Major Crimes — Tanıtım
125 yorum aytackara 22 Ekim 2012 11:55
Bundan 7 yıl kadar önce başlayan, polisiye diziler içinde özellikle de sevenleri için oldukça ayrı bir yeri olan The Closer, 13 Ağustos 2012’de finalini yayınlayarak ekranlara (maalesef) veda etti. Dizinin başrol oyuncusu Kyra Sedgwick‘in verdiği karar üzerine son sezon için onay aldıktan sonra da dizinin uzantısının (spin-off) yapılmasına karar verilmişti. İşte böylece, The Closer’ın bittiği gün ekranlara yeni bir dizi “Merhaba” demiş oldu: Major Crimes. Eğer bu dizi nasıl bir şeydir derseniz buyurun yazının devamına.
Major Crimes, tıpkı The Closer ya da diğer birçok polisiye dizi gibi, her bölümü farklı bir cinayet davası üzerine kurulu bir dizi. Aynı zamanda, -uzantı olarak planlandığından- sevgili The Closer’ın son 6 bölümüyle Major Crimes’ın altyapısı kuruldu. Ama bu The Closer’ın son 6 bölümünün diziden önce izlenmesi gerektiği anlamına da gelmesin. Major Crimes, The Closer’ı izlemeyenleri de düşünerek hazırlanmış.
Dizinin yayınlanan ilk sezonu 10 bölüm sürdü ve 15 Ekim’de sezonunu kapatan yapım, 15 bölümlük yeni sezon onayını da aldı. Giriş kısmını artık bitirip dizinin konusuyla devam edersek:
Major Crimes: Yıllar önce Los Angeles’taki suç oranı çok artınca bununla mücadele için komiser ve dedektiflerden oluşan bir ekip oluşturuldu. İşte, bu ekibin (Major Crimes’ın) başına da Atlanta’dan Brenda Leigh Johnson getirilmişti. The Closer’ın finalinde Brenda ekipten ayrılınca yerine Sharon Raydor getiriliyor. Uzantı dizinin açılışı da zaten bu şekilde oluyor…
Sharon Raydor: The Closer’da 5 ve 6. sezonlarda yan, 7. sezonda ana kadroda yer alan karakter, Los Angeles’ta polislerin gereksiz yere aşırı ya da öldürücü güç kullanımı sonucu meydana gelen insan ya da hayvan ölümlerini, hastanelik derecesine varan yaralanmaları araştıran Force Investigation Division (FID) adlı birimde çalışırken ekibin başına geçiyor.
Bazen insanı sinir edecek derecede bir otokontrole, sakinliğe, ses tonuna ve her şeyin kitabına göre olmasına dayanan bir yapıya sahip Başkomiser Raydor, iki büyümüş de kendi hayatlarını kurmuş çocuğa ve sakin bir hayata sahip biriyken, birimin başına gelince hayatında her şey bir anda eskisinden de hareketli bir konuma geliyor. Tıpkı Brenda’da da olduğu gibi ekibin bir kısmıyla doku uyuşmazlığı yaşaması da cabası. Tabii bunda birimin temel sistemini değiştirmeye karar vermesinin etkisi de inkar edilemez. Yani “itiraf” temasının yerine “anlaşma” temasının gelmesi…
The Closer’daki suçların çözülmesi büyük ölçüde Brenda’nın üstün sorgulama taktiklerine ve suçlulardan kopardığı itiraflara dayanıyordu. Major Crimes ise suç dünyasına farklı bir açıdan yaklaşıyor: “Suçu itiraf ettirmenin ötesinde bir de suçluya hüküm giydirme vardır.” sloganıyla yola çıkan dizi, adalet sistemine odaklanan bir polisiye/dram olma yolunda ilerliyor.
Brenda’nın yıllarca en çok mücadele ettiği konulardan biri de davaların yarattığı mali yüktü. Çünkü birinin suçluluğunu kanıtlamaya giden yolda itiraf alınsa bile olayın adli tıp ve dava aşaması üstlerin kimi zaman hoşnutsuzluğuna neden oluyordu. Sharon’ın ekibin başına geçince getirdiği sisteme göre özellikle kişinin suçluluğunun kesin (1. dereceden kanıtlarla) bir şekilde kanıtlanamadığı ya da itiraf ettirilemediği durumlar da dahil olmak üzere kişinin normalde alacağı cezanın daha azı teklif ediliyor. Yapılan anlaşmayla yüksek dava ve adli tabip masraflarından büyük ölçüde kurtularak hem suçluları yakalayıp hem de polis merkezinin ekonomisine katkıda bulunulmuş olunuyor.
