Arrow — tanıtım
1.496 yorum rpdi 29 Aralık 2012 21:10
Televizyona uyarlanan süper kahraman hikayelerinin son yıllarda pek tutmadığı bir gerçek. Fakat The CW bu duruma inat, büyük masraflar yapmaktan kaçınmayarak, yıldız isimleri kadrosuna katarak, müthiş tanıtım kampanyaları yapmaktan çekinmeyerek, kısacası gümbür gümbür bir şekilde, 14 Ekim 2012’de karşımıza Arrow‘u çıkardı.
Dizimiz Batman, Superman, Green Lantern, Jonah Hex, Watchmen, Wonder Woman gibi bilindik süper kahramanları da bünyesinde bulundıran DC Comics‘in Green Arrow (Yeşil Ok) çizgi romanından uyarlanıyor. Green Arrow, giyim tarzı, kullandığı savaş aletleri, kendine özgü bir adalet sistemi yaratmasıyla Robin Hood‘u aşırı derecede andıran bir kahraman. Kendisini kanlı canlı bir insan olarak gördüğümüz ilk ve şu ana kadarki tek örnek ise Smallville. Orada toplam 72 bölüm görünen Green Arrow’u, şu aralar bir diğer The CW yenisi Emily Owens M.D.‘de yer alan Justin Hartley canlandırmıştı. Green Arrow’u 1941 yılında Aquaman’in yaratıcılarından Morton Weisinger ile Congorilla’nın yaratıcılarından George Papp’in yarattığı ve kendisinin ilk kez More Fun Comics’in 73. sayısında görücüye çıktığı da bizi pek ilgilendirmeyen bilgiler arasında.
Bence şimdi bunları bir kenara bırakalım ve modernize edilerek karşımıza sunulmuş, yeni TV dizisi Arrow‘un konusuna geçiş yapalım:
Oliver Quuin, şımarık, vurdum duymaz, kadın avcısı, playboy diye tabir edilen milyarder bir adam. Bir gün, içinde babasının ve ayarttığı sevgilisinin kız kardeşinin de bulunduğu bir yat gezisine çıkar. Bu yat gezisi, korkunç bir kazayla sonlanır ve bu kazadan sadece Oliver sağ olarak kurtulur. 5 yıl sonra Pasifik’in ücra bir köşesindeki adada bulununcaya kadar da öldüğü sanılır. 5 yıl sonra evine, yani Starling City’ye döndüğünde ise artık karşımızda eski Oliver’ı değil, adada yaşadığı sıkıntıların değiştirdiği, farklı bir Oliver’ı buluruz.
Starling City’de kendi çıkarlarını düşünen birtakım insanlar yüzünden suç oranı artmış; uyuşturucu her tarafa yayılmıştır. Halkı da gün geçtikçe daha çok fakir olmaya başlamıştır. Şehri, bu kötü duruma sürükleyen insanların arasında Oliver’ın ailesi de bulunmaktadır. Kazadan hemen sonrasında Oliver’ın babası, son nefesini vermeden önce şehrin bu durumundan sorumlu insanlarla ilgili bazı sırları anlatır ve ona şehri bu derecede zehirleyenlerin bir listesini verir.
Oliver, adada kaldığı süre boyunca bambaşka bir insana, kendi tabiriyle bir silaha dönüşmüştür. Üstün refleksler, hızlı koşu, hedefini tam tutturma ve müthiş okçuluk yeteneği burada kazandığı hediyelerden bazılarıdır. (Bu süreci dizinin ilerleyen bölümlerde ve tek seferde değil, geri-dönüşler (flashback) şeklinde izleyeceğiniz için ayrıntısına giremiyorum.) Oliver, Starling’e geri döndüğünde işlerin iyice çığırından çıktığını ve şehrin daha da rezalet bir hale geldiğini görür. Gençken yaptığı hataları telafi etmeye, kendisine yakın olanlarla arasındaki buzları eritmeye, ailesinin yanlışlarını düzeltmeye, toplumdaki sorunlarla mücadele etmeye ve Starling City’yi eski ihtişamlı günlerine geri döndürmeye karar verir ve adadaki sahip olduğu yetenekleri de kullanacağı Arrow karakterini yaratır.
