heroes 1×20: five years gone
34 yorum annie 01 Mayıs 2007 23:32
dünyanın en karizmatik adamı Peter, dünyanın en karanlık adamı hiro. 5 yıl içinde neler oldu da şu anda bulundukları durumlardan, hislerden, dünyaya bakış açılarından bu kadar vazgeçip tamamen farklı insanlar oldular?bombadan sonra new york şehri, nathan’ın seçimlerde aldığı sonuç, hrg’nin çevirdiği işler, mohinder’in araştırması. hepsi az sonraa!spoiler almamak için izlemediyseniz bundan sonrasını okumanızı uygun görmüyoruz efendim.
Gelecekteki Hiro’yla karşılaştıkları anda bırakmıştık Ando ve Hiro’yu, dizi de oradan başlıyor. Gelecekteki Hiro, Ando ve Hiro’ya şehrin başına gelenleri, Sylar’ı durdurmayı başaramadığını ve patladığını söylüyor.olanları değiştirmek için bir yol bulduğunu (save the cheerleader, save the world mesajını peter’a ulaştırmak) düşündüğünü anlatıyor. hiro ve ando, peter’ın gerçekten claire’i kurtardığını ama sylar’ın hala yaşadığını anlatıyorlar. gelecekteki hiro onlara seçim gününe geri dönmelerin ve sylar’ı öldürerek patlamayı engellemeleri gerektiğini ısrarla tekrar ediyor. bu sırada matt parkman, ki kendisi iç güvenlik bakanlığı’nın şefi olmuştur, ve haitili adamlarıyla birlikte stüdyoyu basıp Hiro’yu yakalarlar. gelecekteki hiro ve ando kaçmayı başarırlar ve hiro’yu kurtarıp geçmişe geri yollayıp olanları durdurmaya çalışmaları konusunda anlaşırlar. ancak bunun için peter petrelli’den yardım almaları gerekmektedir ve hiro onları las vegas’a teleport eder.
Ando ve hiro, las vegas’ta niki’nin sahibi olduğu ve dans ettiği bir klübe gelirler. niki, peter’ın olan bitenlere ilgi duymadığını söyler. bu arada peter ve niki sevgili olmuş, çok da yakışmışlar, onu da belirteyim. daha sonra hiro bennet’i sorar ve niki onun hala teksas’ta olduğunu söyler. ikili bardan çıkarken peter barda belirir, meğerse bütün konuşmalar boyunca görünmez olarak onları izliyormuş. niki’yle atışırlar, bu konuşmada micah ve dl’in de patlamada öldüğünü öğrenmiş olduk.
karizmatik peter ve yarası.
parkman, hiro’yu son 5 yıl içinde yaptıkları hakkında sorgulamaktadır ama hiro’nun hiç bir şeyden haberi yok tabii. parkman hiro’nun hiç birşey bilmediğini farkettikçe iyice küplere biner ve başkanı arayıp hiro’yu yakaladıklarını söyler. nathan petrelli’nin de başkan olduğunu burada görüyoruz. bunun bir tuzak olup olmadığından emin olmalarını ister, hatta gerekirse daha fazla güç kullanmasını söyler parkman’a. akabinde mohinder’le buluşur, senelerdir araştırma yaptıklarını ancak hala bir adım ileri gidemediklerini söyler. özel güçleri olan insanların soyunu tüketmekten başka yapacak birşey kalmadığından söz eder. mohinder buna şiddetle karşı gelmesine rağmen, nathan kararlı bir şekilde patlamanın 5. yıl anma toplantısında “çare”yi bulduklarını ilan edeceğini söyler.
zavallı hiro
başkan ve adamı
parkman hiro’nun planlarını öğrenmeye çalışırken mohinder’in isaac’in stüdyosunda olduğunun haberini alır, koştura koştura oraya gider.teksas, primatech kağıt şirketi’ne geri dönelim. hgr, özel güçleri olan insanların ve ailelerinin saklanmasına yardım eden biri haline gelmiştir. hirosaklanmasına yardım ettiği insanlardan bir kaç tanesini (dl, candice ve molly walker) bulması için yardım ister hgr’den. başta kabul etmeye yanaşmasa da ando hiro’nun claire’in kurtulmasındaki yardımlarını anlatınca kabul eder.
