Beauty and the Beast (2012) — tanıtım
88 yorum rpdi 23 Kasım 2012 09:00
Karşımıza yeni çıkaracağı diziler konusunda az ve öz takılmayı seven kanalımız The CW‘nun bu sonbaharda başlayan üç yenisinden biri olan Beauty and the Beast, 14 Ekim’de başladı ve şu ana kadar 6 bölümü çıktı. Perşembe akşamları The Vampire Diaries arkasından yayınlanan polisiye drama türündeki dizimiz ile ilgili ayrıntılar aşağıda.
Beauty and the Beast, 1987-1990 yılları arasında yayınlanan aynı adlı dizinin modernize edilerek günümüze uyarlanmış hali. Zamanında Türkiye’de de çok popüler olmuş ve haliyle de çok seveni olan ve bu sevenlerinin ilk duyduğunda varlığından hoşnut olmadığı dizi, beklentilerin aksine gayet eli yüzü düzgün ve orijinalinden oldukça farklı ve kendine özgü bir yoldan gidiyor. (Ben eski versiyonunu izlemeyenlerdenim. Sadece güvenilir kaynaklardan aldığım duyumları iletiyorum)
Lafı dolandırmadan, ilk bölümden ispiyon içeren konu kısmına geçiş yapalım:
Catherine Chandler, New York Polis Merkezi’nde cinayet masası dedektifidir. 9 yıl önce annesinin cinayetine tanıklık etmiş; katiller, kendini de öldürecekken birisi tarafından kurtarılmıştır. Kanıtlar, kendisini kurtaranın bir hayvan olduğunu gösterse de o bunu her zaman reddetmiş ve 9 yılı kendisini kurtaranın kim olduğunu düşürmekle geçirmiştir. Günümüzde ise bir dava sırasında yolu Afganistan’da görevi sırasında öldüğü rapor edilen doktor Vincent Keller ile kesişir ve Catherine, ipuçlarını takip ederek 9 yıl önce kendisini kurtaranın Vincent olduğunu keşfeder. Vincent, o günden sonra da Catherine’i takip etmiş ve kollamıştır; ama bütün bunları Catherine’den saklamasını gerektiren bir sırrı vardır.
Daha güçlü, daha hızlı, daha mükemmel bir askeri yaratmak için uygulanan bir deney sırasında bir şeyler yanlış gitmiştir ve şimdi bu yüzden, Vincent öfkelendiğinde gözü bir şey görmeyen, tehlikeli bir canavara dönüşmektedir. Hem deneyi yapan insanlar kendini öldürmeye çalıştığı için, hem de bu durumundan dolayı çevresindekilere zarar verme tehlikesi olduğu için sırrını herkesten korumak ve toplumdan uzak yaşamak zorundadır. Catherine, sırrını saklamaya söz verir, ancak annesinin cinayetini çözme konusunda yardım etme şartı koşar. Vincent, uzun yıllardır gizli bir şekilde yaşadığı için şehri uzaktan gözetleme imkanı bulmuştur ve suçluları kendi yöntemleriyle etkisiz hale getirme ve adaleti sağlama imkanı elde etmiştir. Artık, Catherine’e de davalarında yardımcı olur ve işin önemli bir parçası haline gelmeye başlar. İkilimiz, böyle birlikte vakit geçirdikçe aralarında daha farklı bir çekim oluşmaya başlar; fakat böyle bir ilişkinin getirebileceği tehlikelerin ikisi de farkındadır.
Şimdi karakter ve kadrodan devam edelim:
Zeki, işinde kurallarına bağlı, sert bir dedektif ama özel yaşantısında bir o kadar kırılgan ve hassas karakterimiz Catherine, Kristen Kreuk tarafından canlandırılıyor. Dünyalar tatlısı bu oyuncuyu uzun sezonlar boyunca Smallville‘de, ayrıca Edgemont‘ta, konuk olarak 4 bölüm Chuck‘ta ve Ben Hur‘un 2010 yapımı Kanada uyarlamasında (mini dizi) izledik.