Dikkat çekmemek için bir yandan eskisi gibi güç ve para düşkünü, umursamaz, pervasız çapkın rollerini oynarken, gerektiği durumda yeşil kostümü giyip gizli kimliğine bürünerek, Starling’e adaleti getirecek olan, “yasalardan üstün, yasadışı koruma görevlisi” kahramanımız Green Arrow olarak yaşamını sürdürmeye başlar.
Kadro ve karakterler üzerinden devam edecek olursak…
Bir zamanların umursamaz, şımarık, kadın avcısı, kısacası pislik çocuğu; ama şimdilerin müthiş okçuluk yeteneğiyle Starling’in adalet sağlayıcısı Arrow’a, yani Oliver Queen‘e Stephen Amell hayat veriyor. Oyuncuyu en son Hung‘ın 3. sezonunda önemli bir rolde izlemiştik. Bunun yanı sıra Private Practice, New Girl, 90210, The Vampire Diaries gibi dizilerde konuk olarak yer almıştı. 5 yıl adada kalıp, başına bunca şey gelen bir adamın ruh halini gerçekten çok iyi veriyor. Gerçekten de yakışıklı oyuncu Stephan Amell, bu rol için biçilmiş bir kaftan diye düşünmeden edemeyeceksiniz.
Laurel, Oliver’ın eski kız arkadaşı. Oliver, Laurel’ı önce onun kız kardeşiyle aldatır. Daha sonra da söz konusu gemi kazasında istemeden de olsa, bu kız kardeşin ölümüne sebep olur. Oliver’dan böylesi büyük darbeler yiyen Laurel, kahramanımıın yaşadığını öğrendiğinde kafası karışır; ama elbette ki bir yandan Oliver’a karşı hala boş değildir. Oliver’ın yokluğundaki 5 yıllık süreç içinde avukat olduğunu eklemeden geçmeyelim. Karakterimiz, güzel oyuncu Katie Cassidy tarafından canlandırılıyor. Melrose Place veHarper’s Island‘da başrollerde seyrettiğimiz aktrist, Gossip Girl, Supernatural, New Girl gibi popüler dizilerde de bir süre konuk olarak yer almıştı.
Tommy, Oliver’ın en yakın arkadaşı. Kendisi Laurel’dan hoşlanıyor ve Oliver’ın öldüğünü sandığı yıllarda işleri iyice ilerletiyor. Karakterimiz, çıkışını geçen yıl geçen yıl iptal olan Pan Am ile yapan Colin Donnell tarafından canlandırılıyor. Arrow ise onun ikincisi projesi. Daha önce pek tecrübe kazanamamış Donnell’ın, gayet başarılı bir oyunculuk sergilediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Eskiden sert bir Amerikan askeri olan John Diggle, şimdilerde Oliver’ın annesi Moira tarafından bizzat tutulmuş olan Oliver’ın yeni koruması. Diggle, David Ramsey tarafından canlandırılıyor. Daha önce kadrolu olarak yer aldığı bir dizi yok. Bir ya da birkaç bölüm konuk olduğu dizilerden bazıları ise şu şekilde: Blue Bloods, Dexter, Ghost Whisperer, Huff.
Son zamanlarda dizilerinin vazgeçilmezi olan “sorunlu ergen” kadrosunu dolduran Thea, kendini alkol ve uyuşturucuya vermiş, dünyadan haberi olmayan, insanı sinir etmekten başka bir işe yaramayan, Oliver’ın salak kız kardeşi. Thea, Willa Holland tarafından hayat buluyor. Kendisini daha önce konuk olarak -ama çok bölümde- The O.C. ve Gossip Girl‘de izlemiştik.
