Major Crimes — Tanıtım
125 yorum aytackara 22 Ekim 2012 11:55
brenda leigh johnson formüllü major crimes mary mcdonnel polisiye sharon raydor spin off tanıtım the closer tnt
Bundan 7 yıl kadar önce başlayan, polisiye diziler içinde özellikle de sevenleri için oldukça ayrı bir yeri olan The Closer, 13 Ağustos 2012’de finalini yayınlayarak ekranlara (maalesef) veda etti. Dizinin başrol oyuncusu Kyra Sedgwick‘in verdiği karar üzerine son sezon için onay aldıktan sonra da dizinin uzantısının (spin-off) yapılmasına karar verilmişti. İşte böylece, The Closer’ın bittiği gün ekranlara yeni bir dizi “Merhaba” demiş oldu: Major Crimes. Eğer bu dizi nasıl bir şeydir derseniz buyurun yazının devamına.
Major Crimes, tıpkı The Closer ya da diğer birçok polisiye dizi gibi, her bölümü farklı bir cinayet davası üzerine kurulu bir dizi. Aynı zamanda, -uzantı olarak planlandığından- sevgili The Closer’ın son 6 bölümüyle Major Crimes’ın altyapısı kuruldu. Ama bu The Closer’ın son 6 bölümünün diziden önce izlenmesi gerektiği anlamına da gelmesin. Major Crimes, The Closer’ı izlemeyenleri de düşünerek hazırlanmış.
Dizinin yayınlanan ilk sezonu 10 bölüm sürdü ve 15 Ekim’de sezonunu kapatan yapım, 15 bölümlük yeni sezon onayını da aldı. Giriş kısmını artık bitirip dizinin konusuyla devam edersek:
Major Crimes: Yıllar önce Los Angeles’taki suç oranı çok artınca bununla mücadele için komiser ve dedektiflerden oluşan bir ekip oluşturuldu. İşte, bu ekibin (Major Crimes’ın) başına da Atlanta’dan Brenda Leigh Johnson getirilmişti. The Closer’ın finalinde Brenda ekipten ayrılınca yerine Sharon Raydor getiriliyor. Uzantı dizinin açılışı da zaten bu şekilde oluyor…
Sharon Raydor: The Closer’da 5 ve 6. sezonlarda yan, 7. sezonda ana kadroda yer alan karakter, Los Angeles’ta polislerin gereksiz yere aşırı ya da öldürücü güç kullanımı sonucu meydana gelen insan ya da hayvan ölümlerini, hastanelik derecesine varan yaralanmaları araştıran Force Investigation Division (FID) adlı birimde çalışırken ekibin başına geçiyor.
Bazen insanı sinir edecek derecede bir otokontrole, sakinliğe, ses tonuna ve her şeyin kitabına göre olmasına dayanan bir yapıya sahip Başkomiser Raydor, iki büyümüş de kendi hayatlarını kurmuş çocuğa ve sakin bir hayata sahip biriyken, birimin başına gelince hayatında her şey bir anda eskisinden de hareketli bir konuma geliyor. Tıpkı Brenda’da da olduğu gibi ekibin bir kısmıyla doku uyuşmazlığı yaşaması da cabası. Tabii bunda birimin temel sistemini değiştirmeye karar vermesinin etkisi de inkar edilemez. Yani “itiraf” temasının yerine “anlaşma” temasının gelmesi…
Sharon ve Brenda
The Closer’daki suçların çözülmesi büyük ölçüde Brenda’nın üstün sorgulama taktiklerine ve suçlulardan kopardığı itiraflara dayanıyordu. Major Crimes ise suç dünyasına farklı bir açıdan yaklaşıyor: “Suçu itiraf ettirmenin ötesinde bir de suçluya hüküm giydirme vardır.” sloganıyla yola çıkan dizi, adalet sistemine odaklanan bir polisiye/dram olma yolunda ilerliyor.
Brenda’nın yıllarca en çok mücadele ettiği konulardan biri de davaların yarattığı mali yüktü. Çünkü birinin suçluluğunu kanıtlamaya giden yolda itiraf alınsa bile olayın adli tıp ve dava aşaması üstlerin kimi zaman hoşnutsuzluğuna neden oluyordu. Sharon’ın ekibin başına geçince getirdiği sisteme göre özellikle kişinin suçluluğunun kesin (1. dereceden kanıtlarla) bir şekilde kanıtlanamadığı ya da itiraf ettirilemediği durumlar da dahil olmak üzere kişinin normalde alacağı cezanın daha azı teklif ediliyor. Yapılan anlaşmayla yüksek dava ve adli tabip masraflarından büyük ölçüde kurtularak hem suçluları yakalayıp hem de polis merkezinin ekonomisine katkıda bulunulmuş olunuyor.
