Yalı Çapkını, Kızılcık Şerbeti, Yürek Çıkmazı, Çöp Adam: Gerçekler Acıd(t)ır — Dörtlü Tanıtım
212 yorum pirate 02 Aralık 2022 08:05
Geçelim bu upuzun yazımıza konu olan son diziye: Yürek Çıkmazı.
Salı akşamları TRT 1’de yayınlanan dizinin 5 bölümü geride kalmış durumda. 3.5-5.5 aralığında reytingler elde eden dizi, Atike Hınçlıer’in 2018 yılında yayımlanan ve gerçek bir hikayeden uyarladığını belirttiği aynı isimli kitabından uyarlanıyor.
Ayla Hacıoğulları ve Vilmar Özçınar, dizinin senaryosunu kaleme almakta. Serdar Gözelekli, yönetmenliğini üstlenmiş durumda. Gold Film imzalı dizinin yapımcısı Faruk Turgut.
Bir gün Cennet isimli bir kadın ölüyor ve hikayemiz başlıyor. Çok zor bir yaşam süren, eşinden hayatı boyunca psikolojik ve fiziksel şiddet görmüş olan, son dönemde ise bir hastalıkla da boğuşmaya başlayan Cennet, ölümünden önce tuttuğu bir avukata ölümünden sonra açılmak üzere bir mektup bırakıyor. “Bilseniz ölmem ne uzun sürdü!” diyerek derdini birkaç küçük cümleyle anlatmaya çalıştığı ve ölümünden kocası Yılmaz’ı sorumlu tuttuğu bir mektup.
*Güneşin Kızları, Sen Anlat Karadeniz ve Annenin Sırrıdır Çocuk gibi dizilerden hatırlanabilecek İrem Helvacıoğlu, Cennet’in mektubunu emanet ettiği idealist avukatımız Zeynep karakterine hayat veriyor. Doğru olanı yapmaya çalışan, korksa da korkusunun üstüne gitmekten çekinmeyen biri Zeynep. Bugüne kadar kendisine ait küçük hukuk bürosunda çalışmış. Çok kısa bir süre önce büyük bir hukuk firmasından iş teklifi alıyor. İşi kabul ediyor ama gün geçtikçe içselleştireceği ve bağlanacağı bu davadan da vazgeçmek niyetinde değil. Onu zorlu bir aile ve zorlu bir yolculuk bekliyor.
*Ayça Bingöl (Öyle Bir Geçer Zaman Ki), flashback sahneleriyle karşımıza çıkan rahmetlimiz Cennet‘e hayat veriyor. Çok küçük yaşta evlendirilmiş Cennet. Koca evinde huzur bulamamış. Gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddet, onu ölümü büyük bir arzuyla bekler hale getirmiş. Elinden geldiğince iyi bir anne olmaya çalışmış. Ama elinden gelen yeterli olamamış çoğu zaman kocası yüzünden. Kocasından çok korkarmış ve hayatı boyunca susmuş. Ölümüyle birlikte nihayet konuşmaya karar vermiş.
*Kötü rollerin adamı Mesut Akusta, yine kötü bir rolle karşımızda. Kendisinden başkasını düşünmeyen, olur olmaz her şeye sinirlenen ve olur olmaz her şey için kavga çıkarabilen şiddet bağımlısı bir adam Yılmaz. Etrafındaki herkes korkar ondan. Dayanamayıp sinirlenerek üstüne yürüseler bile korkarlar içten içe. Ailesi, mahalleli, esnaf, herkes nasıl biri olduğunu bilir onun ama ona bulaşmamayı, kafalarını başka bir yöne çevirmeyi tercih ederler. Onların da başlarına bela olsun istemezler. Deli Yılmaz lakaplı Yılmaz, mahallede küçük bir tatlıcı dükkanı işletmekte.
