Haziran Ayında Tanıştığımız Diziler
139 yorum hsparks 11 Haziran 2012 13:31
Yaz geldi, ama yeni diziler hız kesmeden piyasaya çıkmaya devam ediyor. İçinde bulunduğumuz Haziran ayında “Şimdiye kadar hangi dizilerle tanışmışız?” ya da “Yolda kimler var?” sorularına yanıt arayanları yazının devamına alalım.
3 Haziran’da, A&E Network’te başladı.Karısının ölümünün ardından, kızı Candy’nin de yardımlarıyla toparlanmaya çalışan şerif Walt Longmire’ın maceraları konu ediliyor. Hikaye, Wyoming’te yaratılmış hayali bir kasaba olan Absaroka County’de gelişiyor.Craig Johnson‘ın çok satan romanlarından uyarlanan diziyi ekranlara The Closer‘ın yapımcılarından olan John Coveny ve Hunt Baldwin taşıdı. Baş karakterimiz Şerif Longmire rolünde Avustralyalı aktör Robert Taylor‘ı görüyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=MO-ZrF2HJjY
7 Haziran’da, CTV‘de başladı.Toronto’daki Hope-Zion hastanesinin baş cerrahı Charlie Harris, geçirdiği trafik kazasının ardından komaya girer. Bu olayın ardından anlar ki ruhu hastanede gezebilmektedir. Yaşam ve ölüm arasındaki bu ilginç hikayemize ortak olan karakterlerden biri de Charlie’nin nişanlısı, aynı zamanda da onun gibi doktor olan Alex.Rookie Blue‘nun yaratıcısı Morwyn Brebner‘ın elinden çıkan dizimizde Charlie rolünde Stargate SG-1‘den bildiğimiz Michael Shanks‘i görüyoruz. Karakterimizin nişanlısını ise Smallville‘in Lois Lane’i Erica Durance canlandırıyor. En son The Vampire Diaries‘de seyrettiğimiz Daniel Gillies da dizide gördüğümüz başka bir tanıdık sima.
Küçük Not: Dizi, bu yaz, Amerikan kanalı NBC‘de de gösterilecek.
11 Haziran’da, ABC Family‘de başlayacak.Las Vegas’taki gösteri kızlarından biri olan Michelle, aniden bir adamla evlenip sahil kasabalarından birine taşınır. Burada, kayınvalidesininin dans okulunda işe başlar. Karakterimiz, yeni işinden pek de memnun değildir.Gilmore Girls‘ün yaratıcısı Amy Sherman-Palladino tarafından ortaya çıkartılan dizinin başrolünde, daha önce bir kaç yere konuk olmuş olan Sutton Foster‘ı görüyoruz. Foster‘a, Gilmore Girls‘ten bildiğimiz Kelly Bishop ve Persons Unknown‘da yer almış olan Alan Ruck eşlik ediyor.
13 Haziran’da, TNT‘de başlayacak.Zamanında büyük fırtınalar koparmış Dallas‘ın devamını anlatacak olan dizi, Teksas’ta yaşayan zengin bir ailenin etrafında gelişecek. Pembe dizi diyebileceğimiz yapımda eski diziden bazı oyuncuları kadrolu olarak görmemiz de mümkün olacak. Yani kısacası 2012 yapımı dizimiz, eskiyle yeninin buluşması olacak.Dizinin kadrosunda, Desperate Housewives‘tan tanıdığımız Jesse Metcalfe, Brenda Strong (Bu oyuncu orjinal diziyle bağlantılı olacak mı bilmiyorum. Orijinal diziye 1 bölüm için küçük bir rolde konuk olmuş) ve Josh Henderson‘ın yanı sıra, 24‘ten Carlos Bernard‘ı, Sons of Anarchy‘den de Callard Harris‘i göreceğiz. Eski oyunculardan ise, J.R.’ı canlandıran Larry Hagman, Sue Ellen’ımız Linda Gray ve Bobby’miz Patrick Duffy, kadroda yer alan diğer isimlerden.
http://www.youtube.com/watch?v=qOZBnIhRF9Y
14 Haziran’da, BBC Three’de başlayacak.İçine cinayet gizemi katılmış bir komedi olan dizimiz, suçlu olmadığı halde patronunu öldürmekten içeri atılan Sharon’ın etrafında gelişecek.Dizinin kadrosunda, Absolutely Fabulous‘tan Jennifer Saunders, Call the Midwife‘tan Bryony Hannah ve bir çok yerden tanıyabileceğiniz Geoffrey McGivern bulunuyor.
