2015 Mart’ta TV Ekranı
93 yorum ozgun14 02 Mart 2015 08:17
Yazı dizisinde geldik bir sonraki aya, eskiyle yenisiyle Mart kapıdan baktırdı. Neler var bu ayda bakalım…
YENİ GELENLER
Ben Garner’ın sabah koşusu sırasında karşı komşularının çocuğunun cesedini bulmasıyla başlayan hikayesini izleyeceğiz. Bir anda kendisini şüpheli olarak davanın ortasında bulur. Polisler olayı gün yüzüne çıkarmaya çalışırken beraberinde onlarca sır ve yalan da ortaya dökülür. Elde şüpheli olarak sadece Ben vardır. Katil o mu, yoksa başka biri mi 1 Mart’tan itibaren göreceğiz.
Koskoca dünyada bir anda kendinizi tek başınıza bulsanız ne yaparsınız? Siz ne yaparsınız bilemeyiz ama bu arkadaşımız bir şeyler yapacak gibi. Dünya’daki diğer insanın çok uzaklarda olmadığı umuduyla yola çıkıyor. İnsanlığın devamı ona bağlı. Diğer kişi kadın çıkarsa tabii. Phil Miller’ın bu süreçteki maceralarını izleyeceğimiz bu komedi 1 Mart’ta ekranlarda.
Battle Creek birbirinden farklı ama nasıl olduysa birbirlerini bulmuş iki dedektifin etrafında dönen bir polisiye. Battle Creek, Michigan sokaklarını temizlemek için bu ikili yeterli gelecek mi 1 Mart’ta göreceğiz.
21. yüzyılda sessiz komediyi yeniden keşfetmek için hazırlanan bir dizi. Sezonu 6 bölüm sürecek ve skeç şov özelliği taşıyacak. Charlie Chaplin, Laurel and Hardy, Buster Keaton, Jacques Tati ve Marty Feldman‘dan esinlenilmiş.
Sherlock Holmes’un yaratıcısı Sir Arthur Conan Doyle’un hayatı üzerine kurulu aynı isimli Julian Barnes kitabından uyarlama bir dizi olacak. Conan Doyle karısını kaybetmiş bir adam, bahsi geçen Goerge ise hayvanları sakatlama iddiasıyla yedi yıl hapiste kalmış ve tehdit mektupları alan birisi. İkilinin yolları kesişiyor.
Uzun süredir birbirini görmeyen iki genç yeniden yan yana geldiklerinde bu sefer birbirlerinden hoşlanırlar ve birlikte olmaya başlarlar. Peki bundan komedi etiketli bir dizi çıkaracak ne mi var? Bahsi geçen ikilimiz Billy ve Billie aslında üvey kardeşler.
Davaları önce online çözüp sonra gerçek hayatta uygulayarak bitiren FBI Siber Suçlar Birimini ve başında yer alan Ajan Avery Ryan’ı izleyeceğiz.
Jerusalem’da bir arkeoloğun öldürülmesi üzerinde çalışan FBI ajanı Peter’ın hikayesini izleyeceğiz. Zaman ilerledikçe olanların basit bir soruşturmadan ibaret olmadığı ortaya çıkacaktır.
Modesto, California’da genç bir çift kendi evlerinde saldırıya uğrar. Adam ölmüş, kadın ise neredeyse ölmek üzereyken bulunurlar. Dizi maktul, şüpheli kişiler ve aileleri üzerinden bir cinayete sosyoekonomik, cinsel ve ırksal bakış açılarıyla yaklaşacak.
18. yüzyılda İngilizlerin mahkumları göndermek için Avustralya’da bir sürgün yeri kurmasıyla birlikte yaşanan olaylardan esinlenerek hazırlanan bir dizi. 7 bölüm sürecek.
Bir kıyamet tarikatı tarafından yer altında 15 yıl kilitli tutulan 4 kadın, polisler tarafından kurtarılır ve medyanın gündemine oturur. Indiana’ya evlerine dönecekken Kimmy kararını değiştirir ve sırtına çantasını takıp New York sokaklarına dalar. Kaybolan yıllarını telafi etme vakti gelmiştir.
