Aksiyon/macera türündeki dönem dizileri konusunda izleyiciyi yakalamayı iyi başaran Starz kanalı, Spartacus ve Da Vinci’s Demons‘ın ardından Black Sails ile karşımızda.
MUTFAKTAKİLER
25 Ocak’ta yayına girecek olan dizinin yaratıcısı Jonathan E. Steinberg ve Robert Levine. Dizinin yapımcıları arasında ünlü yapımcı/yönetmen Michael Bay de var (ve reklamlar da haliyle onun üzerinden yapılıyor).
Dizi, daha yayına girmeden 10 bölümlük 2. sezon onayını aldı.
KONU
Yıl 1715. Karayiplerde korsanlığın altın yılı. İngiliz kolonisine ait New Providence adası, artık azılı korsanların kontrolünde ve tam bir kanunsuz terör ortamına dönüşmüş durumda. Buradaki korsanların en ünlüsü ve en korkulanı da Kaptan Flint.
Fakat şimdi İngiliz donanması yılar sonra bu sulara geri dönmeye karar verir ve korsanları buradan temizleme niyetindedirler. Kaptan Flint’in ise elbette buna niyeti yoktur. Bunun için büyük bir mücadele başlatacak, imparatorluğu korumaya çalışacak, bir yandan rakip kaptanlarla mücadele edecek, bir yandan derin, karmaşık ve hatta romantik iç dünyasıyla boğuşacaktır.
HAKKINDA
Son yıllarda korsan deyince hepimizin bildiği, hatta küçüklerin tek bildiği korsanlar, Karayip Korsanları serisidir muhtemelen. Malumunuz burada da korsan konsepti çok hafifletilmiş bir haldeydi. Yani aslında korsanlar gayet acımasız, hırslı, korkulası ve tekinsiz insanlar. İşte Black Sails bu kavramı tekrar getirecek ve korsanların gerçek yüzünü bilmeyenlere gösterecek.
Peki burada izlediğimiz korsanlar kimler? Aslında korsanlara dair hemen hemen her bilgiyi insanlığa kazandıran, türün meraklılarının hayatına bir dönem girmiş olması muhtemel bir kitap olan, birçok kez sinemaya da aktarılan Robert Louis Stevenson‘ın Define Adası (Treasure Island) kitabının 20 yıl öncesine dayanıyor ve o kitapla ortak noktalar var. Dizide kitabı okuyanların yakından tanıyacağı Billy Bones ile yolu kesişen Jim Hawkins’in ve kitabın geçtiği yıllarda hayatını kaybetmiş olan ve şu meşhur hazineyi gömüp kitapta korsanları peşine düşüren, meşhur Kaptan Flint’in hikayesini izleyeceğiz.
KADRO VE KARAKTERLER
Altın Çağın en kokulan korsanı Kaptan Flint, karizmatik görüntüsünün altında büyük bir öfke ve nefes kesen bir şiddet eğilimi barındırıyor. Karakteri Toby Stephens canlandırıyor.
Bahamalar’ın en zengin karaborsacısı Richard Guthrie’nin güzel ve kararlı kızı Eleanor, babasının işini yürütüyor. Şehirdeki tavernayı işleten Eleanor, korsanlarla yakın ilişki içinde biri. Hannah New tarafından canlandırılıyor. Kaptan Flint’le tehlikeli bir işbirliğine giriyor.
John Silver, Flint’in gemisine kabul ettiği ama otoriteden nefret ettiği için gemide sürekli karışıklık çıkaran ve Flint’le çatışma haline giren biri. Hazine Adası’nı okuyanların da tanıyacağı John Silver, birtakım işbirliği çabaları nedeniyle Flint ile iyi anlaşmak zorunda. Luke Arnold tarafından canlandırılıyor.