Starling’in adaletini sağlamada çok büyük katkıları olan, Laurel’ın babası dedektif Quentin Lance. Küçük kızının ölümüne sebep olan Oliver’dan nefret ediyor ve Laurel’ı da ondan uzak tutmaya çalışıyor. Karakterimiz, dizilerde bol bol konuk olarak karşımıza çıkan oyuncu Paul Blackthorne tarafından canlandırılıyor. Başrolünde yer aldığı The Dresden Files‘tan sonra, yer aldığı dizilerden bazıları The River, The Gates, Lipstick Jungle, Big Shots, 24 şeklinde.
Ölen kocasının acısını yaşayan, çocuklarına karşı sevecen ve mükemmel bir anneymiş gibi görünen ama sandığımız gibi masum olmayan, “Kraliçe” annemiz Moira Queen. Kendisi gemi kazasıyla ilgili belli ettiğinden çok daha fazlasını biliyor ve oğlunun arkasından bazı işler çeviriyor. Karakterimiz Susanne Thompson tarafından hayat buluyor. Yer aldığı yapımlardan bazılarını Once and Again, Cold Case, Kings, NCIS şeklinde sıralamış olalım.
Yazını başında da dediğim gibi diziye sonradan pek çok yıldız isim katıldı. Şimdilik şu, şu, şu ve şunu örnek verelim. Bunların devamı sürekli geliyor, haberiniz olsun. Kadronun tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.
Arrow, bir tıp dizisi olan Emily Owens M.D. ve bir polisiye olan Beauty and the Beast ile birlikte The CW’nun bu sonbahar için onay verdiği üç diziden biri. Son zamanlarda, pilot bölümlerinden hemen sonra iptal edilen Wonder Woman‘ı, Aquaman‘i ya da 10 bölüm sonunda iptali gören The Cape‘i düşününce, Amerikalıların süper kahraman hikayelerini televizyonda görmeyi sevmediği düşüncesi ortaya çıkıyor. Normalde Amerikalıların tıp ve polisiye sever, süper kahraman sevmez mantığından hareketle “Arrow tutmaz, diğer ikisi tutar” diye tahmin edildi; ama işler hiç de öyle olmadı. Tıp dizisi olanı hemen iptali gördü. Polisiye olanı vasat reytinglerle yaşamaya çalışıyor. Ama Arrow, reytinglerde aldı başını yürüdü. İlk bölümüyle 1,3 reyting, 4.017 milyon izleyici ile açılış yaptı ve sonraki bölümlerde bu rakamları fazla düşürmeden yoluna devam etti. 23 bölümlük tam sezon onayını kaptı ve şu anda The Vampire Diaries‘ten sonra The CW’nun en çok izlenen dizisi konumunda. Ayrıca, hemen arkasından yayınlanan Supernatural da Arrow’un rüzgarından yararlanarak, önceki sezonlarına kıyasla daha iyi reytingler elde ediyor.
Başta başrol oyuncusu olmak üzere çok isabetli yapılan oyuncu seçimleri, adada yaşanan olayları geri dönüşlerle (flash-back) izlememiz gibi ayrıntılar sayesinde sürekli ayakta tutulan gizem unsurları, özenilerek ve para harcanarak çekilen ve bir TV dizisi için insanı tatmin eden aksiyon sahneleri, ilerleyen bölümlerde bilindik DC Comics kötülerinin karşımıza sık sık çıkıyor olması (hangileri olduğunu ispiyon vermemek adına söyleyemiyorum), pembelik dozunun ayarını tutturabilen, merak uyandırıcı aşk meseleleri, Arrow’un izlenme nedenlerinden sadece birkaçı. Elbette ki “her anı heyecanlı, hiç sıkmıyor, mantık hatalarından eser yok” gibi şeyler söyleyemeyiz. “Olur bu kadarı da…” dedirten, küçük şeyler de var kaçınılmaz olarak.
