İzledim bölümü sonuna kadar büyük bir dirayetle. Cık, beğenmedim.
Merkez karakteri ‘Aile babası gey adam’ tiplemesiyle bağdaştırmak mümkün değil bu arada. Bu durum da ayrı bir dağıtıyor insanı. Söz konusu yeni hayat kapsamında gey rolü yapan ve kocası da anlaşma kapsamında rol yapan birini izliyor olsak nispeten daha kabul edilebilir bir karakter olabilirdi. Bunun haricinde çete işi zaten ilgimi çekemedi. Benden pas.
* Soygun ekibinin teker teker ölmesi kısmından tabii ki memnunum. Lineer bir zaman çizgisi olmaması meselesi tabii ki birazcık gözüme battı. Şaşırdım mı? Hayır. Hem soygun sonrasını hem de dönüp öncesini anlatıyorlar.
Kalan sağlar bizimdir.
* Nathan Stewart-Jarrett’in Joe/Muscle karakteri bu diziye olmuş mu, ondan pek emin değilim bu arada. Çoğu şey onun üstünden dönüyor bir de. Adam hem gay bir aile babası hem soyguncu, bir yandan da sanki ne halt yediği belli değil
Du’ bakalım, nereye vardıracaklar hesabı yavaştan devam ederim buna da.
Nasıl başladıysa öyle ilerliyor. Sonu da kapalı zaten, kalır böyle. Konseptinin altında kalmadığını söyleyebilirim ama şaşırtmacalı soygun hikayelerini son dönemde yeterince izlemekten dolayı ciddi bir fark yarattığını da iddia edemem. Memnunum sadece.
İlk yarısı “Soyguna katılanlar birer birer öldürülüyor,” şeklinde ilerlediği için daha ilgi çekici ilerledi kendi adıma. 2. yarısında artık olanların derinine falan indikleri için daha toparlayıcı ve bir o kadar da “Hadi bitirin,” havasındaydı.
Finalin son kısmına doğru olan malum şey şaşırttı sadece, gerisi zaten olacağına vardı hesabı.
”Bu kadar para kimsede olmamalı,” kısmına biraz itirazım var. Hayır yap? Herkes kendi çapında payını alsın mesela, sen de üstüne düşeni parçala dünya genelinde yardım vakıflarına dağıt gitsin. Bak nasıl bitiyor o zaman.
Gerçi dizinin asıl noktası ilahi adalet gibi bir şeydi. Dolayısıyla sonda kötüler kaybetti, hatta öldü. En sonda Officer’ı da harcamalarına şaşırdım açıkçası. Onu da “Ama o da benim aileme ihanet etti,” tipi bir açıklamaya bağladılar zaten.
Joe da tabii ailesine döndü ve böylece bitti. “Bu kadar şeyden sonra artık birlikte olmaz,” yapmalarından iyidir yine de.
yorumlar
Birkaç karakter posteri eklendi.
S01E01
İzledim bölümü sonuna kadar büyük bir dirayetle. Cık, beğenmedim.
Merkez karakteri ‘Aile babası gey adam’ tiplemesiyle bağdaştırmak mümkün değil bu arada. Bu durum da ayrı bir dağıtıyor insanı. Söz konusu yeni hayat kapsamında gey rolü yapan ve kocası da anlaşma kapsamında rol yapan birini izliyor olsak nispeten daha kabul edilebilir bir karakter olabilirdi. Bunun haricinde çete işi zaten ilgimi çekemedi. Benden pas.
İlk 2 bölümü izledim.
* Soygun ekibinin teker teker ölmesi kısmından tabii ki memnunum. Lineer bir zaman çizgisi olmaması meselesi tabii ki birazcık gözüme battı. Şaşırdım mı? Hayır. Hem soygun sonrasını hem de dönüp öncesini anlatıyorlar.
Kalan sağlar bizimdir.
* Nathan Stewart-Jarrett’in Joe/Muscle karakteri bu diziye olmuş mu, ondan pek emin değilim bu arada. Çoğu şey onun üstünden dönüyor bir de. Adam hem gay bir aile babası hem soyguncu, bir yandan da sanki ne halt yediği belli değil
Du’ bakalım, nereye vardıracaklar hesabı yavaştan devam ederim buna da.
Haftalık paylaşımda gördüm. TR’ye de gelmiş.
Nasıl başladıysa öyle ilerliyor. Sonu da kapalı zaten, kalır böyle. Konseptinin altında kalmadığını söyleyebilirim ama şaşırtmacalı soygun hikayelerini son dönemde yeterince izlemekten dolayı ciddi bir fark yarattığını da iddia edemem. Memnunum sadece.
İlk yarısı “Soyguna katılanlar birer birer öldürülüyor,” şeklinde ilerlediği için daha ilgi çekici ilerledi kendi adıma. 2. yarısında artık olanların derinine falan indikleri için daha toparlayıcı ve bir o kadar da “Hadi bitirin,” havasındaydı.
Finalin son kısmına doğru olan malum şey şaşırttı sadece, gerisi zaten olacağına vardı hesabı.
Gerçi dizinin asıl noktası ilahi adalet gibi bir şeydi. Dolayısıyla sonda kötüler kaybetti, hatta öldü. En sonda Officer’ı da harcamalarına şaşırdım açıkçası. Onu da “Ama o da benim aileme ihanet etti,” tipi bir açıklamaya bağladılar zaten.
Joe da tabii ailesine döndü ve böylece bitti. “Bu kadar şeyden sonra artık birlikte olmaz,” yapmalarından iyidir yine de.