heroes mu, lost mu?
43 yorum yok 17 Kasım 2006 11:00
giant magazine‘de; “Heroes Kicks Lost’s Ass: And Here’s Why” kibar çeviriyle “heroes lost‘u nasıl da solladı geçti : ve nedenleri” isimli 10 maddeden oluşan bir yazı yayınlandı. nedenlerin her birine katılmamakla birlikte, bazılarının doğruluğu olduğunu düşündüğüm için paylaşmak istedim. 10 madde kısaca aşağıda, parantezler ise benim;# süper kahramanlar harikadır ve insana “vaay” dedirten bir çok eylemleri vardır. ama lost’da sadece arada bir vaay dedirten anlar var. bu olaylarda pek tahmin edilebilir ve anlaşılabilir değil.# lost’da çok fazla hikaye var. belki bu heroes’unda başına gelecek ama şimdilik tüm hikaye bağlantılı gidiyor. plajdakiler ve others kısımları ile ana hikaye bölündü ve bu dizinin akışının yavaşlamasına neden oluyor.(buna az biraz katılabilirim hikaye iki ayrı bölgede bağımsız ilerliyor, ilk 6 bölümde yavaştı biraz)
# heroes sizi ultra rahatsız edici, tahmin edilebilir, her bölümde karşınıza çıkan ve hep mutsuz sonlarla biten geçmişe dönüşlere boğmaz. (flaşbek iyidir)
# heroes’da kutup ayıları yoktur. evet, hiro’nun kılıcı var ama o zamanda yolculuk eden bir kişi. (kutup ayı beni de rahatsız etmiyor değil)
# seksi kız faktörü : kate , çift kişilikli striptizciye ve amigo kıza karşı kaybetti. (ses tonu kötü bir kere amigo kızın)
# others iyice alias’daki sd-6 grubuna benzedi. iyiler mi kötüler mi bilelim artık! (claire’in babası?)
# geçen yıl lost çok fazla ara ile insanları bekletti. bu sene de ön sezon sonrası şubat’a kadar ara vererek sıktı.# bir adada mahsur kalmak sıkıcılaşmaya başladı. (alışmıştık biz)
# “amigo kızı kurtar, dünyayı kurtar” dünyanın en dandik sloganı olabilir ama hiç değilse peşinden gidilebilir bir şey. e peki lost’da amaç nedir? (bir de kurtarabilseler heroes’da, 13 bölümde anca bir kız kurtulacak da..)
# son olarak, heroes sonradan eklenen karakterleri akıllıca soktu diziye. v biliyoruz ki adaya yeni gelenler önceden adada oldukları için değil, hikayeyi doldurabilmek için eklendiler. (evet lost onları dahil edemedi diziye ama heroes yeni başladı karşılaştırması, bile ayıp)
heroes’u lost’dan iyi kılan 10 deneni böyle sıralamışlar. heroes yeni başlayan ama parlak bir gelecek vaad eden hem de seyirciyi bağlayan bir dizi. lost’u 3. sezonuyla çoğumuz eleştirmeye başladıysak da sevdiğimizden. ben onları ayrı kulvarlarda tutup her ikisini de seviyorum , sizce?
yorumlar
bir kere azizk’nın gazabı çarpacak bunları, farkında değiller. o kadar ıssız bir adaya düşecekler ki, kutup ayılarıyla others’ı bile arayacaklar ama sadece yengeçler olacak. rüyalarında her gece hiro’yla hurley ışın kılıcı savaşı yapacak. kate ile lost’un claire’i, niki ile heroes’un claire’i bir araya gelip okey çevirecek.
gerçi ciddi konuşursam, ben de ikisini ayrı ayrı seviyorum. lost’un 3. sezonunun bana göre azıcık ağır gitmesine ve böyle uzun ara verme şımarıklığına kızıyorum. heroes sağlam başladı, enerjik ve keyifli. yine de lost’u yerinden etmek diye bir şey yok. ikisini de seyredelim işte güzel güzel.
