TV dünyasının en sevdiği meslek gruplarından biri olmuştur her zaman doktorlar. Bu beyaz önlüklü insanlar belki kurtardıkları hayatlarla, belki yaşadıklarıyla çoğu insanın gözünde kahramana dönüşür veya dönüşmese bile izleyicinin gözünde belli bir yer edinir. Son yıllardaki medikal dizilerin artışı bunun da bir göstergesi. Ama kırılan bir kalıp var ki o da doktorların beyaz önlük giymiş “sadece işini yapan” insanlar olmadığı ve onların da normal birer insan olduğu, duyguları ve aşklarının olabileceği… Scrubs‘ta komediye kaçan bir anlatımla dile getirilen bu olgu, şimdilerde de Grey’s Anatomy ile drama süsüyle dile getiriliyor.

GAS6cast

Başrollerini Ellen Pompeo, Sandra Oh, Kathrine Heigl, T.R Knight, Patrick Dempsey, Isaiah WashingtonChandra Wilson , James Pickens Jr.Justin Chambers gibi isimlerin paylaştığı Grey’s Anatomy aslında ilk bakışta basit görülebilecek bir dizi. Tıp fakültesinden yeni mezun çaylaklar (stajyerler) hastaneye gelirler ve olaylar başlar. Stajyerler burada kahraman filan değil, yeri geldiğinde bir insanın hayatına mal olacak hatalar yapabilen emekleme safhasındaki bebekler. Bu bebekleri size tanıtırken, onların yaşadıklarını tıpkı hayatın kendisi gibi kah güldürerek kah ağlatarak kah düşündürerek yapıyor.

Grey’s Anatomy‘nin diğer medikallerden ayrılan bir diğer yönü de ortaya koyduğu karakterleri işleyişteki farklılığı. Eğer bu diziden salt kahramanların hayat kurtarmasını ve melodramatik hasta olayları bekliyorsanız, bilin ki beklediğiniz şeyler bu dizide buz dağının görünen kısmı. Grey’s Anatomy izleyiciyle doktor–hasta ilişkisi kurmuyor. Doktorları birer insan olarak ele aldığından biz o doktorun en yakın arkadaşından daha çok şey biliyoruz her zaman. Hatta bazen onları kendilerinden daha iyi tanıdığımız söylenebilir ki bu da izleyicinin dizi ve karakterleriyle bu denli özdeşleşmesinde en önemli faktörlerden biri. Çünkü bu dizide ve hastanede olan biten şeyler doktorların hayatı değil, normal hayatın ta kendisi. Stajyerler merdiven boşluklarında gülebiliyor, dedikodu yapabiliyor, ağlayabiliyor, seks yapabiliyor. Zaten çoğu karakter de burada kendini buluyor ve hastane dışındaki kendini bulmalarına burası yardım ediyor.

Grey’s Anatomy kesinlikle sıradan bir medikal dizi değil, hatta ameliyat sahnelerini çıkarsanız çok sağlam bir drama. Gerçekten kaliteli, geleceğin kültü sıfatını sonuna kadar hak eden ve insan olana işleyecek bir dizi. Aldığı 11 Emmy adaylığı da (ki kabulümdür tarafımdan, çok abartıldı ama sevdiğim için) bunu destekliyor. E.R.‘ın tahtı boşalttığı şu günlerde medikal dizilerin yeni tacını almaya en yakın ve yetkin olan bu dizi kaçırılmaması gerekenlerden. Üstelik TV tarihinin en iyi bölümlerinden biri olan “It’s A End Of The World (Part I), As We Know It (Part II)” ikilemesi de cabası.