Glee — tanıtım
274 yorum dkamoy 04 Ekim 2009 00:58
İşte bu sezonun en farklı dizilerinden biri : GLEE“Müzikal komedi-drama dizisi olur mu?” demeyin, oluyormuş.
Yaratıcılarından biri Nip Tuck‘ın da yaratıcısı Ryan Murphy olan dizi, sezona hızlı bir giriş yaptı. Dizi bir lisede geçiyor. Kah müzikal, kah okul/gençlik dizisi, kah romantik komedi olan dizi, özellikle şov sahneleriyle doyurucu. Batı Yakası Hikayesi, Grease gibi müzikalleri özleyenler, dans ve müzikli sahne şovlarını sevenler ekran başına!
Glee
19 Mayıs 2009 tarihinde pilot bölümüyle görücüye çıkan ve olumlu eleştiriler alan Glee, bu sezon 21 Eylül’de yayın hayatına başladı. Henüz 3 bölümü yayınlanmıştı ki 9 bölüm daha sipariş aldı ve bu sezon bizimle 22 bölüm boyunca birlikte olmayı garantiledi. Şu ana dek 5 bölümü yayınlandı.Konuya gelecek olursak…
Bu dizi ile yine ingiliz kültürüne ait bir tabiri öğreniyoruz. “glee”nin türkçesi, her ne kadar “sevinç, keyif” olsa da dizimize konu olan “glee club” (glee kulübü) “böyle şarkıları söyleyen koro” diye sözlükte yer almış. Dizimizdeki karşılığı ise hem şarkı söyleyip hem de dans edebilen okul korosu. Ben kendilerine “şov korosu” demeyi uygun buldum.
Genç ve idealist bir öğretmen olan Will Schuester, kendi mezun olduğu lisede öğretmenlik yapmakta. Zamanında, kendi de dahil okulun tüm popüler öğrencilerinin katıldığı şov korosu ile aldıkları ödül, hayatının en mutlu zamanlarını temsil ediyor. Oysa ki şu anda bu koro tam bir kaybedenler kulübü. Hocamız Schuster, bu koroyu adam edip ülke çapında liseler arası yarışmayı yeniden kazanmaya karar veriyor. Koroyu eğitmeye başlıyor ve böylece hor görülen, tartaklanan, değeri bilinmeyen (loser) öğrencilerin birer birer kendilerini bulmaları, adam sayılabilmeleri için yolu da açmış oluyor.
Öğrenciler arası çekişme/dayanışma/entrika, öğretmenler arası dinamik ve dönen dolaplar vs. derken “klasik bir okul dizisi” diyorsunuz. O sırada bir dans provası görünüveriyor ekranlarınızda ve “bu ses bu loser‘lardan nasıl çıktı? O hareketleri nasıl da beceriyorlar?” diye hayran hayran ekrana bakar buluyorsunuz kendinizi. Adına yaraşır bir şekilde, mutlu sonları seven bir dizi Glee. Bu mutluluk, kimi zaman rahatsız edici, inandırıcılıktan uzaklaştıran bir etmen; ama zamane dizileri arasında ayrı bir tat sunması ve şovların başarısı nedeniyle izlemeye değer.
Birçok klişeyi kullanan ama bununla henüz baymayan dizi, çok hızlı ilerliyor. İnsana neredeyse “Konu kalmadı. Sezonun sonunu nasıl getirecek?” diye merak ettiriyor.
Glee, “High School Musical” isimli film dizisine benzetilse de yapımcı Murphy, bu filmlerin hiçbirini izlemediğini belirtiyor. Hatta insanların durup dururken şarkı söylemeye başladığı bir müzikal yerine, post modern bir müzikal ile karşımıza çıkmayı hedeflediğini söylüyor. Şu anda ekranlarda bir sürü polisiye, avukatlık ya da bilimkurgu dizisi olduğunu, bu dizinin onların arasında farklı olduğunu söyleyip, en yüksek reyting’ini American Idol gibi insanı hayallere sürükleyen bir yapım ile alan Fox kanalında, bu dizinin kesinlikle tutacağını düşünüyor.
Diziyle ilgili bir iki ufak not da şöyle :
- Üstte bahsettiğim Batı Yakası Hikayesi ve Grease gibi müzikallerden farklı olarak, Glee’de hikaye içinde bir ya da birkaç karakter birdenbire dans edip şarkı söylemeye başlamıyor. Hemen hemen tüm dans ve şarkı söyleme sahneleri hep “performans” şeklinde. Yani koreografisi olan, çoğunlukla sahnede ya da okulun müzik odasında sergilenen şovlar ya da provalar.
