thecomeback-hbo-585x585

2005 yılında yayınlanan ilk sezonundan tam 9 sene sonra 2. sezonu ile adı gibi ekranlarımıza geri dönen The Comeback hakkında Lisa Kudrow ile güzel bir röportaj yapılmış. MStars News muhabiri Kyle Dowling tarafından gerçekleştirilen röportajın orjinaline buradan ulaşabilirsiniz.

Okunması kolaylaşsın diye röportajı böldüm. İlk kısımda dizinin geneli hakkında sohbet ediliyor. İkinci kısımda ise dizinin sezon finali/finali üzerine sohbet ediliyor. En son kısımda ise 3. sezon ihtimalleri, yeni projeler ve Friends’ten bahsediliyor. Eğer diziyi izlemediyseniz ve izlemeyi düşünüyorsanız, 2. bölümü direkt atlayıp 3’e geçebilirsiniz.

Röportaja geçmeden önce dizi hakkında kısaca bilgi verirsek;

İlk sezonu 2005’te yayınlanıp final yaparak aramızdan ayrılmıştı. 2014’te de aynı ilk sezonunda olduğu gibi final yaparak aramızdan ayrıldı. Her sezona bir konu ile girip tamamen açık uç kalmayacak şekilde toparlayıp bitiriyorlar. 2. sezonda neredeyse tüm kadronun diziye dönmüş olması da diziye duydukları güvenin ve sevginin bir göstergesi olsa gerek. Dizinin 3. sezonu olur mu derseniz, buyurun röportaja.

Diziyle ilgili tanıtıma buradan ulaşabilirsiniz.

Lisa Kudrow - Colleen Hayes/HBO

1. BÖLÜM

İlk sezon ile ikincisi arasında neredeyse 10 senelik bir boşluk var. Bu süreçte ne olur ne olmaz diye ikinci sezon için neler yapılabileceği konusunda hiç düşündün mü?
Pek sayılmaz. Michael (dizinin yürütücüsü) ile ara ara aklımıza bir şeyler gelirdi tabii. “Valerie’yi gündüz kuşağı kadın programlarından birine sokmalıyız.” gibi.

HBO dizinin 2. sezonuna onay vermeyince şansını başka bir kanalla denemeyi hiç düşündün mü?
Elbette hayır. Şimdi neyse de o zamanlar bu tarz durumlar pek olmazdı zaten, ki koca HBO’nun onay vermediği bir projeye başka bir kanalın onay vermesini beklemek fazla iyimserlik olmaz mıydı sence de? Öyle olmasaydı bile dizinin sahibi HBO idi. Öyle işte yani.

Haha! İyi dedin. Peki o zaman 2014’te diziyi neden geri getirmek istediler?
Valla bana dedikleri şuydu: “Valerie Cherish’i çok özledik. Seyircilerin de özlediğine inanıyoruz. Eğer aklınızda güzel bir şeyler varsa, şimdi tam zamanı.” Donakalmıştık. Böyle bir teklif nasıl reddedilebilirdi ki?

10 yıl aradan sonra bile dizinin kolayca ekranlara dönebilecek olmasının bir nedeni olmalı. Sence neydi?
Kolayca olduğunu düşündürtebildiğimize sevindim. Bunu başaramayacağımızdan korkuyorduk. Dürtülerimizle hareket ettiğimizi söyleyebilirim. Zaman hızla akıyordu. Michael’ın yürütücüsü olduğu dizinin sezon arasında çekimleri yapmamız gerekiyordu. Düşünmeye, plan yapmaya zamanımız yoktu. Çok temel şeyler üzerinden gittik. En başta aradan 9 yıl geçtiği gerçeği vardı. Artık karşımızda 5 yıllık değil, 14 yıllık bir karı-koca vardı. Bu şekilde başladık ve üstüne şekillendirdik.

Bu durumda dizinin 9 yıl sonra dönmesi sizin de işinize geldi diyebiliriz.
Kesinlikle öyle!

Dizinin bir oyuncusu olarak değil de yazarlarından biri olarak yeni sezon için ilk sezona kıyasla neler hissediyorsun?
Bayıldım diyebilirim. Bence aslında bu sezon da ilk sezonun tıpatıp aynısının bir başka versiyonu, ki zaten amaç da oydu. Seyirci de aynı şekilde hissettiği için mutluyum.

Valerie Cherish fikri en başta nasıl ortaya çıkmıştı?
“Doğayı sev, çevreyi koru.” temalı bir monolog okuyordum ve okurken de yapmacık, talk show konuşması tarzında bir tonla okuyordum. Hani kişi güzel şeyler söyler ama aslında amacı kendini öne çıkarmaktır. Ne söylediğinin çok önemi yoktur, tek derdi karşıya olabildiğince iyi görünmektir. “Lütfen, lütfen, lütfen gezegeni kötülüklerden kurtarmalıyız, buna da ben ön ayak olmalıyım. Çünkü ben çok iyi biriyim.” İşte bu monolog sonrası Michael ile bir araya geldiğimizde kafamızda Valerie ile ilgili bir şeyler oluşmaya başlamıştı.

Dizi o kadar gerçek gibiydi ki, sanki seyirciler olarak biz de dahil gibiydik. Ama bazı sahneler olurdu ki garip mi komik mi karar veremezdik.
Neresinden bakarsan bak, komik olan bazı şeyler vardır. Elimizden geldiğince yaşanabilecek olaylara yer vermeye çalıştık dizide. Çok sıradışı, aykırı şeylere girmemeye çalıştık.