Winston Graham’ın Poldark romanlarından uyarlanan dizi aslında geçen yıl yayınlanacaktı ama rötar yaptı. Dizi, aynı isimli 70’ler dizisinin de uyarlaması sayılır. 18. yy.ın sonlarında, Ross Poldark 3 yıl boyunca ordu adına kaçakçılıkla savaştıktan sonra memleketine döner. Dönüşünde babasını ölmüş, orduya katılırken geride bıraktığı sevgilisini başka biriyle nişanlı bulur. Eh, gerisini de izleyip öğrenin.
Fransız dizisi Les Revenants‘tan uyarlanan dizi, uzun süre önce ölen insanların birer birer kasabada belirmeye başlamasıyla hem kasabalıların hem de geri dönenlerin yaşadıklarını anlatacak.
Günümüz İngiliz monarşisinde herkesin gözü önündeki Kraliyet ailesinin yaşadığı o hayatı anlatan bir dizi. Kurgusal, kimi zaman herkeste olan ama bazen de alışılmadık olaylar ve skandallar yaşayan bir ailemiz var. Dizinin merkezinde tüm bu olanlarla baş etmek durumunda olan Kraliçe Helena (Elizabeth Hurley) bulunuyor. The Royals, E!’nun ilk dizisi ve 2. sezon onayı daha başlamadan aldı.
Lizzy (lezbiyen) ve Luke birbirlerinin en iyi dostudur. Boşanmış ailelerden gelen iki genç de düşünmüşler etmişler ve “Bize birbirimizden iyi eş olmaz; beraber çocuk yapalım.” demişler. Bunca denemeler arasında da Luke hayatının aşkıyla tanışmaz mı?! Üstüne bir de onunla evlenir. Yuvayı tamamlayacak tek eksik bir bebek kalmıştır ve müjde Lizzy’den gelir: Luke’tan hamiledir!
Olivia “Liv” Moore zombiye dönüştüğü talihsiz bir partiye kadar kendi halinde, başarılı bir tıp öğrencisiydi. Artık, insanlığını korumak için belli aralıklarla insan beyni yemek zorundadır. Kendini hemen bir adli tıp merkezine sokar. Yuttuğu her bir lokma beyin ona maktulden hatıralar olarak geri dönecektir. Kızımız bir yandan öğlen yemeklerini bedavaya getirtecek, bir yandan da soruşturmaların çözülmesine yardımcı olacaktır.
Bir araba galerisinde geçecek olan dramada, küçük bir beyaz bir yalan yüzünden olayların nasıl olup da kontrolden çıkabileceğini izleyip görelim bakalım.
Rayborn ailesinin büyük oğlu ile yüz karası üyesi beraber eve dönerse ne mi olur? Aileyi parçalayacak sırlar, gerilimler, duygusal karmaşalar…
4 ilişkifobik insanın tesadüflerle birbirlerinin hayatına dahil olması sonucu yaşadıklarını anlatacak.
40’larındaki Liza tekrardan iş hayatına dönmeye karar verir. Ama onun yaşında biri için kariyer basamaklarını sıfırdan tırmanmak imkansıza yakındır. Barda birinin yaşını göstermediğini söylemesi üzerine yaşını 26’ya çeker ve onun için kariyer yolculuğu başlamış olur. O basamaklardan yuvarlanarak düşmek istemiyorsa, bu küçük sırrını kimse öğrenmese iyi olur.
Roma Downey ve Mark Burnett’in 4 bölümlük minisi. Dizi, Alice Hoffman‘ın aynı isimli tarihi romanından uyarlama ve Romalılar zamanında, M.Ö. 30’lu yıllarda Masada‘da geçen ve dört kadını merkezine alan gerçek olayları anlatıyor.
yorumlar
neredeyse 10 tane kadar ingiliz dizisiyle geniş bir katkıda bulundukları için editör ekibine teşekkürlerimi burdan da ileteyim.
