Türk sinemasının 60’lı ve 70’li yıllarına damgasını vurmuş önemli kadın oyunculardan biri kabul edilen, “beyaz perdenin Avrupai yüzü, kolejli kızı, sarışın yıldızı” gibi sıfatlarla da tanınan oyuncu Filiz Akın, İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 82 yaşında hayatını kaybetti.  21 Mart 2025 gecesinde vefat eden sanatçı, vasiyeti uyarınca her türlü dinî vecibeler yerine getirilerek en yakın aile mensupları tarafından 22 Mart 2025 tarihinde Aşiyan’da toprağa verildi.

Eşi Sönmez Köksal’ın yayınladığı açıklamaya göre, dün tedavi gördüğü Maslak Acıbadem Hastanesi’nde sabah 05.00 sıralarında yaşam savaşını kaybeden Akın’ın vasiyeti üzerine cenaze töreni yapılmadı. Sanatçının anısını yaşatmak isteyenlerin Türk Eğitim Derneği’ne (TED) bağış yapabileceği açıklandı.

Akın; Türkan Şoray, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit ile Türk sinemasının ‘’dört yapraklı yoncası’’ olarak anılıyordu. Bu dörtlüden kaybettiğimiz ilk isim, 24 Ocak 2022 tarihinde vefat eden Fatma Girik olmuştu.

Türkan Şoray ve Filiz Akın, 1970’li yıllar

1966 yılında ”Günahkar Kadın” filminde başrolleri paylaştığı arkadaşı Türkan Şoray, ”Filiz’im manolyam,
narin bir çiçek gibi bu hastalık seni soldurdu. Her gün bir ümitle, güzel bir haber beklerken, sen beni en yakın arkadaşını ve sevdiklerini bırakıp gittin. Dostluğumuz öyle değerliydi ki benim için.. KALBİMDEKİ YERİN ACIYOR ŞİMDİ, HİÇ GEÇMEYECEK! Yaşadığım sürece hiç gitmemişsin gibi; sırdaşım, en yakın dostum, canım arkadaşım olarak, bende yaşayacaksın. Nurlar için de uyu benim güzel arkadaşım.” notunu paylaştı. 21 filmde başrolü paylaştığı ve sinema seyircisi tarafından en çok yakıştırıldığı aktörlerden Ediz Hun ise ”Son derece üzgünüm. Nice filmde birlikte çalıştık. Her vesile ile, büyük bir zarafet içinde sevgisini biz çalışma arkadaşlarından esirgemezdi… Onunla birlikte çalışmak sanatçılar için büyük bir onur ve mutluluktu… Ülkemizin en önde gelen, nadide sinema sanatçılarından birini sonsuzluğa uğurluyoruz. Mekanı cennet olsun. Üstün varlığı ve aziz hatırası önünde saygı ile eğiliyorum.” notunu paylaştı.

İlk olarak 2002 yılında bir çeşit burun ve ağız arkası kanseri olan nazofarenks’e yakalandığını öğrenen sanatçı, Teksas Üniversitesi’ne bağlı MD Anderson Kanser Merkezi’nde tedavi olmuş ve kanseri yenmişti ancak bu hastalık sonucu ses telleri ve ses tonu ciddi zarar görmüştü.

2005 yılında ”Hayata Merhaba” kitabı için çekilen kapak fotoğrafı

Sanatçı, 2005 yılında Türkiye Meme Vakfı yararına kansere karşı destek amaçlı “sarı bilezik” kampanyasını başlattı, 1 milyon adet bilezik satıldı. Yine aynı yıl, toplumda kansere olan farkındalığın artırılması amacıyla düzenlenen ve Hacettepe Üniversitesi Umut Evi projesi yararına düzenlenen “mavi bilezik” kampanyasının tanıtımına destek verdi. Bu süreçte yaşadıklarını Epsilon Yayınevi tarafından basılan ‘’Hayata Merhaba’’ isimli kitabında farkındalık oluşturmak amacıyla okuyucularına aktardı.

