heroes 1×21: the hard part
7 yorum annie 08 Mayıs 2007 12:20
Kabus gibi gelecekten şimdiki zamana dönüş. Ando ve hiro’yu bıraktığımız yerde, deveaux binası’nın tepesinde “zor kısmı” gerçekleştirmeye hazırlanırken buluyoruz.
bundan sonrası spoiler, bölüm özeti, oldukça uzun, aralarda yorumlu, hatırlatmalı. şimdiden uyarayım.
Peter malikanesinde peter bombadan sonrasını çizerken nathan karısını ve çocuklarını karşılıyor, claire de bu manzaraya, biraz buruk bir ifadeyle, tanık oluyor.Angela, claire’in paris’e gitme hazırlıklarına yardımcı olurken peter odaya gelince angela, ikisini vedalaşmaları için yalnız bırakıyor. Peter hâlâ claire’e kalması gerektiğini, dünyayı kurtaracağını, bunun kaderi olduğunu söylüyor. Kendisinin bir nükleer bomba gibi anlatırken claire’in aklına ted geliyor.Ted, matt ve mr. Bennet ny’a ulaşmaya çabalıyorlar. Bennet parkman’a yeni özel güçlü insan takip sisteminden bahsediyor. “Walker” isimli bu yeni sistemin izitopla, uyduyla uğraşmadığını, insanları şıp diye bulduğunu anlatıyor. Bu arada görüyoruz ki ted güçlerini kontrol etmeyi bayağı bir öğrenmiş, şahane araba çalıştırdı.
anti-friz ted
Sylar, ted ve kendisinin olduğu bir resim çiziyor. Patlamalardan daha haberi yok tabi daha garibimin, sonunda dank ediyor gelecekte bunları nelerin beklediği. Bir heyecanla mohinder’i arayıp yardım istiyor ama mohinder’in 911’i aramasıyla konuşma sona eriyor. Burada da öğreniyoruz ki sylar çatır çutur özel güçlü insan öldürüyor ama iş kitle imha silahı olmaya gelince kendisini durdurmak istiyor. Öldürdüğü insanlar için de “haketmedikleri güçleri ben aldım, doğal seleksiyondu.” Gibi bir şey dedi.
Jessica ve dl, micah’ın yeri hakkında tartışırlarken, dl gidip oğlunu kurtaracağını söylüyor. Akabinde aynada beliren niki, jessica’ya dl’le beraber gitmesini, micah’ı esas kurtaracak kişinin kendisi olduğunu söylüyor.
sanders ikisi bir arada.
Bu arada da candice, jessica rolüne bürünerek micah’a bebek bakıcılığı yapıyor. Micah’ın Sonraki gün için hazır olup olmadığını öğrenmek istiyormuş linderman. Bu çocuk, bu kadar önemli ne yapacak acaba?Mohinder ve thompson buluşuyorlar. Mohinder, dizi boyunca yaptığı en akıllı şeyi yapıp ve bayağı da bir karizmatik konuşup, güç birliğine esas ihtiyacı olanın thompson ve şirketi olduğunu, dönen dolapları anlatıp, yaptıkları işleri mohinder’e göstermeleri karşılığında iş birliğine gideceğini söylüyor. [“i don’t work for you, you work for me.” Vuhuu] binaya girdiklerinde “walker sistemi”yle tanışıyoruz. İlk bölümde sylar’ın anne babasını öldürdüğü, matt’in merdiven altında bulduğu minik kızmış meğer. Kızda bir hastalık olduğu için şu anda güçlerini kullanamıyormuş. Bu durumun aynısı mohinder’in kardeşinin başına gelmiş, babası hastalığın çaresini bulmuş ama kız öldükten sonra. Mohinder sylar da sylar diye ağlamaya devam edince thompson sylar’ı durdurabilecek tek kişinin molly olduğunu söylüyor.
