Jenna Coleman ve Ewen Leslie, BBC One draması The Cry’ın başrol oyuncuları oldular.
12 yorum pirate 08 Ocak 2018 06:15
avustralya dizisi bbc one drama Ewen Leslie ingiliz dizisi jenna coleman psikolojik-gerilim roman uyarlaması The Cry yeni dizi
Jenna Coleman (Victoria, Doctor Who) ve Ewen Leslie (Top of the Lake), BBC One draması The Cry‘ın başrol oyuncuları oldular.
Helen FitzGerald‘ın 2013 yılında yayımlanan aynı isimli romanından uyarlanacak olan dizinin senaristliğini Jacquelin Perske üstlenecek. Yönetmen koltuğunda ise Glendyn Ivin oturacak.
İngiltere-Avustralya ortak yapımı dizinin çekimleri İskoçya ve Avustralya’da yapılacak. Psikolojik gerilim türündeki dizi 4 bölümden oluşacak.
Coleman ve Leslie dizide Avustralya’da küçük bir sahil kasabasında yaşamaktayken yeni doğmuş bebekleri kaçırılan Joanna ve Alistair isimli bir karı kocayı canlandıracak.
yorumlar
Avustralya’da geçecek olmasıyla, türüyle, konusuyla tam benlik gibi duruyor.
Başroldeki 2 ismi de izlemedim daha önce hiçbir yerde. Bu sebeple yan rollere 1-2 tanıdık sima serpiştirirlerse mutlu olurum.
İlk kare
https://www.youtube.com/watch?v=2rDaXK2J7Oc
https://www.youtube.com/watch?v=nk7OM9-kplg
Konu meh dedirtmisti ama yine de bir sans vereyim dedim. Ilk bolum o kadar agirdi ki amc dizileri yaninda halt etmis. Ustune kaybolan bebege ne olduguyla degil de karakterlerin psikojisi uzerine yogunlasan bir bolumdu. Bunlar yetmiyormus gibi o bebek 55 dakika boyunca hep agladi durdu. Bir ucak sahnesi var ki hickira hickira agladigi bitmek bilmedi. Ben yine sonunu getirebildim ama baskasi icin bilemeyecegim. Devamini bakarim. Kadinin freak show baslar dedigi kisimdan sonra yasanacaklar icin tahminlerim var o kisim merakimi cezbetti.
Ek: Soylemeyi unuttum. Dizi karakterlerin hayatlarina farkli zamanlardan bakiyor. Kurgusu biraz karisik.
Zırt pırt zamanın farklı farklı dilimlerinde ileri geri atlama yapılan anlatım tarzı hoşuma gitmedi açıkçası. Kameranın fazla sallandığı anlar ve gereksiz zoomlamalar falan da eklenince yönetmeni epey başarısız buldum ben. Bunun dışında bebeğin arka fondaki dur durak bilmeyen ağlamaları da ilk bölüm adına rahatsız edici başka bir unsur konumundaydı. Karakterlere de pek bağlanabildiğimi söyleyemem şu an için. Bunda oyuncuları daha önce hiçbir yerde izlememiş olmamın da küçük de olsa bir etkisi vardır herhalde. Ama şu Joanna’nın dillendirdiği
dolayısıyla devam edeceğim ben diziye. 4 bölüm zaten; bir şekilde sezonu tamamlarım herhalde.
işlenişi her an izlemeyi bırakma isteği doğurdu, lakin; Psikolog ile görüştüğü sahnede bir ara çekimde hata var baştaki sahneyi tekrar koymuşlar derken iki’yi işaret etmesinden sonra tüm ilgilim geri döndü!, o andan itibaren dizi tekrar başladı sanki. Çok ilginç bir hal aldı şimdi bakalım nasıl gelişecek.
Yine sonuyla kurtaran bir bölüm oldu, ispiyonumda yazdığım iki düşüncemden biri oldu, diğerini de 3.bölümde görürüz
Bu bölüm güzeldi işte. Geçen bölümde ortaya çıkan şeyin üstüne sürprizlerle bezeli iyi bir boşlukları doldurma bölümü olmuş. Özellikle de ilk 15 ve son 15 dakikaları izlemesi keyifliydi.
*Alistair’ın tavırlarından bebeğin ölümünde kendi suçu olduğu ve bu suçu Joanna’nın üzerine yıkmaya çalıştığı bariz bir şekilde anlaşılıyordu. Bebeğin nasıl öldüğünün ayrıntılarını da finalde açıklarlar herhalde.
*Bölümün kapanışında bir sürpriz daha geldi. Görülen dava bebeğin ölümünün davası değil Alistair’ın ölümünün davasıymış. Joanna da bu kapsamda bir numaralı suçlu adayı. 3 bölümdür mahkeme sahnelerinde Alistair’ı görmememiz bir ipucuydu aslında.
Bana göre güzelinden olmayan ağır bir drama ile kapattık. Kimine süpriz gelebilir, bence bölümlerde olan şeyler hep tahmin edilebilir şeylerdi. Malum son sahnelerde kadının giydiği o kıyafet, adam ile ilk randevusunda giydiydi.
Bana kalırsa 4 bölümde olsa vakit harcamaya değmez. Sanırım ben bir müddet kayıp çocuk vakalı süpriz kasmaya çalışan şeylere ara vereceğim.
Fena değildi işte. Sürpriz hamleleri 3. bölüme sıkıştırdıkları için bu bölüm işin psikoloji kısmına ağırlık verecekleri ve yeni öğreneceğimiz bir şey olmayacağı çok barizdi de en azından ekstra 1 şey olsun istedi bu bünye de. Bari en azından kapanışı farklı olsaydı demedim değil.
Alistair’ın bu bölüme kadar yaptıklarına anlam verebiliyorum da bu bölüm iyice zıvanadan çıktı resmen. Kitap anlaşması nedir yahu? Üstüne bir de utanmadan yeni çocuk istiyor.