Fallout: Dünya Daha İyi Bir Sonu Hak Ediyor || Tanıtım
19 yorum necdetcem7 24 Nisan 2024 08:10
aaron moten Amazon Prime amerikan dizisi distopya Ella Purnell fallout jonathan nolan lisa joy oyun uyarlaması tanıtım Walton Goggins yeni dizi
Amazon, Nisan ayında aynı isimli oyun uyarlaması olan Fallout isimli diziyi bizlerle buluşturdu. Westworld’ün yaratıcıları Jonathan Nolan ve Lisa Joy ve onların yapım şirketi Kilter Films aracılığında hazırlanan dizinin ilk sezonu 8 bölüm sürdü. Bölüm süreleri 45-80 dakika aralığında değişmekte. İkinci sezon onayını yayınlandıktan bir hafta sonra aldı.
Distopya diyoruz ama aslında bu dünya çok da distopya değil. Oppenheimer filmiyle birlikte atom bombasının yapım sürecini ve getirdiği zararı, yıkımı bir kez daha hissetmiştik. İnsanoğlu dediğimiz varlık yüzyıllar boyunca bir arada yaşamaya çalıştığı kadar birbirini yok etmeye de çalışmış ve bunda da nispeten başarılı olmuş varlıklardır.
Fallout‘ta böyle bir Dünya’ya gözlerimizi açıyoruz. 2277 yılındayız. Bundan 200 yıl önce Amerika ve Çin kendi arasında enerji savaşı içerisindeyken ABD’ye bir nükleer bomba atılması bütün kaynakların neredeyse hepsinin yok olmasıyla ve insanlığın adeta yeryüzünden silinmesiyle sonuçlanmıştır. Azınlıkta kalan insanların bir kısmı radyasyondan etkilenerek sefalet içinde yaşamakta, bir kısmı ise sığınak denilen ABD’nin kıyamet senaryosu için hazırladığı korumalı yerlerde dış dünyadan uzak tozpembe bir hayat geçirerek yaşamını sürdürmektedir.
Bu yeni dünya düzeninde Sığınak 33’te yaşanan olaylar sonucu, oranın önde gelen isimlerinden Lucy MacLean’in yaşadıklarını sorgulayarak kendi yolculuğuna çıkmasıyla dizimizin dünyasına adım atmış bulunuyoruz.
Lucy MacLean (Ella Purnell)
Sığınak 33’ün başkanının kızıdır. Sığınağın önde gelen isimlerindendir ve artık evlenme çağına gelmiştir. Evlenme hayali kurarken yaşadıklarından sonra kendi yolculuğuna adım atarak hayatın gerçeklerini fark etmeye başlayacaktır.
Oyuncuyu Yellowjackets dizisinden hatırlayabilirsiniz.
Maximus (Aaron Moten)
Maximus, Çelik Kardeşliği isimli, askeri düzenle yaşayan ve Dünya düzenine kendi kurallarını getirmek isteyen grubun bir üyesidir. Çocukluğunda yaşadığı travmayı atlatamamıştır ve en büyük hayali şövalye olmaktır.
Oyuncuyu Disjointed dizisinden hatırlayabilirsiniz.
The Ghoul (Walton Goggins)
İlk patlama sırasında radyasyondan etkilenerek şekil değişikliğine uğrayan bir ödül avcısıdır. Hortlak adını verilen bu tarz insanlar özgür iradesini doğru dürüst kullanamamaktadır. The Ghoul kendine hakim olan nadir kişilerdendir.
Bir sürü film ve dizide izlediğimiz ünlü oyuncu için saymaya gerek yok diye düşünüyorum.
Ayrıca Moises Arias (The King of Staten Island), Kyle MacLachlan (Twin Peaks), Sarita Choudhury (Homeland), Michael Emerson (Person of Interest), Leslie Uggams (Deadpool), Frances Turner (The Boys), Dave Register (Heightened), Zach Cherry (Severance), Johnny Pemberton (Ant-Man), Rodrigo Luzzi (Dead Ringers), Annabel O’Hagan (Law & Order: SVU) ve Xelia Mendes-Jones (The Wheel of Time) gibi isimler de dizinin kadrosunda yer alan oyuncular.