Şimdilik konu kısmında anlattıklarım dışında hakkında bir şey bilmeniz gerekmeyen Vincent, Yeni Zellandalı oyuncu Jay Ryan tarafından canlandırılıyor. Kendisinin uzun süre yer aldığı bir Amerikan yapımı yok. Konuk olduğu yapımlar ise şu şekilde: Terra Nova, Legend of the Seeker, Young Hercules, Xena: Warrior Princess.
Tess, Catherine’nin ortağı. Zaman geçtikte birbirlerinin en iyi arkadaşı olmuşlar ve iyi bir takım oluşturabilmişler. Birçoğunuzun favori karakteri olması ihtimali yüksek olan karakterimiz, Nina Lisandrello tarafından hayat bulmuş durumda. Kendisi Nurse Jackie, Mercy, Law and Order gibi dizilerde konuk olarak karşımıza çıkmıştı.
Evan, Catherine ile birlikte aynı yerde çalışan doktorumuz. Kadronun karimatik İngiliz aksanlı karakteri açığını kapatıyor. Catherine’e karşı boş olmadığını eklemeden geçmeyelim. Karakterimiz, The Tudors, Mistresses, Spooks gibi dizilerde karşımıza çıkan Max Brown tarafından canlandırılıyor.
J.T., Vincent’ın ev arkadaşı; başından beri sırrını bilen ve bu konuda ona büyük destek ve yardımcı olan dostu. Karakterimiz, Austin Basis tarafından canlandırılıyor. En iyi ömrü 2 sezon süren The CW dizisi Life Unexpected‘tan tanıyabileceğiniz oyuncu, Necessery Roughness, Grey’s Anatomy, Supernatural, Life on Mars gibi dizilerde konuk olarak yer almış.
Son olarak, Catherine ve arkadaşlarının işine sıkı sıkıya bağlı, sert patronu Joe Bishop. Karakterimiz, Brian White tarafından canlandırılıyor. Bu oyuncumuzun da kadrolu olarak yer aldığı bir yapım yok. Konuk olarak yer aldığı diziler ise şu şekilde: The Shield, Moonlight, Men of a Certain Age, Burn Notice, CSI Miami, Ghost Whisperer
Dizinin ana kadrosu bu şekildeydi. Tabii karşımızda bölümlük konuları olan bir polisiye olduğu için, her bölüm gelip giden farklı farklı konuk oyuncular mevcut. Kadronun tamamı için şuraya uğrayabilirsiniz. Bir de Legend of the Seeker izleyen herkesin bayıldığına emin olduğum şu oyuncunun da yakın zamanda diziye katılacağı haberini de vermeden edemeyeceğim. Belki niyeti olmayanlar sırf bu isim yüzünden diziye başlar, belli mi olur?
Daha önce de belirttiğim gibi gerek kanalına, gerekse konusuna bakarak romantik, dramatik bir gençlik dizisi ile karşılaşmayı beklerken, karşımızda formüllü bir polisiye buluyoruz. Üstelik hem bölüm içindeki vakaları, hem de bir yandan ilerleyen ana konusu gayet doyurucu ve tatmin edici bir polisiye. Tabii Catherine ve Vincent’ın uyumu, aralarındaki romantizm, sonradan gelişen aşk üçgeni gibi mevzular sayesinde de bir The CW dizisi izlediğimiz hissiyatından kopmuyoruz. Kadro yine her CW dizisinde olduğu gibi göze hitap insanlardan oluşuyor. Ayrıca hepsi rollerini hakkıyla veriyor ve hemen hemen hepsi kendini sevdirmeyi başarıyor.