Örnek: Normalde araştırma-dava-jüri sonucu cinayet nedeniyle idam edilecek birinin anlaşmayla ömür boyu hapis cezası alarak cezaevini boylaması. Bir katilin 1. değil de 2. dereceden cinayetten yargılanmaya razı olması ve normale oranla daha az ceza alarak dava aşamasının atlanması. Tabii bu onun ilerleyen bir yaşta hapisten çıkacağı gerçeğini de değiştirmeyebiliyor.
Major Crimes’ın uzantı dizi olması ve haliyle kadroyu neredeyse korumasının da getirisiyle The Closer’ın finalinden sonrasıyla devam ediyor. The Closer izlemiş olmanın şart olmadığını yine belirtmekle birlikte davaların gerisinde dedektiflerin kendi arasındaki ilişkinin sınırlarına yeni bir karakter de dahil oluyor: Rusty Beck.
Rusty, annesini arayan, yıllardır sokaklarda yaşamış, tecavüze uğramış, para için kendini satmak zorunda kalmış ve Brenda’nın The Closer finalinde ‘ele aldığı’ cinayet davasının baş tanığı. Bu nedenle dava bitene kadar sağlanan devlet koruması kapsamında çıkan karışıklıklar sonucunda kendini Sharon’ın evinde buluveriyor. The Closer’da Brenda’nın hayatına ayrılan zaman kadar Major Crimes’ta Sharon’a zaman ayrılmasa da ikilinin arasındaki ilişki ve ekip içi dinamik de dizide kendince özel bir yer kaplamakta.
Dizinin kadrosundan da bahsedecek olursak:
Daha önce de dediğim gibi The Closer kadrosunun büyük çoğunluğunu yine görüyoruz. Başarılı bir tiyatro ve sinema kariyerinin yanı sıra Battlestar Galactica’daki rolüyle de tanınan; Oscar, Altın Küre ve Emmy adaylıkları bulunan Mary Mcdonnell (Sharon Raydor) Major Crimes’ta başrolü üstleniyor. G.W. Bailey (Komiser Provenza), Tony Denison (Komiser Flynn), Micheal Paul Chan (Komiser Tao), Raymond Cruz (Dedektif Sanchez), Phillip P. Keene (Buzz) de dizinin ana kadrosunu oluşturuyor. 7 yıl Brenda ile didişip duran üstü Robert Gossett (Russel Taylor) ve Brenda’nın kocasını oynayan Jon Tenney (FBI’dan Fritz Howard) de yan kadro olarak dizinin içindeler.
Kearran Giovanni (Dedektif Sykes), Graham Patrick Martin (Rusty Beck) gibi yeni yüzlere karşılık eski kadrodan ayrılan oyuncular ise Kyra Sedgwick’in (Brenda Leigh Johnson) yanı sıra Corey Reynolds (Çavuş Gabriel) ve J.K. Simmons (Şef Pope).
Ufak not: Mary McDonell The Closer’da oynadığı rolle 63. Emmy Ödülleri’nde (2011) “Drama Dalında Konuk Kadın Oyuncu” dalında aday olmuştur.
Major Crimes, bir The Closer değil. Zaten ilk bölümüyle olmak istemediğini de “zarifçe” ve açıkça belirtiyor. Ben bir The Closer sever olarak sezon ilerledikçe diziye ısındığımı itiraf edebilirim. Tabii bunda The Closer’dan çok bir Kyra Sedgwick ve Brenda Johnson sever olmamın etkisi de büyük. Ama diğerini hiç izlememiş biri için bu durum muhtemelen çok daha kısa sürebilir.
