Glee ayaklanması
18 yorum heroestr 20 Kasım 2010 01:22
2 haftalık aralar Glee‘nin işine yarıyor olsa gerek, son 2 bölümdür rahatlıkla farkedilebilen bir düzelme var dizide. (ya da yayınladıkları ilk bölümlerle düşürdükleri beklentimizin üzerine çıkmaya başladılar.)biz de 8. bölüme kadar glee’de ne olmuş ne bitmiş bir yoklayalım dedik.— dikkat ilk 7 bölümü izlememiş olanlar için ispiyon içerir —
2×01: auditionbu bölüm söylenen şarkılar ve ekibe eklemelerle başarılı bir bölüm olsa da 1. sezon etkisinden çıkamayan izleyicileri tam anlamda tatmin edemedi.
oh no! no britney! dedi o da bizim gibi
2×02: britney/brittanybölüm yayınlanmadan ilk özel bölümün tartışmalarına giriştik 22dakika’da. pek beklentili değildik. ayrıca bu bölümde çocukluğumuzun aktörü john stamos‘u ilk defa gördük, hiç duymadığımız sesler duyduk. belki de o yüzden bölüm birçoğumuzdan geçer not aldı.
2×3: grilled cheesusi̇nançlar ve inançları sorgulamak üzere ilgi çekici bir bölümdü grilled cheesus. dizinin en sevdiğim karakteri kurt’tan bir beatles şarkısı dinleme, hele de i wanna hold your hand‘i dinleme fırsatı verdi bölüm bana. chris colfer‘ın seslendirdiği i wanna hold your hand tam anlamıyla ‘yorum’du ve kesinlikle enfes bir yorumdu.ayrıca bölümde joan osbourne’un one of us’ını ve yine müzikalin kraliçelerinden biri olan barbara streisand’ın seslendirmiş olduğu bir parçayı ‘papa can you hear me’yi dinleme fırsatına eriştik.bölümün hoşumuza giden yanlarından biri de şüphesiz adam kolkin‘in canlandırdığı küçük kurt’un, yetişkin kurt’un (chris colfer) gerçekten kendi küçüklüğü gibi durmasıydı. şıp demiş burnundan düşmüş mübarek.
2×04: duetsher ne kadar bu bölüme dek, her bölümden memnun kaldığım gibi bir izlenime kapıldıysanız da aslında bu bölüme kadar hiç bir bölüm hakkında bu kadar umutlu değildim. diğer izleyiciler de hala yeni sezon bölümlerinden memnun kalmış değillerdi. bölüm tanıtımına attığım ”glee gerçek dönüşünü düetlerle yapabilir mi? ” başlığı bile toparlanma hakkındaki umudumu açıkça belli eder şekildeydi. lakin bölüm hakkında olumlu/olumsuz hiç bir yorum duyamadım. bana sorarsanız glee düetler ile 1. sezondaki glee’yi andırdı ve ayağa kalkacağının işaretini bu bölümde verdi. santana ve mercedes’in birbirlerine yakışan o seslerini bir kez daha duymanın yanı sıra mike chang rolündeki harry shum jr.‘ın sesini ‘şarkı söyleyemeyeceğini’ söylediği şarkı ile duymuş olduk bu bölümde.
2×05: the rocky horror glee showbölüm yayınlanmadan önce olsun, sonra olsun bir çok yazı yazıldı bu bölüm hakkında. 2 haftalık aralar vermeye o zaman başladılar. o arada filmi izleme fırsatı doğdu biz müzikal severlere. i̇zledik, baktık glee hakkında bu konuda bir yığın haber var, heves ettik. lakin sezonun bu 2. özel bölümü hüsrandan başka birşey vermedi seyircilere. glee bu bölümde there’s a light (over at the frankenstein place) gibi beğenilen bir şarkıyı yarısında kesmek, sweet transvestite gibi kendilerini aşan bir şarkının altında kalmak gibi kabahatlerde bulundu. yapılan tek iyi şey hot patootie (whatever happened to saturday night?)‘u john stamos‘a söyletmekti sanırım.
