Benedict Cumberbatch dizisi Eric 30 Mayıs’ta geliyor.
8 yorum abidin77 02 Mayıs 2024 18:07
Benedict Cumberbatch’in başrolünde olduğu senarist Abi Morgan’ın imzasını taşıyan 6 bölümlük gerilim dizisi Eric’in resmi fragmanı yayınlandı.
1980’lerin New Yorku’nda geçen Eric, Abi Morgan imzalı yeni bir duygusal gerilim dizisi. Dizi, dokuz yaşındaki oğlu bir sabah okula giderken kaybolan bir babanın umutsuz arayışını konu alıyor. New York’un önde gelen kuklacılarından olan Vincent, aynı zamanda çok popüler olan, çocuklara yönelik televizyon dizisi “Good Day Sunshine”ın da yaratıcısıdır. Oğlu Edgar’ın yokluğuyla başa çıkmaya çalışan Vincent, giderek huzursuz ve dengesiz birine dönüşür. Edgar’ın kayboluşuyla ilgili suçluluk duyan ve kendinden nefret eden yaslı baba, oğlunun çizdiği ERIC adındaki mavi canavar kuklanın çizimlerine tutunur ve ERIC’i televizyona çıkartabilirse Edgar’ın eve döneceğine inanır. Vincent’ın giderek artan yıkıcı tutumu ailesini, iş arkadaşlarını ve ona yardım etmeye çalışan dedektifleri kendisinden uzaklaştırır. Artık oğlunu bulup eve getirme çabalarının tek destekçisi, ihtiyaç sonucu ortaya çıkmış bir sanrı olan Eric’tir.
Gaby Hoffmann, Cassie Anderson; McKinley Belcher III, Dedektif Michael Ledroit Dan Fogler, Lennie Wilson; Clarke Peters, George Lovett; Ivan Morris Howe, Edgar Anderson; Phoebe Nicholls, Anne Anderson; David Denman, Matteo Cripp; Bamar Kane, Yuusuf Egbe; Adepero Oduye, Cecile Rochelle; Alexis Molnar, Raya ve Roberta Colindrez, Ronniekarakteri ile 6 bölümlük mini dizide Cumberbatch’e eşlik edecek oyuncular.
SISTER (Chernobyl, This Is Going To Hurt, Landscapers), dizinin yapımcısı. Little Chick (The Split), ortak yapımcı.
BAFTA ve Emmy ödüllü, Britanya İmparatorluk Nişanı sahibi Abi Morgan (River, Diren!, The Split) dizinin yaratıcısı ve yazarı.
Abi Morgan, Jane Featherstone (Chernobyl, This Is Going To Hurt, Lucy Dyke (The Split, Black Mirror), BAFTA ödüllü Lucy Forbes (This is Going To Hurt, In My Skin, End of The F***ing World) ve Benedict Cumberbatch, dizinin yönetici yapımcıları.
Lucy Forbes tarafından yönetilen dizinin yapımcılığını Holly Pullinger (This Is Going To Hurt, Don’t Forget The Driver) üstlendi.
Vincent Anderson (Benedict Cumberbatch): New York’un önde gelen kukla yapıcılarından ve oynatıcılarından biri olan Vincent, çok popüler olan, çocuklara yönelik televizyon dizisi Good Day Sunshine’ın yaratıcısıdır. Son derece zeki ve karizmatik, ancak narsist bir adam olan Vincent’ın profesyonel hayatı iniş çıkışlarla doludur. Üstelik eşi Cassie ve küçük oğlu Edgar’ı da ihmal etmektedir.
Cassie Anderson (Gaby Hoffmann): New York’un kuzeyindeki bir çiftlikte doğan ve burada ayrıcalıklı bir şekilde büyüyen Cassie, sanat fakültesinde Vincent’a âşık olur. Edgar’a sıcak ve sevgi dolu bir anne olan Cassie, evliliğinde hayatın gerçekleriyle yüzleşir. Vincent’ın çapkınlıkları ve dengesiz davranışları, Cassie’yi canından bezdirir.