Max, Elenaour’un mekanında fahişe olarak çalışıyor. Baştan çıkarıcı, kurnaz ve soğukkanlı Max, Elenaour’u bir ruh eşi, bir sevgili ve belki de bir kurtarıcı olarak görüyor. Fakat isteklerinde bir çatışma olunca araları bozuluyor. Jessica Parker Kennedy tarafından canlandırılıyor.
Yine Define Adası’nı okuyanların tanıyacağı Billy Bones, burada genç ve gelecek vaat eden bir korsan. Flint’in planlarında önemli bir yere sahip olan Billy, bu planlar çerçevesinde kendi doğrularından taviz verme noktasına gelecek. Tom Hopper tarafından canlandırılıyor.
Kaptan Charles Vane, Flint’ten sonra dönemin en ünlü korsanı. Para kazanmadaki başarısı ve öfkesiyle meşhur biri. Zach McGowen tarafından canlandırılıyor.
Rackham, Charles Vane’in gemisi Ranger’ın serdümeni, Vane’in danışmanı ve bazı konularda ondan daha tehlikeli. Toby Schmitz tarafından canlandırılıyor.
Anne Bonny, güzel ama soğukkanlı, Rackham’ın sevgilisi ve Vane’in psikopat uşağı. Clara Paget tarafından canlandırılıyor.
Bu sezon ekranlarda arz-ı endam edecek olan tek korsanlar Black Sails’tekiler değil. NBC de geçen yıl başrolünde John Malkovich‘in bulunduğu, ünlü korsan Edward “Blackbeard” Teach (Kara Sakal)’ın maceralarını anlatacak olan, The Republic of Pirates kitabından uyarlanan Crossbones için onay vermişti. Dizi normalde Ocak-Şubat döneminde başlayıp Dracula sezon finalini yaptıktan sonra onun saatinde yayınlanacaktı; ama NBC, kısa bir süre önce bu kararından vazgeçip Hannibal‘ı yayınlamaya karar verdi ve Crossbones’u belirsiz bir tarihe iteledi. Belki de Black Sails’le bir pişti durumu yaşamak istemediği için böyle bir karar almıştır.
TANITIM FİLMLERİ
Kısa tanıtım filmi:
***
Daha dişe dokunur bir tanıtım filmi:
***
Diziden götüntüler ve kadro ile röportajlar içeren 10 dakikalık video:
http://www.youtube.com/watch?v=i1X-1OY4yqw
Son olarak da Battlestar Galactica, The Walking Dead, Da Vinci’s Demons bestecisi Bear McCreary‘nin müziğini bestelediği, etkileyici giriş jeneriği:
Dizi 25 Ocak Cumartesi akşamı Starz’da yayın hayatına başlayacak. Ayrıca hemen ertesi akşamı Cnbc-e’de de yayınlanacak.
Beklediğimize değer bir şeyler çıkması umuduyla şimdiden iyi seyirler…
yorumlar
Aslında en başından beri Eleanor ile birbirlerine çok yakıştırıyorum ama benim dileklerim gerçekleşmedi bir türlü. Bir konuya daha değinmek istiyorum aklıma gelmişken yazayım: Eleanor’u Vikings’ten Lagertha’ya benzetiyorum fakat onun gibi savaşlara falan katılmıyor sıkıntı orada. Savaş gemileriyle açık denizlere o da açılsa bence Lagertha’dan aşağı kalır yanı yok. Senaristler hatunu kullanmayı bilmiyor.
@okakacukaka
Eyvallah o zaman, çok sağolasın.
Doğru söylüyor okaka ilk sezonda vardı öyle bir sahne
3 x 03 üzerine:
Çok güzel bir bölümdü. Bu sezon izlediğim 3 bölümde harikaydı, inşallah sezon sonuna kadar böyle devam eder. Dizi çıta atladığını hissettiriyor.
Güzel bölümdü.
Bir şey sorucam.
okakacukaka: Sen diyince hatırladım, filmi izleyeli cook zaman oldu
Bu sezon resmen Assassin’s Creed Black Flag oyunundan fırlamış gibi.