Diziyi çok seven bir kesim olduğu gibi, yerden yere vuranların sayısı da epey fazla. Her zaman dediğimiz gibi, bir kaç bölüm izleyip kendinizin karar vermesi en doğrusu. Yukarıda da dediğim gibi Amerika’da gayet güzel izleyici oranları elde ediyor. Yani dizinin geleceğinin olduğu konusunda kesinlikle içiniz rahat olsun.
Son olarak iki adet tanıtım filmini paylaşıp, tanıtıma noktayı koyalım.
Herkese keyifli seyirler.
AYRINTILI TANITIM FİLMİ
http://www.youtube.com/watch?v=gk_ji5Yu_Mg
KISA TANITIM FİLMİ
yorumlar
@levilevi sen marvel’ların hakkında dolu dolu muhabbetler yapabilirsin onların tanıtım sayfalarında tutan yok seni. gelip şusayfaya laf atma yine
Okuyup araştırıp çıkarım yapıyorum şurada sen laf atma diyorsun. “Yorum” diyorsun. Biraz okusan öyle bir dizi çıkmayacağını bilirsin zaten bunu anlatmaya çalışıyorum. Eskiden burada da uzun uzun incelemeler yapardım ama kendisini bozdu, özünden koptu. Hani nerede o “gerçekçilik” teması, şehirde geçen suçlularla savaşan arrow? Bir anda ucube sirkine döndü flash ile birlikte. Komik oldu örümcek adam gibi bir ok ve iple binadan binaya gezen bir arrow’a dönüştü. Şimdi de zamanda ileri gidip gelecekte dövüşsünler tabii ne zararı var. Amaç reyting. Kalite kimin umurunda ki? Kitle belli.
şurada herkeste belli bir seviye var birtek sen de yok. illa laf atcan ortalıgı karıstırcan duramıyorsun insanların yorumlarına bile karısıyorsun. yorum yazarken sana hesap mı vereceğiz bir de
sanki akademik bir konu hakkında yorum yapıyoruz da şurada iki geyik yapıyoruz eğleniyoruz onun da içine ediyorsun
Size mi dedim ben kanaldan bahsediyorum. CW “aa ozgun ve towanda böyle daha çok sever diziyi değiştirelim mi” dedi?
Burada yine yanlış anlaşıldım olsun. Seviyesiz de ben olurum o da kabul. Herkes SHIELD’a gömerken sorun yok ama Arrow’da sorun var peki Ama burada siz bana saldırmadan önce ben durumu size anlatmaya çalışıyordum. Siz diziye saldırdım sandınız.
Gidin bakın Supergirl’e ne demişim, Flash’ı da hala severek izliyorum sadece 22. bölümü beğenmedim. towanda sağ olsun izin verdi marvel başlıklarına yorum yapmama. 22dakika’nın ağası sanırım.
Yeter. Bu konuyu daha fazla uzatan her kim olursa olsun bozuşacağım artık kendisi ile.
Diyorum şu diziye bu kadar kafayı takmadan eğlencesine izleyin diye ama cık. Aslında dur vazgeçtim, izlemeseniz de olur sahi; ne kadar az yorum o kadar iyi. Şu 600+ yorumun yarısı sırf bu sezona aittir ayol. Oku oku bitmedi bu başlık yine sayın seyirciler, yabancı olsanız çeneniz kopsun demiştim. Bu 41. yorummuş.
Efendim, sadede gelirsek: Bana yetti bu sezon finali, gerçi bu tarz bir beklentiyle oturmuştum zaten. Beklediğimi buldum diyebilirim. Başlamadan önce kaşındığımdan dolayı kendi kendime TVLine May Sweeps sponsorluğunda spoiler yedirmiş oldum bir miktar, ama o başka bir konu.
Ayrıca ben burada bitse niye bitti derdim.
* Niye bitti derdim, çünkü o zaman geçmiş kısmı açıkta kalmış olurdu. Oliver’ı 5 sene sonra saç-sakal karışık halde adada bulduyduk, adamın bindiği gemi Coast City’ye gidiyor. Adaya gitseydi bile bu sefer de aradaki zaman farkından dolayı itiraz ederdim.