- Dizide, şovlarda sık kullanılan parçalara yer verildiği gibi, günümüz popüler parçaları da aynı ağırlıkta kullanılmaya çalışılıyor. Böylece her yaştan izleyiciyi kendine bağlamaya çalışan Glee’nin destekçisi olan müzik sanatçıları da az değil. Birçok sanatçı parçalarını bedava (Billy Joel), kimisi de sembolik bir lisans ücretiyle (Rihanna) diziye bağışlıyor. Ayrıca dizide Swingle Sisters tarafından akapella tarzı seslendirilmiş (“The Flight of The Bumblebee (Balarısının Uçuşu)“, “Beethoven’ın 5. Senfonisi” gibi) enstrümental parçalar da yer alıyor.
- Dizinin soundtrack’i bir dizi albüm olarak yayınlanacak. İlk albüm “Glee: The Music, Volume 1” ismiyle 3 Kasım 2009’da piyasada olacak.
- Dizide geçen şarkılar her bölümden hemen sonra itunes’da online oluyor.
- Dansların koreografilerini Zach Woodlee yapıyor ve her bölümde aşağı yukarı 5-8 farklı dans sahnesi oluyor. Kullanılacak şarkının yayın hakkı alındıktan sonra, oyuncular tarafından seslendirilerek kaydediliyor. Daha sonra Woodle tarafından hazırlanmış olan dans figürleri oyunculara öğretilip filme çekiliyor. Gösterinin hazırlanması, -zorluk derecesine göre- birkaç haftayı bulabiliyor. Dizinin her bölümü 3 milyon dolara mal oluyor ve çekimi 10 günü bulabiliyor.
- 19 Mayıs’ta pilot bölümün yayınlanması ve olumlu reyting almasının ardından, Glee ekibi Ağustos ayında “Gleek Tour” isimli bir tur ile Amerika’da gezerek hayran kitlesini pekiştirdi.
Rachel Berry (Lea Michele),
Will Schuester (Matthew Morrison)
Ryan Murphy, dizinin oyuncu kadrosu için klasik “çağrı yoluyla” seçme yapmak yerine, 3 ay boyunca Broadway‘de tiyatroları gezmiş. Müzikal oyuncularını takip etmiş. Böylece başta Will Schuester ile Rachel Berry rollerini oynayacak sanatçıları bulmuş.Glee’nin 12 ana oyuncusu var:- Broadway oyuncularından Matthew Morrison idealist öğretmen Will Schuester’ı,- Jane Lynch (The L-Word, Two and a Half Men) okulun ponpon kız takımının koçunu,- Jayma Mays (Ugly Betty, Heroes) rehberlik öğretmenini,- Jessalyn Gilsig (Boston Public, Heroes, Nip Tuck) Will’in karısını canlandırıyor.Öğrencileri ise Lea Michele (özellikle Broadway müzikallerindeki rolleri ile ün yapmış), Cory Monteith (Kyle XY), Amber Riley (American Idol’a başvurup reddedilmiş bir isim), Chris Colfer (bu diziyle geleceği parlayan bir isim), Kevin McHale (True Blood), Jenna Ushkowitz (yine Broadway müzikallerindeki rolleri ile ün yapmış bir isim), Mark Salling (bu diziyle geleceği parlayan bir isim), Dianna Agron (Heroes) canlandırıyor.
Glee Ekibi
Şimdiden kendisine geniş bir hayran kitlesi edinen dizinin ve karakterlerinin wiki, twitter, myspace ve facebook sayfaları olduğu gibi, güzel bir hayran sitesi de var.
Dizinin orijinal fragmanının yanı sıra, bir hayran tarafından hazırlanmış bu fragmanı da izlemenizi tavsiye ederim.
Gleek Tour – Boston (hayran kitlesi)
yorumlar
emeğine sağlık. dizi hakkında bilmemiz gereken ne varsa yazmışsın bize sadece izlemek kalmış. yeni ve değişik bir gençlik dizisine ihtiyacım vardı. “one tree hill” dekiler biraz fazla büyüdüler pembe dizi havasına girdi artık
Teşekkürler.Pilotu izlediğimde, David E. Kelly’nin “ama ama ben çekecektim bu diziyi” dediğini duyar gibi olmuştum. ;))en azından pilotu bir izleyin derim.
pilot dışında türkçe altyazısı yokmuş malesef. ingilizce altyazı ile izlerim artık beğenirsem
Dizin ilk bölüm çevirisini ben yapmıştım fakat otoriteler tarafından geçersiz not aldığı için şevkim kırıldı bu yüzden devam etmedim ama bu yorumlar karşısındada devam etmemek mümkün deil yinede ben başarılı bir çevirmenin çıkıp bu diziye el atacağını düşünüyorum hala…
izlemesi çok eğlenceli, kafa rahatlatmaya yarayan, zevkli bir dizi. mükemmel bir tanıtım yazısı olduğunu da eklemeden geçemiyorum.
İlk bölümünü çok büyük bir zevkle izledim. Piyasadaki bilmem kaç tane hastane,polisiye,macera,aşk-meşk dizilerine güzel bir altenatif diye düşünüyorum. Tanıtım için de çok teşekkürler.
@TheThor,ilk bölümü sayenizde izlemiştim,umarım çevirilere devam edersiniz…
gerçekten harika bir yazı olmuş, imrendim desem yeridir;) ellerinize sağlık. dizi içinse, evet glee bir lise müzikal komedisinden çok daha fazlası!
