Ferzan Özpetek’ten The Ignorant Angels adlı uyarlama bir dizi geliyor.
25 yorum abidin77 16 Şubat 2021 18:10
Geçtiğimiz sene Aralık ayında yapılan yatırımcı gününde, Disney+’ın 2024 yılına kadar 50 uluslararası projeye yeşil ışık yakacağını duyurulmuştu. Bugün gelen haberle birlikte Fransa, Almanya, İtalya ve Hollanda yapımı, 2’si Disney+’ta, 8’i Star’da olmak üzere 10 orijinal Avrupa projesini açıkladı. Bu projelerden biri ünlü Türk-İtalyan yönetmen Ferzan Özpetek‘ten gelecek.
Disney+’ın Star’ına gelecek The Ignorant Angels, 2001 yılında yayınlanan İtalyan gişe rekortmeni Le Fate Ignoranti‘den (Cahil Periler) ilham alan 8 bölümlük romantik bir drama. Özpetek, kocasının bir araba kazasında ölmeden önce bir erkekle ilişki yaşadığını keşfeden Antonia’yı konu alan uzun metrajlı filmi yeniden ele alacak. Bu aldığı haberler karşısında oldukça perişan haldeki Antonia kendisini, kocasının eski sevgilisi Michele ve uyumsuz eksantrik çevresi ile beklenmedik ve dokunaklı bir arkadaşlık kurarken bulur. R&C Productions, dizinin yapımcısı.
Filmde Antonia’yı Margherita Buy, Michele’yi Stefano Accorsi canlandırmıştı. Birçok Ferzan Özpetek filminde gördüğümüz Serra Yılmaz, filmde yer alan bir diğer isimdi.
yorumlar
+Can Yaman
Tivite 2 dizi 1 magazin haberi sığdırılmış.
Welcome to B. Altuntaş’s Twitter account.
Üstteki haber iptal.
Burak Deniz gibi gibi.
Ferzan Ö.’nin kendi story’sine niye gibi dedim onu da bilmiyorum da neyse. İmza kısmı kaldı herhal.
Ferzan Özpetek bey Serra Yılmaz‘ı yine atlamamış tabii ki. Çekimler bu yaz Roma’da.
“Burak Deniz, Ferzan Özpetek’in Cahil Periler adlı 8 bölümlük dijital dizisinde Serra Yılmaz’ın yeğeni fotoğrafçı Asaf karakterini canlandıracak.”
+Luca Argentero
Çekmeye başlamışlar.
Burak Deniz beycim 4. bölümden itibaren varmış. Karakteri hikayeyi İstanbul’a bağlayacakmış vs.
Çekimler için 15 Haziran‘da İtalya’ya gidecek.
Maraşlı 26’da biteceği için Burak’ın İtalya’ya gidişi de accık kaymış.
Burak’ın İtalya çekimleri yarın gibi başlıyor, Roma’ya gittiği kesin.
Sezonu bitirmeden İstanbul çekimleri için gelecekler-miş bu arada. Birsen A. falan da yazmıştı bunu.
Ferzan Özpetek de sağ olsun Burak Deniz’i ne kadar beğeniyorsa bir tek setten canlı yayın açmadığı kaldı herhalde. Yoksa onu da mı yaptı?
https://www.instagram.com/p/CRQ4dC7pclr/
Abartmakta haksız değil bence.
O kısmına itiraz edemem. Sayesinde adamın yüzü gözü açıldı resmen, o da var.
Çeke çeke bitirmişler.
Tanıtım
Bölümlerin hepsi birden.
Offical Trailer | English
Geçen gün Roma’da galası (1–2+Disney) vardı bu arada.
Bütün sezon düşmüş, evet.
Hatta İngilizce dublajlı versiyonu da düşmüş. Hem İtalyancasının hem de İngilizce dublajlısının içinde Türkçe altyazılar var gibi duruyor.