* Flash’taki GL göndermesi benim de dikkatimi çekmişti ama Arrow’daki dikkatimi çekmediydi. İyiymiş bu.
* Thea’nın Speedy olarak dahil oluşu ve Felicty’nin A.T.O.M. kıyafetini giyişi güzeldi. Ray’e olana nasılsa yaşayacağından dolayı “E şimdi bu az daha mı görünecek?” tepkisi verdim. Fark etmez sanırım.
Gelecek sezon yine devam ederim ben buna.
Senin dediğin kafayı takmadan eğlencesine izleme işini ben ilk sezondaki yüksek beklentiyle dizinin başına oturup hayal kırıklığına uğradıktan sonra 2. sezonun başlarında yapabilmiştim. Hatta yorum bile atmışım 1,5 sene önce; “Bu sezon bu dizinin bir CW dizisi olduğunu kabullenip başına oturdum.Gayette zevk alarak izlemeye başladım” diye. Yorumda biraz CWyu ezmişim ama olsun o kadar, o zaman Flash yoktu
Ama benim için bu kafaya takmama olayı da bi yere kadar. Adamlar izleyiciyle dalga geçercesine özensiz senaryo yazarken ben bunu kabullenip diziden zevk alamıyorum kimse kusura bakmasın. Her bölümden sonra burda güzel bölümdü diye yorumlar gördükçe de her defasında da şaşırıyorum. Ya siz gerçekten dizinin saçmalamalarını görmüyorsunuz ya da görüp de kafaya takmıyorsunuz. Mesela şimdi burda izleyipte kafaya takmayanlar
Neyse dizinin günahlarına girersem işin içinden çıkamam sabaha kadar.
Dizi kendi halinde orjinal bir yapım olsaydı şimdiye kadar 10 kere bırakmıştım ama dizinin konumundan dolayı elim mahkum gelecek sezon da küfrede küfrede izlemeye devam edicem. Belki gelecek sezon kalite biraz artarda ben de tekrar küfretmeden izlemeye dönerim
Dizi her ne kadar Malcolmu bu sezon normal adammış gibi göstersede bence adam gayet psikopat biri. Anlaşma isterse noter onaylı olsun bu adama birlik mirlik verilmez. Tabi gelecek sezon bakarsın melek gibi bi adam olur bilemem oarasını. Dizi karakter tutarlığını pek umursamıyor zira.
5 parasız Oliverın son model arabasıyla gezmesine de kimse laf etmemiş
Ağzına sağlık meorman
aslın da hepiniz haklısınız bu sezon gerçekten kötü bir sezondu umarım gelecek sezon daha iyi olur benim bu konu da ümidim var:)
benin de ne oldu da the flash bu kadar iyi giderken arrow düştü diye merak ediyordum meğersem yaratıcı kadrosun da Greg Berlanti ve Andrew Kreisberg ayrılmış onlar artık sadece the flash ve yenin dizi yapımcılığın yapıyormuş bizim dizi sadece Marc Guggenheim kalmış dizi artık o yürütüyor o yüzden hikaye olarak bu kadar düşmüş bence dizi yine toparlayabilmesi için dc yenin elamanlar alması şartı:/
@burakturan üsteki yorumum okursan 2 dizi de artık farklı adamlar tarafın da yazıldı yazdım bence bu yüzden 2 dizi de böyle kopukluk var bence:/
bence tutarlılığı çok sallamamışlar o son crossoverda sırf birbirlerinde göründü olsun diye yapmışlar. çok da üstünde durmaya gerek yok.
bu sezonun zaten kalitesiz olduğu ortada gerçi bu sezon diyip de ahını almıyım yarısı için konuşayım. biz arrow severler de çok mutlu izlemedik bu sezonu.
