Kadrosunun etkisiyle ama biraz da isteksiz girdiğim dizi acayip eğlenceli çıktı. Herkesin elinin bir başkasının cebinde olmasını eğlenceli yollardan anlatıyorlar. Aidan Turner’ın tarafını daha fazla sevdim. David Tennant da kendi kısmının hakkını veriyor.
Yalnız ben Alex Hassell’in bu dizideki karakterinin yer verildiği ölçüde karizmatik olduğunu düşünmüyorum. Beğenilmesini, çekici bulunmasını falan anlıyorum da popülerliği falan da dahil ederek bir bakan dönüp bir daha bakar seviyesine çıkarmışlar Rupert’i.
Yavaş yavaş devam edeceğim buna da. Elbet bir gün biter.
Ben buna başladım, hızlı bir giriş yapmasından mütevellit seri bir şekilde izledim ancak ya dizi seviye düşürdüğü için ya da art arda izlediğim için bilemiyorum sezonu sıkılarak bitirdim. Aslında oyunculuklar ve karakterler iyi, senaryo bir şeyler vaat ediyor gideceği yer ilgi çekici ama bi olmamışlık sezonun ikinci yarısında kendini gösteriyor. Bunda en büyük etken bir İngiliz dizisi değil de İngiltere’de geçen bir Amerikan dizisi hissiyatı vermesi. Önerme kısmına gelince, ilk bölümü izleyin ilginizi çekmezse bırakın gitsin.
Son iki bölüm bende bayağıdır bekliyordu, bir türlü başına oturamadım ya da sonraya bıraktım derken bitti nihayet.
* Dizinin dönem atmosferine başta alışamadım ama gittikçe daha izlenesi hale geldi. Arada eğlendirdiler de.
Karakter bolluğu arada fazla olmakla birlikte belli 3-4 karaktere takılmayıp yan karakterlere uzun-kısa bir şeyler mutlaka bulmuşlar. Çoğu başka İngiliz dizileri sayesinde yüzü tanıdık kişiler zaten. Bu açıdan çoğunluğun gri karakterler olması da işe yaradı mesela. Kimin eli kimin cebinde derken sezon bitti bile.
– Rupert ve Taggie’nin birbirine bakıp dursalar da bir şekilde “Bizden ol(a)maz/olmamalı” durumuna bağlamalarına artık göz devirdim. Daha bunun Declan tarafı var ki onu bile üç kez falan ısıtıp getirdiler. Ne yapıyorsunuz yapın artık.
– Tony’yi sevmesem de David Tennant’a villian karakteri (Tony) yakışmış. Declan iyi hoş ve bu denklemde tercih edilesi ama uzun süre katlanılacak bir insan değil.
– Maud doğrusunu yaptı. Lizzie daha bile doğrusunu yaptı. Darısı Monica’nın başına. Cameron neyse ki beklenen yola girdi… James’in boyu+posu devrilsin müsait bir vakitte.
– Sezon finalini bıraktıkları nokta itibarıyla 2. sezona yeterince malzeme kaldı. Döndüklerinde nasıl ele alacaklarına bakarız. 12 bölüm çok geliyor gözüme ama belli olmaz.
* İhaleyi Venturer kazandı da bari o taraftan uzatmadılar konuyu. Bahaneyle hem birbirlerini yerler hem de sektöre dalarlar dönem üzerinden. Başta yine reyting/deneyim meselesini yoklarlar kesin de neys.e
* Tony’nin Cameron’ın taraf değiştirdiğini anlayacağını tahmin etmesi zor değildi de “şiddetli” bir kavgaya girip arkası yarın yapmanız şart mıydı? Gerçi Tony’nin ölecek hali yok. Belki bu bahaneyle Cameron’ı zorla yanında tutar veya casusluğa ikna eder.
yorumlar
Zaten İngiliz dizisi olduğundan her türlü izlenirdi de güzel bir kadrosu da var ayrıca. Gelsin bakalım.
Yayın zamanı yaklaştığında tanıtıma çevirelim bunu. Şimdi de olabilir.
Poster
Karakter posterleri eklendi.
Fragman eklendi.
İlk 15 dakikası bile izlemesi son derece keyifli bir iş çıkardıklarını gösteriyor.
