CSI: New York — Tanıtım
20 yorum aytackara 22 Mayıs 2012 13:02
CSI:LV ve CSI:Miami dizilerinin başarılı olması ve dünya genelinde büyük yankı uyandırmasının ardından yayıncı kanal CBS, yapımcı Bruckhemier‘dan yeni bir devam dizisi daha sipariş etti ve karşımıza üçüncü ve son CSI dizisi olan CSI:NY çıktı. Anthony Zuiker‘ın yine yaratıcısı olduğu 2004 yapımı dizi, geçtiğimiz günlerde 9. sezon için onay aldı ve yapacağı dönüş öncesi ekranlara ara verdi. Peki, nasıl bir dizidir bu CSI:New York? Bu sorunun cevabı yazının devamında.
CSI:NY da kardeş dizileri gibi cinayetleri en “ince” ayrıntılarına kadar araştırıp suçluları ortaya çıkaran, yakalayan bir ekip üzerine kurulu. Yine aynı şekilde, dizide her bölüm 1-2 dava üzerine çalışılmakta ve birkaç bölüme yayılan olaylar da mevcut. Tabii ki dizinin mekanı da dünyanın -birçok bakımdan olduğu gibi- suç bakımından da gözde şehirlerinden olan New York. (Bu her şeyin New York’ta yapıldığı anlamına gelmesin, dizinin birçok sahnesi Los Angeles’ta da çekiliyor.)
Giriş kısmını çok da uzatmadan karakter bazlı kadroyla devam edecek olursak:
CSI:NY’ta ekibin başındaki Mac Taylor karakterini Forrest Gump ile Oscar’a aday olmuş, zengin bir film kariyeri olan Gary Sinisecanlandırıyor. Çok sevdiği eşini 11 Eylül saldırılarında kaybettikten sonra işiyle evli hale gelen Mac, ekibine de işine olduğu gibi bağlı bir patron. Bunun dışında, “her şey birbirine bağlıdır” teorisi, onun iş mantığının en önemli parçasını oluşturmakta.
Ekibin Mac’ten sonra gelen ismi, onun en büyük desteği, dizinin de en sevdiğim karakterlerinden olan Stella Bonasera, Melina Kanakaredestarafından canlandırılıyor. Yunan-İtalyan karışımı biri olan Stella, zor şartlarda büyümüş, hırslı, gözüpek ve zeki bir polis detektifi.
Dizideki ekibin bir diğer elemanı Danny Messer,Carmine Giovinazzotarafından canlandırılmakta. Geçmişi ve ailesi karışık, büyümesi biraz zor şartlarda olmuş olan Danny’nin iş ahlakı da geçmişi ve geçirdiği yıllar üzerine kurgulanmış durumda. Ayrıca, ekibin en “karşı cinsin gözü üstünde” üyesi.
CSI:NY’ta Danny’nin en yakın arkadaşı, Mac’i patrondan çok idol gibi gören ekip üyesi Don Flack‘i Glory Days‘te başrol oynamışlığı,Friends‘e de birkaç bölüm konukluğu bulunan Eddie Cahillcanlandırıyor. Ekibin sinirleri bozulmaya en müsait olan üyesi olan Flack’in, işini ciddiye alan güçlü bir karakter izlenimi de bulunuyor.
Dizinin siyahi doktoru Sheldon Hawkes, Hill Harper tarafından canlandırılıyor. 18 yaşında üniversite bitirmiş ve 24 yaşına kadar cerrahlık yapmış süper zeka biri olan Hawkes, ölülerle gayet rahat çalışabilen birisi. Aynı zamanda, dizinin matrak karakterlerinden biri ve benim de en sevdiklerimden.
Ufak not: Hill Harper, CSI:NY’ta oynadığı karakterle ödül alan tek oyuncudur. Sheldon Hawkes karakteri, Amerikalı zencilerin aday gösterildiği Image Ödülleri’nden, oyuncuya 3 kez “Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü getirdi. Ayrıca, aynı ödül için 5 kez daha da adaylık kazandı.
