Californication ve Nip/Tuck
3 yorum ermish 27 Ekim 2007 03:43
“Bu iki dizinin aynı başlıkta ne işi var şimdi?” sorusu aklınıza geldiyse, gayet haklısınız. Hatta o kadar haklısınız ki farklarını yazmak daha bile kolay, ilki Showtime’in ikincisi FX’in dizisi, biri ilk sezonunda taze bir diziyken öbürü beşinci sezonuna başlayacak “oturmuş” dizilerimizden. Oyuncularda da bir ortaklık yok. Üstelik çekildikleri yerler arasında bile binlerce kilometre fark var. Biri Amerika’nın en batısı LA’de öbürü en doğusu Miami’de. (Nip/tuck‘in 4. sezon finalini hesaba katarak artık ikisi de LA’de demek mumkun olsa da, bu kadar “iddialı” konuşmadan once bekleyip görmek lazım) Yayınlanma zamanları desek, Californication‘in sezonu biterken, Nip/Tuck’ınki daha yeni başlıyor. Lakin bu iki dizinin gerçekten de ortak bir noktası var: Tüm absurd olayları ve olağandışılıklarıyla televizyondaki en uç noktayı bize sunmayı başarmaları. Ülkemizdeki kadar olmasa da Amerikan tv’leri de hükümet tarafından takip edilir, bu iki dizinin yapımcıları bunun cok iyi farkında olmakla birlikte, “big brother”in tahammül sınırlarını da cok iyi bilerek, surekli bu sınır çizgisinde “show”larını dans ettiriyorlar. Bu sınırda ne mi var? Bir estetik cerraha oral sex yapan bir cüce var ya da yaşını almış karakterimizin 16 yaşında bir kızla gayet mutlu sevişirken burnuna bir yumruk yemesi var. (Evet, yumruğu atan kız). Herkesin sataşmaktan çekindiği Scientolog’ların pek sevgili Xenu’sunun sado-mazo bir portresi var. Uzatmak mümkün olsa da spoiler kıyısına geldiğimi hissettiğim için kalanını keşfe açık bir şekilde bırakıyorum.
Bu dizilerin diğer bir ortak noktası da, gerceklikten cok uzak olmaları konusunda aldıkları eleştiriler. Buna ilk bakışta katılmakla beraber, birden cok kere, olasılık dışı bi durum gercekleştiğinde; “bu tam Nip/Tuck’lık bir olay” dediğimi de biliyorum. Kelly Carlson’a (çok sevgili Kimber) bu eleştiri yöneltildiğinde, şunu söylüyor: “Tamam belki abartmayı seviyoruz ama size soracağım soru şudur: ‘Dünyada göğsüne fındık ezmesi sürüp köpeğiyle mutlu dakikalar yaşayan bir kadın bile yoktur.’ diyebilir misiniz?” Çoğu zaman izlerken bir yandan “neden bunlar gerçek olmasın?” diye kendime telkin etmem gerekse de, belki gercekliğe en yakın dizi bu ikisi. Sonucta daha önce “aman tanrım, bu tam ‘two and a half men’lik bir durum” dediğimi hatırlamıyorum, bilmiyorum belki sadece ben böyle düşünüyorum.Ayın 29’unda Californication ilk sezonunu noktalıyor, 30’unda ise Nip/Tuck yeni sezonuna başlıyor. Aradaki bir günlük boşluğun tesadüf olduğunu değil, nefes almak için bize tanınan bir süre olduğunu düşünmeyi istiyor ve tercih ediyorum. 29’unda californication’i izleyin, nefesinizi hemen alın ki ertesi gün Nip/tuck’in sezon açılışını kaçırmayın. Ve emin olun; bu iki diziden birini izlemiş ve beğenmiş iseniz, öbürünü de seveceksiniz.
yorumlar
listeye weeds’in de eklenmesini öneririm. onun da bu sıralar 3. sezonunun sonuna gelmekteyiz ki. bahsedilen sınır çizgisini de en zorlayan yapım budur kanımca benim izlediklerim içerisinde.
dizi adını nerden almış acaba hastası olduğum red hot chilli peppers ‘ dan mı
güzel dizi ise devamlı izlerim isimden benden geçer not aldı
“down”a katılıyorum. weeds hem konusu itibari ile hem de sahip olduğu diyaloglar açısından sınırlarda geçen bir dizi. özellikle de Amerikan ve Bush hükümetine karşı olan muhalefet yapısı ve sözleri ile diziyi bu sınıfa sokuyor bence. Bence güzel yanı da bunu zorlama yapıyor olmaması yani dizinin gidişatı içerisinde çok güzel sokuyorlar ama uzatabiliyorlar o ayrı