Perşembe akşamları saat 9’da yayınlanan ve karşısında Grey’s Anatomy, Person of Interest, Glee gibi güçlü rakipleri olan Beauty and the Beast, ilk bölümüyle 1,3 reyting (3,1 milyon izleyici) gibi çok iyi bir izleyici rakamı yakaladı. Fakat ilerleyen bölümlerde 0,6 – 0,7 reyting sularında gezmeye başladı. Yine de bu rakamlar The CW’yu tatmin etmiş olacak ki diziyi 22 bölümlük tam sezona uzatma kararı aldı.
Diziyle ilgili sağda solda bir şeyler okuduysanız – bu yazı da dahil- ilk bölüme dair sürpriz içerebilecek pek çok detayı öğrenmişsiniz demektir. O yüzden diziye ilk bölümden vurulmayı beklemeyip mutlaka birkaç bölüm daha devam etmelisiniz. Her geçen bölümde biraz daha insanı kendine bağlayan ve karakterlerini sevdiren bir yapım olduğuna emin olabilirsiniz. Şiddetle tavsiye etmesi bizden, izleyip izlememe kararı sizden.
Son olarak iki adet tanıtım filmi aşağıda sizleri bekliyor.
Ayrıntılı Tanıtım Filmi:
Kısa Tanıtım Filmi:
http://www.youtube.com/watch?v=FcCJQGt518k
yorumlar
@rpdi : Ay ben bu tanıtımı ve senin elinden çıktığını görünce çok sevindim valla. Ellerine sağlık.
En başta, Oleyyy! Yeni sezon dizilerinin tanıtımı başlamış bulunuyor…
@rpdi: Öncelikle ellerine sağlık, az ama öz gayet başarılı ve bu haliyle gayet yeterli bir yazı olmuş.
BATB’i 2. bölümde bıraktım ben, tam olarak ayaklarının yere sağlam basıp, 2. sezon onayını kapmasını bekliyorum dönmek için. Aslında 3-5 bölüm izleyip öyle karar alacaktım; ama bir hafta sonu şehir dışına çıkıp, 3. bölümü kaçırınca bir türlü de tekrar dönemeyince kaldı öyle. Nashville ve bunun arasında tercih yapmam gerekti, önceliği Nashville’ye verdim. Şimdilik de memnunum tabi.
Beni kendine bağlayan Kristen Kreuk oldu diziden çok; hatta o olmasa muhtemelen devam etmeyi şu anda bile düşünmezdim. Bana kalırsa dizide çok eksikler, göze çarpan olmamışlıklar var. Başta Beast’in karizmasını bozmayalım diye tuhaf bir şey yaratmışlar o olmamış. Ayrıca çözülen vakıalar güzel demişsin; ama ilk iki bölüm itibariyle çok yetersiz bulmuştum ben, bu konuda çok iyi yapımlar olduğunu da düşününce öyle geliyor.
Sevdiğim şeyler de oldu tabi, başta Kristen Kreuk olmak üzere. Ayrıca ana hikayeyi yan hikayelerle güzel desteklemişlerdi. İşte işin içine derin devleti, FBI’ı falan katmışlardı, onları sevmiştim. Son olarak Vincent’ın kankası JT karakterini de seviyordum, o çıktıkça istemsiz olarak gülümsüyordum falan… Bunlar ve Kristen Kreuk hatrına ve senin diziyi güzel bulman adına yazın akar gider gibi geliyor; şu 2. sezon onayını bir alsın da bakalım…
Ikinci sezon onayini bence kesin alir bu dizi. Ama genel itibariyle ilgimi cekmeyen bir dizi oldugundan lana lang hatrina bile sans veremem. Zaten polisiye sevmedigim icin de hic bi bag kuramiyorum diziyle. Yine de ellerine saglik tabii rpdi. Cok guzel bi tanitim olmus umarim uzn omurlu olur da lana severler lanasiz kalmaz
@rpdi Ellerine sağlık, çok güzel olmuş tanıtım
Sezon başından beri hiç ilgimi çekmiyordu bu dizi, hele bir de polisiye ağırlıklı olduğunu öğrenince iyice soğudum. Yalnız, hem burada hem de başka yerlerde gayet olumlu yorumlar okudum, aklım karışmadı değil. Şu an, aralıkta en azından 3- 4 bölüm izleyip öyle karar vermek istiyorum. En olmadı yazın mutlaka bir şans vereceğim. Geçen sene de Grimm’ e aynı muameleyi yapmıştım, sonradan izlyenice çok beğendim. Bu da öyle olur umarım
Yaş olarak 80’li ve 90’lı yılları rahat hatırlayanlara en iyi 5 diziyi seç desek sanırım %90’ı 1987 versiyonunu listesine kesin alırdı. Bu yüzden bu diziyi eski versiyonunu izleyenlere beğendirmek (istisnalar olsa da) çok zor. Bağımsız eleştirecek olursam bence bir gençlik dizisi için bile çok vasat bir dizi olmuş.