The Closer’dan
Örnek: Normalde araştırma-dava-jüri sonucu cinayet nedeniyle idam edilecek birinin anlaşmayla ömür boyu hapis cezası alarak cezaevini boylaması. Bir katilin 1. değil de 2. dereceden cinayetten yargılanmaya razı olması ve normale oranla daha az ceza alarak dava aşamasının atlanması. Tabii bu onun ilerleyen bir yaşta hapisten çıkacağı gerçeğini de değiştirmeyebiliyor.
Major Crimes’ın uzantı dizi olması ve haliyle kadroyu neredeyse korumasının da getirisiyle The Closer’ın finalinden sonrasıyla devam ediyor. The Closer izlemiş olmanın şart olmadığını yine belirtmekle birlikte davaların gerisinde dedektiflerin kendi arasındaki ilişkinin sınırlarına yeni bir karakter de dahil oluyor: Rusty Beck.
Sharon ve Rusty
Rusty, annesini arayan, yıllardır sokaklarda yaşamış, tecavüze uğramış, para için kendini satmak zorunda kalmış ve Brenda’nın The Closer finalinde ‘ele aldığı’ cinayet davasının baş tanığı. Bu nedenle dava bitene kadar sağlanan devlet koruması kapsamında çıkan karışıklıklar sonucunda kendini Sharon’ın evinde buluveriyor. The Closer’da Brenda’nın hayatına ayrılan zaman kadar Major Crimes’ta Sharon’a zaman ayrılmasa da ikilinin arasındaki ilişki ve ekip içi dinamik de dizide kendince özel bir yer kaplamakta.
Dizinin kadrosundan da bahsedecek olursak:
Daha önce de dediğim gibi The Closer kadrosunun büyük çoğunluğunu yine görüyoruz. Başarılı bir tiyatro ve sinema kariyerinin yanı sıra Battlestar Galactica’daki rolüyle de tanınan; Oscar, Altın Küre ve Emmy adaylıkları bulunan Mary Mcdonnell (Sharon Raydor) Major Crimes’ta başrolü üstleniyor. G.W. Bailey (Komiser Provenza), Tony Denison (Komiser Flynn), Micheal Paul Chan (Komiser Tao), Raymond Cruz (Dedektif Sanchez), Phillip P. Keene (Buzz) de dizinin ana kadrosunu oluşturuyor. 7 yıl Brenda ile didişip duran üstü Robert Gossett (Russel Taylor) ve Brenda’nın kocasını oynayan Jon Tenney (FBI’dan Fritz Howard) de yan kadro olarak dizinin içindeler.
Kearran Giovanni (Dedektif Sykes), Graham Patrick Martin (Rusty Beck) gibi yeni yüzlere karşılık eski kadrodan ayrılan oyuncular ise Kyra Sedgwick’in (Brenda Leigh Johnson) yanı sıra Corey Reynolds (Çavuş Gabriel) ve J.K. Simmons (Şef Pope).
Ufak not: Mary McDonell The Closer’da oynadığı rolle 63. Emmy Ödülleri’nde (2011) “Drama Dalında Konuk Kadın Oyuncu” dalında aday olmuştur.
Major Crimes, bir The Closer değil. Zaten ilk bölümüyle olmak istemediğini de “zarifçe” ve açıkça belirtiyor. Ben bir The Closer sever olarak sezon ilerledikçe diziye ısındığımı itiraf edebilirim. Tabii bunda The Closer’dan çok bir Kyra Sedgwick ve Brenda Johnson sever olmamın etkisi de büyük. Ama diğerini hiç izlememiş biri için bu durum muhtemelen çok daha kısa sürebilir.