Son olarak, ekibin genç yeteneklerinden Aiden Burn karakteri, 24 veSpider Man 2 oyunculuğu da bulunan Vanessa Ferlito tarafından canlandırılmakta. New York’un yerlilerinden olan, hırslı ve güzelliğiyle ön planda Aiden, işini oldukça ciddiye alan bir karakter.
Kadronun ardından yazıya, CSI:NY ile ilgili çeşitli detaylardan bahsederek devam edelim.
1) CSI:NY, kardeş iki diziyle ortak bölüm (crossover) çeken bir yapım. CSI:Miami’nin 2×23‘ü bizim, CSI:NY dizisinin karakterleriyle tanıştığımız bölüm olma özelliğini taşıyor. Ayrıca, dizinin 2×07‘sinde de CSI:Miami dizisiyle bir kez daha bir araya gelindi.
Dizinin 6×07‘siyse CSI:Trilogy‘nin, yani üç diziye yayılmış bir olayın NY’taki parçası olan bölüm.Son olarak, bir başka Jerry Bruckheimer projesi olan Cold Case‘in ana karakterlerinden Scotty Valens, bir davayla ilgili Stella’nın bilgisine başvurmak için CSI:NY’un 3×22‘sine konuk olmuştur.
2) CSI:NY, 8 sezonluk yayın hayatı boyunca 5 kez Emmy adaylığı kazanmış bir dizi. Bunun dışında, 7 adet başka yerlerden gelme ödülleri ve 16 da adaylığı bulunuyor. Dizi, ülkemizdeCnbc-e kanalı tarafından yayınlanmakta.
Kim Kardashian ve Edie Cahill
3) Şu zamana kadar 180 bölümü yayınlanmış CSI:NY’un, diğer iki dizi gibi konuk oyuncu portföyü bayağı geniş. Paul Wesley‘den Misha Collins‘e, Maroon 5‘tan Kim Kardashian‘a kadar birçok kişiyi dizinin farklı bir yerinde karşınızda bulabilirsiniz.
4) Son olarak, dizinin de diğerleri gibi çizgi roman–video oyunu–uyarlama kitapüçlemesine sahip olduğunu belirtmeden geçmeyelim.
CSI:NY, üç dizi içinde, insanların genellikle ya en sevdiği ya da pek sevmediği bir yapım. Benim içinse tam anlamıyla ortası. CSI:LV kadar olmasa da yeri ayrı, ederi-değeri oldukça fazla. Vakalarıyla, karakterleriyle -ki toplamda sevdiğim karakter sayısı en fazla olan CSI’dır-, oyunculuklarıyla, Cuma günü yayınlansa da ısrarla hayatta kalmasıyla, yani aslında her şeyiyle özel olan bu dizi, hayatına yeni bir polisiye almak isteyen herkese tavsiye edilir.
İzleyen ya da izleyeceklere şimdiden iyi seyirler.
Bitirmeden önce: CSI:NY’un giriş jeneriği ve jeneriğin tam versiyonu.
yorumlar
diğerlerinde de bu kadar var mı bilmiyorum ama bunun teknolojik kısmı bazen aşırı abartı geliyo , en kalitesiz kameradan hd profil çıkarmayı filan geçtim adamlar hologramik otopsi yapıyor yaw bu kadar da olmaz
@geredelix CSI dizileri yıllardır “Bu tarz polisler teşkilatta çok az, insanlarda yanlış beklentiler oluşuyor. Bu derece yüksek teknoloji ürünler cinayet çözümlemelerinde düşünüldüğü kadar kullanılmıyor.” eleştirilerini alırlar. Ama neticede adamların çektikleri dizi ve CSI’ın konsepti de bu tarzda bir şeyin üzerine kurulu. Daha basit düzeyde polisiye her yerde var. Kendi adıma pek sorgulamıyorum bunu. Yalnız bir de şu var:
Kullanılan teknolojilerin çoğu dünyada var olan, polisler kullanmasa da başka işler için kullanılan şeyler. Mesela “holografik otopsi” dediğimiz eeeeen yüksek teknoloji olan şeyin İsveçliler bir süre önce buluşunu yaptılar.