Son olarak o karizmatik Aslan Adam Vincent’ı ne hale getirmişler. Hikayenin yaratıcısının kemikleri sızlıyordur kesin
Formüllü polisiyeyi seven ve neredeyse bulduğunu izleyen biriyim ama bu işin The CW versiyonunu izlemek bir türlü içimden gelmediğinden hiç başlamadım. Sanırım olmayacak da… Çünkü çekmiyor açıkçası. Her sene The CW’nun az-öz koleksiyonundan pas geçtiğim bir şeyler oluyor, bu sene bu da onlardan biri oldu…
Neyse, tanıtım yine de gayet iyi , olması gerektiği gibi olmuş. Eline sağlık @rpdi.
@rpdi : Ellerine sağlık
Formüllü polisiyelerle aram hiç iyi olmadığından diziyi izlememe kararı almıştım ama Bridget Regan işin içine girince işler değişti
Öncelikle “ellerine sağlık”larınız için çok teşekkürler. Beğenildiğini duymak çok güzel oldu.
@ozgun14: “Polisiye sevgisizliliği” konusunda kimse benimle yarışamaz. Ben bile beğendiysem sen hayli hayli beğenebilirsin diye düşünüyorum. Polisiye yönü o kadar sıkmıyor.
@kingdom: Girls’ten sonra bu ikinci oldu, senin gıcık olduğun ama benim bayılıp tanıtım yazdığım dizi. Eski versiyonunu izlemediğim için bilemeyeceğim ama duyduğuma göre onunla çok alakası yokmuş. Kendi yolundan gidiyor bu dizi. Karşılaştırmak ne kadar doğru bilemeyeceğim.
@aytackara: Senin hem polisiye, hem de CW dizileri sever biri olarak bu diziye hemen atlaman gerekiyordu, içinden gelmediği için uzak durman değil.
Bu arada @abidin77, o kadar uzun ne yazmıştın, merak ettim doğrusu.
Son olarak, polisiye sevmez bünyeler sırf bu yüzden şans tanımamazlık yapmasın diyorum. Ana konu güzel ve sürükleyici. Bölümlük vakalar da gayet iyi. Karakterler acayip sevimli, aralarındaki ilişkiler merak uyandırıcı. Ben izlerken sürekli sırıtıyor oluyorum. Resmen mutluluk veriyor insana. Mutlaka şans tanıyın.
@rpdi Ben de ona şaşırıyorum ya zaten. Sanırım şu canavar olayına taktım, biraz basit geliyor sanki ama belli de olmaz, çünkü daha önce bir yerlere de yazdım: Bu dizi aklımı karıştırıyor sürekli. Çevirmenliğini yapan arkadaş da geçenlerde önerdi zaten.
Diziler bu haftalık ara verdiğinden boş buldukça Revenge’e sarıyorum ama pilotuna bakabilitem de var. Eğer seversem devam ettiririm, sanırım dediklerinden dolayı bu kadarını hak ediyor bu dizi!