mohinder ve parkman, isaac’in stüdyosunda zaman çizelgesi hakkında konuşurlar. mohinder yavaş yavaş hiro’nun teorisine inanmaya ve geçmişteki hataları düzelterek geleceği değiştirebileceklerine inanmaya başlar. matt bir türlü kabul edemez bunu. sonunda mohinder, zamanında inanmadığı metrodaki ptere-hiro karşılaşmasını görür ve heyecanla mekanı terk eder.
claire, teksas’ta kendi halinde, nişanlısıyla evlenme planları yapan bir garson kız olmuş. mr. bennet onun çalıştığıyere gelerek claire’i uyarır, yaşadığını bilen insanlar olduğunu ve hemen ortadan kaybolması gerektiğini söyler. claire başta itiraz etse de, sonunda kabul eder. (inşallah) [bu arada televizyonda bir haberler dönüyordu, homeland security’nin emriyle başarılı şekilde yürütülen bir operasyon hakkında. pek anlayamadım ama zannediyorum ki özel güçlü insanları toplama çalışmasıydı o.]
baba kız
mr bennet’in gelmesini beklerken ando gelecekte kendisine ne olduğunu sorar. hiro cevap vermeye fırsat veremeden parkman gelip ikisini yakalar. gelecekteki hiro’yu gördüğü anda şok olur ve gerçekten zamanda yolculuk edebildiğine inanır. tam bu sırada peter içeriye gelir, zamanı durdurup ando ve hiro’yu da alır, teleport oluur gider, parkman da “eellerim bomboş” şeklinde üzülür.
koçum peter
mr. bennet şirkete geri geldiğinde ando’yla hiro’yu onun sattığını öğreniriz. gelecekteki hiro’nun terörist olduğuna inandığı ve esas amacının zararsız özel güce sahip insanlara yardım etmek için izin almaya çalışmak olduğunu, hatta matt parkman’ın ailesini de sakladığını anlıyoruz. ama parkman “başkana ne derim” korkusuyla en azından claire’i bulabilmek için bennet’in zihnini okur, sonra da onu öldürür.
claire nişanlısını kaçıp, hemen evlenmeye ikna etmişken, masada oturan parkman’la karşılaşır.bu sefer mohinder hiro’yu sorgulama görevini almıştır. yanında isaac’in stüdyosunda bulduğu 9th wonders’i da getirmiştir. hiro bunu görünce bir heyecanlanıyor, “aman allahım yenisi” diye. muhtemelen sylar öldürmeden önce paketleyip yolladığı son 9th wonder’dı bu.
hiro, sylar’ı keserken.
peter, ando’ya patlamada öldüğünü söyler. hiro’nun geçmiştekileri düzeltmeye bu kadar takmasının ve şu anda böylesine neşesiz, mutsuz ve karanlık bir adam olmasının sebebinin ando’nun ölümü olduğunu söyler.mohinder ve nathan, isaac’in stüdyosunda hiro hakkında konuşurlar. mohinder nathan’a, hiro’nun sylar’ı durdurmak için bir yol bulduğunu anlatır ama nathan buna inanmak istemez ve planını sürdürmekte kararlı olduğunu belirtir. bu sırada parkman gelir ve şu anda ortalıkta 2 tane hiro bulunduğunu, kendilerinde olanın genç hiro olduğunu ve onu öldürmek istediğini söyler. nathan, sanki biraz da güven testi yaparmışçasına, hiro’yu öldürmesi gerekenin mohinder olduğuna karar verir. bu arada parkman claire’i de yanında getirdiğini nathan’a bildirir.
neler oluyor?
