Bonnie & Clyde || Efsane Bir İkili, Suç ve Dram
10 yorum ozgun14 27 Şubat 2014 11:53
Unutulmaktan korkan bir kadın…
Unutmak isteyen bir erkek…
Efsane bir ikili…
…ve elbette suç ve dram…
Dizi Künyesi
–
- Türü: Biyografi-Suç-Dram
- Yaratıcısı: Craig Zadan, Neil Meron
- Yönetmeni: Bruce Beresford
- Çekim Yeri: Amerika Birleşik Devletleri
- Sezon ve Bölüm Sayısı: 2 Bölüm
- Yayın Tarih Aralığı: 8 Aralık 2013 – 9 Aralık 2013
- Bölüm Süresi: 90 dakika
- Yayınlandığı Kanal: A&E, History, Lifetime
- Jenerik Müziği: John Debney (albüm)
Konusu
Bilenler bilir, Bonnie ve Clyde 1930’ların efsane soyguncularıdır. Kısa sürede tüm ülkede tanınır olmalarını sağlayan başarılı soygunları ve hazin sonlarıyla meşhurdurlar.
İşte bu hikayenin 1967 yılındaki uyarlamasının üstüne bu yıl 3 kanal birleşip güzel bir uyarlamaya daha girişti. Birer buçuk saatlik 2 bölümle karşımıza çıktılar. İlk bölümle ikilinin tanışmadan önceki hayatlarından kesitleri, tanışma sürecini ve ikilinin büyüyüşünü izlerken, ikinci bölümle bu efsane ikilinin efsane oluşunu ve ardından dibe vuruşunu seyrediyoruz.
Herkesin sevdiği, başarılı bulduğu, takdir ettiği, kıskandığı, parmakla gösterdiği bir kadın olmak isteyen Bonnie ne evliliğinde aradığını bulabilir; ne de oyunculuk-mankenlik başvurularından olumlu sonuç alabilir. En büyük korkusuyla yüzleşir: Unutulmak, tanınamadan sıradan biri olarak yaşamak ve ölmek…
Daha bebekken havale geçirip de ölümün eşiğinden döndüğünden beri hayata daha da sıkı tutunan Clyde, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmaktadır. Abisiyle iş dönüşü bir partiye dalıverir ve orada ölüm eşiğindeyken hayalini kurduğu kadınla karşılaşır.
Üzerinden hayli zaman geçmesine rağmen gördüğü kızı unutamayan Clyde üzerine güzel bir takım elbise geçirir ve ismini dahi bilmediği rüyalarının kızıyla tanışmak için Bonnie’nin evinin yolunu tutar.
İkisi için de bu karşılaşma her şeyin başlangıcı olacaktır.
Karakterler
–
Holliday Grainger: Bonnie Parker rolünde.
Büyük hayalleri olan ve aksi ihtimallerin düşüncesine bile tahammülü olmayan hırslı, genç, güzel bir kadın. Dünyada bir iz bırakmak, hayatı sona erdikten yıllar sonra bile tanınıyor, biliniyor, konuşuluyor olmak en büyük hayali. Bu uğurda çokça çaba sarf eden Bonnie’yi kader, hayalleriyle hiç beklenmedik bir şekilde kavuşturuyor.
Karaktere hayat veren oyuncuyu ise bol bol kitap uyarlamalarında (Great Expectations, Anna Karenina, Bel Ami, Jane Eyre) görüyoruz. Bu uyarlamalar dışında en bilinen yapımı The Borgias.
Emile Hirsch: Clyde Barrow rolünde.
Zor bir çocukluk geçiren, küçükken havale geçirip ölümden dönen ve o zamanda beridir altıncı hissi kuvvetli olan; ağabeyiyle beraber sık sık belaya bulaşan ama aslında tek istediği beladan uzak, sakin, huzurlu bir hayat olan bu gencin hayatı da rastgele dahil olduğu bir partide sadece dans ederken görebildiği bir kadın sayesinde baştan sona değişecektir. Ölümden döndüğü andan beri karşılaşmayı heyecanla beklediği kadın.
Karaktere hayat veren oyuncuyu Into the Wild, The Girl Next Door, Milk, Lone Survivor‘da izledik.
Lane Garrison: Marvin “Buck” Barrow rolünde.
Kardeşi Clyde’a göre daha fevri olan, eylemlerinin sonucunu düşünmeyen ve bu yüzden de sık sık başını belaya sokan Buck geç de olsa doğru yolu buluyor. Bonnie ve Clyde’dan gelen bir teklif ve düşünülmeden alınan kararlar Buck ve karısının da hayatında bir dönüm noktası oluyor.
Karaktere hayat veren oyuncuyu Shooter, Quality of Life, Crazy, Prison Break‘ten hatırlamak mümkün.
Sarah Hyland: Blanche Barrow rolünde.