Mart ayı hayırlı uğurlu olsun.
Geçen aylara göre bu ayda geri dönen hiçbir dizim yok. Belli değil ama Da Vinci dönerse bir Mart ayında döner diye düşünüyorum.
Şu anlık dönen yok fakat yenilerden bir sürü beğendiğim dizi var Tabi buraya yazarım ama hepsini izlermiyim bilmiyorum. Beğendiklerim:
Billy & Billie, DIG, Unbreakable Kimmy Schmidt, Younger, The Royals. Bir de:
CSI:Cyber: Öteki CSI’leri kaçırdık bari buna bir bakalım. Tabi hala emin değilim.
Battle Creek: Vince Gilligan varsa bende varım. Bir de Battle Creek’in fragmanı açılmadı bildireyim dedim.
One Big Happy: Aylardır bu diziyi bekliyorum fakat NBC yüzünden korkuyorum diziyi harcayacak hemen diye.
Secret Lies’daki başroller bana hala uyuz geliyor bir türlü ısınamadım. Gracepoint de yaptığım hatayı bunda yapmayacağım önce uyarlamasını izlemeyi düşünüyorum.
Resurrection İzlemedim fakat The Returned onun gibi olmuş.
Ellerine sağlık özgün, yine çok güzel bir yazı olmuş.
dig, bloodline, izombie, weird loners, one big happy, younger dikkatimi çekenler, ancak muhtemelen hiçbirine 2yi 3ü görmeden başlamam.
younger çok pembe çıkarsa bakmam ama iş yeri romantik komedisi modunda giderse bakabilirim.
dig, bloodline ciddi olarak düşündüklerimden.
izombie formüllü çıkarsa bakmam ama güzel bir anakonu oluşturabilirlerse neden olmasın.
weird loners ve one big happy happy endings düzeyinde bir komedi anlayışı getirebilirlerse şans vermek isterim.
bates motel ise beklediğim tek eski dizi.
Yeni başlayanlardan;
The Last Man on Earth, Dig, Unbreakable Kimmy Schmidt konuları ilgimi çekti. Bi ara bakarım mutlaka.
Secrets and Lies için de kararsızım. Bir bölüm izleyip karar vermek lazım.
The Returned orjinalini izleyip gayet de beğendiğim için buna bakmam galiba.
Bloodline’ı, Kyle Chandler için izler hem de severim gibi görünüyor.
Geri dönenlerden;
The Following, Bates Motel, Undateable ve tabi ki de Community.
Vee eline sağlık @ozgun14
Geri dönenlerden The Following’i izleyeceğim. 10 aydır sezon finalini izlemediğim Bates Motel’i ise sanırım bırakacağım. Bir diziye bu kadar süre elin gitmiyorsa bırakmak en iyisi.
Yenilerden bayağı bir ilgimi çeken var ama kaçını izleyebilirim emin değilim. Bloodline, iZombie kesin izleyeceğim diziler.
Bu arada geri dönenler listesine almadık ama bir de sezon arası verip dönenler var Mart’ta:
1 Mart – Once Upon a Time (4. sezon devamı)
1 Mart – The Good Wife (6. sezon devamı)
3 Mart – Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. (2. sezon devamı)
8 Mart – Revenge (4. sezon devamı)
18 Mart – Hot In Cleveland (6. sezon devamı)
26 Mart – Bones (10. sezon devamı)
Poldark‘ın ve Banished‘in hem İngiliz yapımı hem de dönem dizisi olmaları epey ilgimi çekti benim. Onlar haricinde bir de Last Man On Earth‘e bakacağım.
Çok ilgi çekici dizi var bu sene ya. Geçen seneki Mart bu kadar dolu değildi. Secrets and Lies, Last Man on Earth, Unbreakble Kimmy Schmidt, The Royals, Bloodline, Weird Loners ve Younger kesin bakılacaklar listemde. Muhtemelen hepsini de sevip devam ederim gibi duruyor. Billy & Billie, Battle Creek ve Dig’i de çok istiyorum ama bu kadar dizi arasında zaman bulursam anca bakarım sanırım. iZombie’ye de mecburiyetten bakacağım tabii. Eskilerden Bates Motel ve Community var ama onları biriktirip toplu izlerim muhtemelen.