Dedektif Michael Ledroit (McKinley Belcher III): Yirmi yıldır polis teşkilatında hizmet veren ve ağırlıklı olarak Ahlak Bürosu’nda çalışan Ledroit, kayıp şahısları bulma konusunda yoğun mesai harcayan Kayıp Şahıslar Bürosu’na yardım etmeyi kendine görev bildiği günden bu yana bu büronun önde gelen dedektiflerinden biridir. Her gün cinsel yönelimini ve uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi William ile paylaştığı hayatı saklamaya çabalayan Ledroit, bu sırrı iş yerinde karşısına bir engel olarak çıkınca kimliğini korumak ve bir vakayı çözmek arasında bir tercih yapmak zorunda kalır.
Lennie Wilson (Dan Fogler): Vincent’ın en yakın dostu ve çalışma arkadaşı olan Lennie Wilson da başlı başına dâhi bir kuklacıdır. Müzmin bir bekâr olan Lennie ile sık sık Good Day Sunshine’ın atölyesine gelen Edgar arasında güçlü bir bağ vardır.
George Lovett (Clarke Peters): Edgar’ın yaşadığı binanın sorumlusu olan George Lovett, asgari düzeyde eşyaya sahip, ancak sahip olduğu eşyalara çok değer veren sıcakkanlı bir komşudur. Çocukları artık kendisiyle görüşmeyen George, anne babası her kavga ettiğinde dairesinde oynamasına izin verdiği Edgar ile arkadaş olmuştur.
Edgar Anderson (Ivan Morris Howe): Sanata düşkün ancak büyük ölçüde içine kapanık bir çocuk olan 9 yaşındaki Edgar; babasının yarattığı, çocuklara yönelik popüler kukla dizisi Good Day Sunshine’ın kuklalarından ilham alarak kendi kuklasını yapmak istemektedir.
Anne Anderson (Phoebe Nicholls): Gayrimenkul devi Robert Anderson’ın eşi ve Vincent’ın annesi olan Anne, zarif ancak kırılgan bir ev kadınıdır. Annesiyle bağ kurmakta zorluk yaşayan Vincent, Anne ve Robert’ın arzu ettiği her şeye doğrudan karşı çıkarak kendine ait bir dünya yaratmıştır.
Matteo Cripp (David Denman): Ledroit’in keskin gözlü patronu ve polis merkezinin başkomiseri olan Cripp, Ledroit ile iyi bir ilişki içindedir ve bir akıl hocası gibi onunla ilgilenir. Edgar’ın kaybolma vakası, medyanın ilgisini ve üst kademelerden baskıyı beraberinde getirir. Ledroit, Edgar’ın kaybolmasının yaklaşık bir yıl önce ortadan kaybolan 14 yaşındaki Marlon Rochelle ile ilişkili olabileceğini düşünür. Ancak Ledroit’i hemen bu fikirden vazgeçirmeye çalışan Cripp, onun dosyayı bir an evvel kapatmasını ister.
Yuusuf Egbe (Bamar Kane): Yuusuf Egbe, New York’un altındaki kullanılmayan metro hatlarında köstebek insanlarla birlikte yaşamaktadır. Bir grafiti sanatçısı olan Yuusuf, tüm New York’a izini bırakır. Ancak eserlerinin başkalarının, özellikle de 9 yaşındaki bir çocuğun ilgisini çekeceğini hiç ummamıştır.
Cecile Rochelle (Adepero Odyue): Cecile, Afrika kökenli Amerikalı bir annedir. Oğlu Marlon 11 ay önce ortadan kaybolmuştur. Marlon, Edgar’dan büyüktür. Polis, onu bulmak için çok fazla çaba göstermemiş olsa da Cecile onu aramaktan asla vazgeçmez. Oğlunun ölmüş olduğu fikrini kabullenmiş olsa da onu ısrarla bulmak ister.
Raya (Alexis Molnar): Raya, Yuusuf’un bir arkadaşıdır. Tıpkı Yuusuf gibi New York’un kullanılmayan metro hatlarında köstebek insanlarla birlikte yaşamaktadır. Sokakların kurdu olan, taş kokain bağımlısı Raya, kokain bulmak için aklını nasıl kullanacağını iyi bilir. Ancak bazen bu uğurda kendini ve etrafındakileri büyük tehlikelere atar.