*Adı Mutluluk, Arıza, Baba ve İstanbullu Gelin gibi dizilerden hatırlanabilecek Dilara Aksüyek, Yılmaz’ı bu hayatta gerçek manada seven tek kişi konumundaki Feride karakterine hayat veriyor. Feride, Yılmaz’ın en küçük çocuğu. Annesi, ablası ve ağabeyi dayak yerken, aşağılanırken, aç bırakılırken hep babası tarafından kayrılmış Feride. Onun saçını okşamış, onu kucaklamış, diğerlerini aç bırakıp onun karnını doyurmuş Yılmaz. O da şiddet dolu bu evde yaşananlar hakkında objektifliğini tamamen kaybedip garip seviyede bir ‘babacılık’ geliştirmiş kendi iç dünyasında. Annesinin ölürken bıraktığı mektup en çok onun canını acıtmakta, en çok onun tarafından tepki görmekte. Ortalıkta “Benim babam yapmaz böyle bir şey!” nidalarıyla dolanmakta Feride. Kıvanç (Cemal Toktaş) isimli zengin bir avukatla evli ama boşanma arifesinde. Onun bu babacılığı, onu savunmaları, her çağırışında koşmaları, kocasına sormaksızın ona maddi olarak destek oluşları adamı çileden çıkarmış ve nihayetinde ondan ayrılmış.
*Geniş Aile, Mucize Doktor ve Baba gibi dizilerden hatırlanabilecek Bihter Dinçel, Yılmaz’ın en büyük çocuğu Birsen karakterini canlandırıyor. Kader konusunda anasıyla yarışır durumda Birsen. Evlenmiş, 2 çocuk sahibi olmuş. Kocası yıllar önce vefat etmiş. Yılmaz’dan birkaç sokak ötede yaşıyor. Kocasının erkek kardeşi Mehmet (Timur Ölkebaş) ve onun eşi (Özlem Ulukan) hasta annelerine bakmak istemedikleri için onların alt katında yaşamaya devam ediyor ve yatalak kayınvalidesine (Güler Ökten) bakıyor. Yılmaz her çağırdığında korkudan koşarak yanına koşuyor. Bu korkaklığı ve ezikliğiyle çocuklarını da epey sinirlendiriyor. Oğlu Yusuf (Alp Akar), liseyi bırakmış ve istemeye istemeye dedesinin dükkanında çalışmakta. Olaylara karşı daha sağlıklı bir bakış açısına sahip olan isyankar ruhlu kızı Seray (Eylül Ersöz) ise bu yoklukta iyi bir üniversite kazanma hayali içerisinde.
*Alp Navruz (Ada Masalı, Fazilet Hanım ve Kızları), Yılmaz’ın ortanca çocuğu Halil karakterine hayat veriyor. Asi ruhlu, atarlı ve bir miktar kavgacı bir tip Halil. Çocukluk travmalarını hala atlatamamış durumda. Babasından iliklerine kadar nefret etmekte. Yıllar önce babasıyla arasında ona bıçak çektiği şiddetli bir kavga yaşanmış ve sonrasında da evi terk etmiş. Bu sebeple babası onu annesinin cenazesinden bile uzak tutmaya çalışmakta. Şık bir restoranın kapısında bodyguard olarak çalışmakta ve kirasını karşılamakta zorlandığı eski püskü bir dairede yalnız yaşamakta.
*60 yaşında demeye bin şahit lazım olan ünlü oyuncu Aydan Şener ve Ertuğrul Postoğlu (Paramparça), Zeynep’in ebeveynleri olarak karşımıza çıkmaktalar. Modern bir anne-baba olarak sunulmakta ikili. Anne, Zeynep’in bu davaya bakmasının tehlikeli olabileceğinin farkında ve davayı bırakmasını istemekte. Baba ise daha ılımlı. Kızının inatçılığının ve kendinden geçen idealistliğinin de farkında.
*Erhan Alpay (Sefirin Kızı), Zeynep’in yeni patronunu canlandırıyor. Kendini beğenmiş, itici bir adam. Halil ile sıkça gittiği restoranın kapısında karşılaşıyorlar. Onu eziklemeye çalışırken beklemediği bir tepki alıyor. Sonrasında ders vermeye çalışırken bir başka tepki daha. Halil ile karşılıklı olarak birbirlerinden haz etmiyorlar kısacası.
*İlayda Ildır (Sefirin Kızı, Söz), Halil’in çalıştığı restoranda garsonluk yapan ve ona aşık olan güzel bir genç kadına hayat veriyor.