Oyunculukta kadrosu neredeyse aynı olduğu için haliyle The Closer’dan pek bir farkı yok. The Closer izlemeyenler içinse senaryonun ve dizideki oyunculuğun gayet yerinde olduğunu söyleyebilirim. Cinayetlerdeki kurgu bir yana arka planda diziyi Rusty-Sharon ilişkisi ile destekleyişleri bence başarılı şekilde izleyiciye aktarılıyor. Ayrıca ben de -tanıtım boyunca pek anlaşılmasa da- iki dizinin birbirinden bağımsız değerlendirilerek izlenmesi taraftarlarından biriyim…
Sonuç olarak hayatına yeni bir polisiye almak isteyenlere, The Closer sevenlere ya da çeşitli nedenlerden dolayı sevememişlere bu dizi hiç değilse denenmesi için bile tavsiye edilebilir. İzleyenlere ya da izleyeceklere iyi seyirler…
yorumlar
Bu Rusty’nin annesinin çenesinin düşüklüğüyle netçez bilmiyorum. Bu kadarı benim bile aklımdan geçmez yani. Bu kadını alabiliriz artık, ben hazırım. Bir de şu Sharon’ın durum fark etmeksizin sakin sakin konuşmasının hastasıyım… Sinirli aynı, ağlamaklı aynı, işte aynı.
3×11 üzerine:
Bu bölümün vakasının bitiş şekline bayılmış durumdayım. Hangi çift olacağını tahmin ettim yalnız ve eğlenceliydi denilebilir.
3×12 üzerine:
3×13 üzerine:
‘O ikisi’ sevgili olsun mu? Olsun mümkünse <3 Rusty’nin bölüm sonunda yaptığı açıklamayla Sharon’ın şaşırması pek güzeldi. Torrey DeVitto’yu dizilerde izlemeyi sevdiğimi görünce yine anladım. Bu arada Flynn’in göbek de maşallah boyuttaymış, ceketten anlamıyordum herhalde ben. Biraz da omuz ve yukarısını çektikleri için sanırım. Ceketsiz Sharon’ın odasına girdiğinde göbekle birbirimize bakakaldık hani.
3×14 üzerine:
3×18 ve 19 (Sezon finali) üzerine:
* Philip Stroh’u göreceğimi önceden bildiğimden ve adamı görmeye niyeyse pek istekli olmadığımdan başına biraz isteksiz oturdum ama çift bölümün temposunu iyi ayarladıklarından hızlı bitti. Billy Burke’ü izlemesi bir zevk ya.
* Rusty’nin Chad’e bakışına güldüğüm doğrudur. Eşcinselliğini açıkladığından beridir daha bir açık davranıyor ve hoşuma gidiyor. Happy Pride o zaman, tam da gününe denk geldik. Yeni sezonda en azından bir ‘aday’ bulur umarım. Sykes ve Provenza birilerini buldu, hatta bu gidişle Andy ve Sharon bile olacak ya.
* Galiba şeytan dürttü, 4. sezonun kaç bölüm olduğunu öğrenmek için Wiki’ye girdim. Bu sefer 18’miş. 10+8 olacakmış hatta. 18 olduğunun kaynağı da senaristin fanlarla Reddit’te yaptığı soru-cevap seansıymış. Adam sezon finalinden sonra bu işe girdiğinden Philip Stroh’un kaçtığını belirtmekten kaçınmamışlar tabii, ben 18 ile 19 arasında bu okumaya girdiğimden kendi kendime spoiler vermiş oldum. 12 points again.
(Yalnız birkaç kişi ‘Shandy’ diye sormuş da bir insanoğlu Rusty konusunu sormamış. Bu dizinin yaş ortalamasının 40 civarı olduğunu düşünüyorum. Tam bir CSI, NCIS sendromu)
#Shandy aklıma geldikçe gülerim artık. Shandy
>> Bu arada Julio’nun öfke kontrol edememezliğinden uzaklaştırma aldığını ve premierede döneceği sezona girmeden önce bildiğim iki şeyden biriydi sanıyorum. (Diğeri sezon finalinin Stroh konusuna dair olduğu, o da önemli sayılmaz zaten.)
* Billy Burke’ü umarım tekrardan görme şansımız olur, hoşuma gitti bu çift bölümlük vaka ayrıca. Psikopat olsa da karakteri de ilgi çekici üstelik.