@aytackara yazı için, emeğine sağlık.Böylelikle CSI üçlemesinin tanıtımları yazılmış oldu.En son ki seri ötekilerine göre teknolojik kısmı çok iyi.Serinin en az izlediğim dizisi de budur.Pek alışamadım diziye biraz soğuk gibi.Karakterleri, olayların işlenişine uyum sağlayamadım.O yüzden çok sevmesem de boş zamanlarımda izlerim.Lakin,diziyi çok seven arkadaşlar vardır ;onlara saygım sonsuz tabiki
ve böylece 3 CSI’da sağlam tanıtımlara kavuşmuş oldu,çok çok teşekkürler :), artık bir yorum yapacaksam eski tanıtımların altına değil bu yeni tanıtımlara yapacağım.
umarım CSI:NY’da 10.sezonunu görür ve diğer 2 CSI gibi çift haneli sezona ulaşmış olur ama bu sene zor yırttı, 9.sezondan sonra bir şans daha verirler mi bilemiyorum. seneye buraya bu zamanlarda üzüntülerimi bildirmemek dileğiyle.
İki dizinin yoktu, bunun da pek sağlam değildi. Böylesi benim de içime sindi, bence de güzel oldu
2 sezon %50’den bu sene %35’ten yırttı, olur mu bilemem ama tabii ki isterim. Yine de hiç değilse bir sezon başlasın @abidin77, şimdiden bunu düşünmeye başlarsak…..
@aytackara: doğru doğru, sadece NY’un vardı, diğer CSI’lar ile ilgili yorum yaptığımı hatırlıyorum geçmiş zamanlarda ama çok alakasız başlıklarda yapmıştım,güzel oldu böyle, zaten Miami bitti, yorum yapacağım 2 CSI kaldı, Las Vegas’ın uzun zaman daha devam edeceğini düşünüyorum,onla ilgili bol bol paylaşırım hislerimi ama NY seneye büyük ihtimalle biter.
düşünmek değil de temenni diyelim
Öncelikle çok teşekkürler aytackara, müthiş bir yazı olmuş En son tanıştığım (zaten kronolojik olarak öyle olması lazım diyebilirsiniz ama zamanında güncel takip edemedik tabii CSI Serisinin ilk sezonlarını) ve “LV” ile “Miami” kadar beğendiğim CSI’ın son halkasıdır CSI:NY. Yalnız ben 5.sezondan itibaren düzenli takip edebildim; en son da 1.sezonu bitirdim. Sırada 2,3 ve 4. sezonlar var. Benim için tam bir hazine anlayacağınız Gary Sinise’ı çok severim, rolünde de süper. Diğer karakterler de gayet sevilesi. Bu arada ayrıca belirtmek isterim ki “Sela Ward” bence muhteşem oldu bu diziye (üstü kapalı ispiyoni anlayan anlamıştır Stella karakterine sanki pek ısınamadım; biraz da Yunan propagandasından olabilir (özellikle Yunanistan’da geçen bir bölüm vardı , içime fenalıklar gelmişti.). Sonuç olarak NY’un da metropol bir şehir olmasında yatan ayrı bir doku var; şehrin o keşmekeşinde cinayetler de çok ilginç olabiliyor. Çok iyi senaryosu olan, oldukça ilginç, şehrin mükemmel arka plan oluşturduğu bölümler izlediğimi hatırlıyorum. Ayrıca teknolojiyi en fazla kullanan CSI dizisi bence de. Zaman zaman aşırıya kaçılsa da bana hiç batmıyor çünkü bunu o kadar güzel işliyorlar ki insan hayal güçlerine hayran kalıyor. Dediğim gibi, önümde koskoca 2,3 ve 4. sezon var ve bu süreç boyunca karakterlerin gelişimlerini keşfetmek çok zevkli. Hatta son sezonu da izlemedim henüz askerden gelince; doğru ya. Etti mi bir sezon daha Kendime iyi seyirler dilerim; izlemeyenler de arşivine alsın bir an önce derim Umarız NY’u da kaybetmeyiz. Cuma günleri istikrarlı giderse bence 10.sezonu görür. Öyle de olması temennimiz…