Disney’in Türkçeye geçişi tam zamanında oldu gerçekten. Dili İngilizce olmayan diziyi bulması zaten bir dert, bir de İngilizce altyazısı ayrı dert. Neyse ki büyük dijital platformların işlerinde daha az sorun oluyor.
HBO Max’in de bu Türkçe işinden yakında feyz alması dileğiyle. Şurada yıl sonuna 8 ay kadar kaldı sonuçta.
Şöyle birazcık ucundan baktım, Burak Deniz tahmin ettiğim gibi 4’ün sonuna doğru geliyormuş diziye.
Acaba ilk 3 bölümü İngilizce dublajla izleyip sezonun kalanında İtalyanca mı devam etsem? İtalyanca versiyonda kendi sesi vardı ama tabii İngilizce dublajda herkeşler dublajlı. TBD.
4’ü izleyerek yarıladım şimdilik. Bir ara kafayı toplar ayrı bir yorum yazarım da bahsetmezsem içimde kalır.
4. bölümde “Ben de Yoluma Giderim”in çoğuna yer verdikleri bir kısım vardı. Vay be, oldum. Sahnenin kendisinden değil de karşıma bu şekil bir sahne çıkmasından dolayı daha çok. Bir de Tales of the City havası alıyorum diziden.
Ayrıca Burak Deniz, 4’ün sonunda gelince İtalyancaya geçiverdim. Herhalde bundan sonrasına öyle devam ederim.
Sezon finalinin içinden Şerif Sezer ve Oğulcan Arman Uslu da çıktı. Önemli bir kısmı İstanbul’da geçiyor hatta.
Teknik ekip ve konuk oyuncular da cabası. Bölümlerin sonunda gelen fiks Teşekkürler kısmında Cem Boyner-Ümit Boyner dahil birkaç Türk var bu arada.
Ayrıca her bölümde Sezen Aksu şarkısı mutlaka vardı. “Begonvil” gibi bazılarını birden fazla kullandılar. Sezon finalinden Sıla’nın “Bırak” şarkısı çıktı. Araya Nazım Hikmet de girdi gibi.
Ve evet, 4+4 şekilde iki günde bitti dizi.
1. sezonun ardından:
Öncelikle diziyi izlediğim için memnunum. Kesin izlenmeli ayarında değilim gerçi, doğruya doğru. Yer yer içine biraz komedi de katmaya çalışmışlar. Dramasıyla birlikte beklediğimden biraz daha “hafif” bir iş çıktı sadece. Hadi olsun basit. 8 bölüm kararındaydı.
Filmi izlemeden girdim açıkçası. Gerek de yok, zaten yeniden çevrim bir iş. Burada apartmanda yaşayan kişilerin kendi hayatlarına da az-çok yer veriyorlar, tahminen filmde bu kadarı yoktur.
Ferzan Özpetek, Serra Yılmaz-Burak Deniz, İstanbul, her yerden fırlayan Sezen Aksu şarkıları, apartman ortamı (Tales of the City esintileri) vs. derken izlemesi rahattı. Kafa dağıtmak için ideal oldu. İlk 4 bölümü İngilizce dublajlı izlediğim için daha hızlı ilerledim ama İtalyanca izlemek de pek zorlamadı. Kaba bir dil değil zaten.
Fasulyenin faydaları:
* Bunun olup olmayacağını merak ediyordum, kendileri de düşündüğü için memnunum.
Hatta dizinin ikisini küs bir şekilde bırakıp gidebileceği intibasına kapıldım 6’yı izlerken. Olmadığı için memnunum. Michele’nin tutup da “Dahil olmak isteyeceğimi mi bekliyordun, o kadar da değil,” demesini beklemiyordum tabii ^.^ Ama şaşıramadım da.
* Apartmandaki diğer karakterlere yazdıkları hikayeler 8 bölümün dolması için gerekliydi. Bölüm süreleri nedeniyle kendi içinde yer yer gereksiz kaldı.
* Dahası:
Ne çok yorum yazdım buraya, umarım bu sondur.