Muhteşem Yüzyıl, 2011-2014 yılları arasında çok başarılı bir iş çıkardı ekranlarda malumunuz. Devamında çekilen Muhteşem Yüzyıl: Kösem o etkiyi vermese de fena bir dizi olmadı. Lakin bu 2 diziden gaza gelinip de çekilen diğer tüm dönem dizileri bu 2 dizinin kalitesine yaklaşamadılar bile. Tesadüfen denk gelip de izlediğim Kalbimin Sultanı‘nın ilk bölümünden güzel bir tat alabilmiş olmam önemliydi bu açıdan.

Elbette Muhteşem Yüzyıl misali yüksek bütçeli bir iş yok ortada. Yüksek paralar bayılacak bir oyuncu kadrosu da yok keza. Ama sarayda ve de haremde olmayı özleyen benim gibi bir izleyiciyi doyurabildi dizinin ilk bölümü. Dramasını çok fazla seviyede ciddiye almamak gerek bence bu dizinin. Orası biraz işin sos kısmı. Ama ana malzeme konumundaki komedi kısmı da romantik komedi kısmı da pekala satabildi kendini. İlerleyen bölümlere de bu ilk bölüme özendikleri kadar özenmişler midir orasını bilemiyorum elbette. Son olarak başroldeki Aleksandra Nikiforova‘nın performansına ve tatlılığına büyük bir parantez açayım elbette. Bölümü uçuran, fark yaratan isim konumundaydı kendisi.

2018 yılı yazında Star TV’de izleyici karşısına çıkmış Kalbimin Sultanı. Reytinglere yenik düşmüş ve ne yazık ki sadece 8 bölüm sürebilmiş. Bölüm süreleri 110-140 dakika aralığında değişmekte.

Komedi, romantizm ve entrika vaat eden dizinin senaryosu İnci Özlem Hekimoğlu, Atilla Ünsal ve Nil Güleç Ünsal tarafından kaleme alınmış. Yönetmenliğini Bobby RothAnario Mamedov, Kerem Çakıroğlu ve Eda Teksöz üstlenmiş. Yapımcısı ise Burhan Özkan.

19. yüzyıl başlarındayız. Dönemin Osmanlı Padişahı II. Mahmud, kılık değiştirerek halkın arasında dolaştığı bir gün yaşamakta. Yeniçerilerin olay çıkardığına, halktan haraç topladığına şahit oluyor bu dolaşması sırasında. Sonrasında da bir esnafı savunurken birkaç Yeniçeri ile bir münakaşaya giriyor. Akabinde limana indiğinde onun kim olduğundan bihaber olan Yeniçerilerin devamı geliyor üstüne üstüne.

Limanda Anna Petrovna isimli genç ve güzel bir kadınla karşılaşıyor Sultan Mahmud. Kadın, onu kayıkçı sanıyor haliyle ve ondan kendisini karşı kıyıya geçirmesini istiyor. Tam da o anda yoğun bir Yeniçeri işgali oluşunca limanda ikili birlikte kayığa atlıyorlar. Sonra da küreğe sarılıp karşı kıyıya ulaştırıyor Anna’yı Sultan Mahmud.

Anna’dan ve kayıkta yaptıkları sohbetten etkilenecek olan Sultan Mahmud ertesi gün onu huzuruna getirtiyor. Tanıştıkları gün şakayla karışık olarak Padişah olduğunu söylemişti aslında Anna’ya ama inandıramamıştı kendisine. Anna onu Padişah olarak karşısında görünce şaşırıyor elbette.

Kayıkta yaptıkları sohbet sırasında bir öğretmen olduğunu öğrenmişti Anna’nın Sultan Mahmud. Tam da o gün çocuklarına öğretmenlik yapan kişinin artık iyice yaşlanmış olması nedeniyle işini layıkıyla yapamaz hale gelişinden ötürü sarayda bir öğretmen ihtiyacı hasıl oluyor. O da Anna’dan çocuklarının yeni öğretmeni olmasını rica ediyor huzuruna kabul ettiği vakit. Yalnız görevi süresince haremde yaşamasını şart koşuyor. Özgürlüğüne düşkün, batılı bir kadın olan Anna öğretmenlik işi teklifine sıcak bakıyor ama haremde ikamet etme detayına şiddetle karşı çıkıyor. Anna teklifi kabul etmek istemiyor aslında ama bir arkadaşından onun aldığı bu teklifi öğrenecek olan Rus Büyükelçisi Dimitri onu babasının hayatıyla tehdit edince kabul etmeye mecbur kalıyor. Büyükelçi Dimitri, Anna’yı bir muhbir olarak kullanmak niyetinde.

Batı ülkelerindeki gelişmeleri, yenilikleri yakından takip eden bir padişah Mahmud. Gazetelerde hakkında yazılan haberleri de önemser halde. Batı ülkelerinde verim vermiş bazı şeyleri Osmanlı’da da faaliyete sokmak gibi bir hayali var Mahmud’un. Öncelikli ıslahat fikirleri askeriyeyle ilgili elbette. Babasının ve daha birçok Osmanlı padişahının hayatına mal olan Yeniçeri Ocağı’nı ortadan kaldırmayı ve nizami bir ordu sistemine geçmeyi arzulamakta. Bu kapsamda Avrupa’da yerinde incelemeler yapması için yıllar önce gönderdiği yakın dostu Namık Paşa’yı da ülkeye geri çağırıyor.

Anna karakterinde bu dizinin öncesinde ve sonrasındaki süreçte Rusya’da tanınmış bir aktris olan Aleksandra Nikiforova‘yı izleme şansı elde ediyoruz. Hakkını savunan, lafını esirgemeyen ama bunları yaparken de tatlı kalabilmeyi başaran bir hatun Anna.