Düzenlenen bir partide Buck’la tanışan ve ona aşık olan Blanche, Buck için kurtuluş yolu olmayı başarıyor. Bonnie ve Clyde teklifleriyle evlerinde belirdiğinde, her ne kadar istemese de tek yapabildiği kocasının yanında olabilmek oluyor. Kimse görmezken olabilecekleri görmesine rağmen onları bekleyenleri değiştiremiyor.
Karaktere hayat veren oyuncuyu Modern Family adlı dizide Haley karakteriyle hala izlemekteyiz.
–
William Hurt: Frank Hamer rolünde.
Zamanında kötülere korku salan, şimdilerde emekliye ayrılan Texas Ranger lakaplı bu polis, gittikçe büyüyen bu ikiliye son vermek adına sahalara geri dönüyor.
Austin Hebert: Ted Hinton rolünde.
Hem Bonnie, hem de Clyde’la tanışıklığı olan, hatta Bonnie ile geçici bir süre flört de eden polis memuru Ted, gelişmeler üzerine soluğu Frank Hammer’ın yanında alıyor.
Elizabeth Reaser: P.J. Lane rolünde.
Hırslı, çalışkan bir gazeteci olan, ancak çalıştığı gazetede oldukça sınırlanan PJ’in, Bonnie ile yaptığı bir röportaj sonrası bu ikiliye bakış açısı tamamen değişir. Ellerindeki dökümanlarla gazete sahibine rest çeken ve bu ikiliyle ilgili birçok haber yapan PJ, onları halkın gözünde sempatik bir ikiliye dönüştürür. Yazdıklarıyla ikisini daha da azılı suçlulara dönüştüreceğinden habersizdir.
Karaktere hayat veren oyuncuyu The Twilight Saga ve The Good Wife adlı yapımlardan hatırlamak mümkün.
Holly Hunter: Emma Parker rolünde.
Bonnie’nin annesi. Kızı için en iyisini istiyor. Bunun Clyde olmadığını düşünüyor.
Dale Dickey: Cummie Barrow rolünde.
Clyde’ın annesi. Oğlu için en iyisini istiyor. Bunun Bonnie olmadığını düşünüyor.
Burada tanıtımın sonuna gelirken kişisel fikrimi de paylaşmak isterim.
İzlemeden önce hikayeyi kabaca biliyordum, ancak ayrıntılarına vakıf değildim. Belki de bu yüzden beklediğimden daha fazla keyif aldığım bir yapım oldu. İki oyuncu da karakterlerinin hakkını fazlasıyla verdiler. Bitiş müziği eşliğinde esas Bonnie ve Clyde’ın resimlerinin ve olay anı fotoğraflarının izleyiciyle paylaşılması hoş olmuş. Tüm izlediklerinizin gerçek hayattan alıntı olduğunu son bir kez daha yüzünüze çarpıyor. Diziyi izledikten sonra Bonnie ve Clyde’ın hikayesini Wikipedia’dan okuduğum için olayların neredeyse birebir aktarıldığını söyleyebilirim.
Güzel bir mini dizi arayanlara, biyografilerden hoşlananlara tavsiyedir. Aşağıdaki fotoğraflar gerçek Bonnie ve Clyde’a ait fotoğraflardır. Beraberinde dizideki karakterlerimizin benzer pozlardaki fotoğrafları mevcuttur.
Tanıtım Filmleri
–
İzleyecek olanlara keyifli seyirler…
yorumlar
Zamanında çizgi romanlarını bayağı keyif alarak okuyordum bu ikilinin. Mini dizi haberini duyunca da pek bir sevinmiştim. Fakat başlayınca ne oldu bilmiyorum, bir türlü seyredesim gelmedi. Ama bu güzel tanıtımın ardından tekrar iştahım kabardı. Hiçbir şey için olmasa, başrol oyucuları için seyredilir zaten.
Ellerine sağlık!
Sonradan Ek: Bu arada bilen var mıydı bilmiyorum ama Bonnie rolü için ilk olarak Miley Cyrus seçilmişti. Neyse ki sonradan çıktı kendisi projeden
Ben de ikilinin hikayelerine vakıfımdır ama detaylarını çok bilmiyorum tabi ki. Kimler olduklarını ve hikayelerinin nasıl sonlandığını biliyorum o kadar. Dizinin haberini alınca da çok sevinmiştim ben de hele iki başrol de bu kadar iyi seçilmişken beni heyecanlandıran işlerden olmuştu. Ama dizi başladıktan sonra pek bir şevkimi kırdılar benim. Kime sorsam, bunun yerine şunu izle bunu izle diye başka mini dizilere yönlendirdiler beni. Biraz sıkıcı ilerlediğinden şikayetçilerdi izleyen arkadaşlarım -özellikle ilk bölümün-, o yüzden askıya almıştım.
Ellerine sağlık @ozgun14 güzel bir yazı olmuş, zevkle okudum hepsini. Dönem dizilerini hele ki için de suç-polisiye türü de varsa çok seven biri olarak belki bir gün diyeyim.