şakaya vurayım ikinci yarının ilk 3 bölümünü ben de savundum ama sonrasında bozdu. daha bozmaz dedim daha da bozdu.
haklısın vallah dizin yenin de toparlaya bilmesi için dc acilen bir şey yapması yaratıcı kadrosuna bir kaç isim daha eklese iyi olur:)
özgün14:+1
Marc bisey diyecegine biraksin Arrow’u. Guzelim dizi suan bu kadar elestiriyorsa sorumlusu kendisidir.
tek suçlu o değil ki dizi daha önce de yapımcıların yapan Greg Berlanti ve Andrew Kreisberg sezon ortasın da the flash önem vermek istedikler için bir akmışlar sadece şu ana dizin başın da bu adam varmış:/
Dizide bazı şeylerin kopuk olmasının sebebi sahnelerin kesilip yayınlanmamasından da kaynaklanıyor olabilir. örneğin bazen fragmanda bir sahne gözüküyor diziyi izlerken o sahne olmuyor kesmişler o kısmını yayınlamamışlar süreden kaynaklandığını düşünüyorum böyle şeylerin.
Sezon finali, bu dizi için yakalanması her şeyden daha zor bir sahneyle, Oliver ve Felicity’nin “mutlu sonu” ile bitti.Ama kahramanlar, kahramanlığı bırakıp emekli olabilir mi?
Emily Bett Rickards: “Bir kere insanlara yardım etme ve uzun bir süre boyunca adalete hizmet etme yoluna girdin mi bu kısmen alışkanlık haline gelmiş oluyor ki bence ilginç olan da bu. Uzaklara gitmek, mutlu olmak, bir adada gezmek bunlar güzel şeyler ama sonuçta hala önemli işler yapmak istiyorsunuz. Yani ikisini neler bekliyor olacak bilmiyorum. Bunu ve ilişkilerini dengelemenin iyi bir yolunu bulacaklar.”
Birlikte arabayla günbatımına doğru gitmeden kısa bir zaman önce ikisinin arası pek de iyi değildi. Felicity, Oliver’ın Nyssa ile evlenmesine-haklı olarak- ve intihar girişimine kalkışmasına kızgındı.Ama nihayetinde Felicity, Oliver’ı kendisinin yarattığı ve içine kapandığı hapishanesinden çıkmaya ve gerçek hayatını yaşamaya ikna etti. Yine de bir çift olmayı başarabileceklerinin garantisi yok.
Emily Bett Rickards: “Biriyle yeni bir ilişkiye başladığınızda, her şeye tamamıyla açık olmak zaman gerektirir.Biriyle ruh eşi olmuş olabilirsiniz ama bu yürümeyebilir de.Ve şimdi ikisi de işlerinden uzakta, hiçbir baskı altında olmadan zamanlarının tümünü birlikte geçirecekler ve birbirleri hakkında çok daha fazla şey öğrenecekler.”
Ama Oliver ile Felicity arasında romantik anlamda ne olursa olsun, Stephen Amell artık Oliver’ın yeni bir hayatı olduğunu ve yeni bulduğu bu mutluluğu yakın zaman kaybetmeyeceğini söylüyor.
Stephen Amell: “Tabiri caizse Oliver’ın rahat bir nefes almasının, mutluluğu bulmasının ya da en azından bir parçasını bulmasının, yaptığı birçok fedakarlık ve çok çalışmasının bir sonucu olduğunu umuyorum.”
Stephen Amell: “3 sezon ve 69 bölümdür yazıp oynadığımız bu fasıl iyi ya da kötü, bir şekilde bitti. Şimdi önümüzde yeni bir yol var. Dizimizi seviyorum. Gerçekten seviyorum. Ama her sene izleyiciye aynı şeyleri gösterip duramayız. Ki öyle yaptığımızı da düşünmüyorum. Ama şimdi genel anlamda tamamen farklı bir yola giriyoruz.”