2×06: never been kissedkonu itibariyle pek çekici olmasa da puck’ın dönmesi, artie ile olan iletişimi ve kurt odaklı sahneler iyiydi. üzerine gidip, zengin seneryolar yaratmaya müsait olan chris colfer’ın oyunculuğu bu bölümde kendisini fazlasıyla hissettirdi. darren chris‘in diziye gelmesi haberleri bende hiçbir etki uyandırmaz iken, bu bölümde varlığı gerçekten gerekliydi. kurt ve beiste üzerinden farklı insanların üzerine de dikkat çekilmesi, konu her ne kadar ilgi çekici olmasa da anlatımı çekici kıldı. ekipten bir kez daha kızlar/erkekler dinlemek, herkesi olduğundan zıt bir tarzda görmek de glee severlerin hoşuna gitmiş olsa gerek. i̇yi bir bölüm olmasa da kötü bir bölüm de değildi never been kissed
2×07: the substitutegwyneth paltrow’un konuk olacağı haberi kimseyi sevindirmemişti vakt-i zamanında. ama geçtiğimiz salı günü geldiği bölümde harikalar yarattı. bu bölümü glee’nin benim için tekrar başladığı an yaptı.tam anlamıyla glee bölümü idi ve mükemmel bir bölümdü. sue sylvester’ı ile, will schuester’ı ile ve bölüme özel holly holiday’i ile. bölüm yayınlanmadan önce kuşlar bize bazı haberler fısıldamıştı. will’in geçirdiği hastalığın yarattığı ateş dolayısı ile glee çocuklarının kreş versiyonlarını görmesi hakkında pek beklentiye girmemiştik. lakin küçük puck, küçük rachel ve kesinlikle konudan kopuk küçük brittany çok yerinde bir şirinlik sergilediler. kısa kesmeleri de bu küçük sahnenin hayrına oldu. teri’yi (jessalyn gilsig) uzun bir aradan sonra uzun soluklu ve cadoloz görmek de ilk sezonun açık penceresinden esinti verdi adeta. bölüm hakkında ve gwyneth paltrow‘un konuk oyunculuğu hakkında övgülerim saymakla bitmez.
Bu repliğin söylenmesini bizzat lindsay lohan’ın annesi istemiş. Odasını toplamamasının cezası
bölümde;* chicago‘dan nowadays’i, hot honey rag adlı parça ile karıştırmışlar. chicago en sevdiğim ve ezbere bildiğim müzikaldir. parçayı ele almalarına sevindim. lakin güzel ele alamamalarına da kızdım. ayrıca hot honey rag’ın varlığını hiç hissetmedim.* singin’ in the rain‘den iki parça seslendirildi. mike (harry shum jr.) ile will (matthew marrison)’in seslendirdiği ve mükemmel bir performans sergiledikleri “make ’em laugh” belki de glee tarihin en iyi müzik+performansı olacak.singin’ in the rain‘in rihanna’nın umbrella‘sı ile karıştırılması pek çok müzikal severi memnun etmese de belki olaya umbrella, singin’ in the rain ile güzelleştirilmiş gözüyle bakmak çok daha hoş olur ki kostümler ile, sular ile ve singin’ in the rain nakaratı ile hoş bir performanstı.
* forget you sevmediğim tarzda bir parça. ama bu gwyneth paltrow‘un sesinin güzel olduğu gerçeğini değiştirmez. (cee-lo demişken kendisi band of horses’ın no one’s gonna love you’sunu güzel yorumlamıştır. yazarın tavsiyesidir.)
yorumlar
“Bu repliğin söylenmesini bizzat lindsay lohan’ın annesi istemiş. Odasını toplamamasının cezası :)”
Bense, kızıyla ilgili cümleler nedeniyle Lohan’ın annesinin Glee yapımcılarına avukatları yoluyla göndereceği laflar hazırladığını okudum şu haberde.