Sanatçı, sol kulağının üst tarafındaki kanserli doku ve ses tellerinde yaşadığı sorunların ardından çok sayıda ameliyat olmuştu. Geçtiğimiz yıllarda da hastaneye kaldırılan ve bir süre sonra taburcu olan ve 1 Eylül’den bu yana zatürre ve diğer bazı enfeksiyonlar sebebiyle Bodrum’da tedavi gören Filiz Akın, fenalaşınca acil ihtiyaç üzerine Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans uçakla İstanbul’a getirilmişti.

Filiz Akın ve Kartal Tibet, ”Zambaklar Açarken” filminde (1973)

Filiz Akın, lise arkadaşı Oya San’ın annesinin ısrarı ile Artist mecmuasının düzenlediği yarışmaya fotoğrafını gönderdi ve 1962 yılında birinci oldu. Yönetmen Memduh Ün’ün Ankara’ya kadar gelip ısrar etmesiyle işini ve eğitimini bırakıp annesiyle birlikte İstanbul’a gitti ve sinema kariyerine başladığı ‘’Akasyalar Açarken’’de Göksel Arsoy’la başrolleri paylaştı. ‘’Gurbet Kuşları’’, ‘’Kadın Berberi’’, ‘’Yankesici Kız’’, ‘’Umutsuzlar’’, ‘’Utanç’’, ‘’Reyhan’’ ve ‘’Zambaklar Açarken’’  gibi birçok filmde rol alan oyuncu, 1971 yılında ‘’Ankara Ekspresi’’ filmindeki Hilda rolüyle 8. Altın Portakal Film Festivali‘nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı. Kariyerinde toplam 116 film çeviren oyuncu, 1975 yılında oynadığı ‘’Babaların Babası’’ filmiyle sinemayı bıraktı.

1973 yapımı ‘’Karateci Kız’’ filminde Akın’ın Bülent Kayabaş‘ın canlandırdığı karakteri öldürdüğü sahne, 2012 yılında video paylaşım sitelerinde kısa sürede viral oldu. Sahne tüm zamanların en kötü ölüm sahnesi ilan edildi, sahnenin birçok parodisi yapıldı.

Rutkay Aziz ve Filiz Akın, ”Geçmiş Bahar Mimozaları” dizisinin setinde

Bir süre pek de istemeden yaptığı sahne çalışmalarından ve Paris’te geçirdiği yıllardan sonra, 1989’da Okan Uysaler’in TRT’de yayınlanan ve dokuz bölümden oluşan dram ve psikolojik türdeki ‘’Geçmiş Bahar Mimozaları’’ dizisi için yıllar sonra tekrar kamera karşısına geçti. Rutkay Aziz, Müşfik Kenter, Nurseli İdiz ve ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Mehmet Günsür gibi oyuncularla başrolü paylaştığı bu dizide Hümeyra karakterini canlandırdı. Bu dizisiyle de bir ödül sahibi olmayı isteyen Akın, canlandırdığı karakteri şu sözlerle açıklamıştı:

‘’Paris’e yerleştikten tam dokuz yıl sonra, Geçmiş Bahar Mimozaları’ndaki Hümeyra rolü teklif edildi. Aslında katı ilkeleri olan bir kadındı. Benden farklıydı. Ancak hatalarını anlayıp aileyi yeniden bir araya getirme uğraşı ile farklı bir kimlik sergiliyordu ve dizinin başkadın rolüydü.’’

Halil Ergün ve Filiz Akın, ”Gün Akşam Oldu” dizisinin setinde

2008’de Kanal 1’de “Filiz Akın’la Sohbetler” ve 2009’da Habertürk TV’de “Filiz Akın’la Hafta Sonu Sohbetleri” programlarını sundu. 2011 yılında, Show TV’de yayınlanan ‘’Gün Akşam Oldu’’ dizisinin ilk bölümünde, evin annesi Serap karakterini canlandırarak dizinin ilk bölümünde konuk oyuncu olarak Halil Ergün‘le karşılıklı oynadı. Bu, onun ekrandaki son görünümü oldu.

Kaynak: Vikipedi