* Şu konu bizim kanunlarımızda da geçerli mi diye merak ettim izlerken.
ben nasıl farketmemişim yaşına bakarken şaşırdım bak 20 senedir beraberlermiş röportaj buldum.
telefonum sapıttığı için linki açık veriyorum sonra düzeltirim
http://m.digitaljournal.com/a-and-e/entertainment/a-conversation-with-phillip-p-keene-from-tnt-s-major-crimes/article/380568
shandy’i bekleyenlerden biri de benim <3 özellikle adamım provenza'nın yorumlarını dinlemek için
verdiğin reddit linkinde mark pellegrino'yu closer'da canlandırdığı karakteri getirmesini istemişler beni bir gülme tuttu gel gel mark'cım gel bu eksik kalmasın
@towanda Benim aklıma WhoDatesWho’ya girmek geldiydi, orada evlendiği bile yazmıyordu. Röportajı yanlış anlamadıysam adamı oyunculuğa ikna eden, arkadaşı olan şimdiki menajeri, The Closer seçmesini ayarlayan yine öyle. E bu kocası ne işe yarıyormuş bunun?
“O adam ne alaka şimdi?” tepkisini verdim ben, severim de, yani… Kyra Sedgwick’in bir bölüm konuk olmasını tercih ederim.
Esprili işlediklerinden dolayı malum konu gittikçe ilgimi çeker oldu sezonu izlerken; o kadar dikkat etmezdim mesela.
kocası şu işe yaramış bence
“Then this job [on The Closer] came up. I didn’t have to audition. Basically it was just handed to me ”
deneyimi olmayan birine seçmelere bile girmeden iş verilir mi
@towanda Evlendiklerini fark ettiğimde ilk aklıma gelen bu oldu zaten. Set aşkı çıksa gülerdim herhalde. Yardıran bir karakteri yok ama adam geçinip gidiyor tabii, bu da ona yeter.
Luke Perry’li 3×08 eğlenceli olmuş. Tao’nun reyting açıklamasına güldüm.
Biraz biriktirip oturayım demiştim, 7’den sonra başladım. Bir çırpıda geçti gitti, hatta kendimi durdurmasaydım dünden bitiyordu. Her zamanki seviyesinde yuvarlanıp gidiyoruz. Çok uzun süredir elimde hep peş peşe izleyebileceğim bölümler oluyordu, böyle bir tuhaf oldu…
Gelmişken 4×06’ya parantez açayım: Erkek savcı beyin dediklerinin aksine benim vicdanım gram sızlamadı. Neredeyse yaşasın kötülük seviyesine geleceğim hatta. Jeri Ryan da çok iyiydi bu arada.
* Rusty'ye birini bulalım diye diye onu da buldurduk nihayet. Şimdilik fena gitmiyor da T.J. konusu. 7'de de vardı, 8'de olur sanırım. Gerçi 'coming out' ne kadar porblem olur, Gustavo'dan arıza çıkar mı orası muamma...
* Ya bir de tamam, Shandy randevusunda bir şeyler olmuş da iyi-kötü biz onu öğrenseydik olmaz mıydı?
Sırf sanırım 40 kere falan dile getirdiğimden olmadığını düşünmeye başladım artık. Kendisinin de dediği gibi arkadaş tam bir ‘jerk’ sayın seyirciler.
Ayrıca bölümün başlarında bir ara kendimi CSI izliyormuş gibi hissettim, eğlenceliydi de. O kadarla da kalmayıp ‘başka dizilerden tanıdığın oyuncunun katil çıkması’ sendromunu da yaşattılar ama olan bitenler içinde buna sıra bile gelmez. Konuyu çözebilmiştim.
* #Shandy’nin olduğunu, daha doğrusu iyi gittiğini sorgu kaydı izlerkenki tavırlardan anlamıştım da ‘üstlere bildirme’ konusunu beklemiyordum; hoşuma gitti.
* Ben T.J.'i sevmiştim Aşk olsun ama. Hem kelime anlamıyla, hem de deyim anlamıyla olsun hatta. Daha 2 bölüm var sezon arasına; Rusty düzeltse keşke arayı. En azından 'jerk' olduğunun farkında, bu da bir şeydir. Gerçi pek sanmıyorum bu düzeltmeyi işleyeceklerini ama yanılması güzel olur. Hadi bakalım.