Annemin o esnada odamın dağınıklığına soktuğu laf aklıma getirdi ve annem laf sokuşturmak için gazeteye bile ilan verirdi dedim. Onun anneside der bunu diyerek yazdım onuxD Demek olayın annesiyle ilgili olan bir yüzüde varmış:)
Belki bu iki parçayı karıştırma işine “orjinal bişi yapılmıyor, eski parçaların popülaritesinin kaymağı yeniyor” diye gelen eleştiriler nedeniyle yapıyorlar — orjinal aranjman olsun en azından diye.
Ancak onun ötesinde Glee’den ben ilk sezonun ortasından beri giderek soğuyorum. Olay lisenin müzik/dans kulübünden çıktı, sanki mekanda klip çekiyorlar sürekli. Bir anda konuşurlarken kendilerini sahnede buluyorlar, oradan buradan görüntü efektleri fırlıyor, sular dökülüyor, vs vs… Sürekli de daha kötüye gidiyorlar bu konuda. Artık dizinin sadece müzik kliplerine ilgi duyan bir insan kitlesinin gerçek anlamda ilgisini çektiğini düşünüyorum.
çok güzel olmuş yazı. emeğine sağlık..
Teşekkür ederim Behman:)dkamoy’a da siteye,yazılara ve yazarlara verdiği değer için teşekkür ederim:)Yazılarım arasında en beğenmediğim yazı olarak tarihe geçireceğim ben bu yazıyı. İşleri bir zamana sıkıştırma çabasından felaket dağıldım. Okuduğumu bile anlamaz hale geldim bu yazıyı yazdığım zamanlarda. Ama yazacağım diyede kafaya koymuştum:)
@heroestr : Bunun düzgün/güzel/işe yarar bir yazı olduğunu düşünmesem başlığın yanındaki yıldıza tıklayarak “tuttum” demezdim.
Böyle bir yazı, bir iki imla hatasına heba olamazdı; o açıdan için rahat olsun. İş ki editör milletinin düzeltecek kafası ve zamanı olsun.
Güzel bir özet olmuş, hep benim de aklımda kalan ana noktalara değinmişsin. (i wanna hold your hand, mike chang ayrıntıları gibi) Ellerine, aklına sağlık.
ehe yazı için teşekkürler geçmiş bölümlerin mütalaasını yapma ihtiyacı vardı zaten, eline sağlık… gelelim yorumlara;
ah ah gwyneth paltrow’un yüzümü kara çıkartacağını hiç tahmin etmezdim ezilmemeye çalışan geçici öğretmen rolünü çok iyi oynadı gerçekten, ispanyolca replikleri de şahaneydi…
duets’i başka arkadaşlarla o kadar konuştum ki burada konuşulmadığını fark etmemişim bile mike chang’in performansının yanında, kurt’un victor/victoria performansı da güzeldi. öte yandan quin-sam ilişkisinden hiç memnun değilim, seda sayan-nihat doğan ilişkisi gibi biri çok olgun kalmıyor mu sizce de? hem finn’in aşkı ne oldu, onu niye çöpe atıverdiler birden? bir de “never been kissed” bölümünden en sevdiğim sahneyi koymuşsun resim olarak sue ve konfetileri…
darren chris’e şimdilik kanım ısınmadı. biraz fazla kasıntı mı desem, yapmacık mı desem? belki leride severim kim bilir?
“i wanna hold your hand”… bölümü izlerken çok dikkatimi çekmemişti ama iki üç hafta önce yaşadığım bazı özel problemlerden sonra hiç durmadan dinler hale geldim bu yorumu. şarkının güzelliğine diyecek zaten yok ama “orjinalinden iyi coverlar”a inananlardansanız, listeye en tepeden giriş yaptı benim gözümde
Farketmişsindir senin glee’de çalan şarkılar ile ilgili yazdığın yazıya hala bir yorum bırakabilmiş değilim. Sezon sonunda 3 sezonu birden yorum olarak değerlendireceğim orada.
darren chris konusunda önyargılıydım ben. Kibirli olacağını falan düşünmüştüm. Ama Chris Colfer ile beraber iyi iş çıkarıyorlar.
