lost‘un 11. bölümü enter 77’ı izledik. burada irdeleyeceklerim bölümü izlememişler için spoiler olacaktır.. bölüm özeti değildir, ufak tefek detaylardır. devam etmeyiniz :)ilk olarak, buyurun Mrs. Klugh ve patchy arasında geçen diyaloğun bir versiyonu;Mrs. Klugh: Mikheil, you know what to do.
Patchy: …Do we have a chance?
Klugh: We can’t risk it… you know the circumstances.
Patchy: … there IS another way..
Klugh: You know what to do, that is an order.
Patchy: We’ve GOT ANOTHER WAY!
Klugh: Do it Mikheil!
Patchy: I AM SORRY! (Shoots Klugh)
diğeri çeviri de burada.. fikir aynı..ikinci olarak, locke’un bulduğu yazılar.. şöyle ki;

ne demek bu yazılar? bir teori, bizim patchy’nin aslında hatchdeki gerçek adamın yerine geçmeye çalıştığı.. onun adı da andre.. afganistan’da o da bulunmuş herhalde ama unutmuş bildiklerini.. yani çalışıo rolüne.. buradan daha ayrıntılı bir çeviriye ulaşabilirsiniz..locke’un oynadığı satranç oyunu.. bir değeri var mı bilmiyorum ama farkedilmiş ki, satranç tahtasının son görülen halini chesslab‘e girince, oyunun 1985 yılında, Anatoly Karpov ve Gary Kasparov arasında oynanan bir oyun olduğunu görüyorsunuz.. oyunun adı da “The Brisbane Bombshell”..bir iki easter egg daha;

votka şişesindeki swan logosu

votka şişesindeki swan logosu

Nadia Elena Comaneci 1967’de yeni açılan spor salonu “The Flame” üyesiymiş.. ve son olarak, Mikhail Bakunin bir rus filozofuymuş..