Dizinin senaristinin bu tarz hikayeleri kullanmayı sevdiğini bildiğimden şaşırmadım diyebilirim. Aklıma da 3×01 geldi ilk olarak. Yukarıda spoiler içinde duruma dair bir resim bile kullandıydım.
Family drama işinden anlıyorlar ama. Severek izliyordum, 8 bölümü ara vermeden devam ettirselerdi itiraz etmedim hani. Artık kalanını biriktirir de mi girerim, haftalık mı giderim onu Ocak temposuna bakarak karar veririm.
* 3×01’de kuzeninden çocuk doğuran bir kadın, burada erkek kuzenlerine cinsel tacizde bulunan bir adam.
* Alice/Mariana/Paloma konusunu kapattıkları iyi oldu.
Major Crimes’a 5 bölüm uzatma gelmiş ve 4. sezonu 23 bölüme çıkarmışlar.
Ben diziye aşık olabilirim de bunlar ne çekiyor kuzum? Kablolu kanal dizisi olmanın adabı gitti az önce.
Slider’ın avukatı olarak birden fazla bölümlüğüne Greg Rikaart girmiş kadroya.
4×11 üzerine:
Özlemişim Bölümün vakasından ziyade çözüş biçimi harikaydı.
Yalnız orta yaşlı bir çiftin lişkisini suratımda gülümseme ve merakla takip edeceğim hiç aklıma gelmezdi. ok iyi gidiyorlar bu konuda.
4×11 “necdetcem7 düzlettik ”
olayın çözüm anı çok hoştu.
@aytackara, bende tahmin etmezdim merak edeceğimi, demek ki doğru karakterlerle tadında yazılmış bir senaryo olunca böyle bir çift kendini izleyicisine sevdirtebiliyormuş.
İkinizinde yazdığı 4 x 11 olmayacak mı ?
@necdetcem7 Haklısın tabii ki yazarken dikkat etmemişim. Düzelttim, thanks.
@legendparker Don’t tell Sharon Bölümü izlerken "Ya sen kendini delikanlı mı sanıyorsun, başımıza iş açacaksın?!" diye çemkirdiğim doğrudur.
4×12 üzerine:
Şu sahnede gülmeden edemedim.
Ben bu Slider’ın hikayesini o kadar da önemsememiştim başta baya iyi evriliyor. Oyuncu da çok iyi oynuyor. Neredeyse karakterin gay ve suçsuz çıkmasını isteyeceğim.
Wikipedia’ya bakarken 16. bölümü Jon Tenney’in yönettiğini fark ettim. Bu arada kış bölümleri reytingleri TNT dizilerinin başına hep geldiği gibi yazdakilerden baya daha az izleniyormuş.
Birazcık moral bozucu oldu ama Agent X, Legend ve Public Morals zaten kötü durumda olduğundan, Falling Skies ve Proof’u da yeni kaybettiğinden MC’ye sıra gelmesine daha çok var snaıyorum. Zaten hayrına 19’dan 23’e çıkartmadı herhalde diziyi; bu kadar şey kaybetmekten elinde dizi azalması oldu resmen.
Murder in the First’e onay verdiyse bu diziye her türlü verir. Reyting açısından daha iyi MC.
Zaten o ortalıktayken MC’ye bir şey olması epic fail bir durum da olabilir.
Klasik bir polisiye olsa…
İşte bu yüzden bu diziyi seviyorum <3 Yalnız Chip'i oynayan Bryce Johnson mı diye 4-5 kere suratına baktığım doğrudur. Cidden oymuş. Kaza izleriyle birlikte adamı ilk başta bir tanıyamadım.
4×13:
Slider’ın avukatı
deyince, acaba dizide de bilinçli olarak mı Rusty’i olduğundan daha küçük göstermeyi amaçlamışlar diye düşünmeye başladım.
@aytackara:Her ne kadar Provenza’nın
hallerini sevsem de ve dediğinin doğru olduğunu düşünsemde, senin dediğin gibi sıradan bir polisiye olmadığı için benim
şüpheli listemdi.
4×15 üzerine:
Zor muydu pek emin değilim ama katili doğru tahmin etmeyi başardım.
Rusty’nin lafı yarım kalmayaydı iyiydi.