Ronnie (Roberta Colindrez): Ronnie, uzun süredir iş arkadaşlığı yaptığı Vincent ve Lennie ile beraber Good Day Sunshine’da çalışan efsanevi bir kuklacıdır. Vincent’ın cazibesine karşı koyabilen Ronnie, bu sayede hazırcevaplığı ve alaycı esprileriyle Vincent’a meydan okuyabilen tek kişidir.
yorumlar
Ben bu yazıyı tanıtıma çevirdim. Haşa tövbe de yazan 850+ kelimelik yazıyı geçip de ne yazacak? Karakterler de var zaten.
Yorumunu da gelip aşağıya yazsın
İlk 2 bölümü izledim.
Benedict Cumberbatch kendisinden beklediğim bir ölçüde oynuyor. Çocuğu kaybolan aile dramını dozunda tuttular şimdilik. Zamanla kuklasının hayalini görmeye başlamasına da tamam, ne yönde kullanacaklarını görmek istiyorum zaten.
Sadece babaya odaklanmayıp anneye ve olaya bakan kişiye yer vermeleri de iyi oldu. Süreler 50+ dk. zaten, tamamında Cumberbatch’in oğlanı ararken yavaştan raydan çıkan baba profiline maruz kalmak istemezdim.
Arayan mevlasını+belasını, dolayısıyla size kolay gelsin. Sezon 6 bölüm nasılsa, kalanları da izleyeceğim elbet.
apple plus tadında bir şey beklerken ilk bölüm netflix dizisi izlediğimi güzel hatırlattı. sevdim diyemem ilk bölüm itibarıyla. cucumber e de özel bir sempatim olduğu söylenemez. yine de devam ederim ama şimdilik karakterlerden ilginç bulduğum yok.
çocuğu kayıp bir çift olarak içinde bulundukları belirsizliğin duygusal etkilerini bana geçiremediler. bir yerlerde bir sıkıntı var ama nerede göreceğiz.
ikinci bölümde bıraktım. netflix te prestij dizisi bulmak zorlaştı iyice.
Onun dışında ne var, ortalama üstü oyunculuklar, ortalama bir reji, ortalama bir dönem tasviri, ortalama bir kurgu. 50 dakikalık bölümlerin ilk 45 dakikası yavaş sayılabilecek tempo, son 5 dakikasında bir sürü bilgi-ayrıntı saçıp ortalığa diğer bölümü merak ettirme kısmına abanma.
Kağıt üstünde yazdığıma bakınca ortalama üstü bir iş galiba gibi anlaşılabilir ama öyle değil, vasat. Neyin eksik olduğunu bilemiyorum, tanımlayamadım ama tüm sezonun başından tatmin olmuş ama yeterince keyif almadan kalkmış gibiyim. Bir olmamışlık havası sinmiş dizinin üstüne. Üstte ki yorumda ATV+ tadı yazmış bir arkadaşımız, benim de aklıma gelmedi değil, NF dışında bir platformdan çıksaydı yapım nasıl olurdu acaba?
Sonuç; kaçan fırsat nedeniyle biraz haksız gömmüş olabilirim, herkese önerebilirim.
@ozgun14: Sevdin mi diziyi gömdün mü anlamadım açıkçası
gömdüm.
Genel çapta memnunum ama izlemesem bir şey kaybetmezmişim havasındayım aynı zamanda. Eğer Benedict Cumberbatch başrolde olmasa muhtemelen denemezdim, çoğu kişinin de öyle radarına girdi zaten.
Edgar’ı ararken Vincent’ın, Cassie’nin veya dedektifin yaptıkları, başka bir çocuğun da kayıp olması üzerinden dönerken, başlı başına “Eric”in varlığı vs. derken bir sürü şeyi bir arada eritmeye kalktılar. 6 bölüm olduğu için biraz çorba oldu sanki ama içinden iyi çıktılar yine de, pek batmadı.
Edgar’ı sonuna kadar saklamayıp onun tarafını da izlemesi fena olmadı. Sonunda kötüye de varmadı. Vincent’ın hayalinde yaşar bir hale dönse veya Eric’le bütünleştirseler biraz bozulurdum.
Hadi geçmiş olsun.