Arkadaslar yalniz Lost’un 3 ay ara vermesi simarikliklarindan degil. Butun bir seneye yaymak amaciyla bunu yapiyorlar. Amerika’da kamuoyu arastirmasi bile yaptilar bunun icin. Isterseniz ocak ayinda baslatalim ve hic ara vermeden oynatalim dediler fakat oradaki kitle kabul etmedi bunu. 3 ay ara verilmesini tercih ettiler.Gelelim Heroes mu Lost mu sorusuna. Bence Lost… Heroes yeni basladi ama bence Lost kadar dikkat gerektirmiyor. Lost’ta en ufak bir kelime bile bircok sey anlatiyor. Bu acidan bence Lost…..
Burhan Altıntop’dan bir alıntı ile “Bu ne ki şimdiiğ?”
Tamam YOK’un da belirttiği gibi Lost bizleri 3.ncü sezonu ile biraz madara etti 6.ncı bölüme kadar ama genede bu hayal kırıklığı yaratan hali bile Hereos’la yarışır (bence iyidir)
Ha Hereos kötü müdür? Tabiki değildir. Ama sonuçta kulvarları bencede tamamen farklı
flashback’i türkçesi flaşbek değil zamanda geriye kırılmadır. Edebiyat derslerinde bahsedilir hatta. Heroes’a kanım ısınmadı. Sevmedim. Lost der başka birşey demem
theaob, ben de geçmişe dönüş olarak (kırılma desem olmazdı, çekim neticede) yakın bir biçimde çevirdim zaten . maddeyle dalga geçmiş oluyorum parantez içleri çeviri değil zaten . belirtmiştim ilk paragrafta.
kusura bakma o kısmı okumamışım eve geldiğimde biraz sarhoştum
heroes’i hiç izlemedim ama lost tan başka güzel dizi olabileceğini düşünmüyorum hiç. var mı bir başka hurley,sawyer,jack,sayid,kate,desmond,ben.. ? say say bitmez
neandertal, izlemeni öneririm – ancak kendin hariç hiç kimseyi ikna edemeyeceğin beyhude bir mukayeseden ziyade eğlenmek için. tavsiye. heroes, çizgiromanseverlere bir armağan gibi bence; “süper kahraman” denilen şeyin çekiciliğiyle bezeli, süper kahraman tarihinden ders almış bir şekilde bu mevzuat adına yeni olanı deniyor.
işin kötüsü, neandertal’in “kate, sawyer, desmond..” diye sayıp bitiremediği satırı okurken resmen içim karardı; o isimlerin bendeki çağrışımlarında bir aydınlık, ferahlık bulamadım. oysa heroes’daki karakterleri düşündüğümde -daha “renkli” persona’lar olduğundan olsa gerek- adeta içim açılıyor, neş’e ile doluyorum.
tabii ki de böylesi karşılaştırmalar tıpkı firefox vs. opera olayında olduğu gibi bir “geek” fanatizmi tezahürü olma potansiyelini her zaman taşıyor. amma ve lakin, bu ve bu gibi mukayeselerin neticesinde hep eksik deliller ile ortaya konmuş zort bir rapor vücuda geliyor diye düşünüyorum.
aslında bu ayrım, kişinin o yapımı ne kadar içselleştirdiğiyle doğrudan alakalı; yoksa x’in y’yi rating bazında geçiyor, geçebiliyor olduğu “daha iyi” olanı doğrular nitelikte bir veri değildir hiçbir zaman.
şayet soru “kim döver” ise, hiro hepsinin geçmişini titretir; kate’in flashback’lerine sızar, tokadı patlatıp ada’ya geri döner. öyle bir kudret ondaki.
Sıkmaya başladı bu Heroes ve Lost karşılaştırmaları. Bir kere Heroes bin takla atsa yine Lost’un yanından geçemez. Yani kulvarları farklı bir kere. Bu yüzden neden bunları karşılaştırıyorlar aklım almıyor. Ne alakaaa.. dedirtiyor insana.