Küçük Not: Bir şekilde seyredebilirseniz, dizinin resmi sayfasında tanıtım filmi bulunuyor.
18 Haziran’da, BBC One‘da başlayacak.5 bölüm sürecek olan dizinin her bölümü farklı bir hikaye üzerine kurulu olacak. Bölümlerde aşk ve ilişkiler işlenecek.Dizinin kadrosunda, Doctor Who‘dan bildiğimiz doktorumuz David Tennant‘ı, Secret Diary of a Call Girl‘den telekızımız Billie Piper‘ı ve Inside Men‘den Ashley Walters‘ı görüyoruz.
Küçük Not: Bir şekilde seyredebilirseniz, dizinin resmi sayfasında David Tennant’lı bölümden 2 dakikalık bir sahne bulunuyor.
20 Haziran’da, ABC Family‘de başlayacak.20’lerinde bekar bir erkek olan Ben’in hayatı, eski kız arkadaşının, kapısına çocuğunu bırakması üzerine değişir. Ben, çocuğu ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte büyütmeye karar verir.Yeni komedimizin başrolünde, Kyle XY‘dan tanıdığımız Jean-Luc Bilodeau‘u görüyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=azOyzglmGqs
24 Haziran’da, HBO‘da başlayacak.Hayali bir kanal olan Atlantis Cable News’un (ACN) kamera arkasını anlatacak olan bir HBO dizisi. Dizinin merkezinde, kanalın ana haber sunucusu Will McAvoy yer alıyor.7 sezon devam etmiş olan 2 Altın Küre’li politik drama The West Wing‘in yaratıcısı Aaron Sorkin‘in elinden çıkan dizinin başrolünde, sinema ve televizyon filmlerinden tanıdığımız Jeff Daniels‘ı görüyoruz. Daniels’a, 30 Rock‘a konukluğuyla tanınan Emily Mortimer ve The Pillars of the Earth‘ten ve In Treatment‘tan tanıdığımız Alison Pill gibi oyuncular eşlik ediyor.
Küçük Not: Dizi, daha önce şurada da işlenmişti.
28 Haziran’da, FX‘te başlayacak.2003 yapımı aynı adlı film temel alınarak hazırlanmış olan dizi, öfke sorunları olan eski, alt lig bir beyzbol oyuncusunun sıradışı bir terapist olması üzerine gelişen bir komedi.Dizinin başrolünde, son yıllarda yarattığı sansasyonlarla adından sıkça söz ettiren Charlie Sheen‘i görüyoruz. Oyuncumuza, daha çok sinema filmlerinden tanıdığımız Selma Blair eşlik ediyor.
http://www.youtube.com/watch?v=kd5ooBC6Aug
http://www.youtube.com/watch?v=jZ2aDGyRQ0Q
26 Haziran’da BBC Two’da başlayacak.Polis yozlaşması üzerine ciddi bir drama olan dizi, bir polis baskını sırasında işlerin beklenildiği gibi gelişmemesinin ardından, Dedektif Steve Arnott’ın olayların üstünün kapatılmasını reddetmesi üzerine kurulu.2 sezonluk İngiliz tıp draması Bodies‘in yaratıcısı Jed Mercurio‘nun elinden çıkan dizinin kadrosunda ise, çeşitli yerlerde boy göstermiş olan Martin Compston‘ı, Hung‘dan bildiğimiz Lennie James‘i ve mini diziler Talk to Me‘de ve The Diary of Anne Frank‘de yer almış olan Kate Ashfield‘ı görüyoruz.Dizinin henüz yayınlanmış bir tanıtım filmi mevcut değil.