Geri dönenlerden Undateable‘ı izliyorum.
Yenilerden The Last Man on Earth, Battle Creek ve Dig‘i izleyeceğim.
American Crime ve Bloodline başta olmak üzere diğerlerine gelen yorumlar üzerine karar vereceğim.
CSI: Cyber’e resmen şaka gibi kadro oluşturmuşlar. Şimdiye kadar bir bölüm CSI izlememe rağmen buna bakmam lazım. Boyhood’tan sonra hem oyunculuğuna hem de kişiliğine hayran olduğum Patricia Arquette, Ally Mcbeal’den Peter MacNicol, çook sevdiğim Disney filminden Hayley Kiyoko ve James Van Der Beek.
Tina Fey ve Jane Krakowski faktörleri nedeniyle Unbreakable Kimmy Schmidt’e kesin bakacağım.
İzombie ‘e bir değişiklik olsun diye bakacağım bu aralar elimde hiç doğa üstü dizide kalmadı.
Weird Loners ve Younger’da tam benim tarzım diziler bakmazsam olmaz.
Geri dönen ise sadece Young and Hungry ve Bates Motel var imiş.
Geri dönenlerden hiç izlediğim yokmuş. Yenilerden de belki Dig’le Bloodline’a bakarım, olumlu yorumlara göre.
Elne sağlık @ozgun14.
Yenilerden:
– Secrets and Lies => Tutarsa izlerim.
– Battle Creek => Ciddi bisey beklemistim ama degil o yuzden bilemiyorum. Reytinglerine bagli. Cok iyi reyting alirsa deneyebilirim. Burdaki yorumlara da bagli.
– Dig => Tutarsa izlerim.
– The Returned => Tutarsa izlerim.
– One Big Happy => Tutarsa izleyebilirim. Emin degilim.
– Bloodline => Olabilir. Emin degilim.
– iZombie => Muhtemelen izlemem ama cok begenilirse bir sans verebilirim.
Geri donenlerden:
– The Following’i izliyorum.
– Bates Motel listemde.
Dıg homelandın yaratıcılarından. İzlenir.Bir de bloodline var dikkat çekici olarak.
The Last Man on Earth e bakmak lazım.İlginç bir denemeye benziyor.
One Big Happy dışında ilgimi çeken bir dizi olmadı, bu ay benim için boş geçicek sadece sezon arasından dönen dizilerimi izleyeceğim ohh be
Ayy listeye bakarken daha yarı yolda içim şişti. Hayata küstüm. Çok çok çok tavsiye edilmediği sürece yenilere bakmayacağım. Zaten birçok dizi dönüyor.
Secrets and Lies konusunda orijinaliyle uyarlaması arasında kararsız kalmıştım. Büyük ihtimalle orijinalini izleyip bunu pas geçeceğim. The Last Man on Earth, The Royals, Battle Creek ve American Crime en azından ilk bölümlerine bakıp ona göre karar vermek istediklerim. CSI: Cyber öyle bir kadro kurmuş ki kesin bakacağım ilk bir iki bölümüne. Banished‘de Russel Tovey varmış, onun hatırına baksam mı diye düşündüm ama zor görünüyor şimdilik. DIG, Unbreakable Kimmy Schmidt, iZombie, Bloodline, Younger, Weird Loners kesin izleyeceklerim. Tabii bunların bir kısmı reyting veya olumsuz yorumlar nedeniyle elenecektir zaten. Tutanların da bir kısmını güncel izleyip, bir kısmını da biriktirip ilerleyen aylarda izleyeceğim. Başka türlü altından kalkmam zor çünkü.
Geri dönenlerden Bates Motel ve Community varmış bende de.
Ellerine sağlık @ozgun14.
Bu ay kesin bakarım dediklerimden Bloodline, Dıg ve Battle Creek var. Bitmesini bekledikten sonra toplu bir şekilde izleyeceklerim; Poldark, Banished, Arthur and George ve The dovekeepers.