*İrem Yüksel, Zeynep’in yeni iş yerine yanında götürdüğü şirin asistanını canlandırıyor.
*Rozet Hubeş, Yılmaz’ın başka bir şehirde yaşayan, Cennet’in ölümü vesilesiyle gelen ama Yılmaz’ın geri dönüşüne izin vermediği kız kardeşi rolüyle karşımıza çıkıyor. Hasan Şahintürk ise onun kocasını canlandırıyor. Yılmaz’dan hiç hoşlanmıyor ama korkudan sesini çıkaramıyor o da herkes gibi.
*Son olarak Kayra Şenocak dahil oldu kadroya Yılmaz’ın yeni avukatı Levent rolüyle.
Bunu da ilk başladığı günden beri takip etmekteyim. Diğer 3 diziye kıyasla biraz daha aşağı seviyede bir dizi olduğunu söyleyebilirim. Tempo olarak biraz yavaş kalabiliyor ve bolca bağırış çağırış içermekte. Yardımcı karakterleri bir kenara bırakırsam ana karakterlerinin sevilebilirlik seviyesi de çok yüksek değil. Buna rağmen hikaye ve karakter altyapısı sayesinde izletebiliyor kendini şimdilik.
yorumlar
Kızılcık Şerbeti’ne Ajda Pekkan da geliyor. (45. bölümde)
“Geçen sezon dizide şarkısı da çalınan Ajda Pekkan sevilen diziye konuk olacak ve Kıvılcım’ın (Evrim Alasya) program sunduğu kanalın yılbaşı eğlence programına konuk olacak. Pekkan geçen sezon diziye RTÜK cezası verildiği günlerde sahne aldığı mekanda kendisini izlemeye gelen dizinin Fatih’i Doğukan Güngör’le sohbet etmiş ve sahneden sansür kararını kınamıştı.”
* Karakterlerin bu sezon akıl fakiri olmasıyla bazı sorunlarım var. Doğa, Nilay ve Alev özelinde hatta. Bir numara büyük geliyorlar… Fatih’e zaten girmiyorum.
– Umut’un evindeki kaçak elektrik mevzusuna da göz devirdim. Ömer’in kardeşiyle konuşması da aslında dert.
– Nilay’ın (yine) yaptığı beş para etmez Alev-Apo planı neyse ki patladı. Problem şu ki Mustafa’ya patladı. Geçen seferki gibi iki-üç azarla geçiştirmeseler keşke… Enough is enough.
* Farah Zeynep Abdullah’lı Dilruba ‘abla’ gibi bir karakterdi tabiri caizse. Oyuncuyu günlük hayattan bildiğimiz için mi yoksa diyalogların yapaylığından dolayı mı tam emin değilim, tuhaf birkaç sahneydi sadece. Bir daha olmasın diye dalga geçilecek cinsten.
Yalı Çapkını 48:
Eski senaristin dönüşüyle ortalama üstü bir bölüm çıkardıkları söylenebilir. Hatta sezonun da en iyilerindendi. Yalnız problemli karakterler halen ultra problemli. Feritler ve Orhanlar kapatılsın. Kazımlar ve Halisler de peşinden gelsin. Bölümün en iyisi yine de Seyran oldu.
* Kafamı kurcalayan sadece iki-üç bölüm içinde bir şekilde yalıya dönüp dönmeyeceği. Hamile çıkarsa olmaz öyle şeye bağlayıp ikisini birden aynı yere sokabilirler. Hazır Seyran çok da güzel konuşmuşken devamı gelse de bir süre ayrı kalsalar…
Hatta zaman atlamasına hayır demem, Seyran’ı okulu bitirmiş ve kendi ayakları üstünde duran bir şekilde bulabiliriz mesela. Ama zamanı değil herhalde.
* Pelin’in çocuğunun cidden Ferit’ten çıkıp çıkmayacağına göre bir yol alacaklar gibi. Bir an 19’a döner gibi oldular zaten. Ama gördüğümüz şekliyle olmayabilir.