30 Haziran’da, BBC Two’da başlayacak.William Shakespeare‘in tarihsel yapıtından uyarlanan dizi, NBC Universal ortaklığıyla hazırlandı. İngiliz kralı 2. Richard’ın hayatı ile başlayacak olan yapım, 1399’da senesini çıkış aldıktan sonra 4’üncü ve 5. Henry ile de devam edecek.Benzer dizilerde sıkça karşılaştığımız “Hangi iyi oyuncuyu arasanız var” durumu, The Hollow Crown için de geçerli. Kadroda, en iyi The Hour‘dan bildiğimiz Ben Whishaw‘ı, The Borgias‘ın başrolünde yer alan olan Oscar’lı Jeremy Irons‘ı, şimdiye kadar bir çok kaliteli yapımda bulunmuş olan James Purefoy‘u, Rome‘dan Purefoy’un rol arkadaşı olan Lindsay Duncan‘ı ve X-Men film serisinin vazgeçilmez isimlerinden Patrick Stewart‘ı görüyoruz.
20 Haziran’da, TV Land’de başladı.Hot in Cleveland‘ın uzantısı (spin-off) olan dizi, 2.sezon 21.bölümde tanıştığımız Boyce karakterinin üzerine kuruldu.Kısaca konusundan bahsedersek…Şu an rahip, eskiden de bir R&B yıldızı olan Boyle, Cleveland’dan St. Louis’e taşınır. Burada eski hayatına geri döner. Artık ailesini, cemaatini ve vahşi R&B geçmişini dengelemesi gerekmektedir.Boyce karakterini, Cedric the Entertainer canlandırıyor.
http://www.youtube.com/watch?v=Vz8_fwpPp3s
yorumlar
@aytackara: Teşekkürler bilgilendirme için. Umarım 4’teki reytingler sabitlenir. Daha da düşmesin.
@dkamoy: nerden biliyon, belki adamların musluğundan alkol fışkırıyor böyle, belki alkolle ıslatıyor güzel Jordana’yı, bak Formula yarışlarında şampanya ile ıslatıyorlar birbirlerini (tamam alakasız oldu örnek), tamam bir dallas sever daha bulduk,yakından takip ediyormuş @dkmaoy da :),
bu arada Falling Skies’ın rating’i üzdü beni. bugünlerde onu seyrediyordum güzel güzel.
@hsparks : Anger Management’ın ikinci bölümünü sırf sen “daha iyi” dedin diye izledim. Ama yok, iki bölüm de gram gülümsetemedi beni. Direkt çöp benim için.
@abidin77 : Taktın sen bu Dallas’aaa…
@dkamoy: Ben de devam etmeyecekmişim gibi geliyor bir süre sonra Anger Management’a. Belki açılır umudum var. Bakalım.
Ben de koordinat vereyim. Bütün olay 15 ila 16. dakikalar arasında cereyan ediyor. Eğer çimleri alkolle sulamadıysa bu John Ross, kızı da suyla ıslattı. ::) @dkamoy @abidin77
@hsparks Dallas 4.08 haliyle bile Royal Pains ile birlikte Çarşamba’nın birinci dizileri olmuş. Bu da başka bir nokta… Haftaya da yeni bölüm yokmuş.
Anger Management’i izleme gönüllüsüydüm bir süredir. Ama merak ettiriciliği olduğundan. Sheen sevgisi taşımam. İsteğim söndü gibi oldu şu an bu yorumlar üstüne. Çevirisi çıktı mı izleyeceğim ama sıkacak gibi geliyor. (Daha 1 saniye izlemeden niye bu hale geldim ki ben?)
@aytackara: kötü insanlar @dkamoy ve @hsparks yüzünden soğudun diziden, dinleme onları.zaten @dkamoy normalde de sevmez charlie sheen’i.
bu Jordana yüzünden en sonunda seyredeceğim bu Dallas’ı.öffff yani, ne işin var Dallas’ta be kızım.
Dedikodusu burada döndü buraya yazıyorum: Dallas 2. sezon onayı geldi!! Bu sefer 15’lik.
@hsparks Bir de o kadar sonuç ne olur diye düşündük ya.
Line of Duty‘nin ilk bölümünü izledim. Ben devam ederim ama şimdilik öyle “aboov” dedirten bir şey yok. Gelişmelerden haberdar ederim.
Anger Management ne yapmış öyle.aferin charlie,ama düşer önümüzdeki hafta.
Dallas 2.sezon onayını aldı demek, kesin @dkamoy’un işi bu,beni sinirlendirmek için yapıyor.
@abidin77: Teessüf ederim ne kötü insanı Doğma büyüme balık burcuyumdur
@aytackara: Oleeeeey! Çok sevindim valla. Harika oldu akşam akşam bu haber!