4×16 üzerine:
Cidden öyle…
Karar açıklanınca ben bir tuhaf oldum, valla tersi çıksa sanıyorum itiraz etmezdim. Bir de “Gus, sen hayırdır?” demek istiyorum.
4X12 de aytacın paylastıgı sahnede bayağı kahkaha attım. tüm polisiyeleri izlerken artık iç sesim provenza gibi çıkıyor. önce karı kocadan yana kullanıyorum katil hakkımı . it’s always …
rusty’cim seni anlamaya çalışıyorum ama anlayamıyorum derdin ne planın ne . şu çocuğa bir sevgili bulsalar artık
slider ile arasında birşey olcak diye korktum yemin ederim. belki gus ile olur
4X17 agır bir vaka olmuş hazmetmesi zor.
@towanda
Bence de bulsunlar artık. Bazen izleyici kitlenin muhafazakarlığından çekinip de konuyu dolandırıyorlar mı diye düşünmüyor değilim, o derece oldum. Yalnız yalan yok, benim “Gus mı? Ya yok, bari o zaman Slider olsun.” dediğim doğrudur. Zaten 17’de yine hiçliğin içinde kaldık gibi oldu.
böle gözlerim parladı birden çok mantıklı geldi bu açıklama. tnt de son dönemde izlediğim dizilerde rusty dışında gay karakter bile hatırlamıyorum
öte yandan yapımcı da gay pek kabulleneceğini sanmıyorum kendimle çeliştim dimi belki rusty’nin yaşadıkları sebebiyle yakınlasamıyor diye bir açıklama getirirler
ama lütfen slider olmasın
Dizinin yürütücüsünün gay olduğu da aklımda, hatta daha önce konuşmuştuk adam dizinin Buzz’ı ile evli.
Diğer yandan da aklıma bölümlük polisiye dizileri izleyen kitlelerin genelinin orta yaşlı ve Cumhuriyetçi olduğu gerçeği geliyor. O nedenle bir acaba oluştuydu zaten. Dram konusu olduğunda eşcinselliği çok iyi işliyorlar da konu aşka gelince var bir acayiplik… Bekledikleri belli bir zaman vardır belki…
Zaten Slider ile olabilecek bir ortamda yok bence şu an dizide.
yok suçlu bulundu ama birara bu masum mu çıkcak diyr düşünmedim değil. sen de dile getirmişsin. hatta son bölümdeki konuşmalar olmasa slider hükümlüyken rusty onun masumiyetini kanıtlarmı acaba vs diye kafamda kuruyordum.
evet dram kısmını çok iyi işlediler ama artık mutlu olma zamanı
Ne Slider’ı tamamen batırdılar, ne de olaya herhangi bir kesinlik kazandırdılar. Ama dürüst olayım, idam kararının evet çıkmasını gerçekten istemiyorum. Aksinde tepki göstermem herhalde ama hoşuma gitmeyeceğini biliyorum. Slider portresini dizide iyi çizdiler. Hakkı olan cezasını alsın; konu da kapansın… Kimler ne anlaşmalarla yırttı bu dizide yahu.
18 ile bu akşam sezon arası veriyorlar. Kalan 5 de Şubat’a artık.
Bölümde Rusty “Birisiyle nasıl çıkacağını bilmiyorum.” tarzında bir cümle söylediğinde “Biliyoruz canım onu.” deyiverdim. Gus konusuna henüz alışmamış olsam da bu ikisi yan yana düşündüğüm kadar eğreti durmadılar. Gus’ın açıksözlülüğünden dolayı da olabilir. Sharon ve diğerlerinin olayın farkına tam vardıklarında verecekleri tepkiyi de görmek istiyorum please.
Bu diziyi izlemek için ilk olarak The Closer’ı mutlaka izlemek zorunda mıyız? Yoksa direk bunu izlesek olur mu?
@okakacukaka: Bu sorunun cevabı tanıtımın ikinci paragrafında verilmiş
@unfortr: Tanıtımı çok uzun süre önce okumuştum, unutmuşum sağolasın
@okakacukaka: The Closer dizisinden bir bölüm bile izlemeden Major Crimes dizisine başladım. The Closer dizisine cnbc-e deki reklamlarından aşinaydım, içeriği hakkında genel bir bilgim vardı sadece. İzlemene gerek yok ama genel bir bilgi edinmeni tavsiye ederim.