Geri dönenlerden ise burda yok ama Moone Boy’u dört gözle bekliyorum.
Ellerine sağlık @ozgun14
Takvim için Moone Boy’a daha bugün bakmıştım ama arka bahçemle bakmışım. Şimdi sen yazınca bi daha baktım ve takvime işledim.
bu ay iZombie, Bloodline ve eğer tutarsa CSI:Cyber’ı bakacağım.
Ellerine sağlık @ozgun14
@dkamoy: WPC 56’yı unuttum bak, o da 9 Martta başlıyor.
herkese toplucak afiyet olsun efenim
başarılı bir tercih dönemi diliyorum hepimize
en kötü sonrasında ek yerleştirmelerle alıcaz bir yerlere bunları.
Ellerine sağlık @ozgun14
Yukarıda çok fazla ilgimi çeken dizinin olması beni strese soktu valla. Zaten bu sene çok fazla yeni diziye başladım. Bu sayı ilerleyen günlerde artacak gibi. Ama başlamak için acele etmeyip reyting ve izleyici yorumlarıyla listenin kendi kendine azalmasını bekliycem.
Bu arada ben de Moone Boy’un altını çizeyim. Diziden haberi olmayanlar bu kısacık diziyi gözden kaçırmasınlar
“Yenilerden bayağı bir ilgimi çeken var ama kaçını izleyebilirim emin değilim.” kulübüne ben de katılmak istiyorum. Ayrıca eskilerden benim de dönen dizim yok; Bates Motel’in 2. sezonunu halen bitiremeyenler kulübüne de üyeyim zaten. Ama adet yerini bulsun diye isim vereyim:
* Billy & Billie, iZombie, Bloodline ve Younger’ı izlemek istiyorum.
* CSI: Cyber ve The Royals’ı izleyeceğim.
* Banished ve Unbreakable Kimmy Schmidt konusunda kafam biraz karışık şu an.
Vay be, neler varmış bu ay böyle Neyse ki eskilerden dönen dizim yokmuş. Zaman bulabilirsem yenilerin ciddi bir kısımını takip etmek istiyorum ama.
The Last Man on Earth, Pompidou, Billy & Billie, Dig, Banished, Unbreakable Kimmy Schmidt, The Royals, One Big Happy, Bloodline ve Younger kesin bakacaklarım. Nasıl olacaksa artık
The Dovekeepers, Weird Loners, Ordinary Lies, iZombie, The Returned, Poldark ve CSI:Cyber‘ı izlemek istiyorum ama üsttekiler dururken bunlara sıra gelmez herhalde.
Orjinalini izleyip sevdiğim için Secrets and Lies‘a bakıp bakmamakta kararsızdım ama bu kadar diziyi görünce tırsıp çıkarttım hemen listemden.
Battle Creek‘i de merak ediyordum aslında ama hem reytinglerinin kötü gelmesi hem de unfortr‘nin yorumu işimi kolaylaştırdı. Onu da eledim.
Yenilerden geriye 1 gram olsun merak etmediğim 2 dizi (American Crime ve Arthur and George) kalmış. İyi yorumlar gelse bile bakmam herhalde bunlara.
CSI: Cyber’in ilk bölümü izledim ve devam etmeyeceğim sanırım. Belki kadronun hatırına bir bölüm daha bakabilirim ama 2. bölümde çok harika bir iş çıkarmış olmaları lazım devam etmem için. Birde tüm CSI’ler böyle kötü mü yazılmışlar çok merak ediyorum, bazı diyaloglar çok yapay duruyor ve kulağa resmen batıyordu.
The Last Man on Earth: Çok sevdim bu diziyi. Umarım iptal olmaz da sezonlarca devam eder. Tahmin ettiğim gibi tam benlik olmuş.
CSI: Cyber: Zamanıma yazık oldu. Sevmeyeceğime bu kadar emin olduğum bir diziye niye şans verdim bilmiyorum gerçi. James Van Der Beek’in karakteri beni hayattan soğuttu resmen.