İlk 2 bölümü izledim.
Kadrosunun etkisiyle ama biraz da isteksiz girdiğim dizi acayip eğlenceli çıktı. Herkesin elinin bir başkasının cebinde olmasını eğlenceli yollardan anlatıyorlar. Aidan Turner’ın tarafını daha fazla sevdim. David Tennant da kendi kısmının hakkını veriyor.
Yalnız ben Alex Hassell’in bu dizideki karakterinin yer verildiği ölçüde karizmatik olduğunu düşünmüyorum. Beğenilmesini, çekici bulunmasını falan anlıyorum da popülerliği falan da dahil ederek bir bakan dönüp bir daha bakar seviyesine çıkarmışlar Rupert’i.
Yavaş yavaş devam edeceğim buna da. Elbet bir gün biter.
Ben buna başladım, hızlı bir giriş yapmasından mütevellit seri bir şekilde izledim ancak ya dizi seviye düşürdüğü için ya da art arda izlediğim için bilemiyorum sezonu sıkılarak bitirdim. Aslında oyunculuklar ve karakterler iyi, senaryo bir şeyler vaat ediyor gideceği yer ilgi çekici ama bi olmamışlık sezonun ikinci yarısında kendini gösteriyor. Bunda en büyük etken bir İngiliz dizisi değil de İngiltere’de geçen bir Amerikan dizisi hissiyatı vermesi. Önerme kısmına gelince, ilk bölümü izleyin ilginizi çekmezse bırakın gitsin.
2. sezon 12 bölüm.
Yukarıda ki yorumumdan pek anlaşılmıyor ama 2. sezonu izlemeyi düşünüyorum.
Elbet bir gün biter.

* Dizinin dönem atmosferine başta alışamadım ama gittikçe daha izlenesi hale geldi. Arada eğlendirdiler de.
Karakter bolluğu arada fazla olmakla birlikte belli 3-4 karaktere takılmayıp yan karakterlere uzun-kısa bir şeyler mutlaka bulmuşlar. Çoğu başka İngiliz dizileri sayesinde yüzü tanıdık kişiler zaten. Bu açıdan çoğunluğun gri karakterler olması da işe yaradı mesela. Kimin eli kimin cebinde derken sezon bitti bile.
– Rupert ve Taggie’nin birbirine bakıp dursalar da bir şekilde “Bizden ol(a)maz/olmamalı” durumuna bağlamalarına artık göz devirdim. Daha bunun Declan tarafı var ki onu bile üç kez falan ısıtıp getirdiler. Ne yapıyorsunuz yapın artık.
– Tony’yi sevmesem de David Tennant’a villian karakteri (Tony) yakışmış. Declan iyi hoş ve bu denklemde tercih edilesi ama uzun süre katlanılacak bir insan değil.
– Maud doğrusunu yaptı. Lizzie daha bile doğrusunu yaptı. Darısı Monica’nın başına. Cameron neyse ki beklenen yola girdi… James’in boyu+posu devrilsin müsait bir vakitte.
– Sezon finalini bıraktıkları nokta itibarıyla 2. sezona yeterince malzeme kaldı. Döndüklerinde nasıl ele alacaklarına bakarız. 12 bölüm çok geliyor gözüme ama belli olmaz.
* İhaleyi Venturer kazandı da bari o taraftan uzatmadılar konuyu. Bahaneyle hem birbirlerini yerler hem de sektöre dalarlar dönem üzerinden. Başta yine reyting/deneyim meselesini yoklarlar kesin de neys.e
* Tony’nin Cameron’ın taraf değiştirdiğini anlayacağını tahmin etmesi zor değildi de “şiddetli” bir kavgaya girip arkası yarın yapmanız şart mıydı? Gerçi Tony’nin ölecek hali yok. Belki bu bahaneyle Cameron’ı zorla yanında tutar veya casusluğa ikna eder.
XOXO.
Hayley Atwell and Rupert Everett
Konuk oyuncular: Maxim Ays, Holly Cattle, Oliver Dench, Amanda Lawrence, Bobby Lockwood, Eliot Salt, Jonny Weldon
Romanların yazarı Jilly Cooper mefta. 88.
53. Uluslararası Emmy Ödülleri’nde “Drama” kategorisinde ödülü kazanmış.