@rpdi: Sana laf atmıştım gene. “Zaten herkesin ağzında olan bu senenin The Secret Circle‘ı olacak lafları can sıkarken, üstüne dizileri bitirmesi ile ünlü olan @rpdi tanıtımının gelmesi diziyi iyice zora soktu” falan demiş olabilirim . “Sanırım @dkamoy diziyi sevmiyor,ondan dolayı @rpdi tanıtım yapınca sevindi” diye bir şeyler yazmış da olabilirim ayrıca
Şunu en baştan söyleyeyim, dizi öyle aman aman bir dizi değil. Yani seyretmeyenler pek bir şey kaybetmiyor.Şimdi polisiye olması yüzünden diziden kaçanlara, dünya kadar polisiye seyretmiş biri olarak kaçmalarına gerek olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Tamam birileri ölüyor,ya da başlarına bir şey geliyor, kızlar olayı çözmeye çalışıyor falan ama yani o kadar yüzeysel geçiliyor ki, ya da bana öyle geliyor. Yıllardır bir çok sağlam polisiye dizi seyretmiş biri olarak,buradaki polisiye çok çerez geliyor bana. Belki izleyenler, ‘yok yahu ciddi ciddi polisiye var işte’ diyecek ama işte bana çok yüzeysel geliyor. Sonuçta dizi bana göre, şimdilik yavaş yavaş ilerleyen Catherine-Vincet ilişkisine polisiye yedirilmiş bir dizi gibi duruyor (buna itiraz edeceklere lafım yok).
Dizi aman aman bir şey değil dedim ama karakterleri genelde sevdim ben. Catherine’in ortağı Tess’i sevdim mesela,fazla erkeksi davranması itmiyor beni,hoşuma gidiyor hatta, biraz ‘oduna kaçmıyor’ değil ama olsun. tabi @dkamoy yüzünden ne zaman görsem gülüyorum kadına.Aklıma söylediği laf geliyor. Vincent’ın sürekli telaşlı davranan ev arkadaşı J.T’de fena durmuyor,Doktorumuz Evan oldukça iyi, zaten İngiliz aksanından bir artı puan kazanıyor. Arada bir gözüken Catherine’in kardeşi biraz gereksiz bir karakter gibi duruyor, bizim kızların Şefi de biraz etkisiz eleman gibi,olmasa pek bir eksiklik hissetmeyiz. Vincent biraz sanki odun gibi oynuyor ama neyse belki karakterin durumundan kaynaklanıyor olabilir bu oyunculuğu diye düşünüp şimdilik daha fazla laf etmeyeyim kendisine.
Sonuçta bu diziyi izleme nedenim Kristin Kreuk. Smallville’den hatırı çoktur bende.Umarım TCS’in yaşadığı şeyleri yaşamaz,uzun yıllar devam eder.
Kabaca bunları yazmıştım @rpdi.
Herkes gibi ben de Kristin Kreuk için diziyi yan gözle izliyorum. “Beast” hiç de beast olamamış, “dizi yıldızı çirkin olmasın ama, yakışıklı bir erkek olsun da izleyicileri çeksin” gibi lame bir yaklaşımı kim düşündüyse dizinin içine etmiş.
@abidin77: Tam tahmin ettiğim gibi. Bu arada evet, Tess’i görünce benim de aklıma dkamoy’un benzetmesi geliyor. Aslında tanıtırken de yazmıştım ama sonradan sildim. Malum, telif hakkı.
@rpdi : Oysa ki tanıtımı okurken o benzetmeyi aradı gözlerim. İkinizi de zehirlediğim için pardon bu arada.
BATB son bölümde n’apmış öyle yav? 0.8 reyting. Oy oy oy, göğsüm kabardı valla. :PPP Bölüm de güzeldi sahiden. Hala ana konudan kopmayıp, bölümlük konularla olan dengesini çok iyi koruyorlar. Önümüzdeki bölüm, promosundan anladığım kadarıyla iyice heyecanlı olacak. Bu sene başlayan en iyi dramayı Nashville ilan etmiştim ama tahtını artık Beauty and the Beast’e devrediyorum.