nathan, claire’i görmeye gelir. onun ne kadar önemli olduğundan bahsederlerken claire sinirlenir ve gitmeye çalışır. nathan ona, şu ana kadar bir çok özel güçlü insanla tanıştığını, ama claire’inkinden de sonra artık başka güce ihtiyacı olmadığını söyler. nasıl candice’in yardımları sayesinde başkan olduğunu anlatır. ama artık daha fazla güce ihtiyacı kalmadığını söyledikten sonra nathan’in aslında kim olduğunu görürüz. böylece sylar, yıllardır istediği gücü ele geçirir.
nathaaan,
oldu mu sana sylar?
gelecekteki hiro ve ando, işlerin nasıl değiştiğini ve kendi bekledikleri gibi olmadığı hakkında konuşurlerken niki’yle peter da içeride kavga etmektedir. peter sonunda niki’ye patlayanın aslında kendisi olduğunu, nathan’ın kendisini korumak için suçu sylar’ın üstüne attığını, micah ve dl’in ölümünden sorumlu olduğunu ve bu yüzden gidip hiro’ya yardım edip bunları düzeltmesi gerektiğini söyler.
ben bu sahnenin hastası oldum.
nathan/sylar günün anlam ve önemi hakkında konuşma yaparken, peter, gelecekteki hiro ve ando, safoğlan hiro’yu kurtarmak için atağa geçerler. haitili’nin olduğu yerde güçlerini kullanamayacaklarını bildikleri için değişik yollar denemeye karar verirler. bu sırada mohinder ve haitili de hiro’ya zehirli iğneyi yapmak için hazırlanmaktadır. son saniye karar değişikliğiyle mohinder iğneyi haitili’ye batırır ve hiro kurtulur. bunu yapmasının sebebi olarak da isaac’in çizdiği bir kareyi gösterir. tam bu sırada diğer üçlü onlara katılır. gelecekteki hiro, diğer ikisinin geri dönmesine yardımcı olacağını söylediği sırada parkman tarafından vurulur. parkman nathan’ı arar ve haitili’nin öldüğünü söyler. nathan, onca kalabalığı hiiiç sallamadan uçarak olay mahaline gelir.
hiro kesmelerde.
çizgiroman karesi
gelecekteki hiro öldüğü sırada, kapının yanında duran peter’ı bir el dışarı çeker. peter dışarı çıktığında nathan’ı görür ama abisinin sadece uçabildiğini, böyle güçleri olmadığını söyler ve karşısındakinin kim olduğunu sorar. sylar kendi şekline girer ve bomba hakkında ufak bir konuşma yaptıktan sonra, sylar ve peter karşılıklı alev topları yaparlar. bu ted’in gücü ne güçmüş maşallah. tam harala gürele başlayacağı sırada , ando ve hiro’ya geri dönüyoruz. [ki ben deli oluyorum bu peter-sylar karşılaşmalarının kısacık olmasına] ando, hiro’yu yaparsın koçum gazına getiriyor ve günümüze geri dönmeyi başarıyorlar. hiro’nun elinde sylar’ı kılıçla kestiği sahne, “sıra işin zor kısmında” deeer, bölüm biter.
dl gücü
nükleer eller.
bu arada, ando ve gelecekteki hiro konuşurlerken, hiro özel gücü olan insanların toplanıp homeland security’e götürüldüğünü ve orada hapis tutulduğundan bahsediyor. hgr de zararlı olduğunu düşündüklerini matt’e verdiğine göre, candice, dl ve molly walker (adı bahsedilenler bunlar), bombadan değil, sylar’ın gidip onları kesmesiyle ölmüşler. ben mi yanlış anlamışım?bu arada kişisel görüş, hiro’ya o karanlık haller hiç yakışmazken, saf ve temiz peter’a bu karizmatik haller ne kadar da yakışmıştır aman allah. claire de o saçlarla taş gibi olmuş, tebrik ederim.
evimize dönelim.
yorumlar
yazıyı editlemekten bıktım, bu düşüncemi de yorum olarak yazayım. matt’in nathan’in aklını okuyup onun sylar olduğunu anlayamamasına takıldım ben.
bi de şöyle bi loop hole var ki, peter herkesin gücünü alıyor ya, haitian ın nası alamıyor ona şaşıyorum ben. haitian ın gücü hiç ele geçirilemiyor demek ki.
kullanamıyorsun ki güçlerini adamın yanında. peter’ın gücü, diğerlerininkini ele geçirmek olduğuna göre, imkansız. ama şöyle de bir şey var, demek ki sylar/nathan’la haitian da hiç yanyana gelmemiş, yoksa candice’in gücünü de kullanamazdı sylar, foyası ortaya çıkardı.
hah evet. bak doğru o da. looplar diyarı!