Öncelikle Fallout’a teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Yaklaşık 6 ay sonra beni ilk defa tanıtım yazmaya iten bir dizi olduğu için. Özlemişim bir şeyler karalamayı.
Diziyi bitirdim, oyunu hakkında bir bilgim yok ama fazlasıyla beğendiğimi söyleyebilirim. Hatta oyunu bilmeyenlerin diziden daha çok keyif aldığını düşünüyorum, o yüzden oyunlara bakmanıza bana kalırsa gerek yok.
Onun dışında yaratılan distopya dünyasının gerçekliği, gönderilen mesajlar benim açımdan doyurucuydu ve bu yılın en iyi dizileri arasında yer alan bir dizi oldu Fallout benim için. Umarım devamı da bu şekilde sürer ve güzel anacağımız bir dizi olarak aramızdan ayrılır.
İzleyecek olanlara iyi seyirler.
TANITIM FRAGMANI
Not: Daha önce diziyle ilgili bu yazıda konuşuluyordu.
yorumlar
bilgisayarda duruyordu ama başroldeki kızımızı yellowjackets tan beri çok sevmeme rağmen bir türlü elim gitmemişti tanıtımının da gelmesi ittirici oldu. başlayayım ben buna. eline sağlık necdetcem.
@Vesper, bi bakaydın
Gördüğüm kadarıyla oyunları oynayan insanların bir kısmı beğenmiş bir kısmı pek beğenmemiş gibi. Dünyaya pek hakim olmayan bir olarak ben son derece keyif alarak izledim. 8 bölüm akıp gitti. Dünyası güzel, kara mizahı tadında. İleri teknolojinin olduğu ama insanların 50’lerdeki gibi göründüğü ve yıkımdan önce insanların bunları dinlediği bir dünyada seçilen müziklerin 50’lerden, 60’lardan olması mantıklı bir seçim.
Çakma Denzel Washington Maximus karakteri arada bir zorlasa da genel olarak oyunculardan memnunum. Yani tabii ki en iyi hikayeye sahip Walton Goggins’in karakteri en ilgi çekiciydi.
Türü sevenler keyif alacaklardır. Umarım yeni sezon için 2 sene beklemeyiz.
Tuhaf şekilde insanı içine ceken bir dizi.
ilk yarım saatinden geliyorum. çoook uzun süredir beni bu kadar tatmin eden bir premiere izlememiştim ki daha yarısına gelmedim. şiir gibi akıyor resmen bölüm. soluklanmam gerekti o malum sekanstan sonra.
lucy nin tarafı ne kadar aktıysa, maximus un tarafı da o kadar akmadı. ghoul için bir şey diyemedim anca tanışma gibi oldu onun kısmı. umarım ağırlık lucy tarafında olur.
ilk bölüm epey uzundu, lucy den sonra maximustan epey kısıp ghoula biraz verip totalde de 15 dk azaltsak fena olmazmış.
@necdetcem7 eline sağlık. Evet tanıtımı ilk başta kaçırmışım, yeni iş yoğunluğu derken siteye 1 aydır doğru dürüst bakamıyordum. Bunun tanıtımı niye yok diye de merak etmiştim
S01E01
Bayıldım ilk bölüme, tam da böyle bir şey arıyordum. 75 dakika su gibi geçti izlerken.
Ella Purnell ne zaman tamamen parlayacağı bir rol bulacak acaba derken, burada istediğini bulmuş, daha ilk bölümden belli.
Şu Brotherhood askerinin sorgu sırasında verdiği korku sahnesine de bayıldım, bir anda o hikayeye dikkatim arttı.
Walton Goggins’i ne kadar sevdiğimle ilgili 100 yorumumu falan bulabilirsiniz, tabii ki benim için dizinin en önemli parçası o olacak
S01E03
Çok güzel gidiyor dizi, günlük 1 2 bölüm bile yetiyor.
Amazon’dan gelen izlenme rekorları da hiç şaşırtmadı. Sadece dizinin/oyunun popülerliği ile ilgili bir şey değil. Daha ilk bölümden dizinin kendine has bir havası olacağını hissediyorsunuz. Senaryo üzerinde ekstra uğraşıldığı, basmakalıp sahneler yerine nasıl daha eğlenceli ve ilginç hale getirebiliriz dendiği anlaşılıyor.