@rpdi Sen böyle dedikçe ciddi ciddi merak eder oldum bu diziyi, hiç aklımda yoktu ama artık izlemek şart oldu Şu zaman sorunu olmasa çoktan başlamıştım da, daha yeni bölümünü izlemediğim bir sürü dizi birikti
yok @rpdi, o 0.8 sonradan 0.6’ya indi, hatta benim mi uğursuzluğum dokundu demiştim, Perşembe akşamı ilk sonuçları görüp sevincimi belirttikten sonra düşünce.
Açıkçası @rpdi çok olumlu yaklaşmış gibi diziye. Diziyi oldukça zayıf bulduğumu söylemeliyim (tamam vasat diyelim) ama işte Kristin Kreuk için iyi reyting yakalamasını istiyorum. İzlemeye devam, umarım bu senenin The Secret Circle’ı olmaz.
@abidin77: Tüh be! Bu final ratings tam olarak ne oluyor bilmiyorum ama “önceki yanlıştı, doğrusu bu” demek değil bildiğim kadarıyla. Yani 0.8’i görmüş, yine görür diye umuyorum. Açıkçası böyle mütevazı reytinglerle gidip, sonunda Hart of Dixie gibi yırtacak gibi geliyor bana. İçimde öyle tuhaf bir huzur var. (:
Dizide polisiye vakaların yüzeysel geçilmesi işime geliyor benim. Ana konuya ağırlık verilmesi hoşuma gidiyor. Ha şu saatten sonra ana konuyu bir yana bırakıp bölümlük konulara ağırlık vermeye başlarlarsa da sıkılmam. Çünkü karakterlerin hepsine çok ısındım, hepsini çok seviyorum. Gerçekten güzel dizi yaa. (:
Ben bir de yakın zamanda Elementary’ye girişeceğim. Bakalım bu sene polisiye seveceğim mi tutmuş, yoksa benim asıl derdim Kristin ve diğerleri miymiş?
@real tortoise: İzle izle. Diziler araya girince direkt atla bence. (:
@rpdi: Ben de seviyorum karakterleri, biraz hafif kaçıyor sadece. Yıllardır her türlü polisiye seyredince. Ama sonuçta CW dizisi,yaptıklarına çok laf etmemem lazım. Bu reytingi korursa yırtar bence de.
Bu final reyting olayını ben de anlamıyorum,bilen biri söylesin
Elementary hoş bir dizi. Polisiye kısmını sevmesen bile Hem Sherlock hem de özellikle Watson’ı seveceksin (Lucy Liu fazlasıyla gitmiş bu role). İngiliz Sherlock ile karşılaştırma yapmamak lazım tabi.
@abidin77 Emin olmamakla birlikte tahminim tivolar, hulularla birlikte bir şey olabilir diye düşünüyorum
@drlazy: Öyle bir durumda çıkmasını anlarım da düşmesini anlamıyorum. Acaba dizinin bitmesine yakın olan andaki reyting’i mi hesaplıyorlar. Bir ara tvbythenumbers öyle rakamlar veriyordu, son 10 dakikada kaç reyting yapmış,son 5 dakikada kaç yapmış diye. Burada da tam bitme anına yakın olan reytingi mi veriyorlar bize. Bilmiyorum,çözeriz bir ara.
@abidin77 o da şu yüzden olabilir sonuçta bu reyting işi oran değil mi diğer dizilerden daha az izleniyorsa eğer diğer platformlardan oranları da azalıyordur haliyle.
