktere dönüşmesi tercihini sevdim. Başka türlü olmaz çünkü. Adamlar insanları birbirine düşürecek mükemmel bir sistem bulmuşlar, nefes bile almana izin vermiyorlar. Tüm bu insanlık dışı sahneler Cassian’ı adım adım direnişe doğru itecektir.
”Opression breeds rebellion.”(Bu sahnede aklıma bugünlerde İran’da yaşanan olaylar geldi tabii) Luthen’ın bu tema üzerinden ilerliyor olması ilginç, gerçekten de
direnişin karanlık tarafını gösteriyorlar. Luthen haksız da diyemiyorum. Forest Whitaker’ı görmek de güzeldi. Yine gözleri ile güzel bir sahne izletti bize, çok iyi oyuncu.
Rogue One filminde
son göreve gönüllü olan karakterlerden biri Melshi ile tanışmış Andor, demek ki bağlantıları burada başlamış.
Dedra tarafını izlemek ilginç çünkü İmparatorluk güvenlik sisteminin doğru çalıştığı takdirde nasıl başarılı olabileceğini izliyoruz, karakteri sevmesek de kendi açısından doğru hamleleri yapıyor. Yani klasik Star Wars, basit, iyi kötüye karşı senaryosu yok. Bu yüzden Andor, en iyi Star Wars işlerinden biri oldu, şimdiden.
Dedra’nın bölüm başındaki tavrı da nefret ettirdi haliyle,
Bix’in gördüğü işkencenin ne kadar kötü bir şey olduğu hissini de verdiler. Yani işkencede kullanılan sesi duymamamız iyi oldu, onun yerine hayal gücümüz devreye girdi.
Syril’de yürek varmış, orası kanıtlandı.
Dedra’yı tutup öpmediği kaldı sadece.
Vel’in aile bağlantısı nerede çıkacak diye merak ediyorduk.
Mon Mothma’nın kuzeni çıktı.
Andor’a yaptırdıkları alet tam olarak ne çıkacak merak ediyorum. Level 2 muhabbetinin nereye gideceğini de merak ediyordum. Evet,
cezası bitenlerin özgür kalmayacağını tahmin ediyordum ama aynı adamı tekrardan buraya göndermek de büyük rezillikmiş. Sırf o yüzden tüm grubu öldürmüşler, sırf sistemleri zarar görmesin diye. Gelecek bölüm kaçış bekliyorum.
Andor, One Way Out (1×10) bölümüyle bir kez daha gösterdi ki Star Wars evreninden çıkan en iyi işlerden biri. Disney+’ın en iyi Star Wars dizisi. Her bölüm üstüne koymaya devam ediyor.
Tabii ki
Andy Serkis ve sonda Stellan Skarsgård cidden muhteşemdiler bu bölümde. Kino Loy, bir yere gidemeyeceğini biliyordu ama kurtarabileceği kadar adamı kurtarmak için elinden geleni yaptı.
Luthen’in fedakarlık üzerine yaptığı konuşması da bir o kadar muhteşemdi.
yorumlar
Türkçe dublaj
Official Clip
Poster
Official Trailer
Rogue One izlememiş olan bakmasın
Special Look
2. sezon muhtemelen 2024’te gelecek
Diziye başlamadan önce oturup filmi izledim. Gerek var mıydı? Yoktu ama özlemişim, izlemeyeli bayağı oldu.
İlk 3 bölüm itibarıyla iyi bir iş çıkardıklarını düşünüyorum. Star Wars dünyasından çıkan diziler/filmler genelde çocuklar ya da çocukların da izleyeceği işler oluyor. Bu öyle değil. Daha bir ciddi, daha bir karanlık. Tony Gilroy işlerini bilenler varlığını hissedebiliyor izlerken. Zaten Star Wars’tan çok Blade Runner dünyasında geçiyor gibi.
3 bölümle açılış yapmakla doğru bir iş yapmışlar. Zaten bu 3 bölümü aslında tek uzun bir giriş bölümü olarak da düşünebiliriz. Haftalık gelse hiç iyi olmazdı o nedenle. Önceki Star Wars işlerini sevenlerin 3. bölümü seveceğini ama ilk 2 bölüm ile ilgili sıkıntılar yaşayacağını (ben sevdim) düşünüyorum. Oralar ağır geçiyor, biraz sabır göstermeleri gerekecek.