Oyunculukta kadrosu neredeyse aynı olduğu için haliyle The Closer’dan pek bir farkı yok. The Closer izlemeyenler içinse senaryonun ve dizideki oyunculuğun gayet yerinde olduğunu söyleyebilirim. Cinayetlerdeki kurgu bir yana arka planda diziyi Rusty-Sharon ilişkisi ile destekleyişleri bence başarılı şekilde izleyiciye aktarılıyor. Ayrıca ben de -tanıtım boyunca pek anlaşılmasa da- iki dizinin birbirinden bağımsız değerlendirilerek izlenmesi taraftarlarından biriyim…
Sonuç olarak hayatına yeni bir polisiye almak isteyenlere, The Closer sevenlere ya da çeşitli nedenlerden dolayı sevememişlere bu dizi hiç değilse denenmesi için bile tavsiye edilebilir. İzleyenlere ya da izleyeceklere iyi seyirler…
yorumlar
şu julio eldiveni eline alana kadar, steph aklımın ucuna bile gelmemişti. ben hep mark’ın karısıdır diye düşünmüştüm bir ara avukattan da şüphelendim yalan değil. ama mark’tan hiç şüphelenmemiştim
son beş bölümü bir davaya ayırmaları hoşuma gitti, güzel bir şekilde final yaptık. herkesin bir arada olduğu o son sahne de güzeldi. dizi finalinde de
5×01 üzerine:
* Alışılagelmiş Major Crimes stiliyle döndü bence. Hikaye güzeldi tabii de bu tarz şeylere alıştırdı sanırım beni bu dizi. Ama yine de en iyi becerenlerden birisi bunlar. Ayrıca yanılmıyorsam bir süre idare edecek ana konuyu bulduk.
* Totalde yüzdeye vurursak Gus biraz daha haklı bence.
* Nihayet!
#MajorCrimes Exclusive: Sherilyn Fenn, Missi Pyle Cast in Dead TV-Superhero Mystery
5×03 üzerine:
Patlama haberlerini takip için zırt pırt durdurmaktan çok bir şey anlamadım bu bölümden ama genel olarak güzel bölümdü. Katili tahmin edebildim.
Ayrıca gelmişken Sharon’ın şimdi hakkını vermek gerek, şurada doğru dedi. Zaten bütün problem de burada.
5×07 üzerine:
Rizzoli an Isles ve Major Crimes gelecek hafta yoklarmış. Bunun bölüm sonu fragmanı sayesinde aydım.
Ayrıca 11-12-13’ü Part 1-3 olarak düzenlemişler. Ya Buzz’ın hikayesini bir şekilde tamamlayacaklar (umarım) ya da üç bölüme yayılacak dava çıkartacaklar ortaya. Genel olarak fark etmez.
Kendimi bu bölüm de Gus’un yerine koydum. Fena bölüm de olmamış sanki.
5×08 üzerine:
Aklıma Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan geldi bölümü izlerken. Gerçi Pınar Altuğ gerçek değil de üvey anneydi ama olsun, biraz olsun sayılır herhalde
Sonu da güzeldi ya ayrıca. Dikkatim o yönde izlemiyordum, bulunca hoşuma gitti. Güya ilk başta soğuk bakıyordum, şimdi yakıştırıyorum da.
Jaime Ray Newman, tekrar eden bir rolle diziye katılmış.
5×08 :
Bir anlığına sanki yanlış dizi açmışım hissi veren böyle başlangıçlara bayılıyorum.
5×10 üzerine:
Geleceğinden haberim yoktu veya unutmuşum, beklemediğim için şaşırdım bir an. Üstelik sezon arasından önceki üç bölümde en az bir kere daha görünecek gibi de duruyor.
11-12-13. bölümlerdeki üç bölüme yayılan davanın girişini meğerse bu bölümde yaptılar, izleyince anlamış oldum. Baz’ın olayını da bari biraz daha hızı ilerletseler, minnettar olacağım.
Ay… ben şok. The Closer’dan bu yana 11 senelik karakter?! Ben bile bir boşluğa düştüm sanki. Üç bölümlük hikayeye giriş için sağlam bir yol seçmişler.
Rahmetli biraz uyuzdu, Brenda’nın başını bütçe diye ağrıtırdı ama bu dizide daha çok sever olmuştum. Ne diyeyim, huzur içinde yatsın o zaman.
Camryn Manheim diziye katılmış, birden fazla bölüm.
5×12 üzerine:
Sanırım 10 gün kadardır çift bölümle gelen, giden veya bölüm süresi arşta olan diziler bana denk gelip duruyor. Asıl bu diziye lazımdı bir çift bölüm.
Part 3 de geleydi iyiydi. Birkaç bölümlük olayları da güzel kıvırıyorlar.
Geçen seferki çoklu bölüm cinayetinde de aynı şeyi yaptı bunlar, teessüf edesim geldi o yüzden. Ayrıca o son 1 dakikayı koymasanız da olurdu yani, benim şansım onunkinden daha fazladır vallahi.