Ama bu Diggle ve Thea , Oliver’ın yokluğunda işleri yürütürken; Oliver’ı adanın birinde yayılıp otururken bulacağımız anlamına gelmez. Stephen Amell, Oliver’ı 4.sezonun açılış bölümünde 20-30 dakikalık bir süre boyunca emekliye ayrılmış olarak göreceğimizi söylüyor.İki muhabbetkuşunu[Oliver&Felicity], Starling City’ye döndüren şeyin büyük ihtimalle Diggle’a yapılan olası bir H.I.V.E tehdidi olacağını söylüyor. Emily ise geri dönüşlerinin sebebi hakkında başka bir tahmin yürütüyor.
Emily Bett Rickards: “Thea ile alakalı olabileceğini düşünüyorum çünkü ancak böyle şeyler bizi şehre geri döndürebilir.”
deme ki adamlar da farkındalar bazı şeylerin ve bu söz bana 4.sezon için umut oldu:)
twettir da okudum bu sezon en kötü sezon olmasın rağmen 2.sezon ile kıyasla açık ara en fazla izlenen sezon da olmuş:)
Katie Cassidy spor yaparken
Katie Cassidy spor yaparken
Ne guzel bi kadinsin sen ya.
Arrow’un yeni maskelisi Caity Lotz hakkında bilmeniz gereken 5 şey
Starling City’nin yeni maskeli kahramanını canlandıran Caity Lotz hakkında bilmeniz gereken 5 şey…
1. Kendisini Mad Men’de, Don Draper’ın “yeğenim” olarak tanıttığı Stephanie rolünde izlemiştik. Stephanie’nin zamanla Don için çok önemli bir yere oturduğunu anladık. Hatırlarsanız, final bölümünde, dibe vurduğunda Stephanie’nin kapısını çalmıştı.
2. Kamera önüne ilk olarak Mad Men için geçti. O yüzden kendisine Matthew Weiner keşfi gözüyle bakabiliriz.
3. Arrow’daki rolünün gerektirdiği fiziksel hazırlık gözünü korkutmadı, çünkü oyunculuğa geçiş yapmadan önce profesyonel bir dansçıydı. Avril Lavigne ve Lady Gaga gibi isimlerin arkasında dans etti.
4. 2015 yapımı sinema filmi 400 Days’de, gelecek sezon Arrow’da izleyeceğimiz Brandon Routh ve The Flash’ın Harrison Wells’i Tom Cavanagh ile birlikte oynuyor.
5. Korkutulmaktan çok korktuğu halde, sinemadaki çıkışını ülkemizde de gösterilen The Pact adlı korku serisiyle yaptı.
http://www.cnbce.tv/dizi/781-arrow/haberler/137-arrowun-yeni-maskelisi-caity-lotz-hakkind
Brandon Routh için gelecek sezon izleyeceğiz demesin neden dizi şu ana cnbce de 2.sezon da olması:)
4. sezon 1. bölümün senaryosu dün tamamlandı ve oyunculardan ilk okuyan Stephen Amell oldu. Senaryoyu okurken iki kez ağzı açık kalmış.
Zaten ne zaman senaryoyu okusalar ağızları açık kalıyor.
vallah benin umutluyum her şey rağmen güzeli bir sezon olacak:)
özgün14 senin dizi biramaktanım söz ettin şaşırdım bunun da bir kaç ayı önce de sonun kadar devam ederim diyordun:)
Bence geçen sezonda normal bir sezondu yani.. Klasik CW dizisi. Bence beklentiyi çok yukarıda tutmamak en iyisi..O yüzden 4. sezonda ilk 3 sezondan farkı olmayacaktır.. Sadece şu kahraman olma işini az daha çetrefilli hale getirseler hiç fena olmaz..
aslın da haklısın hiçi bir varık yoktu ama gene de 3.sezon ilk 2sezon kadar iyi değildi ama benin gene de bu sezon iyi olacağın düşünüyorum:)
Arrow – Season 4 – John Barrowman Finalizes Deal to Return
En fazla yorumu bulunan dizi bu herhalde
Bi de tanıtana bak
– Oliver’ın yepyeni bir kostümü olacak.