CSI: Cyber üzerine:
CSI serisine ve bölümlük polisiyelere uzak olanların, CSI serisini sevmeyen veya fazla katlanamayanların bu diziden hoşlanacağını -hadi genelleme yapmayayım bakalım- pek düşünmüyorum.
– Az önce bir isme bakmak için IMDB‘sine girdim; puanı 4.7. Dizilerde referans almamaya çalışıyorum ama şaşırmadığımı da söyleyeyim.
– Ayrıca yorum yazan şimdilik 21 üyeden sanıyorum 2 tanesi güzel demiş; kalanlar açmış ağzını ve gözünü bile yummamış.
– CBS’ten ve Tanrı’dan dileğim, bunun yerine CSI’ın bir şekilde kurtulması. Pek sanmadığım da bir gerçek ama neyse. The Mentalist gibi kısa bir toparlama bile olur aslında. (Daha sezon finalini izlemediğimden açık mı bırakmışlar bilmiyorum; kasten onay/iptal haberinden sonrasına bıraktım.)
Ekip:
– Patricia Arquette: Elinden geleni yapmış; batmadı ama daha iyi olabilirmiş
– James Van Der Beek: En ne düşüneceğimi bilemediğim. Bu adam benim gözümde komedi oyuncusu tipinde hep. Artık bundan mı yoksa karakter saçma ve komik olmuş ondan mı bilmiyorum; bu adam, izlerken benim gülmeme neden oldu. Ama ben CSI izlerken normalde gülmem.
– Shad Moss: Şarkıcı kimliğiyle tanımadığım biri olarak baktım ve batmadı. Bana asıl batan ekibin erkek patronuydu; o nasıl bir fazla oyunculuktur ya öyle? Aç iki bölüm CSI izle dedim resmen.
Senaryo:
Bir CSI sever olarak makul buldum ama sevmedim diyeni anlarım. İtiraz edilecek yerleri vardı. Teknoloji çağında yaşıyoruz hepimiz… Cyber konusu bir tarafa, detaylarda herkeslik olmadığını belli etmiş. Kendilerine bir ana konu da katmaları güzeldi bak. Gözüme ‘girense’ özellikle şu oldu benim:
Yıl 2015.
* Bir de IMDB yorumlarında da denk geldiğim şu var. Umarım yapmamışlardır dedim; yapmışlar.
So tired of these shows that are written for people with low to no intellect there are only a handful of shows still airing that I can say do that and this certainly is not one of them.
Amerikan polisiyelerin bu huyundan bazen daralıyorum. Resmen Bilal muamelesi yapıyorlar. Hedef kitlenin 49+ insanlar olduğunu bu kadar göze sokmasalar keşke. O zaman Cyber diye dizi yapacağına CSI: Boston/Ohio/San Fransisco vs. yapaydın…
Bu diziyle netçeğimi bilememiş durumdayım; ben CSI: LV’ı özledim.
Ben hiç bakmayayım o zaman CSI: Cyber’a. Belli ki benim pek sevmeyeceğim bir şey olmuş bu dizi.
Dig: Abartılacak bir tarafı yok ama ilk bölüm itibariyle sevdim diyebilirim sanırım. En azından Jason Isaacs’i görmek için bahane çıkmış oldu bana.
CSI:Cyber’a bende bakmak istiyorum. Öteki serileri izleyemedik bari bunu izleyeyim diye fakat yorumlardan sonra bakmam herhalde zaten çok kararsızdım. Bir de dönecek olan CW dizilerinden sonra benim haftam doluyor onlara zor yetişiyorum.