@dkamoy: Beklentimi düşüreyim şimdiden o zaman. Baya baya bişiyler bekliyordum çünkü. Teşekkürler yorum için.
Anger Management, gayet bayık ve sıkıcı bir sitkom olmuş. Bölüm boyunca ufacık bir gülümseme bile olmadı. hsparks dedi diye 2. bölüme de bakarım belki ama benim bu diziyle bir geleceğim olmaz gibime geliyor.
A&E, Longmire için 2. sezon siparişini vermiş.
Anlaşılan buradaki tek garip benim:) ben bu kadar da nefret etmedim Anger Management‘tan belki de yorumlardan sonra beklentisiz izlediğin içindir. Tamam kahkahalar attırmadı, çok farklı bir şeyler de sunmadı; ama arada gülümsetti ilk bölüm itibariyle bir iki bölüm daha bakarım o yüzden.
Anger Management‘i ben de pek beğenmedim. Dizi benlik değil. Konuya göre bakarsak gideri var da bendeki komedi beklentisi daha fazlaydı. 1-2 kere gülümsedim o kadar. Bir de arka fondaki adam gülmekten çatlayacakken benim ifadesiz bir suratla izlemem hoş olmuyor ki takarım böyle şeylere. Yine de 2. bölümü denemeye çalışacağım. Saving Hope’u tek bölümde sildim bari buna yapmayayım.
Ek: A&E’ye teşekkürlerimi sunuyorum. Dün gece 5 dizi üstüne yazmaya karar verdiğim kablolu bildirisi sayesinde 6 oldu. Bugün bir ara başlar, haftasonu bitmeden de onaya gönderirim.
Saving Hope‘un ahım şahım bir tarafı yok ama ben devam ediyorum. (Sürekli “Ah, A Gifted Man , harcandın CBS’in elinde” naralarım eşliğinde.) Michael Shanks’i de Erica Durance’i de seviyor oluşumun etkisi az değil.
Dead Boss‘un ilk bölümünü izleyip devam etmeme kararı almış bulunmaktayım. Açmadı beni. Kötü değil ama komik de değil bence.
Dead Boss beni de sarmadı çok umutluydum aslında ama hiç sarmadı, hatta hayatımda belki de ilk defa bir bölüm bitirmeden ipini çektim bir dizinin.
True Love 5 bölümü peşpeşe izleyip beğendim. Öyle “vay” dedirtmiyor ama (3. bölümdekiler hariç) çoğu durumu ve olayı gerçekçi bulduğumu söyleyebilirim. Şarkılar da cabası.
(Bu arada dizinin her bölümünün doğaçlama sunulduğu hemen hemen hiç anlaşılmıyor diyebilirim.)
Newsroom‘u anca deneyebildim ve beklemediğim şekilde acayip beğendim. Cast acayip güzel oturmuş, her oyuncu rolüne bu kadar mı yakışır yahu :)) dünden beri tavsiye ediyorum herkese, sizde izleyin izlettirin.
ilk haftaki rakamlar çok iyiydi ama ikinci haftasında fena çakılmış.
Line of Duty, 2. sezon onayı almış.
Dallas izleyen ve ingilizce anlayanlar için JR’ın kaşları ile ilgili şu yazıyı paylaşmak istedim. :))
Özetle : Adam “kaşlarımı elletmem” demiş, iyi de etmiş.
@dkamoy Aaaa, yemiş bu adamlar kafayı. J.R.’ın her suratını görüşümde o kaşlara özellikle bakıyorum ben. Hiç alınır mı onlar ya?!! Çok ayııııp :))
@aytackara: Zaten onlar da “alalım” diye önermemişler. Ama hani “Bıyıkları düzelttiğimiz, jöleyle möleyle sakinleştirsek mi?” filan diye geçmiş akıllardan. Sonra da “Yahu adamın doğalı bu, üstelik de rolüne gidiyor” deyip elleşmemişler. (Yaşlandıkça çoğalıyormuş kaşları.)
Yok yok, iyi olmuş böyle kalması. Adamın doğal halini diyorum ben de. Hatta ben bu kaşları özellikle mi böyle yapıyorlar diye geçiriyordum içimden. Bence iyi olmuş doğal kalması.