Ben de @hsparks’a den den koyuyorum. Gerçek hayat uyarlaması dizileri özellikle severim ama hala da içimden gelmiyor niyeyse. Halbuki Holliday Granger’ı da epey severim. O ‘Şunun yerine başkasını izle!’ yorumlarının da etkisi olabilir, onlar bende de mevcut. Süresi de malum. /Umarım bir ara olur ya/ diyeyim…
Eline sağlık tanıtım için, okuması zevkliydi.
Ben de aynı durumdayım. Haberini alınca çok heyecanlanmıştım ama sonradan bir türlü içimden gelmedi izlemek. Belki süresi de etkilidir bilemiyorum. Büyük ihtimalle izlemeyeceğim ama dursun aklımın bir köşesinde.
Ellerine sağlık @ozgun14.
The Borgias’ ın bitimiyle beraber bende oluşan Holliday Graenger açlığı sebebiyle diziyi merakla bekliyordum. Hikayeyi zaten ana hatlarıyla biliyordum. Diziyi oyuncu için izleyeceğimden dolayı, hikayenin işlenişi vasatda olsa sesimi çıkarmayacaktım. Nitekim yer yer sıkıldığım zamanlar oldu ama bu beni çok da rahatsız etmedi. Genelinden keyif aldığımı söyleyebilirim.
Gelelim bu dizinin alternatif seçeneklerine. Yine aynı formatta çekilen The Great Train Robbery, kesinlikle bundan çok daha iyi bir mini dizi. Özellikle kurgusuna bayıldığımı söyleyebilirim. Tren soygununu anlattıkları ilk bölümdeki heyecan dozu da yüksekti.Dedektiflerin soyguncuların peşinden koştuğu ikinci bölümde tempo biraz düşsede, Jim Broadbent gibi mükemmel bir oyuncu vardı ki, resmen diziyi aldı başka yerlere götürdü. İzlemenizi tavsiye ederim.
Tanıtım için ellerine sağlık @ozgun14
Ben de çıktığı anda edinmiştim, sonra altyazısının çevrildiğini görüp altyazıyı beklemeye başlamıştım; sonra unutmuşum sayende hatırladım, altyazısıda tamamlanmış. Onu da edindim bir boşlukta çıkartacağım aradan. Eline sağlık @ozgun14
İzlemek istediğim bir diziydi ama yayın tarihini unutmuştum, yazıyı görünce hatırladım. Her ne kadar izlemek istesem de gündemdeki ikilinin maceraları Bonnie & Clyde’ın yanında çok daha ‘heyecanlı’ ve ‘profesyonel’ kaldığı için diziyi izleme tarihimi biraz erteleyeceğim sanırım
Ben bu diziye bildiğin kanal önyargım yüzünden girmedim. “Dişime göre bir dizi olsaydı bu üçlüde değil popüler kablolurlardan birinde çıkardı” diye düşünüyorum genellikle.
Girmeyi düşünmemin tek sebebi ise çoğunuz gibi Holliday’ciğim ve dönem seviyor oluşum yüzünden. Tanıtım çok güzel olmuş. Çok iyi fikir veriyor. Verdiği fikirler ışığında bu diziyi listemde biraz daha gerilere (evet altlara) iteledim. Sağolasın ozgun14.
@kingdom: İlahi… :)))
@kingdom: sonları da benzesin ne diyim, ama dediğin gibi bizimkiler çöm kalıyor yanlarında
vallahi ben son zamanlarda pek dizi izleyememekten mi bilmem ama, mini de olması itibariyle dizi açlığımı iyi bastırdı. aradığımı buldum.
a&e nin şu ana kadar izleyip de beğenmediğim yapımı da olmadı zaten. severek izledim tüm uyarlamalarını. bunu da gerçekten sevdim. süresi de bir mini dizi için gayet kısa aslında bundan kısasını nasıl bulcanız yav süresini nasıl sorun ettiniz
ben hala tavsiye ediyorum. hatta çoğunuzun denememiş olmasına da şaşırıyorum ve bunu geç gelen altyazılarına bağlıyorum. altyazı sayfasını kısayol yapmasam ben de unutacaktım.
bir sürü diziyle bocalama dönemindeyseniz tamam ama benim gibi az dizi izliyorsanız bir gün film izlemek yerine bunu izleyin. tatmin olacaksınız. ilk bölüm biraz daha durağan geçiyor tabii ki tanışma dönemi ikilinin uyumlu birer çift haline gelme süreci var orada. ikinci bölüm de olaylar kat kat süperleşiyor diyemem ama ben sürüklendim. sonunu bilmeme sıkmadan izletti kendini.
eline sağlıklar için teşekkürler. bu aralar yazı yazamayacak kadar yoğunum. arada bunu izlemişken hızlıca bir tanıtım yazayım bari dedim. boş geçmeyeyim. gerçi tanıtımı da hak etti gözümde.
tekrar afiyet olsun.
bir de ilk başta youtube linkindeki bitiş müziği pek bir güzel. ben sürekli dinliyorum bu ara. içimi okşuyor.