* İşin sonunun öyle ya da böyle Mildred’a bağlanacağı çok belliydi benim açımdan. Çünkü sevdiğim karakterler genellikle mutsuzluğa mahkum olup duruyorlar. Babayı merak ediyordum, sonuç pek bir şeyi fark ettirmedi gerçi ama bu da olur.
* Andy ölmez, Major Crimes bölünmez. Ama Sharon gelecek 8 bölüm bitene kadar Şef Taylor’ın yerine geçebilir tabii. Gelecek sezon Sharon + bir erkek + Camryn Manheim’in karakterinin pozisyon için kısa listede olduklarının haberi gelmişti az yukarıda.
* Neyse ki Buzz’ın hikayesini de bitirdiler, ben ciddi ciddi 8 bölüme kadar daha yayılmasını göze almıştım.
Keegan Allen (PLL), dizinin 5. sezon finaline konuk olacakmış. Karakteri biraz spoiler olabilir de restoran işiyle uğraşan birisi.
Not: Canım o iş bunlarla biraz zor ya
Akşam akşam kahkaha attırdılar sağolsunlar.
* Bölümü izlerken dizinin beni yaşlı hissettirip hissetirmediğini sorguladım. Ama her zamanki gibi izlerken eğlendiğimi de fark ettim.
Bunda Provenza’nın da katkısı büyük. Otobüste izlememiş olsam birkaç ekran görüntüsü alırdım herhalde bölümden.
* Rusty bence evet der.
* Bu dizinin bir süredir sevdiğim özelliklerinden biri bu bölümde yine ortaya çıktı:
Bölümdeki şüpheli eleme sahnesi ne güzeldi öyle
Ay lav Major Crimes.
“Ama küçükken taciz edildim,” cümlesine bir şey demiyorum. Sanki böyle bir şey için bahane…
5. sezonun dönüşü çok sert bir düşüş ile olmuş. S05E14, 0.23 reyting ve 1.929 milyon izleyici sayısı; S05E15 ise 0.25 reyting ve 2.276 milyon izleyici sayısı elde etmiş. S05E14’ün elde ettiği rakamlar dizinin şu ana kadar elde ettiği en düşük rakamlar olmuş.
Ayy bu epey eğlenceliymiş yahu, uzun zamandır izlemeye niyetim vardı da ancak nasip oldu. 1 bölüm izler merakımı gideririm diyecektim ama yavaş yavaş izlerim bunu ben. Karakterler arasındaki kimyayı iyi oturtmuşlar. Polisiyesi için şimdiden bir şey diyemeyeceğim ama öyle işte.
The Closer’dan gelme oturmuşunu kullandılar aslında. Hele bir de kadının tane tane konuşmalarına alışırsan devamı çorap söküğü gibi geliyor.
Polisiyesi de var denebilir, istediklerinde pek de güzel damardan giriveriyorlar sağolsunlar.
Tam da takıldığım nokta oydu. Acaba içimden hep mi böyle konuşacak bu kadın dediydim. Alışacağız artık.
Bir de şey soracağım bu beyaz saçlı abinin kadını çekememezliği hır gür hali hep böyle mi?
Aslında hep değil sanki. Böyle konuşması gerekirken arada unutuyor diye düşünüyorum
Ama izledikçe alışıyorsun zaten, odak noktan orası olmuyor.
Hele bir de anlaşma temasını kafanda kabul edersen daha da zevkli oluyor.
Beyaz beyefendi konusunda:
Nö. Geçiyor. Az önce bahsettiğim anlaşma teması kısmından dolayı işte, ilk izlediğimde bana da tuhaf gelmişti doğruya doğru. Sonra onunla beraber ben de alıştım. Çok tatlı adam aslında Provenza. Huysuz ihtiyar olsa da sayesinde izlerken eğleniyorsun.
5×18 üzerine:
Başka dizide olsa katili bu kadar rahat tahmin edebilme durumuna çemkiririm de bu dizide niyeyse olmuyor. Belki de deneyimdendir. Ama ilk gördüğümde o kadar rahat budur dedim ki dönüp dolaşıp onda durmamızı çok sakin karşıladım haliyle.
20-21’i çift bölümlük hikaye yapacaklarmış bu arada.
5×20 üzerine:
5×21 (Sezon finali) üzerine:
* Making a Murderer’ın bir versiyonunu izlemişiz gibi hissettim bir ara.