* Suna-Kaya evliliği de nihayet Suna’nın Kazım’ı yalıdan kovdurması da mükemmel oldu. Seyran’ın İfakat-Orhan meselesini açıklamasını çok hafif geçtiler sanki. O karmaşada Halis sadece odadan kovabildi resmen. Ertesi gün herkes yine kendi kavgasındaydı ama evdeydi de.
Fragmandaki replik “tepki çekince” kaldırmışlar.
Asla bir planları yok, asla ne yaptıklarını bilmiyorlar, twitter’ın nabzına göre senaryo yazıyorlar ve işin kötüsü onu da beceremiyorlar. Rezil şeyler yaptırdıkları karakteri sempatik gösterip barıştırıyorlar falan. Ne içiyorsunuz siz yaw?
Şimdi gidip yeniden izledim ben de. Harbiden yok. Öh.
Bu ne “hızlı” bir reakisyon almadır. E bölümde olan şeyi görsek ne olacak sanki? Oradan da kesmeseler bari.
Şerbo spoiler mpoiler içerir.
Mesela ilk bölümlerde Nursema’nın Amerikada okuduğu lafı geçmişti, sonra yazdıklarını unuttular. Ekşide falan elli kere söylediler de hatırlayıp tekrar gündeme getirdiler. Böyle örnekler var. Ama Fatih’ten bu kadar nefret ettirip hangi akla hizmet zorluyorlar anlamıyorum. İşte fırsat Doğa’cım, ortalık karışık, al kızını kaç kurtul o cehennemden.
Kıvılcım’a bayılırdım ama o bile saçmaladı. Senin kızın süzme salak. Kendine psikolojik sorunlu deyip elinden velayeti alan adama hala aşık oluyor falan. Bıraktın orda bir başına eğitim programı diye tutturdun. Ömer’e sorgusuz sualsiz inandın ve yine gidip saçma sapan bir adama tutuldun. Ha bak burda da Twitter müdahalesi var. O adamı Nursema’ya yazdılar ama Umut’la ikisi çok harika şöyle böyle denince Kıvılcım’a çevirdiler. Tanrım ne kadar şuursuzlar. Ömer’i görünce erirdim, şimdi yine çıktı sümsük diyorum. Ölseler kazada daha iyiymiş hahah.
Pink’in sözü ise ilginç. Korkunç ama tam onun söyleyeceği bir şey. Bakalım bölümden de kaldıracaklar mı?
Nerde lütfen söyleyin.
Kosmos Coffee Bomonti’deydi. İkinciymiş bu hatta. Ama Çarşamba’ydı, geçti. Biz de bi düşünmüştük gitsek mi diye
Gidilebilecek bir yerdeymiş, takipçisi olacağım.
Senaristler yine yazdığını unuttu bu arada. Nursema bilmiyor muydu? Kendi olayları patlak verdiğinde herkese ayar verirken Apo’ya da anneme söyle haksızlık etme deyip son anda vazgeçmedi mi? Şimdi ne bu şoklar?
EK: Bu arada mekan Ömer’ciğimin evine yakın. O da gelsin hahah
Kızılcık Şerbeti 43‘ten memnun sayılırım ben. Her karakter aşağı yukarı kendisi gibi davrandı. Abartmadılar ya da düşündüğüm kadar sapıtmadılar.
Zaten nötr izliyordum, Pembe’nin arada devirdiği çamlar da yardımcı oldu. Alev’e bir şey diyesim yok artık. Apo’ya zaten yok. Rüzgar’a da ne desem bilemedim, Sönmez’e falan yazın madem
Sondaki Ömer meselesi fragmanda vardı zaten. Çok süründürdükleri için bön bön izledim. Sağlık olsun, ne diyeyim.
Yalı Çapkını 50‘den hem memnunum hem de değilim.
Ferit ne kadar +1 yazılacak harekette bulunduysa bir o kadar da -3 yazılacak harektte bulundu. Yıldım resmen o mansplaining dolu konuşmasında… Aşkınız batsın yeminle.
Orhan zaten başka dert. Halis, Nükhet, Suna, Kaya vs.nin ne halt yedikleri belli değil. Hele hele Kazım’ın sona doğru yediği halt toptan ofsayt. Bir kuruyorlar, iki bozuyorlar. Derken de bölüm bitiyor. Yine bitti.