Gerçi formüllü bir dizi olan Rizzoli Isles’ı seviyorum fakat onla bu bir değildir herhalde. (Aynı yorumu NCIS:NO’ya da başlamak istediğimde belirtmiştim öteki serileri izleyemedim bari bu serisine bakalım diye, onu da rafa kaldırdım. ) Herhalde bunun sonu da öyle olacak.
iZombie, CSI:Cyber’, last man on earth beğendiklerim,tutulursa özellikle izombie tam benim dizim
Unbreakable Kimmy Schmidt‘in ilk sezonunu şimdi bitirdim. Beklentilerimi hiç karşılayamadığını söyleyebilirim. Fena değildi aslında, zaman zaman beni güldürmeyi başardı ama 2 başkarakter (Kimmy ve Titus) başta olmak üzere karakterlerin hiçbirini sevemedim. Ayrıca çoğu zaman gerekli olmadığı halde acayip cıvıtıp sulu bir hale çevirdiler diziyi. Kısacası ben bunun 2.sezonuna bakmayacağım.
Sonradan Ek: Sayıları az da olsa konuk oyuncular yönünden beni memnun etmeyi başardılar ama.
The Returned: Aslında fena olmamış ama orjinalini bayıla bayıla izlediğim için her yerine bir kulp bulasım geldi. Buna rağmen yine de devamını izleyesim var sanırım. Ama eğer 2 dizi arasından sadece birini izleyecekler varsa, kesinlikle ve kesinlikle Fransızların versiyonunu tavsiye ederim. Oradaki albeninin onda biri burada yok.
Pompidou: Sonunda Matt Lucas‘ın imzasını taşıyan bir yapımı beğenmemiş oldum. Kesin severim diyordum ama bu sefer olmadı.
The Returned 1×02’nin ardından yorumum: Yok ya, yanlış sanmışım. Hiç de izleyesim yokmuş bu diziyi. Başka bir dönemde olsa beklediğim diziler hayal kırıklığı yaratınca üzülürdüm ama bu ay seve seve eliyorum valla.
THE LAST MAN ON EARTH (ilk 2 bölüm itibariyle) Böyle rezil 1şey hiç beklemiyordum.
DIG (ilk bölüm itibariyle) “Son” diye 1 yerli dizi vardı vakti zamanında.
AMERICAN CRIME (ilk bölüm itibariyle) Konusu yeni 1şey teklif ya da vaat etmiyor ama reji olayını çok beğendim. John Ridley yönetmeye devam ederse izlenir.
Unbreakable Kimmy Schmidt 1×01 hakkında:
İlk bölümden konuşmak çok fazla açık olmaz şu anlık pek beklentilerimi karşılamadı diyeyim. Kızı çok sevdim yalnız çok tatlı geldi bana, onun hatırına 2.bölüme de bakarım. Ondan sonra devam edip edeceğime karar vereyim diyorum.
İlk bölümlük notum 10/6 olur o da kız hatırına.
İzlediğim Netflix dizisi yok şu anda o yüzden bu diziye bir hevesle başlamıştım bu adamlar iyi iş yapıyor nasıl olsa diye biraz beklentimin altında kalmış oldu.
Biraz Tina Fey’in komedi usulüne alışmakla ilgili bence. Keşke UKS başlamadan önce 30 Rock’a bir baksaydın. Ben bayılıyorum açıkçası kadına ve her işine, UKS’i de çok beğendim. Dizinin Netflix’le de pek alakası yok aslında NBC için yapılan diziyi satın aldılar, iyi de yaptılar NBC’de imkanı yok ikinci sezonu alamazdı.
Doğrusu haklısın bilmediğimden de olabilir. Çokta komedi izlemeye alışık değilim. Bu bünye gerilime drama aksiyona alışmış biraz kapalı gelmesi normal.
Bakalım 2.bölümden sonra ne diyeceğim ilk bölüm biraz erken geldi bana karar vermek için.
30 Rock da bakmak istediğim komedilerden sıra gelirse bakmak isterim onada.
@necdetcem eğer çok fazla komedi izlemediysen 30 rock izlemen gereken komediler arasında çok aşağılarda kalır bence.
@meorman: Zaten sıra gelirse dedim sıra gelir mi bilmem ama. Önerin için teşekkür ederim
Weird Loners’a bir reklam filmi geldi (yukarıya kondu).
enee bi sevimli göründüler gözüme.
Ordinary Lies da fragmanlandı.