1.sezonundan nefret etmesem de Halo dizisini hatırlayınca insan biraz sinirleniyor. İleride Mass Effect dizisi falan gelirse bu kafadaki insanlardan gelsin lütfen.
Dizi güzel, izletiyor kendini.
İyisini kötüsünü tartışıyor zaten herkes.
Ama beni asıl olur olmaz karakterlerde çıkan konuk oyuncular şaşırtıyor. Hepsi ayrı yakışmış.
”Thou shalt get sidetracked by bullshit every goddamn time.” Tüm Fallout ve benzeri oyunlarda göreve giderken başımıza gelen olay
Dizinin absürt sahnelerini de seviyorum, ciddi ciddi
lucy nin babasını bulması için neden o kafa gerekiyordu neden herkes o kafanın peşindeydi unuttum ben. biri cevaplarsa minnettar olacağım finale girmeden.
vault 31 32 33 kısımları güzel akıyor bence. vault 32 enterasan bir hal almıştı ki bir anda orayı bitirip vault 31 e geçmeye karar verdiler. ikisi de ayrı ayrı ilgi çekici. malum annemiz nereden nasıl ortaaaya çıkacak merak ediyorum. annenin 33deyken dışarı çıktığının imasını verdilerdi ama acaba dışarda mı başka vaulta mı geçti umarım sezon finalinde öğreniriz. babanın durumunu da aynı şekilde.
ghoul un günümüzdeki amacını da unuttum sanırım şu an ne yapmaya çalışıyor bilmiyorum. ama geçmişteki hikayesini izlemek keyifli. eşine günümüz şartlarında denk gelme durumumuz olur mu merak ediyorum. enterasan bir kişilik olduğunun üzerinde epey durdular malum.
umarım onay alır. umarım bunun da diğer dizi gibi sinematik oyun videosu vardır.
@ozgun14: 2. bölümün 3:15’ine bir bak istersen. Orada yaptığı bir şey var. Onun ne olduğunu finalde açıklıyorlar.
3.15 değildi aradığım sorunun cevabı, o sahne aklımdaydı ama iyi bir hatırlatıcı oldu yine de. sorularımın cevabını asıl 33.15 ten sonraki uzun sahneyi tekrardan izleyerek aldım. ben orayı izlerken epey uyuklamışım belli ki hiç diyalog dinlememiş he demiş geçmişim.
1×08 ortası: hayırr
ilk yarım saat enfes başladıktan sonra devamında biraz sıkınca 1in kalanı ve 2 biraz zor gitmişti ama karakterlere alışıp hikaye sarmaya başlayınca aktı gitti. adını bile unuttuğum bir önceki postapokaliptik dizimizden sonra bir tane daha enfes bir oyun uyarlamamız olmuş oldu. yapanın ellerine sağlık. umarım sonunu görürüz. ve umarım çok bekletmez ama her türlü ikinci sezon öncesi baştan alacağıma hiç şüphem yok.
S01E06
Diziyi zaten seviyorken bölümün çoğunu Walton Goggins’e ayırmaları
1 2 sahne hariç flashback sahnesine olmaz diyordum o yüzden sevindim.
Haftalık tempoyla izliyordum sezonu, yeni bitti.
Beğendiğimi söyleyebilirim. Tahminen Top 20 zamanı geldiğinde içine koymam ama izlerken sıkmadı ve bazen eğlendirdi de.
Oyuna ya da karakterlere yakın değilim, öylece girip izledim. Hikâyesi de sonraki bölümü izletecek tattaydı aslında. Gerçi son dönemde oyun uyarlamalarına fazla maruz kaldık gibi geldiğinden biraz da düz bir gözle, “Bakalım bunda neler oluyor?” düşüncesiyle izledim. Yine de kalburüstü oluşunun hakkını vereyim…
Yeterince beğenildi ve övüldü de zaten. 2. sezon geldiğinde görüşürüz onunla da.
Sezonu bitirdim, oyunu-evreni hiç bilmiyorum, araştırmadan öylece başına oturdum dizinin. Ben arada kaldım sanki, 60-40 olumlu bakıyorum diyelim, izlerken sıkıldım biraz ama nasıl ilerleyeceklerini merak ettiğimden gelecek sezona da kesin bakarım.
+Macaulay Culkin