Black Scorpion, 2001 senesinde Sci-Fi Channel’da yayınlanmış olan bir süper kahraman dizisi. Kanada’da ise Space kanalında izleyici karşısına çıkmış. 22 bölümden oluşmakta.

Black Scorpion macerası 1995 senesinde bir TV filmi ile başlamış aslında. 1997’de bir TV filmi daha gelmiş. Diziden sonra 2001 ve 2002’de 2 TV filmi daha yayınlanmış. Dizide ve sonraki 2 filmde karaktere Michelle Lintel hayat verirken ilk 2 filmde Joan Severance canlandırmış karakteri.

Roger Corman ve Craig J. Nevius, dizinin yaratıcıları konumunda. Bu ikiliye yapımcı koltuğunda Marta M. Mobley eşlik etmiş.

Güzel ve çekici bir kadın olan Darcy Walker, Angel City isimli suç oranının bir hayli yüksek olduğu kurgusal bir şehirde yaşamakta. Gündüzleri bir polis dedektifi olarak kanun namına çalışırken geceleri ise gizli kimliği Black Scorpion adıyla kanunları biraz esneterek polisin başa çıkamadığı, acımasız suçlularla savaşmakta. Bu suçlular bazen ileri teknolojiden yardım almakta bazen de farklı yollarla bir çeşit güç kazanarak şehre korku salmakta. Diğer süper kahraman dizilerinde olduğu gibi kostümleri ve lakapları mevcut kötülerin.

Black Scorpion’un deri, seksi bir kıyafeti mevcut. Tıpkı Batman gibi süper güçleri yok Black Scorpion’un. Kötülerle yumruk yumruğa savaşmakta. Özellikle tekmeleriyle öne çıkmakta. Yine Batman gibi teknolojiden yararlanmakta ve tıpkı onun gibi gelişmiş özelliklere sahip bir arabası mevcut. Scorpionmobile isimli araba, konuşmasa da Knight Rider dizisindeki arabayı da anımsatmakta. Normal bir araba gibi görünüyor ilk etapta ama komutu aldıktan sonra bambaşka görüntüde bir arabaya dönüşüyor. Sadece hızlı bir araba da değil. Kurşun geçirmez, metalçeker/mıknatıslı, uzaktan komutla kontrol edilebilen… Yeni kötüler ve yeni zorluklarla karşılaşıldığında yeni özellikler eklenmeye devam ediyor imkan dahilinde arabaya. Black Scorpion’un bir de yüzüğü var. Şipşak bir şekilde kostüm değiştirmesine yarıyor. Karşısındaki kötüleri zayıflatacak kadar güçlü, radyasyon içeren bir ışık yaymakta. Kurşunlar için de kalkan görevi görmekteymiş ayrıca.

Black Scorpion, kötülerle savaşırken polisten kaçmak durumunda aynı zamanda. Superman, Supergirl, Flash gibi süper kahramanların aksine polis tarafından sevilen bir kahraman değil onca kötüyü etkisiz hale getirmesine rağmen.

*Darcy Walker/Black Scorpion karakterine Michelle Lintel hayat veriyor.

*Family Ties dizisinden anımsanabilecek Scott Valentine, Steve Rafferty karakterini canlandırıyor. O da Darcy gibi bir polis dedektifi. Farklı bir departmanda çalışırken tanışıyorlar ve çok geçmeden aynı birimde görev yapmaya başlayıp partner oluyorlar. Steve, Darcy’yi beğense de profesyonel olmak adına kendine hakim olmaya çalışıyor. Steve, aynı zamanda Black Scorpion’dan da etkileniyor kabul etmek istemese de. Bir polis olarak da onu yakalamayı kafaya takmış durumda aynı zamanda.

*Darcy’ye arabayla ilgili mekanik ve teknoloji adaptasyonu konularında yardım eden, son derece yaratıcı bir kişilik olan ve aynı zamanda onun gizli kimliğini bilen tek kişi olan Argyle Sims karakterinde BT(Brandon Terrell)‘yi izliyoruz.

*Argyle’in sürekli olarak küçük ilişki problemleriyle ilgili tutkulu tartışmalar halinde olduğu güzel sevgilisi Tender Lovin’ (Veronica) rolünde Enya Flack‘i izleme fırsatı yakalıyoruz.

*Guy Boyd, Darcy’nin görev yaptığı birimin müdürü Henry Strickland karakterini canlandırıyor.

*Steven Kravitz ve Shane Powers, Darcy’nin görev yaptığı birimde çalışan iki işe yaramaz polis olan Slugger ve Specs rolleriyle karşımıza çıkıyorlar.

*CHiPs dizisiyle tanınan Robert Pine, şehrin aşırı yozlaşmış belediye başkanı Arthur “Artie” Worth karakterine hayat veriyor. Ekstra para için düşüncesizce çeşitli karanlık anlaşmalara dahil oluyor ve bunun sonucunda dolaylı olarak şehirde yeni suçluların yaratılmasına ve halkın acı çekmesine sebep oluyor.

*Shae Marks‘ı ise Artie’nin seksi sekreteri ve aynı zamanda metresi Babette karakteriyle izleme şansı elde ediyoruz.

Her ne kadar izlediğim bütün süper kahraman temalı dizileri bırakmış olsam da bir şans verdim bu diziye ve ilk 3 bölümünü izledim. Kötü bir dizi olduğunu söyleyebilirim ama yine de izlemeye devam ediyorum anlamlandıramadığım bir şekilde.

Seksenler ve doksanlarda yapılan bu tarz işlerdeki teknolojinin yapabileceklerini aşırı abartma alışkanlığı bu dizide de mevcut. Bu tarz saçmalıkları izlemek eğlendirebiliyor diziyi ciddiye almayınca. Kostümler, kendine güldürten kötüler, çekici kadınlar… Fantastik drama, bilim kurgu, aksiyon ya da macera için değil başka şeyler için izleyebiliyorsunuz diziyi. Yine de ömrü tek sezonla sınırlı kalmamış olsaydı şans vermezdim muhtemelen.