@drlazy: Olabilir.
rpdi: Yorumuma yazdığın cevabı görmeme rağmen rahatsız olduğumdan kafamı toplayıp daha sonra yazarım dedim, arada kaynadı gitti. Kusura bakma. Son zamanlarda kafayı taktığım dizilere baktımda ( Beauty and The Beast, Girls, How i Met Your Mother, True Blood ) çok sürmez yakında adım ‘muhalif yorumcu’ya çıkar
Beauty and The Beast: Açıkçası bu dizinin uyarlamasının yapılacağını duyduğumdan beri önyargılı yaklaşanlardanım ama bu kadar vasat bir uyarlama beklemiyordum da. Çünkü içi dolu bir ana konusu olan bir hikaye ama dizide pek çok şey çok yüzeysel anlatılmış bence. Girls için anlatılmaz yaşanır, diyeceğim ama dilim varmıyor. Yaşamayın, yapmayın kendinize bu eziyeti
Diziyi tutmamama rağmen hoş bir tanıtım yazısı olmuş, ellerine sağlık.
1×09’a bayıldım. Sanırım şu ana kadarki en iyi bölümdü. Gerçi malum şahsı bu bölümde bekliyorduk. Gelmeyince bozulmadım değil ama bölüm bittikten sonraki promoda görünce keyfim yerine geldi. Canım benim ya, ne de yakışmış o önlük sana? (:
Şimdi nasıl bekleyeceğiz 24 Ocak’a kadar?
Heroes’tan hatırlayacağınız bu abi BATB’e gelecekmiş. Hadi bakalım…
@rpdi : Bizim hatun 10.bölümde kesin geliyor mu? Ona göre 9 bölümü de izlemeyi düşünüyorum
@unfortr: Seyret seyret. 9. bölümün sonunda 10. bölümün ufak bir tanıtımı var ayrıca, orada gözüküyor.Yalnız bu 9. bölümü seyretmeden 10. bölümün tanıtımını falan izleme sakın. Yoksa bu bölümün tadı kaçar.
@abidin77 : Oldu o zaman bu gece 3 bölüm izlerim, kalanınıda haftasonu tamamlarım, ama bakalım saracak mı?
@unfortr: Yani ahım şahım değil demiştim önceden, ama işte Kristin Kreuk hatırına izleniyor. Aslında diğer karakterlerde fena değil, o kadar da kötülemeyeyim şimdi. Son bölüm güzeldi ayrıca.
Aceleye gerek yok. Nasılsa 10. bölüm taaaaa 24 Ocak 2013’de.
BR der ki.
Nihayet dokuz bölümüde izledim ve güncele yetiştim
Dizi hakkındaki fikirlerime gelince;
Hikayede işlenen ana konunun yeteri kadar izleyeciyi meraka sevk edecek gizem unsurunu barındıramadığını düşünüyorum.Oysa ki kanalın diğer dizisi Arrow bunu çok güzel işliyor.
Bölüm içindeki polisiyelik vakalarda, acaba suçlu kimdi diye sizi düşündürtmüyor. Yani izleyiciyi ters köşeye yatırma gibi bir durum yok. Belki bunu biraz daha ana konuya odaklanmak için, bölüm içi biten konuları kısa tutuyorlar ama orda da bence başarılı olamıyorlar.
İlk bölümlerden itibaren diziyi tamamen Kristen Kreuk’un götürdüğüne kanaat getirdim. Bölümler ilerledikçe Tess’i de sevmeye başladım. Daha önce Mistresses’de izlediğim Max Brown’un canlandırdığı Evan’da sevdiğim karakterler arasında yerini aldı. Evan’ın ilerleyen bölümlerde hikayede daha aktif bir rol olacağını düşünüyorum. JT’yi nedense hiç sevemedim.
Formüllü polisiyelerle aram hiç iyi olmamasına rağmen, benim diziyi izlememe neden olan malum hatunumuz diziye dahil olduktan sonra dizi ne denli ivme kazanır bilemem ama vasatın üzerine çıkan 8 ve 9. bölümler gibi güzel bölümler gelirse belki bir şeyler olabilir.