Obi-Wan skandalından sonra girişi itibarıyla başından memnun kalktım. Bir yerlerden Baby Yoda’nın fırlamaması, ışın kılıçlarının çıkmaması güzel. Umarım bu tonda bozmadan gider.
S01E01
Rogue One’ı tekrar izleyip geldim, Disney dönemindeki en sevdiğim Star Wars filmi. Filmin ana karakteri Jyn Erso olsa da niye Cassian’ın dizisini çekme kararı verdiklerini anlayabiliyorsunuz, çok güzel sahneleri var filmde.
Slowburn dediğimiz açılışlardan biri olmuş. Herkes sevmeyecektir ama ortalığın hemen birbirine girdiği bölümler yerine biraz böyle devam etmesini tercih ederim. Star Wars’ta biraz da uzun diyalogların yer aldığı bir şeyler izleyelim.
Yine bir droid’i sevdirdiler. Diziyi önceden izleyen eleştirmenlerin hepsi bölüm kapanış anlarının çok saçma olduğundan bahsediyordu. Daha ilk bölümden orası hissedildi, alışacaz artık.
Ben de üstte abidin77’nin yazdıkları ile (son paragraf hariç zira ben obin van beğenen azınlıktayım) tastamam aynı durum ve düşüncelerdeyim. (filmi yeniden izlemek dahil)
İlk 3 bölümü birden vermeleri çok iyi olmuş. Çünkü ilk 2 bölümle bir sorunum olmasa da onları haftalık olarak izlemek kötü olurdu.
3.bölüme bayıldım. Ses ile verdikleri tehdit kısmını sevdim, o yüzden bu maden şehri ilgimi çekti. Çatışma sahnelerinde de çevreyi güzel kullandılar.
Bix ve Luthen sevdiğim yan karakterler oldular. Farklı bir Star Wars atmosferi karşımızda olduğu için haftalık izlemek keyifli olacak gibi duruyor. Ayrıca
S01E04
Çok güzel bölümdü. Renk paleti ve çekim yapılan mekanların gerçek olması ile fark yaratıyorlar.
Star Wars’ta ilk kez güvenlik bürokrasisi üzerine bu kadar fazla diyalog izliyoruz ve bu durumdan fazlasıyla memnunum.
Mon Mothma’yı görmüş olduk, onun sahneleri de güzeldi.
Stellan Skarsgård haberi ilk geldiğinde pek önem vermemiştim. Çünkü son yıllarda çok fazla popüler rol ile izledim kendisini, artık pek heyecan vermiyordu. Fakat yanılmışım, bu gidişle dizide en sevdiğim şey onun performansı olacakmış gibi duruyor. Varlığı diziye son 2 bölümde çok şey kattı.
S01E05
Bu bölümdeki bazı diyaloglara bayıldım. Hiçbir şey olmuyor diye şikayet eden olacaktır ama hiç aksiyon olmadan böyle diyaloglarla ilerlese dizi şikayet etmem. Görsellik ve senaryo açısından Star Wars’ta daha önce görmediğimiz bir kalite var dizide. O yüzden haftalık bekleme işi canımı sıkıyor.
4 ve 5’i ağır bulanları tatmin edecek güzel bir bölüm olmuş. Oldukça iyiydi.
Yani
Arvel Skeen’in soyadına uygun bir davranışa gireceğini tahmin edemedim. Vel Sartha, Nemik ölüyor, işimize bakalım dediğinde, doktor ısrarının nedeni Vel’i kurtarmak değil, Andor’u ikna edip parayı bölüşmekmiş. Olmayan kardeşiyle ilgili hikayesi ile birlikte adam şerefsizin teki çıktı Rıza baba diyebiliriz.
3. 3’leme bizleri nereye götürecek bakalım?
Star Wars dizileri arasında en beğendiğim bölümlerden biriydi.
3 bölümlük hikayeler şeklinde ilerleyecekleri kesinleşti. Ve 2.hikayenin sonunda böyle güzel bir bölüm geliyorsa hiçbir şikayetim yok. Böyle iyi gittikleri sürece 2 hafta aksiyonun olmadığı bölümlerle de olur. Hatta açık konuşmak gerekirse hiç aksiyon işine girmeden casusluk/direniş hareketini izlemeye bile razıyım (Tabii Star Wars hayran kitlesi buna razı olmaz)
Baskın sırasında yapılacak her hamlenin önceden planlandığını güzel gösterdiler. İyi yapılmış bir ‘heist’ filmi izliyoruz havasını aldım. Sondaki görsellik için bir şey demeye de gerek yok, tablo ortada.