şu ana kadar dünya üzerinde izlediğim ne kadar dizi varsa hepsinin içinde en çok zevk aldığım bu bölümdü. eminim ki en geç sezon finalinde mükemmel bir peter-sylar kapışması izleyeceğiz.
Yahu bunlar sonra x-men mi olacaklar?
Ya da olmuşlar bile mi?
Şaka bir yana mantık hataları biraz tadını kaçırıyor. Değil mi?
matt’in nathan’ın beynini okuyamaması büyükce bir hata olur. bir açıklaması vardır, olmalı.. diye hayal ediyorum.
matt kibarlığından okumamıştır, koskoca başkan.
Ayrıca, “bir insan aynı anda 2 yerde bir den olamaz” ve “bir insanın farklı zamanlardaki cisimleri biribirini göremez” yoksa zamanda “paradoks” oluşur teorileri ne oldu?
Bir şey olmadı ise, hiro önceki bölümlerde niye şimdiki zamandan yok olup geçmişe gidiyor.
gelecek bir tane mi? Yani bir gelecekteki hiro, bir şimdiki hiro var. O kadarcık mı diyesi geliyor insanın.
Diğer hirolar nerede?
Hiro esas hero mudur?
matt zaten hem kibar hem saf. hatta evet saflığından okumamış deseler de inanırım.
hem burda mantık hatası var gibi dedik ama sahip’e katılamam. öyle dizinin keyfini kaçıracak hatalar görmüyorum ben… paradoks’a ve zaman teorilerine gelirsek, dünya üzerindeki teorilerin bir dizi içinde de uygulanmasını beklemeyelim, ne de olsa bu dizi de uçabilen, duvarlardan kaçabilen insanlar var… biraz zorlama yapmış oluruz.
ayrıca son bölüm inanılmaz keyifliydi. starborn gibi düşündüm ben de, son zamanlarda böylesine güzel bir dizi bölümü izlememiştim.
Destansı bir bölüm olmuş ya.. Acayip yani. İki kere tamamını seyrettim, halen belirli sahneleri tekrar tekrar açıp bakıyorum. br>
br>
Matt’in Sylar’ın zihnini okumamış olma ihtimali ise.. Evet, harbiden saflığından da olabilir ama Sylar’ın Charlie Andrews‘tan “Enhanced memory” gibi aşmış bir özelliği de elde ettiğini hesaba katarsak, adam isterse binary olarak bile düşünebilir kendi kafasının içinde. Yani, eminim bir çaresini bulmuştur “dünyanın en özel insanı” olarak. Ama asıl olay, gerçekten The Haitian‘la hiç yüz yüze gelmemiş olması.. Böylesi bir pozisyonda Candice Wilmer‘dan elde ettiği illüzyon gücüne ne olurdu, bilemiyorum. br>
br>
Bir de gelecekteki Sylar ile Peter Petrelli‘nin karşılaşması ise ağza çalınmış bir parmak bal idi adeta. İnsan bir on saniye daha uzatır.. Neyse artık. br>
br>
Ayrıca, 7 Mayıs 2007’de yayımlanacak olan 1. sezonun 21. bölümü, The Hard Part, Sylar ile ilgili olacakmış; neler yaptığı, nasıl bir insan evladı olduğu hakkında iyice aydınlacakmışız.. Bunu müjdeleyeyim istedim. br>
br>
Ve bana göre bölümün en eğlenceli sözü şu idi: “I would never tear a family apart.” — Hiro Nakamura (Gelecekteki Matt kendisini sorgularken)
Film gibi dizi bölümü böyle olur işte.