Sylar yine birilerini arayıp, yardım istiyor. Aylar yıllar oldu ama görüşmeliyiz temalı bir konuşmadan sonra Hiro’nun bitmeyen “mistır ısak” aşkı sebebiyle ando’yla stüdyoya geldiklerini görüyoruz. Bu hiro’nun isaac’ı kaçıncı ölü buluşu bilemiyorum artık, yine üzüntüler içinde “eyvah durduramıyorum, patlayacağız” panikleri yaşıyor. Tam bu sırada sylar bunları farkediyor. Bir tablonun arkasına saklanıyor ando’yla ikisi, ama sylar’ın kalp çarpmasını bile duyan manyak güçleri sayesinde tam yakayı elevereceklerken hiro teleport oluveriyor. [bu arada hiro’nun da güçlerini kontrol yeteneği bir hayli artmış, istediği yere gidebiliyor.] çizgi romandaki olay örgüsüne uymayıp, sylar’ı takip edip o gün öldürmeye karar veriyorlar. [sanki?]
x-ray gücü yok mu ya?
Dl’le jessica linderman’ın ofisine geliyorlar. Herkes ny’da büyük günü beklediği için ortalık boş tabi. Kendileri hakkında yapılmış detaylı araştırma ve takip raporlarını gördükten sonra yapabildiklerinin linderman’ın bir deneyi olduğunu düşünüyorlar. Bu gariplerim hâlâ başka özel güçlü görmediler, sadece ikisi çılgın atabiliyor zannediyor. Micah’ın ny’ta bir gökdelende alevler içinde resmini gördükten sonra onu kurtarmak üzere harekete geçiyorlar.
Mohinder ve molly arasında enteresan bir konuşma geçiyor. Molly, kötü adamı durdurmanın imkansız olduğunu, onun insanların ruhunun içini gördüğünü, daha sonra da beyinlerini yediğini söylüyor. [burada ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum; “six months ago” bölümünde baba suresh sylar’a deney yaparken, “bilimsel olarak ruh diye bir şeyin varlığından söz edersek, onun yeri insan beyninin içidir” açıklaması yapmıştı. Sylar’ın insanların alınlarına bakıp bakıp, sonra beyinlerini yarmasını açıklıyor sanırım kızın dedikleri.]Peter, nathan ve claire, patlama olayıyla ilgili konuşuyorlar. Nathan’a ted’le ilgili şeyleri anlattıktan sonra ondan fbi’ı arayarak ted’i bulmasını istiyorlar. Nathan, claire’in cesaretinden etkilendiğini üstüne basa basa söylüyor. Peter ve claire odadan çıktıktan sonra nathan yardım için, pek tabii, linderman’ı arıyor. [nathan’ın uçabildiğini öğrendiğinde claire’in “it’s cool”’u ve nathan’ın ifadeleri çok şekerdi]
Sylar, peşindeki hiro ve ando’dan habersiz, eski püskü bir apartmanda yaşayan annesini ziyarete geliyor. Annesiyle yaptığı konuşmalardan anlıyoruz ki, saatçi olarak kalmayıp “önemli” biri olmaya çalışmasının tek sebebi annesiymiş. Annesi gabriel’ini “istese atom mühendisi bile olabilirdi” şeklinde büyüttüğü için adam kafayı bozmuş. Konuşma arasında sylar queens’de, annesinin yanında, kalarak olacakları engelleyebileceğini düşündüğünü, özel olmak zorunda olmadığını söylüyor.
pısırık gabriel gray.
Claire ve peter, nathan’ın seçim ofisine geldiklerinde nathan’ın thompsonla konuştuğunu görüyorlar. Claire çılgına dönüyor ve içeri girmek istemiyor. Bu arada thompson da nathan’a bombayı bildiğini, nathan’ın bu olay içinde oynaması gereken rolü anlatıyor.candice (niki kılığında), micah’a banyoya gireceğini söylüyor, micah da daha önce onunla tartıştığı için özür diliyor. İnsan annesini tanımaz mı, hele micah gibi cin bi çocuk diye düşünürken bizim veled televizyonun sesini açıp, odadan çıkıyor. Binanın içinde açtığı her kapı aynı yere geri dönmeye başlayınca çocuk çaresizlik içinde kalıyor. Tam bu sırada duştan çıkan candice’le karşılaşıyor ve kız ona uslu durmasını, yoksa ona görmek istemeyeceği şeyler göstereceğini söylüyor.Ando’yla hiro, sylar takibine devam ediyorlar. Sylar annesine güçlerini göstermeye çalışırken iş kontrolden çıkıyor. Etraftaki eşyalarla annesine zarar verip onu korkutuyor.
fantastik sahne
return of the boogeyman
Mohinder’e geri dönelim. Çılgınlar gibi molly’e yardım edecek ilacı bulmaya çalışıyor. Sağa sola fırlattığı kağıtların içinden hamile annesi, babası ve kardeşinin resmi çıkıyor. Mohinder’de şimşekler çakıyor, fotoğrafa bakarken babasının bulduğu dermanı anlıyor.