Not: Sondkai malum Sacide meselesi de ne işimize yarayacaksa allasen? Çocuk başkasından çıkacaksa çıksın da yedi düvel rahata ersin artık.
İzleyiciye diss atan dizi, pek severim.
İlk sezon senaristlere İstanbul Yazı diyorlardı, bu sezon gerçek adlarını kullanıyorlar. Belki de içlerinde ghost writer’lar vardı. Belki de bu kadar gerçekçi olmasının sebebi bizzat bu mevzuların içlerinden gelip yazan birileri olmalarıydı. Bu tutarsızlıklar gerçekten unutkanlık olamaz herhalde hahah.
Oh my God!
Sina Koloğlu, Birsen Hanım’lık yapmış. Ya da Captain Obvious’luk.
#spoiler #kızılcıkşerbeti
Security!
Son 20 yılda kademeli olarak 40-50’lerden 60-70’lere, 60-70’lerden 90-100’lere, 90-100’lerden 120’ye, 120’den 150’ye derken şimdi de 180’e ulaştılar demek utanmazlar? Pes!
Show TV, haftayı pas geçiyor gibi gözüküyor.
Fragman verirler inş. Zaten her şeyi fragmanda öğreniyoruz ama şimdi Doğa’dan Emily Thorne olduktan sonra 2 hafta ses alamazsak kötü olur. Muhtemelen Pink çığlık zılgıt bağırır, o da tamam Pembe annecim der gerçi de neyse…
Hepsi rüya değilse tabii
Ayrıca ürün yerleştirmeli Dubai reklamının yayınlanması
Fragmanda yine Sönmez, Kıvılcım falan gelmiş Pembe’yle yemek sofrasındalar, birbirlerine laf sokuyorlar falan puhahaha! Biriyle husumetiniz varsa, birinden hoşlanmıyorsanız basically o kişiyi hayatınızdan çıkarırsınız. Konuşmazsınız, yolda görünce görmemiş gibi yaparsınız ve hayat devam eder. Bu iki aile niye birbirinden kopamıyor niyeeee? Zorunuz ne? Son bölümün son sahnesi sezon finali kadar orgazmikti ama yine saçmalamaya devam.
Yalı Çapkını 54:
Böyle saçma bir şey de oldu, evet.
Yalı Çapkını (55) ve Kızılcık Şerbeti (48) bölümleri için ortak yorumum:
Boşa kız, boşa. Ben arkanda değilim ama boşa!
Settar Tanrıöğen dün gece beynindeki bir damarda kanama olduğu için ameliyata alınmış. İyi geçmiş, bir hafta dinlenecekmiş.
Diziyi düşününce accık ironik oldu bu da.
* Kızılcık Şerbeti gözceğizlerimin önünde ‘mature’ sevgisi deniyor. Bir değil, iki türlü hem de. Sonunuz hayrolsun.
Bölümün sonunda 10 çeşit yemek sundular yine. Yaz annem, her şeyi yaz.
* Yalı Çapkını‘nda ise Seyran gurursuzlukta master yapmayı geçip doktoraya yöneldi. Ferit’i zaten Allah alsın.
https://x.com/rosachanceka/status/1753512495715844463?s=46&t=tT5EgomO3LAlqGRhir4HzQ
Ve bu kız ben Fatih’i seviyorum, ühühühü diyerek imzayı attı. İğrenç. Tamam salak, her zaman salaktı, gerçek hayatta da bu kadar salak insanlar olabilir ama bu kadarı çok fazla.
Fragmandan anladığımız kadarıyla Erto masum. Bu ikinci “erkeğe taciz iftirası atan kadın” vakası. Feminizm ikoniçesi Alev’i düşürdükleri konum da ortada. Kepazelik.
Şimdi de dilf-milf olaylarına girdiler. Ahlakçılığınıza sizin…
Ne kadar korkunç bir hale geldi bu dizi, inanamıyorum. Saysak sövsek de bir şekilde izleniyordu, artık iğrenerek bakıyorum. Bu sezon adam akılllı bir şeyler yazıp bitirirler umarım.
