evet, lost 3. sezon, bu geceki iki saatlik final ile tamamlanmış oldu. ve final sonrası, tüm sezon boyunca sürdürdüğüm memnuniyetsizliği, beklentilerimin karşılanmaması sonucu söylenip durmamı, yalayıp yutuyorum efendim.j.j. abrams ve carlton cuse, bu işi kesinlikle biliyor. yine yüzlerce soru ile bitirmiş olsak da sezonu, mükemmel bir sezon finali izledik.
yazıda, bölümü tamamen özetlemeyeceğim, çünkü size bölümü izlemeyip özet okuma şansını tanımak istemiyorum. hemen koşup bölümü izliyoruz, kaçışınız yok.2 saat süren heyecan ve merak fırtınasından sonra, elimizde neler kaldı, şimdi onlara bir göz atalım:bundan sonrası, spoilerdır. dikkat!

tüm seri boyunca, şimdiye kadar ilk kez, geleceği gösteren bir bölümle karşılaştık. tüm sorular da, bununla birlikte geldi aslında.
* adada önümüzdeki sezonlarda neler olacak ki, adadan kurtulduktan sonra jack bu hale geliyor?
* kate ile jack’in ilişkisi, nasıl oldu da böyle bir gizem aldı?
* ölen ve cenazesine gidilmeyen kişi kim? (bu konudaki tahminimi yapmak istiyorum burada: ben! biliyorum iddialı bi tahmin ama içimden bir his, ben le olan ilişkilerinin değişeceğini ve ben’in onlar için önem kazanacağını söylüyor!)
* kate, kime geri dönmesi gerektiğini söylüyor? sawyer?* jack, hastanede babasından bahsediyor! babası bir şekilde dirildi mi? yoksa jack aklını o kadar yitirdi ki, artık ne dediğini bilmiyor mu? ya da izleyiciler üzerine düşünsün diye aslında hiç de önemi olmayan bir nokta mı bu?

bunlar, gelecekteki görüntülerin kafamızda oluşturduğu sorulardı. peki adada olan bitenin bize düşündürdükleri?* Naomi, ben’in dediği gibi kötü bir örgüt için mi çalışıyor? öyleyse, desmond-penny fotoğrafı çantasında ne arıyordu?
* penny ile charlie arasındaki kısa görüşmede, penny’nin gemiden filan haberi olmadığını gördük!
* acaba bu ben’in bahsettiği kötü insanlar, dharma‘nın geri kalan kısmı mı?
* locke, neden naomi’yi vurdu? yine ne gibi bir nedeni olabilir daha uyuz bir karaktere dönüşmek için?
* walt!! what the!
* mikhail, ölmek bilmiyor? bu işin sırrı nedir?
* charlie, kolayca ölmekten kurtulabilecekken, neden inatla kapıyı kapayıp kendini ölüme terk etti? kaderim bu yaklaşımı mı?

bunlar, aklımıda kalan ve eminim ki hepinizin de şu anda kafasını kurcalayan sorular. ayrıca, dizi içerisinde bir kaç detay var bahsetmek istediğim;* jack-kate: “seni seviyorum!”* hurley‘nin şahane kurtarma sahnesi ve bundan dolayı inanılmaz heyecan oluşu (yine en eğlenceli sahnelerden birinde hurley vardı, özet olarak= şişmanlar, eğlencelidir!)
* sawyer‘ın tom‘u vurması (bu bence, dizinin geleceğine dair bir göndermeydi. gitgide şiddet oranı artıyor dizi genelinde. hele bu bölümde, hiç acımadan öldürülen bir sürü insan, önümüzdeki sezonlarda iyice vahşet dolu görüntülere yol açabilir)
* danielle – alex buluşması, sonunda!
* rose‘un harika replikleri
* aaron‘ın, charlie öldüğü sahnede ağlamaya başlaması klişesi!
evet bunlar da, dizi genelindeki dikkatimi çeken beğendiğim sahneler.bizi nerdeyse 7-8 aylık bir ara bekliyor şimdi ne yazık ki. başlayın tartışmaya!