Böyle bi şeyi konuşmaya bile gerek yok… Afişi ile, karakterlerinin birbirleriyle olan ilişkisiyle, karizmatik olmaya çalışan kasıntı tipleriyle ve koşmayı ya da uçuyo gibi yapmayı bilmeyen süper kahramanlarıyla, devamlılık hataları, kötü senaryosu ve kötü oyunculuğuyla “Heroes” gibi bir dizi, nasıl olup da “LOST” ile karşılaştırılır, hatta onu alt ettiği söylenebilir? Bu kapitalizm nelere kadir…
binlerce üyenin verdikleri oylara bakarak biraz da olsa burasının bir kriter teşkil edebileceğini düşünüyorum.tabi bu sayfanın gerçek bir yanıt teşkil edebilmesi için heroes’un 2 sezon geçirmesi gerekiyor.Şahsi fikrime gelince, lost insan denen canlının merak zaafından oldukça fazla yararlanıyor. izleyenlerin çoğunun bu diziye bağımlı olmasının en önemli sebebi cevabın düşünülemeyecek derecede olması ve bu sebeple de aşırı düzeyde merak edilmesi.yani bir nevi normal bir adam rolündeki bir sihirbazın gözünüzün önünde size bir illüzyon yapması gibi. bu adam kim, nasıl yaptı bunu, niye yaptı vs. gibi sorularla bu adam sizin gözünüzün önünde bulunduğu sürece kendinizi yiyip bitirirsiniz.lost’un ilk sezonunu bu yüzden 1 günde izledim. bu kadar kısa sürede izlememin tek sebebi ise cevaba bir adım bile yaklaşamamış olmamdı bence. 2.5 sezon oldu hala aynı dertten muzdaribim. haliyle bir süre sonra insan soğumaya başlıyor diziden.benzer bir örnek vereyim. “veronica mars” mesela. her sezon başında bir olay oluyor, her bölüm bir olay çözülüyor, ve birkaç bölümde bir ana olayın çözümüne biraz daha yaklaşılıyor. ha tabi her sezon bu ana olay biraz daha dandikleştiği için diziden soğuyabiliyor insan. ama her bölümde çözümlenen olaylar en azından izlerken iyi vakit geçirtiyor insana.lost’a dönelim tekrar. her bölüm ya ana karakterin geçmişinden birşeyler çıkıyor, ya da yeni bir karakter ortaya çıkıp daha da karmaşıklaştırıyor olayları. veronica mars’ın teması gereği ha bire yeni karakterlerin çıkması gayet normal. lakin 40 + x kişinin olduğu bir adada böyle şeylerin olması sinir bozucu olabiliyor. lost’u izlerken ilk başlarda hayran olmuştum, fakat tema oturmaya başladıkça artık oyunlarını yememeye başladım. 3 sezon boyunca ahmet ne yapmış, mehmet ne yapmış? yok sawyer birini soymuş da sonra hamile bıraktığı hatun onu hapse atmış. yok sonra pişman olmuş çocuğunu göstermiş filan. acıların çocuğu vs. vs.. komik gelmeye başladı iyice. “madem o kadar ilgiliydin sawyer’la ne halt etmeye hapse soktun adamı?” diye sormazlar mı?neyse, konudan sapmayayım. demek istediğim iyice dağıtmaya başladılar ve sanırım daha 2 sezon daha devam ettirmeyi düşünüyorlar bu diziyi. bunun düşüncesi bile soğutuyor beni diziden. yahu sanki ben o adadayım da 3 yıldır ben yaşıyorum bunları. o derece sinirim bozuk yani. sen bir scrubs, bir smallville, bir stargate değilsin ki 5-6 sene sürüp de her sezon sonunda izleyiciyi hem rahatlatacak hem de bir sonraki sezonu rahat bir şekilde bekleteceksin.bu şey gibi, bir insanı bir odaya kapatıyorsun. sonra 1 sene boyunca her ay yeni bir aksesuar veriyorsun adama. sen bu adamı her ay başka bir odaya, her sene başka bir eve, başka bir ortama koymazsan. o adam sapıtır en sonunda.heroes’da ise olay şu;her bölüm elle tutulur birşeyler elde ediyoruz. her bölüm çözüme yaklaşıyoruz. pek beklemiyorum ama belki de bu sezonun sonunda o büyük patlamayı engelleyecekler ve diğer sezon başka bir ana olay ile devam edecek.lost = merak + merak + olağanüstü olaylar + merak + merak .heroes = merak + olağanüstü olaylar + elle tutulur sonuçlar + “gadanallah” diye tabir edilen seyirci gazı .lostun ilk sezonunda 4. , 5. bölümden sonra biraz sıkılmaya başlamıştım. heroes’da ise tam gaz gidiyorum ve biraz olsun bunalım yok hala. ilk sezon karşılaştırması yaparsa bana göre heroes öndedir. eğer bu şekilde devam ederse de bence lost’u kütüphanenin tozlu raflarına gönderir. aslında ben tv yayıncısı filan olsam heroes’u 2. sezonunda lost ile aynı saatlere yerleştirir ve sonucunu zevkle takip ederdim.