2. BÖLÜM

DİZİNİN FİNALİ İLE İLGİLİ KONUŞMALAR İÇERİR. İZLEMEMİŞ OLANLARIN BU BÖLÜMÜ ATLAMALARI İYİ OLUR.

Dizinin final bölümünün son sahnesi oldukça vurucuydu ve bize gerçek Valerie’yi gösterdi. Öncesinde James Burrows ile karşılaşıyor ve ondan ailenin önemi üzerine küçük bir nasihat alıyordu. Bu konuşmadan önce de Valerie durumun farkında mıydı yoksa o ana kadar onun için esas önemli olan gerçekten de ödüller ve kariyer miydi?
Onunla konuşurken bile onunla benzer düşüncelere sahip miydi emin değilim. Öylece onu dinlerken ne düşünüyordu ki? Belki de dinliyormuş gibi yapıyordu. Sonuçta karşısındaki kişi onu tanımıyordu. Durumunu bilmiyordu. Oradan konuşması kolaydı. O sırada onun söylediklerine inandığına emin değilim açıkçası.

Mickey’nin hastaneye kaldırıldığını öğrendiği anda mı durumun farkına vardı o halde?
O sırada bu konu üzerine düşünmediğine eminim. O an tek düşünebildiği, Mickey bir hastane odasında yatarken bu salonda oturmaya devam edemezdi. Otursa da ruhu orada olmazdı. Sürekli Mickey’i düşünüp dururdu.

Tek derdinin kariyeri olduğunu düşünmeye başladığımız Valerie’nin aslında çevresindekilere ne kadar değer verdiğini gördüğümüz gerçekten harika bir finaldi.
Evet, sonunda onun olduğunu umduğumuz gibi bir insan olduğunu görebildik.

Finalde Valerie Emmy’yi kazanıyor. Kazanmama ihtimali üzerinde durdunuz mu hiç?
Konusu açıldı tabii ki. Biraz düşününce bu ödülü onca yaşanandan sonra hak ettiğine karar verdik. Bu konuda kesinlikle hemfikirdik.

Kazanmaması ihtimalini destekleyecek neler vardı elinizde?
En başta böyle biri olsa gerçekten kazanabilir miydi diye sormadan edemedik. Bir yandan da ya kazanamasaydı ama Mickey ve Mark ile beraber yine de mutlu olsaydı? Sonra bu kararımızdan vazgeçtik. O ödülü kazanmalıydı. Orada olamadığı için içinde hiçbir pişmanlık olmadığını görüyoruz. Gerçi öyle bir şey olsa etrafındakilerin ona bayağı sinirleneceğini tahmin etmiş olabilir.

Sonuçta hastanede kaldı ve Emmy’yi Mickey ile beraber izledi. Mark bayağı şaşırmış görünüyordu.
Evet, onları tekrar bir araya getiren buydu.

3. BÖLÜM

3. sezon hakkında kanalla herhangi bir görüşme yapıldı mı? Daha doğrusu bir sezon daha yapmakla ilgileniyor musunuz?
Aklımızda bir şeyler var mı dersen, evet var. Daha fazlasını yapmayı çok isterim. Bu diziyi gerçekten seviyorum. Dahil olduğum için çok mutluyum. Dizinin geleceği ile ilgili kanalla görüşmeye başlayacağız.

Bu diziye bu kadar çok bağlanmanın nedeni nedir?
Bu karakteri oynamayı seviyorum. Gerçekten eğlenceli biri.

Bence gerçekmiş gibi hissettirmesinin de etkisi vardır. Belki de çekim şeklinden dolayı bilemiyorum.
Kesinlikle katılıyorum. Onu tanımaya başladığınızda esas kişiliğini görmeye başlıyorsunuz. Sinsi planları, gizli amaçları yok. Öyle aman aman biri değil ve bunun da farkında. Limitlerini biliyor ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.

Bugünlerde herkes dizileri film olarak devam ettirmeye kendini kaptırmış durumda. Sizin hiç aklınızdan geçmedi mi bu tarz bir düşünce?
Geçti tabii geçmez olur mu? Ama aradan geçen o kadar zamandan sonra anlatmamız gereken çok fazla şey vardı ve film süresi bunun için yeterli değildi. En az 6 bölümlük bir süreye ihtiyacımız vardı.

Sinemaya aktarılan dizilerden bahsetmişken, Friends filmi söz konusu olsa içinde yer almayı düşünür müydünüz?
Sadece ama sadece tüm ekip bir araya gelirse, kamera önü ve kamera arkası. Marta ve David yazarsa, doğru kişiler ön ayak olursa, tüm oyuncu ekibi de projeye dahil olursa neden olmasın? Yapmaya değer bir şey olacaksa cevabım her zaman evet olacaktır. Ama şimdilik böyle bir şeyin olacağını sanmıyorum. Herkes kendi projeleriyle meşgul. Ama kim bilir, bekleyip göreceğiz.

141117_r25762_rd-876

Çevirenin Notu

Evet, aranızda çok az The Comeback sever olduğunu biliyorum. Keşke bu diziye bir şans verebilseniz. Sıradışı bir tarzı var, evet; ama birkaç bölüm zaman tanıdığınızda kesinlikle değdiğini görüyorsunuz. Valerie’ye ve yaşadıklarına çok rahatlıkla empati yapabiliyorsunuz. Bu konuda Lisa Kudrow oldukça başarılı. Sizin dizinin geneli ve finali hakkındaki fikirleriniz nedir? 3. bir sezona hikayeyi tamamlamak için ihtiyaçları yok ama eğer olursa çok sevinirim; olmasını çok isterim. Siz 3. sezon olsa izler miydiniz?