Sylar annesinden özür dilemekte, gelecekte çok fazla insan öldüreceğini gördüğünü, bunu neden yaptığını anlamasına yardımcı olmasını istiyor. Ando hiro’ya artık sylar’ı öldürmesi gerektiğini, gelecekteki hiro’nun bunu yapabilecek biri olduğunu söylüyor. Hiro karşı çıkıyor ve gelecekteki hiro’ya dönüşmek istemediğini anlatıyor. ando, bombada kendisinin de öleceğini söyleyince hiro kılıca sarılma kararı alıyor. Bu sırada sylar’ın annesi odadan çıkıyor. Evi terkedeceğini, döndüğünde sylar’ı orada görmek istemediğini, karşısındakinin oğlu olmadığını söylüyor ve ona oğluna ne yaptığını soruyor. Makasla oğlundan korunmaya çalışırken ufak bir boğuşma oluyor ve bu sırada sylar annesini öldürüyor. [çok acıdım sylar’a be, aman. Sayko anne.] tam bu sırada hiro, zamanı durdurarak, içeri giriyor, kılıcı sylar’ın boynuna dayıyor. Zaman çalışmaya başladığında, sylar kılıcı yakalıyor. Hiro onu durdurması gerektiğini söylediğinde bunu yapacaksa hemen yapmasını, ama korkaklığından beceremeyeceğini, bu yüzden onu öldürmesi gerektiğini söylüyor. [bu arada kılıcı ikiye bölüyor] Tam bu sırada ando içeri dalıyor ve teleportla kaçıyorlar.
heykel anı
acımadı kii, acımadı kiii.
Isaac’ın stüdyosuna geldiklerinde hiro kılıcın kırıldığını, artık sylar’ı öldüremeyeceğini söylüyor.
çaresiz japon erkekleri.
Petrelli evindeki entrikalara dönelim. Peter claire’e bir silah vererek, ted’in gücünü kazandığında kendini kaybederse onu öldürmesi gerektiğini, bunu sadece onun yapabileceğini söylüyor. Peter’in eskiz defterindeki çizimlere bakarken claire ted’i tanıyor ve onu bulmak üzere evden çıkıyorlar.
çöp adamdan ressamlığa.
Angela petrelli, nathan’ı ziyarete geliyor. Bombadan, oğullarının güçlerinden, kısacası her şeyden haberdar olduğunu, hatta bunları planlayan ekibin içinde yer aldığını, buna karşılık oğullarının kendisi hakkında çok az şey bildiğini söylüyor. Nathan’a matrix soruları sorup çıkıyor, “ihtiyacımız olan kişi sen misin?”
Dizinin en korkunç sahnesi: sylar, ölmüş annesinin kanıyla patlamanın resmini çiziyor. Annesinin söylediklerini kabul ediyor, “istersem başkan bile olurum ben bee” diye gaza geliyor.
Peter ve claire, daha önce mohinder ve thompson’un buluştuğu yerde bekliyorlar. Claire, normal olmaya çalışarak tanıdığı herkese zarar verdiğiğini, ortama uymadığını, kendisini hep yabancı hissettiğini, ama peter’la tanıştıktan sonra her şeyin değiştiğini söylüyor. Peter da hislerin karşılıklı diyor. [family bonding heyo] tam bu sırada bennet, parkman ve sprague beliriyorlar. Ted’in yaklaşmasıyla beraber peter’ın elleri parlamaya başlıyor. Ted ve diğerleri ne olduğunu anlamaya çalışıken bennet, peter’ın ted’in gücünü aldığını söylüyor.
herkes ayrı bir kuul olmuş, hayırdır.
Herkes korku içinde birbirine bakınırken, bir bölümün daha sonuna geliyoruz sevgili heroes severler.
exploding man?
parslan‘a altyazısız capturelar için teşekkürler.