@aytackara: Makyöz hatun, ellerini ıslatıp onlara boynuz gibi şekli veriyormuş. Şekil almayan olursa jöle möle bişi kullanıp onu da diğerlerinin yanına katıyormuş.
yazan oldu mu bilmiyorum, saving hope 2.sezon onayını almış.13 bölüm olacak.
varsa izleyeni The Listener da onay almış.
The Newsroom‘a ne ara şans versem diye düşünürken zaman olarak bu sabahı seçtim. Ve sonuç: Vay be! Yine seveceğimi hiç sanmadığım bir diziden bayağı etkilendim. Sadece ilk bölümünü izledim şimdilik ama Amerika’ya yetişmem çok da zor olmayacak muhtemelen.
@hsparks : OLEEEY!Newsroom benim bu sezon en beğendiğim yeni dizi oldu galiba. Her bölüm bittikten sonra 1 hafta boyunca o bölümde olan biteni tartıyorum kafamda ve hayran hayran düşünür buluyorum kendimi.
@dkamoy: Benim de Haziran içerisinde Dallas’tan sonra en sevdiğim drama oldu. Karakterlere ilk bölümden ısınıverdim. Özellikle Sam Waterston tarafından canlandırılan Charlie Skinner’a bayıldım!
@hsparks: Uzun zamandır bir dizide bu kadar çeşitli, inandırıcı ve kendine has karakteri -üstelik de böylesine iyi canlandırılırken- izlememiştim. Darı ambarına düşmüş tavuk gibiyim.
@dkamoy: Hehehe güldürdün beni Bir yandan da diziden bahsederken gaza geldim. Ben en iyisi bu günümün bir kısmını elimdeki diğer 5 bölüme ayırayım.
Aaron Sorkin dizisi ile tanışıp heyecanlanmayan biri var mıdır bilmiyorum, @dkamoy The West Wing ellerinden öper
@abidin77 : Haklısın, vurma kafama.
1 aydır resmen dizi orucudundaydım benim gibi adam sanki dizi izlemeye tatil vermişim gibi oldu Anger Management’ın birikmişleriyle döndüm hayatıma, giderek artan bir dozu var gibi gerçekten komikleşmeye de başladı dizi, bazı göndermeleri de gayet güzel oldu beşinci bölümdü sanırım Charlie Sheen’in eski işi taş hatun Denise Richards konuk oldu, Charlie’nin dibi düştü. Özellikle Denise Richards’ın benim eski eşim manyağın, psikopatın biriydi demese ve Charlie’nin mimikleri çok güzeldi.
The Newsroom’a bugün izlemeye başladım söyleyebileceğim kelimem yok.Bildiğim kült dizi yapmışlar.Konusu ayrı, karakterler ve olay kurgusu ayrı derecede güzel.Oyunculuklar mükemmel bir diziden daha ne istenir ki?
Baby Daddy ise en beğendiğim komedilerden biri oldu.Konusu merak ederek başladım.Bayıla bayıla izlemekteyim neyse ki ABC Family önce davranıp 2.sezon onayı vermiş.İptal olsaydı cidden üzülürdüm Ayrıca sitede bulunan hot guys cute babies bölümü güzelmiş.
Şimdi şöyle: @abidin77 nin yukarıda 1 ay kadar önce onay aldı dediği, yani aslında Kanada’da yayınlayan kanalın onay verdiği Saving Hope NBC’den oluru alamamış. Son 2 bölümü online vermek üzere programından çıkartmış kanal…
(Bu arada bir yazıya ilk kez girdiğimize yorumlar hepten mavi durumda oluyor. Halbuki şu yukarıdakilerin %90’ını okumuşumdur sanırım ben. Acayip bulsam da gözüme batmadı bu arada )
@aytackara: demek öyle,acaba dizinin Kanada’da CTV’de devam etme ihtimali var mı bu durumda?,yoksa NBC olmaz deyince toptan rafa mı kalktı dizi?.bakalım anlarız önümüzdeki günlerde.
