2020’nin son günlerinde başladığı yolculuğuna emin adımlarla devam eden GAİN’in iddialı kadrosu ve ilginç konusuyla dikkat çeken yeni dizisi Cezailer, 29 Eylül itibarıyla izleyiciyle buluştu. Sözü fazla uzatmadan tanımaya başlayalım:

KİMLİK BİLGİLERİ

Tür: Psikolojik, Gerilim, Komedi
Sezon/Bölüm Sayısı: 1 sezon 6 bölüm (ilk 2 bölümü yayınlandı) / yeni bölümler her perşembe
Süre: Ortalama 45-50 dakika
Yönetmen & Senaryo: Murat Can Oğuz (senaryo Ayberk Çınar ile birlikte)
Platform: GAİN
Önemli Bağlantılar: Resmi SiteIMDbVikipedi

KONU

Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi psikolog David Rosenhan tarafından gerçekleştirilen çalışmaya (1973) göre, normal insanlarla akıl hastalarını ayırt etmenin imkanı olmadığı sonucuna varılmıştır. Rosenhan ve görev arkadaşları çeşitli bahaneler sunarak psikiyatri kliniklerine hasta olarak girmeyi başarır. Çeşitli tanılarla kliniğe yatırılan “hastalar” bir süre sonra normal davranmaya başlasalar da görevliler onları ciddiye almaz ve ağır ilaçlarla dolu tedaviye devam etmeleri gerektiğini belirtir. 19 günün ardından bu bilinçli esaret sona erer. Yaşananlar basında geniş yer tutmuş, psikiyatri kuruluşlarına karşı güvensizlik başlamıştır. Bu sırada bir kliniğin müdürü, Rosenhan’dan sahte hastaların kendi hastanesine gönderilmesini ister ve gerçek hastalarla sahte hastaları birbirinden ayırabileceği garantisini verir. O hafta içinde kliniğe gelen 193 hastadan 41’ine “sahte hasta” teşhisi konulduysa da gelenlerin hiçbiri sahte hasta değildir.

Yaklaşık 50 yıl sonra Türkiye’den psikiyatrist Mert Güngel de Rosenhan Deneyi’ni tekrarlamak için aynı yönteme başvurarak bir psikiyatri kliniğine sızar. Fakat planlar umduğu gibi gitmez ve kendini sayısız suç işlemiş fakat cezai ehliyetleri olmadığı için ayrı bölüme yatırılmış akıl hastalarının arasında bulur. Mert buradan kurtulma mücadelesine girerken kendi gerçekleri de sınanmaya başlayacaktır.


KARAKTERLER

  • Mert (Yiğit Özşener): Rosenhan Deneyi’ni Türkiye’de tekrarlamak isteyen, idealist bir psikiyatr. Gerçeklerin psikoloji kitaplarında yazanlardan daha karmaşık olduğunu zor yoldan öğreniyor.
  • Menderes (Rıza Kocaoğlu): Kliniğin müdürü. Asayişi sağlamak için elinden geleni yapmaya çalışan, insanlarla iyi anlaşmasını bilen, soğukkanlı, sorumluluk sahibi biri.
  • Gamze (Esra Bezen Bilgin): Kliniğin psikiyatrı. Profesyonel biri olsa da geçmişine dair bir sebepten dolayı Mert’e ilgi duymaya başlaması kendini bile şaşırtıyor.

  • Simge (Hayal Köseoğlu): Kliniğin hemşiresi, Gamze’nin kız kardeşi. Güzel, sıcakkanlı bir kadın. Mesleğinde yapmaması gereken bir şey yapıp Sarp’la yakınlık kuruyor.
  • Sarp (Onur Ünsal): Majör depresyon teşhisiyle kliniğe yatırılmış. Daha önce pek çok kez intihara kalkışıp hayatta kalabilmenin mutsuzluğunu yaşıyor. Simge’yle arkadaş.
  • Fuat (Şerif Erol): Alzheimer teşhisiyle kliniğe yatırılmış. Eskiden profesörlük yapsa da artık aklında hiçbir şeyi tutamayan, sıkça gerçeklikten kopan bir hasta.

  • Nazif (Ushan Çakır): Şizofreni teşhisiyle kliniğe yatırılmış. Hayali arkadaşı Mehmet’le birlikte kaldığını zannediyor. Ölçüsüz hareketleriyle dikkat çekiyor.
  • Ali (Cem Zeynel Kılıç): Yürüyen ölü sendromuyla kliniğe yatırılmış. Geçirdiği trafik kazasından sonra öldüğünü zannederken kliniği de araf olarak görüyor.
  • Can (Hakan Karsak): Kleptomani teşhisiyle kliniğe yatırılmış. Sırf heyecan olsun diye en olmadık yerlerden olmadık şeyleri çalmayı kendine huy edinmiş.
  • Ethem (Görkem Kasal): Bipolar kişilik bozukluğu teşhisiyle kliniğe yatırılmış. Ciddi bir öfke kontrolü sorunu var, yanına yaklaşmak bile imkansız.

SON SÖZ

Farklılık görme umuduyla bel bağladığımız dijital platformlar son dönemde TV dizilerine benzer işleri yayınlamaya başlayınca hevesimiz kursağımızda kalmıştı. Neyse ki GAİN kendi standardını korumaya, hatta yer yer üstüne çıkmaya devam ederek alternatif işleriyle yeni alanlar açmayı sürdürüyor. Cezailer de o çıtanın aşıldığı projelerden biri olarak platformun orijinal içerikleri arasında üst sıraları hak ediyor. Normallikle delilik arasındaki belirsizlik durumu dizinin formatında da sıkça kendini gösteriyor. Psikolojik gerilim, kara komedi ve mockumentary (sahte belgesel) arasında slalom yapması, abartılarla dolu bir dünyayı gerçekçi kılabilmesiyle her açıdan kurcalaması keyifli bir oyuncak gibi. Şahsen izleyici olarak zevk alırken proje içinde bulunanların da ayrı bir zevkle bu işe asıldığını hissediyorum. Yeri gelmişken, yetenekli oyuncularla dolu kadrosunun hakkını da vermek lazım. Kısacası çiçeği burnunda olan 2022-23 sezonunun ilk başarılı projelerinden olduğunu söylemek mümkün. İyi seyirler.