bazı lost fanatikleri gibi “heroes’da neymiş, lost’un rakibi bile olamaz, aynı kulvarda bile değiller” söylemlerine katılmıyorum. (bu cümleyi söylerken, heroes’un tanıtımında söylediklerimi yalıyorum evet )
ikisi de amerika’nın en çok izlenen tv kanallarında yayınlanan reyting ölçümlerinde yarışan rakip diziler.
evet, her insanda tat alma duygusu gibi merak duygusu da vardır ve lost yapımcıları 2. sezondaki “dharma pazarlama a.ş.” ile bu duyguyu kullandılar. (dünyada ilk kez.)
ancak merak da nereye kadar?
özellikle 3. sezonda senaryonun yavaşlığı, geçmişteki sırların açıklanmaması ve üstüne üstlük yeni sırların eklenmesinden dolayı bir çok izleyicide lost sıkılganlığı baş gösterdi ve bu sıkılan izleyicilere heroes ilaç gibi geldi. iyi ki de geldi.
yukarıda yazılanlara ek olarak şöyle birşey sorayım “her iki dizi aynı saatte, tekrarlanmamak üzere yayınlansa hangisini izlersiniz?” özellikle azizk, vesç, hecatomber, ucanpenguen’in cevaplarını merak ediyorum.
bi dakika, bu adil bir soru olmamış!
tabiki de bu sorunun cevabı lost, ama daha çok beğendiğimden veya heroes’un lost’un yanında solda sıfır olmasından filan değil.
o kadar çok soru işareti bıraktılar ki kafamızda, bir ümit kate’in sawyer’la sevişmesini değil de adam akıllı sorulardan birinin yanıtını öğreniriz diye izlerdim. tabi 3 bölüm izlerdim, 5 bölüm izlerdim, sonra eeeh der geçerdim.
allahtan download edip izleyebiliyoruz ve sonra dvd lerine de erişebiliyoruz da, böyle zor kararlar vermek durumunda kalmıyoruz.
hahaha, süper bir soru. yani “tekrarlanmamak üzere” ibaresi “bir daha internet’ten dahi o bölümü hiçbir şekilde indirememek – hatta arkadaşın evinde bile izleyememek” gibi bir genliği kapsıyor olduğunu düşünerek cevaplıyorum.
heroes’u izlerim. çünkü böylesi bir şey benim için “artık heroes ve lost’tan birini seçip onu izlemek zorundasın, ikisininden birine seç; dayını mı daha çok seviyorsun, amcanı mı?” manasına denk geliyor.
çünkü lost’u izlersem moralimin bozulacağını biliyorum; o kırk iki dakikanın hiçbir şeye derman olmayacağına inancım sonsuz. ama heroes’u izlersem -heroes’un tarihinde yayınlanmış son bölümü bile olsa- eğleneceğimden eminim. sanırım şu tv-series-geek kimliğim artık eğlence anlamında bir faydayı kollar hale geldi.
ayrıca heroes’daki claire, lost’taki claire’den çok daha güzel. (biliyorum, bunun konuyla alakası yok)
açıkcası ben de heroes’u seçerim.
ki bazı yoğun zamanlarımda “izlenecek dizilerimi” haftaiçi indirip, haftasonu heroes, smallville ve lost sırasıyla izlediğim oluyor.
lost’tan 1 ve 2. sezondaki tadı alamadığımdan “izlemesem de olur” diyebiliyorum.. malesef..
vesc’in “42 dakikada hiç bir şey olmuyor” lafına katılıyorum ayrıca. lost’ta uzun zamandan beri onca gizemli ve merak uyandıran şeyler olmasına rağmen bu gizemli olayların bir türlü açıklanmaması konusu en azından bendeki izlenebilirliğini kaybettirdi.
