22dakika.org

Laura Vandervoort’u Supergirl, Ballers, Haven, V, Into The Blue 2: The Reef ve The Lookout’ta izledim. The Lookout’taki rolünü hiç hatırlamıyorum şu an ama.

Ballers’a o minnacık bile diyemeyeceğim kadar küçük, figüran rolle niye konuk olduğunu hala anlayamıyorum valla. Aklıma yatan tek mantıklı açıklama şu: Dwayne Johnson veya Mark Wahlberg’ten biriyle çok yakın arkadaşlar ve o gün sete onları ziyarete gitmiş, bizim elemanlar da gayet spontane bir şekilde ‘Hadi sen de yer alsana bu sahnede!’ demişler ve böyle bir şey çıkmış ortaya.

Supergirl’de içi tamamen boş bir karakter yazmışlar hatuna. Ne sevebildim, ne de nefret edebildim karakterden bu yüzden. Kale alınamayan, tamamen gereksiz bir boyuta ulaştı bu yüzden orada karakterin varlığı. Kostüme yeterli bütçe harcamamış olmaları da cabası.

Aynı sene içerisinde izleyici ile buluşan Into The Blue 2: The Reef ve V’de ise hastası olmuştum kendisinin. Hele V’de apayrı bir büyüleyiciliği vardı özellikle Lisa karakterinin.

Bitten’ın zamanında ilk bölümünü deneyip pek sarmayınca bıraktığımı hatırlıyorum. Ama bu yazıyı hazırlarken gaza geldim, başlayacağım bu ara, doya doya izleme fırsatını değerlendirmek istiyorum güzel oyuncuyu.

Ergen versiyonlarını tanımak baya zor oldu gerçekten. Sarışın olarak kalması taraftarı olsam da CSI: NY versiyonu hariç diğer versiyonları da gayet yakışmış bana göre.

Bitten bitince bu sezon boşa çıktı güzel oyuncu. Umarım önümüzdeki sezon güzel bir projeye kapağı atar. Bu sezon ise takip ettiğim dizilerden birkaç tanesine uğrasa ne güzel olur tabi! Syfy ile bu kadar güçlü bağları var iken 12 Monkeys’in 3. sezonuna uğrasa mesela güzel olur yani. From Dusk Till Down: The Series, Humans, Lucifer, The 100, The Librarians, Wynonna Earp ve Impastor’a falan da uğrasa fena olmaz valla.

Frankie Drake Mysteries (Sophia Devoe) (2017)