İlk bölümünü gecikmeli de olsa daha şimdi izledim. Yorum mu? Müzikal sevmeyen benim yorumum; MÜTHİŞ!
Ben her ne kadar ilk sezonun ikinci yarısından memnun olmasam da Fox kanalı ve Amerikan izleyicileri aldı başını yürüdü. Fox, dizinin üçüncü sezonunu sipariş etti.
Umarım dizi ilk sezonun ilk yarısının tadını tekrar yakalar.
birinci sezonun yarısında izlemeyi bırakmıştım ama daha sonra tekrar izlemeye başladım ve ondan sonra vazgeçilmezim oldu. her hafta yayınlansında izliyim diye bekliyorum. yaşanılan aşklar, birisinin sevgilisi diğerinin olması, bazı olayları yadırgasam da
Şarkılar, verilen mesajlar ve dans için izlediğim ve yeni sezonu heyecanla beklediğim bir dizi…
favori karakterim: Blaine
az önce resmen glee’lendim, pilot bölümü seyrettim, uzun süredir (2009dan beri) elimin altındaydı ama bir türlü seyredesim yoktu, bu yüzden bu sitede yazılan glee yazılarına, çekilen glee podcast’lerine yutkunarak bakamadan geçiyordum (abarttım sanırım ama neyse)
pilot bölümünden sonra şunu söyleyebilirim, ben bu diziye sanırım aşık oldum, bilmiyorum gelecek bölümlerde durum nasıl ama pilot bölüm beni resmen çarptı, aslında konu klasik, idealist öğretmen, silik, popüler öğrenciler vs vs, orasında değilim ben, sonuçta yüzlerce kez filmlerde,dizilerde gördüğümüz şeyler, beni çarpan seçilen şarkılar oldu, “On My Own”,”Can’t Fight This Feeling”,”Rehab” derken son 4 dakikasında çalan “Don’t Stop Believin'” gelince kendime gelemedim valla
umarım şarkı seçimleri gelecek bölümlerde de bu kadar başarılıdır,neyse bu kadar yazacaklarım, bir kendime geleyim
Ryan Murphy’ nin filmografisine bakip Popular’ i izlemeyi dusunenleri bir uyarmak istedim; dizinin konusu Glee hakkinda bir ton ispiyon (spoiler) iceriyor. Ileryen bolumler hakkinda da en iyi ihtimal ipuclari icermesi muhtemel.
@sineka: Bana kalırsa Popular, Glee’den çok çok daha başarılıydı. Glee seven ona da bir baksın derim. Zaten 2 sezoncuk
birinci sezonu bitirmeyi başardım :), açıkçası arada bir düşüş olsa da sonradan iyi toparladı, diziden oldukça keyif aldım, diğer sezonlar nasıldır bilmiyorum ama umarım bu sezondaki kaliteyi en azından korumayı başarmışlardır.
1.sezon 18.bölümdeki, ‘the boy is mine’ şarkısında santana’nın hal ve hareketlerine hasta olduğumu da ayriyeten belirtmek isterim.gerçekten muhteşem.
@ abidin77: Keyfini kaçırmak gibi olmasın ama 1. sezonu mumla arayacaksın (:
@desperate houseboy: teşekkürler, beklentiyi düşürerek gireyim o zaman, benim için yeni olan sezona.
ilk sezonun havası elbette kalmadı , bir tane daha madonna bölümü ayarında bölüm gelmedi mesela , takip ediyorum seviyorum ancak smash benim gözümde çoktaaaan solladı glee yi…
3.sezonu genel olarak hiç beğenmesem de finali beni tatmin etti. Büyük finalmiş gibi hissettim hatta seyrederken. Bir yandan da 4.sezon için heyecanlandım. Umarım yeni sezonuyla birlikte toparlanıp eski tadına geri döner.
3. sezonu (özellikle ikinci yarısını) beğenmiştim. Son 3 bölümü ise ayrı bir sevdim. Final, dizi finali gibiydi; beni de doyurdu.
bende tam olarak dkamoy gibi düşünüyorum ben bayağı eğlendim bu sene ve son birkaç bölüm yükselip çok güzel bitti.
Diziye 4 yeni karakter geliyormuş. 2si erkek 2si kız karakterlerimize şurada ve şuradan bakabilirsiniz.
4. sezondan ilk video geldi. Kim var kim yok diye fikir veriyor biraz.
Videodaki isimler beni mutlu etmedi ne yalan söyleyeyim. Beklentim başka yöndeydi.
sevdiklerim(mercedes,damian,quinn,puck) gitmiş sevmediklerim(tina,samuel,alex,finn) kalmış durumda. Neyse ki ensevdiğim(klaine) hala dizi de
biraz olumsuz yorum gibi dursada aslında yeni katılan o arkadaşları gelişmeleri merak ediyroum. ama alex i istemiyordum