her şeyi büyük sonda mı açıklayacaklar yoksa insanlarda matrix gibi “what is the lost?” sorusunu mu oluşturmaya çalışıyorlar, anlamadım.
ben de heroes’u seçerdim. zira lost öyle bir hale geldi ki, neredeyse dizinin sonunda ne yaparlarsa yapsınlar çok saçma gelecek gibi geliyor bana.en azından heroes’da konsept belli, hem merak ediyorum hem eğleniyorum.bu arada tabi ben de internetten indirerek izliyorum. ve şu anda güncel olarak takip ettiğim 20 adet ( BattleStar Galactica, Dexter, Family Guy, Friday Night Lights, Heroes, House, How I Met Your Mother, Jericho, Lost, My Name Is Earl, Numb3rs, Prison Break, Smallville, Supernatural, The Class, The Nine, The O.C, The Office, The Scene, Ugly Betty, Veronica Mars ) yabancı dizi bulunuyor. haliyle ben hangisi denk gelirse onu izliyorum. önce-sonra izlemek gibi bir problemim yok.
şimdi çocukken hiç cevap veremediğimiz o “anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı?” sorusuna eş değer zorluktaki bu açmaz sorudan “ikisini de neden izleyemiyorum?” manevrasıyla kurtulursam şunu söyleyebilirim ki iki dizinin aslen içerik, kurgu, öykü bakımından pek bir benzerliği yok. ama abd’nin iki dev kanalının en çok güvendikleri iki yarış atı pozisyonunda olmalarını göz önünde bulundurursak bence heroes daha avantajlı bir durumda. birincisi, lost gibi çok kısıtlı ve dar bir konuyu açmaya çalışmıyor, tam tersi ucu her yere varabilecek kadar açık bir konuyu daraltıp tek bir yola kanalize etmeye çalışıyor. tabi buna karakter ve mekan çaplarındaki açık ara farkı da ekleyebiliriz. ama bence en önemli avantaj lost’un izleyicinin önüne ata ata bir yığın haline getirdiği gizem ve soru işaretlerini hala naz yapıp açıklamamasından kaynaklanan soğukluğu heroes hiç yaşatmıyor. kafamıza takılan soruyu iki üç bölüm sonra, daha merakımız taptazeyken öğrenip tatmin oluyoruz. son olarak işin içine rating stratejileri de girdi tabi ki. lost 3. bölümüyle pek bir heyecan yaratmadığı gibi bir de upuzun ara verdi. heroes ise aldı başını gidiyor, sezon finali olur dediğim bölüm dokuzuncu hafta çıkageliyor. neyse laf uzadı. heroes, yazıda belirtildiği gibi lost’un ass’ini kick eder mi emin değilim ama iki dizi de bu tempolarına devam ederse lost indikçe iner, heroes da çıktıkça çıkar.
daha önce söylemiş olabilirim ama tekrar etmek istiyorum: bana lost’u mu daha çok seviyorsun yoksa heroes’u mu deseler, claire’i daha çok seviyorum derim. (heroes’daki)
Tabi ki ACI HAYAT…
Merhaba bu benim ilk yazim ve sitede girdigim ilk link. Nedeni de sonzamanlarda benimde kafami cok karistiran Lost mu? Heros mu? Sorusu. Her ikisinide bir birinden cok seviyorum fakat Lostun son sezonun beni ilk ikisi kadar etkiledigi kanisinda diyilim. Lost bende artik sonu geliyor fakat biz bunu daha fazla nasil dallanip budaklandirirzda daha fazla para kazaniriz arayaisindaymis gibi bir izlenim birakti. Ilk iki sezonunda yasadigim heycanlari yeniden yasayamadim. Heroes ise kuruyan damarlarimiza farkli bir lezzet katti. Sanirim bir azda X men hayrani oldugumdan dolayi bende daha buyuk bir ilgi uyandirdi. Heronun her zaman bir cita ustte olacagina inaniyorum cunku insanlarin iclerinde bulunun ozlemi (insanlarin dusuncelerini okumak, zamada yolculuk etmek, ucabilmek vb..) bize azda olsa yasatiyor. Bir bolumun sonuna geldigimde, bir dahaki bolumde yine bir cok soruyle karsilascam acaba eskilerine cevap bulabilcekmiyim yoksa kafam iyice allak bullakmi olacak gibi dusunler yerine acaba hangi guce sahip olmak isterdim ne amacla kullanirdim gibisinden duscelerle doluyor. Hayallere daliyor fazladan endorphin salgiliyorum kendimi iyice sigara dumaniyla kirletmiyorum, birde hep sorularla bitten lost biraz azimin bozulmasini neden olmustu Herosda bunu yasamiyorum. Yani hem ruhuma hem bedenime hemde karakterimde iyi sonuclar doguruyor.Bu sebeplerden dolayi ‘Heros’ her zaman benim icin oncelikli.Tesekkurler
heroes’ u yeni izlemeye başlaıdım şimdilik güzel gibi gözüküyor lakin bu aralar aynı formatta diziler çoğalmaya başladı. 4400, heroes bunların ikisi de hemen hemen aynı formattalar, tabiiki bunların temelinde kuşkusuz x-men var…
ben hala iddia ediyorum, 4400 gereğinden fazla uzatılmış bir x-files’tır. heroes’la mukayese etmeyelim artık.