İlk kez bir bölüm sonunu fragmanda vermeyip sürpiz yaptılar. Kafalarına taş mı düştü nedir.
Spoiler
İbrahim çıkacak yine, çünkü bu dizinin kalibresi anca bu diye düşünmedik mi? :))) Pembe’ye haddini bildirecek gelin geliyor, rabbime hamdü senalar olsun. Yaprak Dökümü Ferhunde olacaktı ki diyorduk ama onu aratmaz inş bu Görkem ahahah!
Doğa’ya da yakışıklı, boylu poslu, seküler bir partner bulun nolur şöyle Burak Sevinç falan. Salak falan ama üzülüyorum. Yüzü gülsün artık biraz.
2. sezonun başında olduğumuz güzel günlere döndük. Doğa anasının yanında, anası Ömer’in yanında. Skandalı ortalığı karıştırmasın da mutlu etsin artık queen’imizi.
Yalı Çapkını’ndaki İfakat ve Asuman, Sakla Beni’nin gelecek bölümüne konuk oluyormuş.
Bknz: Crossover.
Velhasıl kelam… Bugünü de atlattık.
Ters crossover.
Öte yandan “Kızılcık Şerbeti” dizisinin yeni bir gelişme olmazsa 7 Haziran’da sezon finali yapacağı öğrenildi. 14 Haziran’da başlayacak olan Avrupa Futbol Şampiyonası öncesi tüm dizilerin sezon finallerini yapması planlanıyor.
Birsen Hanım Teyze’nin sevdiğim 1 (bir) özelliği varsa o da 2-3 haberi tek potada eritmesi olabilir.
Kendime Not: Senin tweet koyup gitmelerini eşekler kovalasın.
Kızılcık Şerbo’da beyin kanaması sonrası tedavisi devam eden Settar Tanrıöğren’in yerine Ahmet Mümtaz Taylan gelmiş.
Ben bir şok olup geliyorum.
Geldim. Yerli TV dizileri için bir kadro haberi yazacak olsam herhalde buna yazardım, gayet hak ediyorlar ama az önce düşündüm ve kendimi pek ikna edemedim.
Ahmet Mümtaz Taylan’dan ilk kare
Kızılcık Şerbeti 54:
Call 911! Security! Help! Ya da vazgeçtim, Kıvılcım en iyisi sen kahrından öl bu sefer. Biz de kurtulalım.
Yalı Çapkını 61:
Tabii ki bir kez daha Ferit Korhan adlı karakterden baydım. Bir insana 5 kere hayır dersin niye 6.’ya itiraza başlar ya? Yok, almıyor kafası. Geri zekalı herif.
Gelecek bölümün fragmanında 3. kez Seyran’ı kaçırıyor. Ayh!
İki şahıs Şerbo’dan ayrılıyor. Hikayeleri bitiyormuş.
Kıza güzel bir son da yazmazlar. Cidden kadın düşmanı bu senaristler. Başta komplo teorisi gibi geliyordu ama artık başka bir açıklaması kalmadı. Hala inanamıyorum, nasıl başladı, nasıl bu hale geldi. Neden neden neden?
(Genel)
Bir oyuncu, Yalıdaki Çapkın Şahıs’tan ayrılıyormuş.
Star TV renews Golden Boy for third season
* Yerlisi
* Hem Kızılcık Şerbo hem de Yalıdaki Çapkın Şahıs 7 Haziran’da kapatıyor sezonu.
Dizi, yani Kızılcık Şerbo, 7 Haziran’da ekrana gelecek 66. bölümde bomba bir sezon finaliyle tatile girecek iken Birsen Hanım her şeye limon sıkmaya devam ediyordu.
Baran Bölükbaşı ve Ediz Akşehir, Yalıdaki Çapkın Şahıs’a geri dönmüşler.
(Baran’ın dizisi DÜN bitti be.)
Buçe Buse Kahraman (Pelin) sezon sonunda yine ayrılıyormuş. Bu akşamki bölümde yokmuş, sezon bitmeden olup olmayacağı belli değilmiş.