Kült bilimkurgu dizimiz Battlestar Galactica 6 aylık bir aradan sonra sürprizlerle dolu ve muhteşem bir bölümle geri döndü.Yazın Galactica ekibini ve cylonları yanmış yıkılmış bir şekilde buldukları dünyada bırakmıştık. Bu bölümde de bıraktığımız yerde buluyoruz.Bundan sonrası spoiler…


Tüm ekip büyük bir umutsuzlukla dünyada araştırmalarını sürdürürken insan kemikleriyle beraber hiç bilinmedik cylon kafaları da buluyorlar. Bu kemiklerin de hybridlere ait olduğu anlaşılınca umutsuzca peşine düştükleri 13.koloninin aslında bir cylon kolonisi olduğunu öğrenmek başta Laura Roslin olmak üzere tüm filoda büyük bir şaşkınlık ve hayalkırıklığına sebep oluyor. Tüm gezegen radyoaktif serpintinin etkisi altındayken ve the final five’dan şimdilik bildiğimiz 4’ü yıkıntılar arasında dolaşırken bir zamanlar orda yaşadıklarını ve büyük bir nükleer patlama ile öldüklerini hatırlıyorlar. Bu arada Leoben ve Kara, koloni sinyalinin izini takip ettiklerinde buldukları her ikisinin de kafasını karıştırıyor: Kara’nın parçalanmış viperı ve kömür olmuş cesedi..

Aynı anda filoda Dee sebebini anlayamadığımız bir şekilde, Lee ile uzun zamandan sonra ilk kez beraber zaman geçirip çok eğlendiği gecenin sonunda intihar ediyor. Bu intihar Admiral Adama’yı oldukça sarsıyor ve kendini öldürecek cesareti bulamadığı için Saul’e gidiyor, onun en zayıf noktası olan Ellen üzerinden sinirlendirerek kendisini öldürmesini sağlamaya çalışıyor. Ancak bu numarayı farkeden Saul, Admiral Adama’yı filoyu yeniden cesaretlendirecek ve kendilerine yeni bir “yuva” bulmak için yola çıkmalarını sağlayacak konuşma için yönlendiriyor. Yeni müttefikleri cylonlarla beraber kendilerine yeni bir yuva aramak üzere yola çıkmadan önce ölü gezegeni son bir kez ziyaret eden Saul denizin içinde geçmişe ait bir vision görüyor, “ölmekte olan Ellen ona yeniden doğacaklarını söylemekte.” Kilit cümle ile bölüm son buluyor: “It’s you, Ellen.. You’re one of the Final Five.. last one..”