daha önce bahsedildi mi bilmiyorum ama buradaki röportaj tartışmaya ilk elden katkı sağlıyor.. zira damon lindelof soruyor tim kring cevaplıyor.
annie”ben hala iddia ediyorum, 4400 gereğinden fazla uzatılmış bir x-files’tır. heroes’la mukayese etmeyelim artık.”ne yaptım yahu?X-Files nire 4400 nere? İkiside bence birbirinden güzel diziler ve ikiside farklı kulvardalar. X-Files’ın özünde “Uzaylı” konsepti yatar bir kere (8 ve 9.ncü sezonda süper devlet askerleri değişim ve hatta bitiştir x-files için bu ayrı) 4400 daha zekice bir senaryodur bence.Ha konun Heroes tarafına gelirsek bende tamamen Heroes’un Lost ile değil 4400 ile aynı kulvarda olduğuna inananlardan ve 4400’ü daha fazla seven kesimdenim (bu kesim ben dahil kaç kişiden oluşur bilemem tabi) açıkcası.Heroes’da ayrıca çok devamlılık hataları, görsel hataşlar olduğu ortada. Başkanlık adayının istem dışı uçtuğu sahnede bağlı olduğu halatların iplerin (herneyse) belli olacakmış gibi sahneye etki etmesi (Bkz: elemanın havadaki duruşa ve kıyafete dikkat) ayrıca aynı sahnede duvara bindiren arabaya su tanklarının patlaması ardından yapılan geniş plan çekimde karısının olduğu koltuktaki “manken”e dikkat etmenizi isterim. Ki bunlar bir kaçı. Heroes’da bunlar çok var. Lost’da yok mu? Var ama en azından ilk sezon biraz daha özenliydi ve hatalar bu kadar bariz değildi.
lost gibi mistik ve adamı deli eden bir diziyle heroes gibi bilim kurgu ve “al sana her bölümde yanıt, çotang” dizisini nasıl aynı kulvara koyuyoruz bilemiyorum.
4400’ü uzaylılar kaçırmadı mı? ilk sezon, ki 5 bölümdü sanırım, bana yetti de arttı. uzaylılar kaçırdı bizi, blackout olduk, hiç bişey bilmiyoruz, hadi toplanalım oldular. güçleri de allah vergisi değil uzaylı yerleştirmesi. ki x-files da gayet yerleştirmeler olsun, mutasyona uğratmalar olsun, kanserler çocuklar olsun çılgın bir uzaylı dizisidir.
ben mi yanlış seyretmişim 4400ü acaba?
yine de karşılaştırılacak bir şey bulamıyorum heroes’la lost arasında. karakter fazlalığından ve bir onu bir bunu merak etmemizi sağlamasından başka.
yalnız annie 4400’de uzaylılar değil, gelecekteki insanlar kaçırdı 4400 kişiyi.
onlara da uzaylılar yardım etmiştir
Yok arkadaşım yazmış zaten gerekli olanı. Teşekkürler. X-Files ile 4400’ü ayıran en önemli nokta bu zaten. Ve emin ol işin içinde uzaylı barmaa yok Neyse konu 4400 X-Files tartışmasına dönmesin..