The Closer tanıtımı da iş görebilir sanıyorum. Bence de sorun olmayacak izlemek.
tanıtımda belitilen anlşama teması , closer’dan sonra bana batmıştı açıkcası. alışmam zaman almıştı. bence major crimes’a direk gir.
Ben birinci bölüm bitince aklıma geleni saymıştım. Daha doğrusu epey sinirlenmiştim. Ama tabii ki bende The Closer üstüne izleme gibi bir olay olduğundan olduydu. Şimdilerde bayılıyorum, sezonlarca daha devam etse itiraz etmem.
Kendi kalitesinde bir bölümle dönüş yapmış. İkiye bölmek için iyi bir konu bulmuşlar.
*
* Değil 4., 14. sezon gelse bile Sanchez’in bağırmalarının bir sonu olmayacak sanırım. Adamı sevesim varsa bile kaçıyor. Biri bana öyl bğaırsa “Ne bağırıyorsun ya?” derim herhalde. Hiç korkutucu da gelmiyor üstelik
4×20 üzerine:
Ben niyeyse hikayenin iki bölümde kapanacağını düşünüyordum. Bölümden sonra gidip bölüm isimlerine baktım, meğerse 5 partmış. Sezon finaline kadr yolu var yani… Peki.
@aytackara: Sen öyle yazınca bende incelemedim, iki parça ise 419-20 ard arda bakayım dedim erteledim. Sezon arasının geçmesini o kadar bekledikten sonra kaldı 3 bölüm biraz daha bekleyip bir arada mı izlesem? Konu bütünlüğü çok yoğun mu?
@legendparker İkiye böldüler olayını The Blacklist’ten esinlendim de uyduruverdim herhalde. Orada bazen kara listedeki kişieri iki bölüme yaydıkları oluyor da… Bir de bölümün adı “Hindsight Part 1” idi. Sezon finalinin adı “Hindsight Part 5” çıktı ya.
Bence illa ki biriktirilecek kadar yoğun değil. Yani klasik Major Crimes tarzında işliyorlar vakyı. Beş parta yaydıkları için biraz kapsamlı bir dava çıkarmışlar, herkes bir şekilde içinde. Herkesin kendince bir olayı dönüyor vs.
@aytackara: Yani bölümün devamını reklam arası gibi olayın olmadık yerinde bitirmiyorlar anladığım kadarıyla, haftalık devam etmek bir tık ağır bastı, teşekkürler.
4×21 üzerine:
Genişleye genişleye sonunda bana kadar gelecekler, az kaldı. Ucu dayanmayan kaldı mı sahi?
4×21 de anladık ki bu işin ucu yakında aytackara’ya kadar gelecek
3 bölümü birer gün arayla izleyince dizide “dün… şu oldu bu oldu” zaman kavramı benim içinde geçerli olunca hoşuma gitti. Uzun soluklu dava dizinin tarzına , temposuna yakışır mı diyorum, fena olmamış.
4×22 üzerine:
Anladık geriye bir bölm kaldı da yine de o nasıl bölüm sonu kuzum? Cevabın çok önemli olduğundan değil de orada öyle mi btirilir? Ama ayıp :razz:
Hindsight Bölüm 3,
Hindsight Bölüm 5,(sezonun son bölümü)
Sezondan tek şikayetim iki uzun ara verip 3 parçaya bölmüş olmaları. 2. parça diğerlerinden daha iyiydi.
Her şeyin çözülmesine bir dakika kala anladım da bu tarzda bir açıklamaya benim kafamda toplayabilmem epey zor olurdu. Güzel kapattılar.
Üç parçadan ikincinin daha güzel olduğuna ben de katılıyorum. Alice’in hikayesinden ziyade Slider’ınki benim ilgimi daha çok çekmişti.
Mark Hickman suçlu durumuna düştüğünde daha bölümün yarısı olmamıştı zaten, eşi düştüğünde de olmayacağını hissediyordum. Mark Amy’ye karşı güzel konuştu yalnız.
Bir de Tanrı affetsin, Julio’nun kederli halleri beni yibne enterese etmedi. Misal Mark’ın karısı Tao’ya laf sokarken daha bir ilgiliydim.