İki bölümdür biraz yavan gitmeye başladı ama haftaya yeniden tempo yükselecek ve kıyamet kopacak.
@root +1 yine de hiç sıkılmadan, seve seve seyrettiriyor 55 dakika…
3 x 08
Çok güzel bir bölümdü. Bu sezon o kadar güzeldi ki dizi seviye atladı, favori dizilerim arasına girdi.


Hele bu bölümleri gördükçe diziye ağır diye başlamayanlara ve yarıda bırakanlar adına üzülüyorum.
Nooluyo lan
Allah’ım bu nasıl güzel bir sezon finaliydi. Heyecandan yerimde duramadım.
Dizi ilk sezondaki vasat görüntüsünden sonra her sezon üstüne koya koya gitti. Şuanda harika bir seviyede ve bu seviyede devam eder umarım
2.sezon finali gibi harika bir sezon finaliydi. Gerçekten bu dizinin sezon finalleri çok sağlam oluyor.
Bu sezon kesinlikle bu dizinin altın sezonuydu. Her bölümünden ayrı keyif alarak seyrettim. Favori dizilerimden biri oldu, bu diziyi izlemeye korkan varsa kesinlikle korkmadan izlesin. Çok yol kat etti. Şimdi bana 1 sene beklemek koyuyor.
5.sezon onayı da çok geçmeden gelir umarım.
Gelecek sezonda görüşürüz.
Dehşetül vahşet muhteşem bir sezon finali oldu.
nefis… sonunda benim için game of thrones u geçti…
Bu sezon benim için 2.nin üstüne çıkmadı. Ben 2. sezonda da epey yerlere yapışmıştım zevkten, bunda da gayet “vay anasını” şeklinde devam etti benim için bütün olanlar/oldurulanlar.
İzlemeyen çok şey kaçırıyor bence.
[iç çekiş]
Anladınız siz…
@okakacukaka : O denizden çıkma sahnesinde ben de
@necdetcem7 :
@dkamoy: Olumlu anlamda dediğini düşünüyorum.
Valla sonradan içime dert oldu acaba anlamış mıdır diye neyse ki anlamamışsın. Yazarken yine de onu düşünerek yazdım ama şüphelenmene sebep olabilir diye de kızmıştım kendime.
Evet evet iyi anlamda dedim. Tebrikler valla. Hiç cevap vermesen de kıllanabilirdim. O işin kaçarı yok.
İyi bari sevindim.
Nisan başında vedalaşacağız demek ki Black Sails ile. Yeni sezon için sabırsızlansam da son sezon olduğu için hüzün de var tabi. İnşallah efsane bir sezonla veda ederler.
O kadar çok dizi yapıyorlar şöyle bunun tarzında bir tek bu dizi var ya. Umarım birkaç sene içinde şöyle Black Sails tarzı bir dizi izleriz yoksa büyük eksiklik olacak.
Çok güzel, heyecanlı ve aksiyonlu bir bölümle dönmüş. Diziyi çok özlemişim ve bittikten sonrada özleyeceğim, türünün tek örneği olduğu için. Çok fazla unuttuğum yer varmış, keşke son bölümü izleyip de öyle girseydim dedim ama bölümü izledikten sonra dönüp eski bölüme bakınca biraz hatlar yerine oturdu.
Yalnız beklediğim olaylar çok çabuk ve ters bir şekilde gelişti.
Umarım bu sezonda 3. sezon gibi harika geçer de diziyi güzel bir şekilde anarız.
Çok güzel bir bölümdü. Son ana kadar ben böyle hayal etmemiştim diyordum ama son kısımda çok şükür ibre biraz bize dönmeye başladı. Sonu güzeldi. İşte bu iş böyle olur!
ALLAAAAHHH
Bir önceki güzel bölümün altında bir bölümdü.