Aslında tüm yorumların dışında bence cesurda bir bölümdü, bir dizinin asıl beklediğimiz finalinden çok sonrasını üstelikte kötü şekilde gerçeklemiş fantazisi ile vermek bence baya cesaret ister yapımcılar için.
Olay tam anlamı ile X-Men kıvamına girdi fekat Heroes’un dramatik çekiciliği sağolsunki tadı bozulmuyor dizinin.
burda önemli bir konuda peter’ in zamanında claire’ in gücünüde aldığıdır. Bu noktada sylar’ dan daha kuvvetli konumdadır lakin peter’ in iyileştirme gücü olduğu halde yüzündeki yaranın sebebini henüz bilmiyoruz. Burdan anlayabileceğimiz peter’ in hernekadar iyileştirme gücü olsa dahi ona da zarar verebilecek bir materyalin yada kuvvetin olduğunu söyleyebiliriz…
Ayrıca bana öyle geliyor ki sezon sonu gitgide yaklaşıyor…
çok güzel bir dolgu bölümüydü, resmen mest olduk yahu. lost’un bize buhran geçirten bayık dolgu bölümleriyle karşılaştırınca değeri kat be kat belli oluyor!ben, syler’ın nathen’ı da öldürdüğünü öğrendiğimiz claire’li sahneye bayıldım, beklenmedik ve çok vurucu bir sahneydi. Ayrıca hiro’nun geçirdiği değişimin sebebini de öğrenmiş olduk, gerçekten böyle köklü bir karakter değişiminin içini çok güzel doldurdular.matt’in başkanın zihnini okumaması zayıf karakterinden olabilir. bildiğiniz gibi zihin okumak için böyle surasını ibiş gibi buruşturması “kakam geldi” moduna geçmesi gerekiyor. koskoca başkanın önünde olur mu hiç böyle hareketler ayrıca matt’ın ne kadar satıcı bir karakteri olduğunu öğrenmiş olduk. pis yalaka haha
bence matt onun sylar olduğunu biliyordu. Çünkü peter ile kavgaya başladıklarında filanda hiç arkasına bile bakmamıştı. Bide sylar matt’in yeteneğinide rahatlıkla alabilirdi. Ona hizmet etmesi için öldürmedi.Belkide canını öyle bağışladı sylar. Çünkü sylar en kötü yeteneği bile almak ister. Zaten matt parkmanın ne kadar acımazsız bir karakter olduğunu da gördük.Ayrıca Claireyi bulanda Matt değil miydi? Sonrada Nathana(Sylara) söyleyen. Olayı nathan yani sylar gözünden alırsakta hiç mi düşünmemiştir Matt’in onun aklını oluycağını
Şu ana kadar izlediğim en güzel dizi bölümüydü diyenbilirim. Her an bir süprizle karşılaşıyorduk. Ben bide Peter!a hayran oldum. Müthiş bir imaj yapmış
Az önce izledim ağlıyorum şu an yaa çok iyi olmuş satıcı parkman
yalnız ilginç olan bişi var, hepimiz nasıl “back to the future” manyağıysak, diziyi izler izlemez akla “e ulan iki kişi aynı anda, aynı eyrde olamaz ki yahu, zaman paradoksu diye bişi var, dr. brown deşer valla bizi” diye geliyor.. sanki hakikaten denedikte, olmuyormuş kanıtladık.. adamın uçmasına konmasına OK, zamanda yolculuk sırasında gelecekteki senle karşılaşmana “olmaz öyle şey”..
yanlış anlamayın kimseye bişi demiyorum, direk benimde aklıma aynı şeyler geliyor da, düşününce çok ciddi işlemiş beynimize..
yahu, traş kommentar olacak ama demeden edemeyeceğim;claire’i ilk gördüğümde “amaaan nerden buldular bu eblek kızı” demiştim.nasıl yanılmışım; kız, baktıkça güzelleşiyor.bu da tarihe not olsun!
bu bölümü izlerken peter petrelli’de pc başından kalkmış bir neo izlenimine kapıldım. mübarek nasıl da artistleşmiş :)dizi’ye hiro’yu biraz daha dahil ederlerse yavaş yavaş david lynch eserlerine dönecek diye korkuyorum ben.
bu arada parkman’a da laf yok adam onca yıl uğraştı uğraştı, en sonunda gitti homeland security’e girdi en baba yerden, azmin elinden kimse kurtulamazmış.
cemshid, nasıl kimseye bir şey demiyorum , bana diyorsun işte
uçmaya tabii bir şey demiyoruz, superman diye bir şey var değil mi?