@abidin77 Bu sene de bitti bitecek diyorduk, yaşadığım stresi bir ben bilirim, ama ters köşe oldu. Bu işler hiç belli olmaz Ben yine de bitmesini temenni etmemeyi bitse bile adam gibi bitmesini istediğimi belirtiyorum. (bilmem kaçıncı kez)
@darkcrystal 2. sezon yaşattığı bir olayla ömrümü yiyen dizidir CSI:NY. Başlarda hatta, izlersen ne demek istediğimi anlayacaksın. Aradakileri de beğeneceğini düşünüyorum.
Ben Stella’yı çok sevdiğim için Sela olayına 7. sezonda pek alışamadım ama 8. sezonla birlikte kanım ısındı. O değilde 12. sezonun ortasından sonra LV’da olan şeyi ne yapacağız bilmiyorum. (Açıkça yazamadım, izlemeyen spoiler yer, izlemediysen sen de yiyebilirsin). O kadın bana, ben ona bakıyoruz. Alışacağımı biliyorum ama nasıl olacak onu merak ediyorum.
CSI:Miami bitmiş olabilir ama yeni bir CSI başlıyor,hem de yerli CSI, şimdiden öfffffff
öncelikle ellerinize sağlık yazı için…
*Açıkçası CSI ya sırf New York olduğu için başlamıştım. Çünkü New York’un akşamını,sokaklarını her yerini çok güzel çekiyorlar. Ama daha sonra o kadar sevdim ki hiç kaçırmadan izlemeye başladım. 5. sezondan başladığım için adapte sorunu yaşadım ama hemen açığımı kapatarak az çok olayları anladım. Kullandıkları teknoloji inanılmayacak kadar güzel ama benim gözüme hiç batmamıştı şimdiye kadar ta ki sizin yorumlarını okuyana kadar. Inşallah devam eder. Son sezonu izleyemedim ama en yakın zaman da başlıcam.
* Görüşünüşe göre çoğu insan LV ‘ı daha çok tutuyor. New York yerine bir sezon CSI: LV başlamayı düşünüyorum veya miami… Ama LV a başlıcam da sadece ikinci sezonu bulabildim. Sezon 1 i bulmak zor galiba..
9×04 bu sezonun şimdiye kadarki en iyi bölümü olmuş. O kurgu nedir be, öyle iş mi olur? Lindsay, senatörün silahı ve Aimee kısmı. Vay be!
Reyting olarak sezonun başına dönmüş ama artık şu reyting işini bir kenara bırakıp daha çok hani son gününü yaşayan insanlar modeline girmeye karar verdim.
#tespit Şu dizide ne kadar zaman geçtiğini Lucy’den takip ediyorum artık. Sanırım kızı bir kişi 2. kez oynamadı!
Yıllardır bekliyordum, gözlerim açık gidecekti artık be! Haberin zamanlaması da mükemmel oldu:
CSI:LV ve CSI:NY crossoverı yani ortak bölümü geliyormuş sonunda, ben ölmeden, şu 2 dizi de bitmeden…
Mac Taylor Las Vegas’a, D.B.Russell New York’a…
Konu: Christine!