Bu Starz 1 saatlik dizi bölümü yapmayı harbiden çok iyi beceriyor. Hatta HBO dan bile daha iyi becerdiğini söyleyebilirim.
Ah nerelere ağlayam bilemedim
Ahanda
Sezonun en güzel bölümüydü.
Körü körüne yapılan hırsın insanı düşürdüğü durumlar gerçekten üzüntü verici.
Dizinin bu sezon bitecek olması da ayrıca üzüyor. Bu çapta bir dizinin yeri nasıl dolacak bilmiyorum.
@keremaci’ye hem ispiyon içi hem de dışına katılıyorum. Ayrıca ben
Beni de dizinin bu sezon bitecek olması çok üzüyor, hani tadında bitecek diye kendimi avutuyorum ama yok kardeşim şöyle 1-2 sezon daha giderdi bu dizi.
1 bölüm kaldı
O kadar güzel ve duygulu bir bölüm yapmışlar ki, anlatılmaz yaşanır. Her şeyiyle harikaydı. Bu diziyi çook özleyeceğim.
Ve bitti
Çok güzel bir sezondu, hakkına yaraşır bir finalle de veda etti. Keşke 1-2 sezon daha devam etseydi, tadında bitti ama elimizde başka böyle dizi kalmadı 
Bütün karakterleri özleyeceğim, umarım bir an önce hepsini yeni dizilerde izleriz.
Son olarak da bu diziyi izlediğim için çok şanslıyım, varsa izlemeyen oturun izleyin.
Örneği olmayan bir dizinin dört sezon boyunca altından başarı ile kalktılar. Herkesin emeklerine sağlık.
Ondan sonrası zaten çorap söküğü gibi geldi ve “bitmeseeee” diye diye bitirdim sezonu. Gayet hoşuma giden ve beklemediğim türde bir final oldu. Bunun tersine de fittim ama bu hali de güzel. Ayrıca
ayrıntısını daha çok sevdim. “Kafanıza göre takılın” oldu.
Karakterlerin kaç felsefe kitabı okuduklarını, kaç hayat yaşadığını merak ettiren diyaloglarla bezenmiş bu diziyi yine tavsiye edeyim gelmişken. Kimi zaman ağırlığı ile zorluyor ama toplamda hakikaten düzgün bir dizi.
Herkes bir şekilde favori karakterini yazmış sanırım. Ben Rackham’cıydım. Oyuncunun bitmeyen mimikleriyle canlanan o kaypak karakter ve gelişimi beni çok eğlendirdi. Özleyeceğim.
Kendisini canlandıran Toby Schmitz’i bi komedide filan da izleyebilirim ama imdb’sinden gördüğüm kadarıyla pek niyeti yok gibi dizilerde oyuncu olarak görünmeye.
Ay bi de Toby Stephens çok yakışıklı ve de iyi bi oyuncu yauvvvv…
Çok sağlam bölümdü. Gerilim had safhadaydı.
Sezonun şuana kadarki en iyi bölümü oldu diyebilirim kendi açımdan.
Adım adım finale doğru gidiyorum. İçimde buruk bir heyecan var
Eleanor hakkındaki genel kanı sanırım senin sandığın gibi değil, hissettiğin gibi.
@dkamoy: Yukarıdaki yorumlarda (Necdet ve Kerem) başlarda sevilip sonradan sevilmeyen durumuna geçmiş. Ben oldum olası sevmiyordum onu anlatmaya çalıştım
Bu bölümde olan bir olaydan sonra çok merak ettiğim bir şey var. Acaba onu gösterecekler mi?
Çok güzel bir final oldu. Tabi bazı şeyleri daha farklı bekliyordum ama buna da razıyım.
Bu arada @dkamoy @necdetcem7 @keremaci (Her ihtimale karşı ispiyon içinde sorayım)
Bu diziyi hala izlemeyen varsa bende önereyim buradan. İlk sezon sıkıcı geçiyor olabilir. Ama dizi ikinci sezon ile beraber baya bir vites yükseltiyor. Şans vermenizi öneririm.