şaka bir yana bilimkurgu mantığı farklı çalışır, sanırım herkes için de farklı çalışıyor.
kısaca; uçmak olabilir, ama diğer mantık hatalarının olmaması bir bilimkurgu kitap ya da filmi daha etkileyici ve kalıcı kılar. kurguyu ona göre yapmak/ yapmaları lazımdır.
Arthur C. Clarke lar, Asimov lar ver müziği ver müziği
bize böyle öğretmişler doğrudur.
izlediğim en süper dizi bölümlerinden biriydi, yapımcılar ters köşeye yatırma konusunda tavan yapmışlar. ağzım açık izledim. bölümün son sahnesi olarak da hironun “işin zor kısmı yeni başlıyor” şeklinde ciddi bir cümle kurup, ardından her zaman yaptığı çocukca ve şirin hareketlerinden biri olan gözlüğünü parmağıyla düzeltmesi süperdi. eğlendirdi yine saolsun!
he bide future hiro niye syları durdurmak için doğru zaman dilimini bulmaya çalışıyor ki, adam daha sylarlığını keşfetme aşamasına gelmeden önce gitsin öldürsün gelsin?
halle;birincisi: çömez hiro’nun güçleri sınırlandırılmış durumda. yani tam istediği ana gidemiyor. bu hikayeyi güçlendiren gedikleri minimuma indiren akıllıca yerleştirilmiş bir özellik. hatta bize bu güzel bölümü armağan eden de hiro’nun bu kontrolsüz yolculuk yeteneği. öyle olmasa bu kadar ileri bir zamana atlayıp bu alternatif evreni bize tanıtamazdı.ikincisi: hiro sylar’ın yaşam çizgisini bilmiyor. yani sylar’ın ne zaman nerede olduğu bilgisi sadece seyirciye verilmiş bir bilgi. yönetmen/senarist bu bilgiyi hiro’ya vermek istemez ise binlerce bahane uydurabilir. (ki vermemeliler)üçüncüsü: sylar iyi kahramlanların hepsinin hayatını şekillendiren, onları birleştiren bir obje. olması gerekenden önce sylar ölürse karakterler hiç bir zaman bir araya gelmeyebilir, kendilerini keşfedemeyebilirler. o yüzden en doğru anı bulması lazım. bu doğru anı henüz seyirci de bilmiyor.dördüncüsü: hiro’nun maceraya atılmasının nedeni sylar. eğer daha öncesinde kendi “nedenini” öldürürse ozaman hiç bir zaman maceraya atılmış olmayacağı için bir paradox ortaya çıkar. parodox’lar ise beyne gereksiz elektirik yaktıran, içinden çıkılamayan zihin cimnastiklerine neden olur.ayh, gaptırı ve’dim yazdıkça yazdım:)
peter ve sylar karşılaşması bana Matrix’te Neo ve Ajan Smith karşılasmasını hatırlattı.Birisi iyi taraf diğeri kötü tarafta, aynı özelliklere sahip özel güçler…
ikincisi yeterliydi tabii aslında böyle sorular diziyi manasızlaştıran şeyler, bu tür fantastik yapımlarda mantık hataları olması normal, çok kurcalamamak lazım (benim sorum için söylemiyorum).
halle, böyle kafa çalıştıran, soru sordurtan, geyik muhabbet üreten diziler/filmler bulmak çok kolay değil. bulmuşken çenemiz düşsün de tadını çıkaralım
Aslında kimsenin pek yorum yapmadığı bir kısıma değinmek istiyorum.