Sultan Mahmud karakterine ise Ali Ersan Duru hayat vermekte.

Sultan Mahmud’un 3 evladından en küçüğünün annesi ve son yıllardaki gözde cariyesi Hoşyar Sultan rolünde Beste Kökdemir‘i izliyoruz. Tarihe bakıldığında 2 kızı olduğu görülmekte Hoşyar Sultan’ın. Dizimizde ise Abdülhamit (Çınar Kibritçioğlu) isimli küçük bir oğlu var. Anna’nın saraya gelişi doğal olarak rahatsız edecek Hoşyar Sultan’ı.

Sultan Mahmud’un 2 oğlu ve bir de kızı var dizide. Kızı Saliha Sultan rolünde Üç Kuruş, #Etkileyici, Kübra, Darmaduman ve Her Yerde Sen gibi dizilerden tanıdığımız Aslıhan Malbora‘yı izliyoruz. Anna’nın öğrencilerinden biri olacak o da. Pek ders görme niyetinde olan biri değil.

Saliha’nın annesi Aşubcan Sultan rolünü Açelya Devrim Yılhan canlandırmakta. Anna’nın hareme gelişi Hoşyar Sultan’ın aksine onu rahatsız etmiyor. Sultan Mahmud’u elinden alan Hoşyar’ı kudurtabilme potansiyeli olduğu için memnun oluyor hatta. Uzun yıllardır eli eline değmemiş Mahmud’un ve o da bu gerçeği kabullenmiş durumda.

Sultan Mahmud’un 8-10 yaşlarındaki büyük oğlu Abdülmecid rolünde Enes Göçmen karşımıza çıkmakta. Onun annesi ise Edirne’deymiş ve Sultan Mahmud’un ağzından işittiğimiz üzere uzunca bir süre daha orada kalması bekleniyormuş. Sebebi sürgün mü yoksa hastalık mı bilinmez.

Anna’nın 4. ve son öğrencisi ise Gülfidan (Gamze Doğanoğlu). Sultan Mahmud’un yeğeniymiş Gülfidan. Kuzeni Saliha ile yakın yaşlarda. Anladığımız kadarıyla Sultan Mahmud’un öldürtmek zorunda kaldığı, bir önceki padişah olarak geçen farklı bir anneden olma ağabeyi IV. Mustafa‘nın kızı bu hikayede Gülfidan.

Sultan Mahmud’un kız kardeşi Esma Sultan rolüne Emel Çölgeçen hayat vermekte. Dul bir kadın Esma. Annesiyle birlikte başka bir sarayda ikamet etmekte. Sultan Mahmud’a ağabeyi Mustafa’yı öldürttüğü için içten içe büyük bir kin beslemekte. Mustafa ve Esma’nın anneleri aynı.

Namık Paşa rolünde Tansel Öngel‘i izliyoruz. Mahmud, Namık ve Esma’nın çocuklukları birlikte geçmiş. Esma ile aşık olmuşlar birbirlerine. Esma’yı ondan 30 yaş büyük bir adamla evlendirmiş annesi. Ama Namık’ın ona veda edip Avrupa’ya gidişi biraz daha önce olmuş anladığımız kadarıyla. Avrupa ülkelerindeki çapkınlıkları dilden dile dolaşa Namık’a hala aşık Esma ama bir o kadar da öfkeli ona yıllar öncesinde onun tarafını değil de dostu Mahmud’un tarafını seçtiği için.

Esma Sultan’ın annesi Sineperver Sultan rolünde Itir Esen karşımıza çıkmakta.

Sultan Mahmud’un sarayda en çok güvendiği 2 adamdan biri Has Odabaşı Zahir (Sadi Celil Cengiz). Diğeri ise yakın koruması Silahtar Musa Ağa (Taner Rumeli).

Divan üyelerinden biri olan Halit Efendi (Tuncer Salman), Sultan Mahmud’un hükümdarlığının altını oymaya çalışan ama bunu büyük bir sinsilik ve ikiyüzlülükle yapan biri. Bu kapsamda Yeniçerilerin başında bulunan kişiyle ve Esma Sultan ile ittifak halinde.

Rus Büyükelçisi Dimitri rolünde Dmitriy Shcherbina‘yı, Fransız Büyükelçisi Jean Pierre rolünde Mark Levitas‘ı, Anna’nın Dimitri ile yakın olan bir Rus arkadaşı rolünde Olesya Fattakhova‘yı ve Anna’nın babası Pötr rolünde Andrey Rudenskiy‘yi izliyoruz.

Bülent Seyran, Harem Ağası Amber rolüne hayat veriyor.

Haremin nizamından sorumlu olan Cevri Kalfa rolünde Ayten Soykök karşımıza çıkmakta.

Özge Özkaplan, haremdeki genç cariyelerden biri olan Ayperi rolünü canlandırıyor. Anna’ya hareme geldiği ilk andan itibaren arkadaşça yaklaşıyor. Sultan Mahmud, Cevri Kalfa’dan Anna’nın hizmetine bir cariye vermesini talep edince de Anna onu yanına alıyor.

Gülay Hüseyinova, Esma Sultan’a hizmetindeki cariye  Reyhan Kalfa rolüyle karşımıza çıkmakta.

Kadroda ayrıca Alex Falcon, Cağrı Erceber, Rahman Görede, Ötüken Hürmüzlü, Yilmaz Meydaneri, Arzu Oruç, İhsan Ustaoğlu ve Gizem Denizci gibi isimler bulunmakta.