Pek sıradışı bir şey yok denebilir.
@keremaci: Teşekkür ederim. O kadar bölüm izledik hiç dikkatimi çekmemiş valla anlattıkların. Final sahnesine kadar aklıma bile gekmedi bakmak
@okakacukaka Yakın zamanda Uncharted 4 oynadığım için biliyorum ben de. Oyunun teması o zamanın korsanlarını da içerdiği ve epey bir bilgi verdiği için oradan aklımda kalmış. Hatta Anne Bonny‘nin de kadın korsan olarak ismi geçiyordu oyunda.
Bende bilmiyordum o işi @keremaci sayesinde öğrenmiş oldum.
2.sezon sonrası bir ara izlerim diyerek bırakmıştım. Arka arkaya izleyip bitirdim ama güncel gitmediğim için de pişmanım. Starz’ın yaptığı diziler arasında rahatlıkla ilk sıraya koyarım, 3.sezonda başlayan konuyu 4.sezon sonuna kadar sürdürmek kolay iş değil. 1 saatlik süresine rağmen uzun zamandır gördüğüm en akıcı diziydi.
Belki izlemeyenler klasik içi boş aksiyonlu Starz dizisi diye bakıyordur ama öyle değil. Flint, Vane, Eyşan Eleanor, Billy, Silver, Jack ve Anne… dizi bu kadar iyiyse bu karakterlerin geçirdiği değişimin etkisi büyük. Konuyu hiç sündürmeden karakterlerdeki değişimi bu kadar iyi yansıtabilmek büyük iş.
En sevdiğim sezonun 3.sezon olduğunu da söyleyeyim. Dizinin seviye atladığı sezon oldu. Tabii ki en sevdiğim karakter de Charles Vane oldu. Zach McGowan arka arkaya The 100 ve Shield’de oynayınca yüzü biraz eskiyor gibi oldu. Ama kendisini ilk kez Shameless’da izledikten sonra bu dizide görünce hayran kalmıştım. Çok ayrı bir karizması vardı.
Eyşan Eleanor’u da ilk 2 sezon ve son 2 sezon diye ayırmak gerekiyor. İlk 2 sezon en beğendiğim isimlerden biriydi, o kadar erkek arasında iyi parladı. Son 2 sezonda ise çileden çıkmadığım bir bölüm bile olmadı.
Jack ve Anne de en güzel gelişim gösteren karakterler oldular. Hiç duygusal bağ kuramadığım karakterler dizi biterken en sevdiğim karakterler oldular, bu da dizinin başarısı.
Anti-Hero kavramına bambaşka bir yorum getiren Flint’ten de bahsetmek lazım. Başrol için ne kadar doğru bir seçim olduğunu neredeyse her bölüm kanıtladı. 3.sezonla birlikte saçları kazıtıp sakalı bırakması da çok iyi oldu, zaten karizmatikti böylece farklı bir havası daha oldu. Maggie Smith’in oğlu olduğunu öğrendiğimde bayağı şaşırmıştım. Umarım Toby Stephens abimizi daha çok başrolde izleriz.
Diziyi bu kadar övdükten sonra finalde çok sinirlendiğimi söylemeliyim. Flint’in ormanda yaptığı konuşma harikaydı. Fazlasıyla da gerçekçiydi. Dizinin ilk bölümüne tekrar bakarsanız aynı konuşmanın bir benzerini de Billy’e karşı yapmış olduğunu görürsünüz. Yani tüm o değişime, savaş açlığına rağmen Flint’in amacı hep aynıydı. Asıl değişen
Uzun uzun yazdım ama gerçekten çok sevdiğim bir diziydi. Unutulmayacak karakterler izledik. Yakında tekrar başlayıp, karakterlerin geçirdiği değişime daha da dikkat ederek izlemek istiyorum