Bu sahneye Marion Cotillard adını serpiştirmelerinin bende yarattığı çarpıntının yanı sıra. Bölümdeki birçok iyi sahneden biriydi. Darren Chris’in de mimik konusunda iyi olduğunu düşünüyorum.
Beklentili değilde önyargılı yaklaşmak bazen iyi olabiliyor sanırım:)
Yarın buraya yorum olarak bölümün o müthiş sahnelerinide eklemek istiyorum aslındaxD
işte tam o sahnede tam da mercedes gibi hissettiğim için sevmedim belki de =))
Mercedes acıkmış vaziyetteydixD Benim genelde homoseksüel karakterlere sempatim olmasıda etkiliyordur belki beni. Blaine karakterinde kibir olsaydı otomatik dedektörlerim hisseder ve yüzüm ekşimeye bürünürdü:)
Mercedes acıkmış vaziyetteydixD Benim genelde homoseksüel karakterlere sempatim olmasıda etkiliyordur belki beni. Blaine karakterinde kibir olsaydı otomatik dedektörlerim hisseder ve yüzüm ekşimeye bürünürdü:)
Heroestr Böle bir yazı gerçekten gerekliydi öncelikle teşekkürler
heroestr ye katılıyorum Darren criss’in canlandırdığı Blaine karakterini ben çok sevdim Teenage Dream performansı da harikaydı belki Kurt’u okadar mutlu görmek beni de mutlu etti bilemeyceğim ama umarım onu Kurt’ın bir kopyası haline getirmezler. Ben asıl Sam’ e alışamadım hala. bana kasıntı gelen Sam oldu. Buarada ben konuk oyunculardan hakketen sıkılıyorum. Sanki dizinin oyuncularına onlar yüzünden bir türlü hikaye oluşturmuyorlar. Kurt dışında adam gibi bri hikayesi olan yok. Banane holy holiday geçmişinde dayak yemiş ise yok neymişte oyüzden böle umursamaz olmuş.Puck napıyor Mercedes ne hissediyor bana onu gösterseler özellikle Rachel’ın babalarını(ölümüne merak ediyorum bu iki karakteri) daha mutlu olcam. yada sorun konuk oyuncuyu diziye oturtmayıp bölümü onun hakkında yapmalarındandır.
bukadar konuşmuşken şuana kadar yayınlanan kısım ile ilgili benim özetim ise
ensevdiğim bölüm Never Been Kissed oldu
şöle derinden düşünmeden aklımda kalan beğendiğim şarkılar ise
Blaine Teenage Dream
Kurt I wanna hold your hand
Rachel The Only Exception
Sam ve Quinn Lucky
Puck Artie One love
bir de not yapımcılar beni duyuyorsa Mercedes ve Puck a daha çok şarkı söletsinler, Jonathan Groff’u da bir bölüm bile olsa geri getirsinler:D
jonathan groff’un geri döneceğine dair çok fazla duyum aldım tumblr’da. Bu arada salı günü sınavlarım bitiyor. Bir aksilik olmazsa hoşunuza gidebilecek bir yazı dizisinin başlangıcını yapacağım:)
jonathan groff’un geleceği geçen sezen belli olmuştu gibi bir şeyler hatırlıyorum ancak kaynak gösteremeyeceğim…
@heroestr:hayatın anlamını dizilerde arayan insanlar olabiliriz,dolayısıyla devamı haftaya klişesine aldırmayabiliriz ama birbirimize karşı bu kadar acımasız olmasak da böyle meraklandırmasak
şurada haberi okumuştum ama yine de emin değilim gelir umarım.
sonbölümün(2X8) şarkılarını çok beğendim Marry you performansı dansları süperdi bir kez yetmedi iki kez izledim
Jonathan Groff sevenler için güzel bir ispiyon şurada.
@dkamoy gelecekti gelmeyecekti çok kafa karıştırdılar. çok sevindim ama artık set fotoğraflarını görene kadar inanmam :PPP