Peterın suratında kocaman bir “iz” taşıyor. Ama gördüğüm kadarı ile bu bir bıçak yada kılıç tarafından yapıldığı açık olarak belli oluyor.
Burada aklıma ilk gelen şey ise peter vs. hiro oluyor.
Diğer bölümde (21) tabii ki neden herkes peterın suratını kesmesi olduğunu sorabilir. Peter syları durdurabilmek için patlamayı seçer, daha önce ise sylar andoyu öldürmüştür. (Bir yerden düşürerek.) Daha sonra ise hiro dikkati dağılmış olan sylara kılıcı saplar ve zamanı durdurur. Döner ve bu sefer peteri keser durdurabilmek için. (Dikkat dağınıklığı).
Gibime geliyor tabii zaman bunu gösterecektir.
@gameoverclockerbir kaç satır yukarıda bu konuya değinmiştim…
haiti’liyi unutuyorsunuz. bildiğiniz gibi kendisi özel güçleri abzorbe ediyor. onun bulunduğu ortamda herkes sıradan insana dönüşüyor. bu durumda peter o yarayı aldığı sırada haitili yakınlarda bir yerde olmalı ve peter’ın iyileştirme gücünü abzorbe etmeli. bu şekilde peter’ın yarası kalıcı olabilir.ancak pek emin değilim belki yara izi meselesi sadece o alternatif gelecek için mümkündü ve belki hiç olmayacak.”abzorbe” de ne fena kelimeymiş haha
Haitili her özelliği engelliyemiyor mesela nathan oun yanında uçmuştu bir bölümde …ama matt i durdurmuştu … Bence haitili başlarda sadece zihinsel yetenekleri engelleyebiliyordu.. bu beş yılda da bu özelligi gelişti…en azından ben böle düşünmek istiorum ki ortada mantık hatası kalmasın ama başkan sylar ın foyası nası ortaya cıkmamıs hayret … belkide degişteikten sonra etki edemiodur haitili tam deişme anında ediodur diicem ama o da saçma olucak …
olabilir, haiti’linin yeteneğinin sınırlarını tam bilmiyoruz neticede. mesela “save the cheerleader” vakasında birden fazla yeteneği olan sylar’ı da durdurmuştu.belki haiti’linin de bir açma kapama düğmesi vardır. nathan’ın kaçtığı sahnede claire’in babası ve haiti’li pek bir şaşa kalmışlardı. belki hazırlıklı olmadıkları bir durumdu ve haiti’li o sırada fazla elektrik yakmasın diye bu özelliğini kapalı tutuyordu.
Parkman ve Haitili konusunda şuan aklımda söyle bir şey canlandı.
Haitili claire babasına senden daha üst rütbeli birinden emir alırım diyordu. Bu bence Linderman. Linderman büyük ihtimalle öldü. (Sylar yada peter tarafından. Ama şuan ki görüşüm peter tarafından.). Ölürken intikam için Haitiliye sen artık sylarla takıl dedi.
Parkman’ e gelince daha önceki bölümlerden içinde çok büyük bir şekilde yükselme hırsına kapıldığını düşünüyorum. Ve elde edebileceği en üst makama kadar zaten gelmiş durumda. Onun için sylar yada math’e hizmet etmek o kadarda sorun olmasa gerek.
Benim düşüncem bu tabii.
bu arada peter sylar la paso karşı karşıya gelio o zaman onun tüm özelliklerini alır bu durumda onu durdurabilicek kimse kalmaz …. ayrıca haitilinin her zaman su diger özellikleri kapatma tusu calısmıyor olabilir mesela hero yada petert ya da digerleri özelliklerini istedigi zaman kullanıyorlar belkide haitili hiç sahte nathan yani sylar ın yanında hiç bunu kullanmayı denememiştr….ayrıca sylar bence önce home securtiye e atıldı çünkü candice i önce home securtiye gönderiliyor yani sylar ın onu görmeden başkan olması imkansız … sylar önce candice i ölüdürmeli mantık olarak
bence matt’ in nathan’ın aklını okuyamamasının nedeni haitili adamdı.izin vermiyor olabilir.