Bunun hakkında, Arrow, Flash, Canary kostümlerinin tasarımcısı Maya Mani şunları söylüyor:
“Yeni Arrow kostümüyle bu çok farklı bir istikamet…İnsanlar gördüğünde tamamen mantıklı gelecektir.”
– Arrow Ekibi’nin yeni mekanı hakkında:
“Ekip, dizinin büyüyen ekibi için uygun, kesinlikle inanılmaz bir mekana geçiş yapacaklar.”
“Planın bir kısmı da, “diziyi yeniden inşa etmeyi” dahil ediyor. Ortamı biraz daha aydınlatmak ve yeşil başlıklı kanunsuzun Starling şehrini kurtarma göreviyle meydana çıkması…O konuma nasıl gelineceği sezon açılışında açıklanacak.”
– Damien Darhk hakkında:
“Ne söyleyebiliriz ki? Şeytani bir şeylerden devam etmeye karar verdik. Bu karakter için oldukça heyecan verici fikirlerimiz var,
– John Diggle hakkında:
“Bu adamı çekici kılan “normal bir adam” olması, o yüzden onu bir süper kahramana dönüştürmüyoruz. Ama aynı zamanda onun sahaya daha çok çıkmasını da istiyoruz ve onun da şimdi bir karısı ve çocuğu olduğundan kimliğini gizlemek için bir şeylere ihtiyacı var. Bu sorunun çözümü, yine sezon açılışında bulunacak.”
– Laurel ve Nyssa hakkında:
“Bu sezon kesinlikle daha fazla Laurel ve Nyssa sahnesi yazmayı umuyoruz.”
– Oliver ve Felicity hakkında:
“Sezon açılışında onların tatilde ne yaptıklarını göreceğiz.”
[Marc Guggenheim – Yapımcı]
Ayrıca;
– Bazı kaynaklar Oliver’ın yeni kostümünü 4×01’in sonunda göreceğimizi söylüyor.
– “Eğer birinin mutluluğu bulmak için büyük bir şansı varsa, bu Oliver ve Felicity’dir.”
[Stephen Amell]
– Daha önce birbirleriyle çok etkileşim halinde olmayan iki karakter oldukça yakınlaşacak.
– Laurel’ın bu yıl ki hikayesine, Nyssa da dahil olacak.
– 4×02’de en az Felicity kadar teknolojiyle arası iyi olan Afro Amerikan 20’li yaşlarda bir karakter dahil olacak.
– Malcolm 3 dizinin(Arrow/Flash/Legends of Tomorrow) adeta kilit noktalarından biri olacak.
– Felicity’nin CEO kağıtlarını imzalamış olması gündeme gelecek.
– Felicity’nin babası nihayet görünecek, hem de bir kez değil çok fazla göreceğiz yani bu karakter yeni sezonda düzenli kadroda yer alacak.
– Diggle’ın kimlik gizleyici bir kostüme sahip olacağını biliyorduk, bunun siyah olacağını söyledi.
– “Bu sezon Diggle için oldukça önemli olacak çünkü kardeşi Andy H.I.V.E. tarafından öldürülmüştü ve aynı zamanda bu sezon Felicity için de önemli olacak çünkü babası H.I.V.E.’ın bir parçası.”
.@CW_ARROW Season 4 Exclusive: Neal McDonough Joins Cast as the Infamous Damien Darhk https://tvline.com/2015/07/10/arrow-neal-mcdonough-damien-darhk-season-4-cast/
Saç ve gözler de tuttuğuna göre twisti tahmin edebiliyorum şimdiden. Sezonun kötüsü Felicity’nin babası olacak Sezonun sonuna doğru da bu da kötü adamdan iyi adam moduna geçer. Bkz: Malcom & Tommy
Arrow Season 4 begins filming tomorrow. @GBerlanti @SchwartzApprovd @MericlesHappen. @ThorFreudenthal
Diggle’in kostumu rezalet. Oyle kostum mu yapilir yahu. Bari Green Arrow’a uyumlu bisey yapsaydiniz.
Arrow Casts DC Superhero Mister Terrific http://thr.cm/MrRwvh