Zaman: 6 Şubat Çrş – LV , 8 Şubat Cuma: NY
Geri dönüş bölümü olan 9×12 ile dizi aşmış gitmiş resmen. Sanırım polis cinayetleri olayını daha çok seviyor ya da daha çok beceriyorlar. Birçok şeyi göz önünde yürütüp, insanı sinir edip, şaşırtıp da davayı çözmerini takdir ettim. Epeydir bu kadar eğlenmemiştim…
Bu arada bu bölümle sezondaki en yükseğini (10.71) yapmış, ki bu rakam geçen sezondaki bölümlerinin en yükseğiyle aynı. Hatta 7. sezondaki 1 bölüm hariç, kalan 21 bölümden de daha yüksek. Umarım uçurumdan düşer gibi çakılmaz da aşağı yukarı bu tarz gider… Bakalım cross over ne getirecek?
şimdi bir zamanlar bu güzel diziyi bırakmış hatta unutmuştum. Sonra geçen günlerden birinde Cnbc-e’de “final” bölümü felan yazınca içim cız etmişti. Şimdi ise @aytackara’dan “geri dönüş” bölümü yorumunu okudum. Biri bana neler olduğunu anlatabilir mi?
Cnbc-e bir sezon geriden geliyor. O final dedikleri 8.sezon finaliydi. Geri dönüş ise, şu Aralık ayı arasında verdikleri aradan geri dönüş şeklinde özetlenebilir
O 14 Ocak günü 8. sezon finalini yayınladı. Muhtemelen senin bahsettiğin de sezon finalidir. Kanal diziyi yayınlamayı hepten kesti mi bilmiyorum ama sanmıyorum. Aylık programına da sezon finali diye yazmış. Aralar nedeniyle biraz yavaş gidiyor çoğu dizide.
@abidin77 @aytackara teşekkürler… biraz karışmıştı kafam toparladınız sağ olasınız…
Eğer bir ölmeden önce yapılacaklar listem olsa 9×13 sayesinde şimdiye 1 madde eksilmiş olacaktı. Bitmeden önce güzel bir anı oldu, daha da unutmam ben bunu.
Bölüm yorumu:
Ben birinin çetelesini ancak tutuyorum, oldu mu sana 2? İyice aileye bağladık, ama güzel oldu. Seviyorum bu ekibi.
Hill Harper (Sheldon), dizinin en sevdiğim karakterini oynayan adam Covert Affairs’e regular olarak katılmış. Bu arada, dizinin 9. sezona ait son bölümün yayın tarihi de bugün……
Dizinin son, yani 9×17’sini bilerek izlememiştim. İlgili haber geldikten sonra daha uygun bir ortamda izlerim diye de günlerdir de bekletiyordum. Bugün niye belamı arar moda girdiysem artık oturdum ve izledim sonunda.
Bölümün son 3 dakikasına kadar normal bir bölüm gibiydi benim için ama final olduğu adamlar kapanışı ayarlarken dank etti sanki. Başlarken ucu açık değildir umarım demiştim, neyse ki değilmiş. Her karakter benim gözümde toplanmış oldu. Buzdolabı Mac’in hikayesini bile topladılar be, daha ne olsun? Bir de:
Bölümde polis haksız ve orantısız güç kullanıyor diye halk isyan edip+toplanıp NYPD’yi bastılar. Aklıma bizde olanlar geldi, hatta bir noktada kendimi tutamayıp güldüm de. Bunlar polisse bizdekiler ne merak ediyorum yıllardır.
Ayrıca saklamaya gerek yok kalbim kırılmış durumda, topla toplayabilirsen artık. Çok özleyeceğim…
Bu da kapanıştan:
“Bugün hayattır. Emin olduğun tek hayat. Bugünden en iyi şekilde yararlan. Bilgeliğin sözleri.
Bir parça iyilik serseri bir kurşun tarafından çabuk biten masum bir ruhtan geçti. Bunlar her zaman benimle kalacak sözler, hayatımın seyrini sonsuza kadar değiştirecek sözler.” – Mac Taylor