* Kendisini izlemeye itirazım yok da o sahne için Keegan Allen’dan başkasını da bulabilirlermiş. Eğer karakteri daha ilerisi için de kullanacaklarsa o başka tabii.
Aslında güzel olabilir. Rusty’nin surat ifadesini izlemek çok tatlıydı, verdiği karar ise cesurdu ve onunla daha çok eğlendim.
* En sonundaki karar kısmına şaşırmadım.
Jessica Meraz (Chasing Life) kadrolu olarak, Lourdes Benedicto (V, Cashmere Mafia) ise tekrar eden bir rolle 6. sezon kadrosuna dahil olmuş.
2×3 üzerine
Ne eğlendirdi bu bölüm ya, ekip içi komedi ile epey gülümsetti, bölüme konu olan mevzunun sonucu belliydi gerçi ama sunum şekillerine mest oldum:)
James Martinez (House of Cards), tekrar eden bir rolle kadroya katılmış.
Amirah Vann (Underground), tekrar eden bir rolle 6. sezon kadrosuna katılmış.
3. sezonda 2 bölümde yer alan Billy Burke 6. sezon için geri dönüyormuş.
Bekliyordum dönmesini, güzel oldu. Gelsin ve biraz gerilim yaratsın istiyorum. Her ne kadar hikayesi uzamış olsa da ben memnunum.
31 ekimde geliyorrr gönlümün efendisiiiii
Promoyuda şuraya bırakayım. https://www.youtube.com/watch?v=u4EZ5aJY_N4
6. sezon son sezon olacakmış
bu aralar iyi değilim. Tnt bitirme kararı almış. Dizinin yazarı James duff kendisinin bitirmek istediğini söyledi bunun kanalın kararı olduğunu söyledi. Halbuki reytingleri de çok iyiydi 
Öncelikle TNT seni Allah bildiği gibi yapsın. Gelecek üç dizin de tutmasın.
İkinci olarak her zamanki gibi bir bölümle dönmüş. Birden fazla bölüme yayılan bir olaya girdiklerini biliyordum zaten. Fena iş çıkarmamışlar.
O nasıl bir bedduadır yahu
The Alienist tutsun lütfen. 
Yazarken aklıma geldi ama sonrasında geri adım atasım gelmedi. Çok istiyorsa tutsun tabii ama tutmazsa ben üzülmem.
(O kadroyla tutturamazsa zaten sahiden ektiğini biçiyor demektir.)
6×04 üzerine:
Dört bölüm sonunda olmayan ne kaldı cidden merak ediyorum. Geriye bir tek sorumlunun kim olduğunu öğrenmesi var diyeceğim ama bir sürü şey daha çıkacak. Hadi Part 5 gelsin madem.
Bu sezon 5+4+4 bir sistem tutturmaları ilginç olmuş.
* Olanlardan sorumlu olana bir diyeceğim yok da sebebine biraz güldüm.
* Şunu da gördük ya daha ne desem bilemedim. Bu bölümle dizi finali yapsak olur. Açıkta kalan bir şey yok benim aklımda.
Colin Donnell da Arrow’un alternatif evrende geçen bir bölümüne bu sebepten konuk olamamıştı da Chicago’da doktorluğa başladığı için gelemediğine dair replik koymuşlardı bölüme
İleride toplayacaklar mı bilmiyorum ama Rusty canım sen de kendi derdine yan müsait bir zamanda.
Gustavo mu yoksa Rusty mi kafasına bir şey fırlatılmayı daha çok hak ediyor acaba? Müsait bir vakitte düşüneyim ben bunu. Ay bir de bilmem kaç bölümdür biz niye bu adama sadece Gus diyorduk sorması ayıp?
Lütfen Gus’ı son görüşümüz olmasın, ben eğleniyorum bu ikisiyle. Aiden’ın lafı geçince Keegan Allen beyi görebileceğimizi tahmin ettiydim zaten.
Yeni hikayeyi iyi açtılar gibi. Biraz öncekinden feyz almışlar gibi du’ bakalım. Bu en azından dört bölüm zaten.
Yani şimdi senin geçen bölümde Gustavo’ya sorduğun…
Çünkü nihayet geçen sezon finaline de girdiler! Yukarıda bir yerde de yazmıştım, Rusty’nin yaptığı Gustavo’yu Aiden’a hediye etmek gibi bir şey oldu. Adamı oraya kendi ellerinle gönderdin sayılır yahucum? Delirtir bu ikisi insanı. Geçen bölüm nereden nereye derken bu bölümde bir tur daha döndük böyle.