Yanlışimıyım ama Heroes’daki hatalarla ilgili çok var dimi
(4400’ün buraya dahilliğini şöylece kapatalım. 4400 çok da süper bir ilk sezonla başlamaz ama sonradan toparlayanlardan zaten ilk sezon ne yazık ki bilgi edinmek için yeterli de değil kurgu yüzünden. 2. sezonu gayet iyi kurgulanarak devam eder. x-files’a pek benzetemiyorum ; x-files hayranlığı besleyen biri olarak. hatta hiç düşünmemiştim böyle bir benzerlik uzaklar biraz? uzaylı da yok zaten:). bu dizide ilginç olan gelecekte insanların yaşayacağı katastrofi olacak, inşallah çekerlerse oraya kadar.)
neyse neticede konu da bu değilmiş. tabi ki lost ile heroes aynı tür değiller ama illa ki lost’un bu sene kaybettiği ilgi, heroes’un da piyasaya bomba gibi düşmesi böyle karşılaştırmaları doğurdu. yazının da aslında gizli amacı (açıklıyorum) lost’u bir şekilde bilinlerin heroes ilgili düşüncelerini görmekti. ki bir nevi aynı kulvardalar bence, kulvarın nasıl tanımlandığına bağlı.
ha hatalara gelirsek , bu iki dizi de yüksek bütçeli diziler diğerlerine göre ama bu bütçeler film bütçeleri ile karşılaştırılamaz (bir bölüme 30 milyon dolar harcansa, izleyiciden para alırdı yapımcılar, vermek de istemem açıkcası). olur o kadar ya diyorum ben
farklı kulvarda hikayesini anlatan iki diziyi birbiriyle karşılaştırmak ne anlamsızdır.izlerken hangisi beklentilerinizi karşılıyorsa izlersiniz,müdavimi olursunuz ya da olmazsınız..tartışması niye?
bence heroes daha sürükleyici çünkü sonunda bi ışık bi amaç var ama lostun nereye gittiği belli değil. ben oyumu heroes a veriyorum süper bir dizi.
lost ayran, heroes limonatadır.
ikiside güzellll ama bazı arkadaşlarında da dediği gibi farklı kulvarlar ikisindende ayrı lezzetler alıyoruzz
Düşünmüyorum ve tabii ki Lost diyorum.
JJ Abr.’ın yarattığı şeyleri lastik gibi uzatmayı ve kabak tadı verdirmeyi sevdiğini bildiğimden (bi yerlerde lost’un 7 sezon süreceğini okumuştum,gayri ihtiyari bayılmışım:) oyum heroes’tan yanadır.Aslına bakarsanız aynı anda Prison Break oynasın ikisine de dönüp bakmam.
heroesrevealed sitesinde okuduguma göre, heroes 5 sezon planlanmış, her sezon farklı hikayeler olacakmış farklı karakterlerle. bu durumda açıkçası benim açımdan heroes’u zaten öndeydi, iki adım daha öne çıkardı. süründürmeyecek lost gibi :=)
Kesinlikler heroes. Lost u izledikten sonra bi adada yaşamayı asla düşünmedim ama heroes u izledikten sonra camdan atlamayı ciddi ciddi düşündüm hatta sarhoşken bikaç denemem de olmadı deil facianın eşiğinden döndüm:D heroes heroes heroes.
heroes orhan gencebay, lost bülent ersoydur.
lost artık sıktı diyebilirim çıkın şu adadan yahu
Bence Heroes ve Lost’un kıyaslanması pekde doğru değil.
Birbirinden çok farklı diziler ve ikiside harika diziler.
Her dizi gibi Lost’unda Heroes’unda ayrı ayrı güzellikleri ve kötü noktaları var.
Ama bir heroes sitesi editörü olarak ikisi arasında bir seçim yapacak olsaydım şuan Lost’u seçerdim.
2.sezon vasatlığının ardından Lost’a başlarsan böyle oluyor işte:)
ikisi arasında karşılaştırma yapamıyorum seçim yapamıyorum ikiside birbirinden güzel bence
bende heroestrye katılıyorum. 2. sezon vasatlığından sonra lost’a başlamak bünyeye zarar oldu.