Malum hatunun dizide göründüğü birkaç kare var şurada. (Yorum yapamıyorum. :D)
Sonunda Bridget’e kavuştum. Bridget sen nelere kadirsin sırf senin için şu diziye katlanıyorum. Bu arada bir sonraki bölümün fragmanı neydi öyle ya
@unfortr: Pişşt! Dizime laf yok.
İşin şakasını bir kenara bırakıp bir öneride bulunayım:
Malum, Bridget yakın zamanda Perception dizisine de 2 bölümlüğüne konuk olmuştu. Ben de “Sırf 2 bölüm Kahlan göreyim diye 1 sezon klasik – formüllü polisiye mi izleyeyim yani?” demiştim ve sadece o iki bölümü edinip, onun olduğu sahneleri izlemiştim. Zaten Legend of the Seeker’da bile mevzu ne kadar önemli olursa olsun, arada bir dalar ve söylediği hiç bir şeyi anlamaz, sadece güzelliğini seyrederdim. (: Yani Perception’da da öyle oldu, hatta çok da iyi oldu. (:
Sen de aynı şeyi BATB’te yapabilirsin. O kadar zamanına yazık bence. Hadi zamanı geçtim, kendine yazık. Madem bu diziyi izlemek böylesi işkenceye dönüyorsa ne gerek var? Sırf sevdiğim bir iki oyuncu için nefret ettiğim bir diziyi, 40 dakikadan bilmem kaç bölüm hayatta izleyemem şahsen. (:
Neyse yav, bugün bu diziyle ilgili ne çok konuştum ki ben?
@rpdi : Baştan en azından belki biraz sevebileceğimi düşünerek başlamıştım. Ama umduğum gibi hiç olmadı. Diziden öyle nefret ettiğimde yok. Burda gülü seven dikenine katlanır durumu var Kristen Kreuk’da ilk defa burda izleyip beğendim, biraz da onun içinde izliyorum. Türü pek sevmesemde Bridget’ı izlemek gayet keyifliydi. Eğer hikayedeki dakikaları azalırsa bende kaçarım.
Bilmiyorum da gerçekten http://www.imdb.com/name/nm2125623/ Bridget Regan için başlayabilirim daha 2 bölümdür oynuyor fakat uzun bir aradan sonra bir dizide görmek güzel olabilir.Legend of the seeker’ı izliyoru da kadın çok güzel ya izlerim ben bu diziyi
Konu fena değil CW dizisi güzel olabilir diğer yapımlarına bakarsak.Şimdi başlasam boş zamanlarımda izleyip yetişir haftadan haftaya izlerim herhalde
Güzel tanıtım.
Bridget geliyor diye sevindik durduk ama bu kadar sümsük, bu kadar salak bir karakteri oynayabileceğini hiç düşünmemiştik. Resmen soğuttu beni kızdan. En iyisi bıraksın BATB’i, Chicago Fire’a transfer olsun. (Ahhh, hayali bile güzel) (:
Çok çok hafif ispiyon:
Bu arada dizi birkaç bölümdür polisiyeliği bıraktı resmen. Ana konuya daldık gidioz. Yani polisiye sevmeyenler bir kez daha düşünsün izlemeyi.
Bir de 1×13’teki flash mob sahnesi çok komik ve eğlenceliydi. Kristen’ın yüz ifadesi falan çok hoştu. Yerim ben bunu yaa. (:
@rpdi: Öyle valla, sorma. Keşke başka bir kadını oynatsalardı,ezik büzük bir karakter, yazık ettiler BR’a.
Flash Mob güzeldi ama aşırı gereksizdi, o kadar olay oluyor adamların uğraştığı şeye bak. Güzeldi ama o anki gidişata hiç uymadı.
Bende Bridget’in olduğu iki bölümü izleyip bıraktım. Zaten dizi bana göre değil, birde Bridget’in bende var olan karizma ve imajının zedelenmemesi için diziyi bırakmam iyi oldu