Gerçi kullanmaktan pek de haz etmediğim “Bir kez sevişseler rahatlayacaklar” kalıbını zorla kullandıracak bu ikisi. Hayır bir de birbirinize bağırmadan sakin sakin konuşmayı mı deneseniz?
Dört bölümlük hikayenin finali 9. bölüm oluyor. O zamana kadar bir zahmet halledin şu mevzuyu please. Gelecek bölümü çekirdek eşliğinde izleyeceğim bu gidişle. Bu arada polisiye kısmı da aslında fena gitmiyor da karıştır Allah karıştır yani yine durum.
Az önce bu tanıtımı tekrar bir okuyasım geldi. Ben beş yıl önce boş bulduğum yere virgül koyuyormuşum sanırım, 20’ye yakın virgül kaldırdım yazıdan.
:)))
6×09 üzerine:
* Bu haftayla birlikte çift bölüm yayına geçmiş dizi. Kalan dört bölümü de iki hafta içinde yayınlayıp ekrana veda edecek.
* 8’i dün, 9’u bu sabah izledim. 9. bölümde yaşanan malum şeyden sonra “Ciddi ciddi oldu mu ya bu şimdi?” diye dolandım, olmuş. Hazır bitiyoruz madem diyerek resmen yapmışlar. Sabah da ne diyeceğimi bilemedim, hala da bilmiyorum.
Ayrıca TNT’nin diziyi bitireceğini önceden biliyorlarmuş bunlar. Sadece duyuruyu sezon başlamadan yapacaklarını bilmiyorlarmış. Bu bölümde olan da bir nevi ona hizmet olmuş. Final bölümü en azından tutarlı veya kapalı olabilir.
Gerçi olmasa bile sanırım fazla önemsemeyeceğim. Bu bölüm al zaten eğey bir finaldi.
* Malum konuğun geleceğinin haberini okumuştum da aklımdan çıkmıştı. Kalan bölümlerde de şu hikayeyi bitirelim artık.
Dört bölümlük malum hikayenin sonuna da itiraz etmeyeceğim. Öyle bir sondu, yine düzgün bir şekilde kapattılar.
Malum olaydan sonra
her şeyin dozunda olduğu iyi bir bölümdü.
6×11:
Bölümü biraz merakla, çoğunluk sinirim tepemde izledim resmen.
Nasıl fark edemezler.
Telefon şarjı çabucak azalınca ben bile huylanıyorum arka planda şarjı yiyen bir durum mu var diye. Telefonu şarja takıp durunca hacklendiğini en azından bölüm sonunda çakar diye düşündüm ama nafile.
Konuk oyuncunun rolü de tam bir uyuz.
Resmen gıcık olalım diye hususi getirmişler. Ne güzel finale doğru heyecanlı gidiyor derken diziden soğutacak tipi neden getirirler.
Birkaç gündür malum sebepten kaçıp duruyordum ama kaçmak da bir yere kadar, dün çıkartım ben bu ikisini de aradan.
* Gitti resmen kadın… Biraz uzattılar ama olsun o kadarı.
* Telefon şarkından şüphelenmemelerinin sinir bozuculuğunu bir kenara bırakırsak aslında hiç fena bölümler değildi. İyi düşünmüşler gidişatı. Kalan iki bölümde de Stroh olayını kapatıp giderler herhalde.
* Rusty de Gustavo’yu aynı birimin koruması fikrini sevdim.
6×13 (Dizi finali) üzerine:
Geçen haftadan beri kaçıyordum, nihayet veda ettim. Düzgün ve güzel bir şekilde kapatmışlar, ucu kapalı bir final olmuş.
Malum konuyu son beş dakika kala bitirdikten sonra “Hadi gidiyoruz” aşamasına geçtiler, bundan sonrası diyerek bağlayıverdiler… Orada bir ara tuhaf oldum sanki. Özleyeceğim bu diziyi ve karakterleri.
(Kadronun bir kısmı için 13 senedir oynadığı role veda etmek oldu. Tuhaf bir düşünce olsa gerek.)
Süper ya bayılıyorum dizideki böyle bi ayrıntıyı gerçeğe taşımalarına. Eskiden HIMYM çok fazla yapıyodu bunları sırf onu yakalayacağım diye izliyordum. Hoşuma gidiyor bu tarz işler.