Bıyığı yüzünden zor tanınan Agents of Shield’den Hunter’ı Empire tarafında görünce
Nemik kısa zamanda çok sevilen bir karakter olunca öleceğini tahmin etmiştim, kötü gitti. Manifestosunun Andor’a geçmesini sevdim.
Rogue One’ın en güzel sahnelerinden biri
Skeen’in aktörünün Punisher’dan Micro olduğunu da sonradan fark ettim. Bölümün en güzel anlarından biri de
Gözünü kırpmadan vurdu. Andor’u biraz da bu yüzden seviyorum, mükemmel değil gerçekçi bir karakter. Kendine has bir adalet anlayışı var. O kadar insan öldükten sonra Skeen’in teklifini çok iğrenç buluyor ve gereğini yapıyor. Fakat her şey direniş için havalarına da girmiyor, kendisine söz verilen parayı alıp gidiyor. Büyük ihtimalle Nemik’in manifestosu onu direniş saflarına katacak.
Yine güzel bölüm, 35 dakika falan olmaması da iyi olmuş, rahatça izleyelim. Bu arada Tony Gilroy, bu bölüm diğerleri gibi 3 parçanın bir bölümü olmayacak demiş, galiba bundan sonraki 2 bölüm arc şeklinde olacak.
Geçen bölüm Aldhani’de yaşananların halka bir cezası olur mu diyordum,
Mon Mothma hakkında yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum. Bu arada eski filmlere göre hem saçlar daha iyi görünüyor hem de çok daha şık giyiniyor, her bölüm bu sefer ne giyiyor diye dikkat ediyorum
Yine çok güzel replikler yazılmış, özellikle Luthen’dan gelenler.
İmparatorluk bizi o kadar yavaş boğuyordu ki fark etmemeye başladık demesi de güzeldi, bunda da haklı. Vel’i Andor’u öldürmek için gönderdiler, bakalım orası nasıl ilerleyecek. Bence Luthen’ın bu hamleden haberi yok.
Biraz daha izlesek dediğim karakterler var, Bix bunların başında geliyor,
Cassian’ın kız kardeşi konusunu da çok merak ediyorum, şimdi bakınca çok hüzünlü bir konu gibi geliyor bana.
Bölümün sonları Gerçekten sürpriz oldu. Bir anda ton değişti,
Tabii K-2SO geliyor mu diye heyecanlandım şimdiden. 2.sezonda gelir diyordum ama daha erken gelse keşke.
Andor sezon sonuna kadar bu kalite ile devam edecekse şimdiden helal olsun.
Karşımıza çıkan oyuncu büyük sürpriz oldu hiç beklemiyordum,
Bu bölüm tamamen 1984 romanının içine girmiş gibi olduk. Bu kadar detaylı bir sistem beklemiyordum. Çok çok rahatsız edici. Cassian’ın bölüm boyunca hissettikleri bana geçti.
”Opression breeds rebellion.”(Bu sahnede aklıma bugünlerde İran’da yaşanan olaylar geldi tabii) Luthen’ın bu tema üzerinden ilerliyor olması ilginç, gerçekten de
Rogue One filminde
Dedra tarafını izlemek ilginç çünkü İmparatorluk güvenlik sisteminin doğru çalıştığı takdirde nasıl başarılı olabileceğini izliyoruz, karakteri sevmesek de kendi açısından doğru hamleleri yapıyor. Yani klasik Star Wars, basit, iyi kötüye karşı senaryosu yok. Bu yüzden Andor, en iyi Star Wars işlerinden biri oldu, şimdiden.
Dedra’nın bölüm başındaki tavrı da nefret ettirdi haliyle,
Syril’de yürek varmış, orası kanıtlandı.
Vel’in aile bağlantısı nerede çıkacak diye merak ediyorduk.
Andor’a yaptırdıkları alet tam olarak ne çıkacak merak ediyorum. Level 2 muhabbetinin nereye gideceğini de merak ediyordum. Evet,
Tabii ki
Luthen’in fedakarlık üzerine yaptığı konuşması da bir o kadar muhteşemdi.