Sanırım Kanada sayesinde varmış. Hatta “Amerikalılar son 2 bölümü TV’den bile izleyemeyecek kadar şansızlar ama Kanadalılar bırakın onları izlemeyi 2. sezonu bile izleyecekler” gibisinden bir cümle okudum. Kanada ile olur bu iş…
Anger Management komik bir dizi olmayabilir ama 5.bölümde Charlie Sheen’in eski karısı Denise Richards’ın konuk olduğu bölümdeki bir sahneye gülmedim desem yalan olur. Uzun uzun yazmaya gerek yok. Dizinin hemen başında, yani 1.58 – 3.37 dakikalar arasını seyredenler görebilir. Özellikle son 3.26’dan sonraki son 11 saniye direk,bildiğimiz Charlie Sheen’e göndermede kullanılmış,oldukça eğlenceli. Dizimag’den bakılabilir.
http://www.youtube.com/watch?v=HJNBqKeG20Y
Anger Management.. dizinin adı bir adama bu kadar mı yakışır.. Alcohol Management daha ii olurdu bence..Charlie Sheen kendini ne kadar toplayabilmiş.. merak ediyorum bu diziyi.. eğer eski tas eski hamam Charlie ise Selmaya yazık olur..
Newsroom’un 2. sezonu için pek güzel posterler var şurada.
Aaron Sorkin‘in geçen sezondaki tarzını ve başına buyruk yaklaşımını tercih ederdim. İlk sezona gelen olumsuz eleştirileri çok takmış diye düşünüyorum.
@dkamoy
Belki de farklı bir tarzla ilerleseler olabilirdi dava. Misal ben bunu sevdim ama Occupy Walstreet’te biraz sıkıldım. Kafamda daha farklı düşünmüştüm. İlişkileri de biraz yavaştan alıyorlar zaten. Bir Sloan-Don konusu bu kadar mı yavaş gider? 57 dakika dizi çekiyorlar..!
Amerika’daki seçim olayı oldum olası ilgimi çeken bir konudur, takip etmeyi de sevdiğimi saklamam. Geri planına girmek hoştu son 2 bölümde.
Madem sezon bitti ve aytackara da izleyip yorumunu yaptı, ben de yukarıdaki 01 Eylül 2013 23:21 yorumuma ek yapayım.
Benim için geçen sezonun çok altında kaldı. Fazlasıyla mekanik buldum bu sezonu. “Bir formül var onun üzerinden gidiyoruz” tadında… Motor gibi konuş, araya iki tane duygusal karışıklık at, biraz da haber merkezi sosu olsun. Gerisini zaten oyuncular götürüyor.
Bu sezon haberlere eğilmeyişleri, tarafsızlık için ölüp ölüp dirilmeleri ile beni zaman zaman diziden soğuttular bile diyebilirim. Hele Amerikan seçimlerinin arka planına inmek beni o denli açmadı ki anlatamam. İlk sezonda birkaç bölümünü tekrar tekrar izlemiş bünyem, bu sezon “off yine newsroom çıkmış, izlemek lazım şimdi” aşamasına geldi. O denli üzdü beni bu sezon bu dizi. Yazık…
Bende dkamoy’la benzer duygular içerisindeyim. İlk bölümü izledikten sonra, Damages’da yapılan geriye dönüşler benzeri bir hikayeyle karşılaşınca biraz yüzüm asıldı. Ne gereği vardı şimdi bunun dedim. Bu formülü iyide tutturamadılar. Bölüm içlerinde çok koptum, dağıldım.
Jim Harper’ın seçim otobüsü sahnelerinde ise resmen uykum geldi.
Herşeye rağmen diziye 3.sezonda devam edeceğim.
Görüş farklılığı olayına katılıyorum, olabilecek bir şey. Ben de aşık olmadım zaten, beğendiğim kısımlar da var beğenmediğim de. Ama genel bakarsak yeterdi diyorum, tabii ki de devam ederim.
Haberlere daha az yer vermesi ve davanın domine etmesi olmasa da olurdu. Ama davanın işlenişini sevdim. Geçen sezon hiç beklemezken Casey Anthony davasına değinmelerine aşık olmuşken, bu sezon Occupy Wall Street’te gerçekten sıkıldım.
Çiftler arası ilişkiler düşündüğümden daha yavaş ve sıkıcıydı, özellikle Will-Mac kısmı. Ama dediğim gibi seçim kısmı beklentimi gayet karşıladı, ki o kısmın herkesi çekmeyeceğini tahmin ediyordum. Neyse, bitti gitti artık dizi, geçmişler ola.