Marvel’s Jessica Jones – Ön Tanıtım
199 yorum itsmypurgatory 05 Kasım 2015 08:43
Marvel yine bir çizgi roman yapımı ile karşımızda. Sinematik evrenin yan ürünü olan bu dizi Marvel’s Daredevil’ın ilk sezonundan sonra, Avengers 2 civarı bir yerlerde geçiyor. Bu diziyi daha sonra Luke Cage, Iron Fist takip edecek ve Defenders dizisinde birleşecekler. Bu diziler her ne kadar Marvel evreni ile bağlantılı olsalar da kendi arasında daha fazla bağlantılı olacak.
Marvel evrenine yeni bir kadın kahraman ekleniyor. Sinemada gördüğümüz Kara Dul, Scarlet Witch, dizi evreninde gördüğümüz Agent Carter, Quake, Mockingbird hepsi çizgi romanda olan karakterlerdi. Bu seferki kahramanımız tanıdığımız tüm Marvel kahramanlarından biraz farklı. Hem de her yönden.
Jessica Jones Kimdir?
Çizgi romandaki geçmişinden bahsedeceğim. Okuyup okumamak tamamen size kalmış. Birebir diziye uyarlanacak diye bir şey yok ama biz yine de önlemimizi alalım, uyarımızı verelim.
Jessica Campbell lisede okuyan normal bir kızdır. Bir gün annesi, babası ve küçük kardeşinin olduğu bir araba yolculuğu esnasında kamyonla çarpışırlar ve kamyondan dökülen kimyasallar Campbell’a güçler verir. Yetim kalan Jessica, Jones soyadlı bir aile tarafından evlat edinilir. Örümcek Adam ile aynı lisede okuyan Jones, onu görür ve Jewel lakabıyla kendince süper kahramanlık işine girişir. Daha güçlerini yeni yeni keşfetmeye başlarken yolları Purple Man ile kesişir ve Jones’un hayatı kararır. Jessica’yı aylarca zihinsel ve fiziksel kölesi yapar.
KONUSU:
Kötü geçen süper kahramanlık deneyiminden sonra Jessica Jones kahramanlığa ara verir, Alias Investigations adı altında bir özel dedektiflik bürosu açıp eski hayatına veda eder. Fakat geçmişinden birinin geri dönmesiyle hayatı tekrar kabusa dönmeye başlar.
KARAKTERLER
Jessica Jones/Jewel (Krysten Ritter): Bütün hayatı boyunca çok karanlık şeyler yaşamış talihsiz kızımız, kahramancılık oynamayı sevmeyen birisidir. Süper güçleri olsa da bu pek de onun umurunda değildir. Yaşadıkları yüzünden kendi içindeki şeytanlarla yüzleşen, alkolik, ruhsal sorunları olan bir kadına dönüşür. Purple Man’in ona yaşattıkları yüzünden hem fiziksel hem zihinsel olarak çöker. Kimseye bağlanamaz. Ardından kahramanlık yapamayacağını fark edince kendi dedektiflik bürosunu açar. Şehrimiz Hell’s Kitchen’daki yerel problemleri çözmek, kayıp insanları bulmak gibi davalarla uğraşır.Zebediah Killgrave/Purple Man (David Tennant): Jessica Jones’un baş düşmanıdır. Aslen bir Daredevil kötüsü olan Purple Man, Jones’un geçmişinde inanılmaz büyük bir yer kaplıyor. Dizi de bunun hakkını verecek gibi duruyor. Çevresindekilerin zihinlerini kontrol etmesine yarayan hormonlar salgılayabilen bir süper suçludur. Jessica Jones’un da psikolojik bunalıma girmesinin ve süper kahramanlığı bırakıp dedektifliğe başlamasının tek sebebidir. Jessica’yı takıntı yapmıştır. Oldukça ürkütücü ve acımasız bir karakter olduğunu söylemeliyim. Tiksinmeye hazır olun. Bu adamın yapabileceği şeylerin sınırı yok.Luke Cage/Power Man (Mike Colter): Luke süper insan kuvvetine ve kurşun geçirmez bir deriye sahip biridir. Dizide Jessica ile ilişki içerisinde olacaklar. Marvel’ın ilk sokaktan yetişme klasik siyahi kahramanıdır. Karakter olarak çok merhametli ve şefkatlidir. Kendi barı vardır. Jessica’nın hayatında böyle birine ihtiyacı var. Bakalım ilişkileri nereye kadar gidecek?
Trish “Patsy” Walker/Hellcat (Rachael Taylor): Jessica’nın sırdaşı ve en yakın arkadaşıdır. Radyoda program sunuyor, kendi şovu var. Çocukken aktörlük yapmış, kendi dizisi varmış. Jessica’yı gençliğinden beri tanıyor.
Jeri Hogarth (Carrie-Ann Moss): Çizgi romanlarda erkek olan bu karakteri radikal bir kararla kadın yapmışlar. Tanımayanlarınız için söyleyelim kendisi Iron Fist’in babasının iş arkadaşıdır. Avukatlık yapıyor. Lezbiyen ve evli.
Malcolm (Eka Darville) : Uyuşturucu bağımlısı biri. Malcolm, Jessica Jones’un peşini bırakmayan adeta bir takipçi (stalker). Jessica’nın yan komşusu.
Netflix ve Marvel dizisi olarak +18 sahnelerde ne kadar ileri gidebileceklerini merak ediyorum. Elbette Jones’un yaşayacağı karakter gelişimi, psikolojisinin yansıtılması, sıradışı olması ve fragmandan aldığım atmosfer, hayal kırıklığına uğratmayacağını söylüyor. Oyunculuklardan ise hiç şüphem yok.
Dizinin ilk sezonunu bitirenleri şöyle alalım:
yorumlar
Barry Allen
gerçek bi çr karakteri o bu arada, whizzer diye aratırsanız görebilirsiniz
2×01 üzerine:
İlk bölümle giriş yaptım, güzel ve her zamanki temposunda dönmüş diyebilirim. Krysten Ritter’ı izlemesi her zamanki gibi zevkli.
Nasıl bir tempoda devam ederim bilemedim tabii şu an, belki yine haftalık olabilir.
Ay
Trish’in Türk asıllı sevgilisi Hal Ozsan’dan bir şey çıkacak mı bakalım? Pek güven vermiyor.
2.sezon 7. bölümüne kadar izledim. Şimdiden beğenilmemiş, kötü bir sezon olduğunu söyleyenleri görür gibiyim. 1.sezonda çok iyi değildi ama onun altında ezilen bir sezon olduğunu düşünenler kesin çıkacaktır diye düşünüyorum. Benim fikrim ise izlediğim kadarıyla çok vurdulu kırdılı off heyecan katacak şeyler olmadı belki ya da ara sıra kendini belli etti lakin Netflix’in yaptığı süper kahraman dizilerini çok fazla abartılmadan gerçekçiliğe doğru kayması daha çok hoşuma gidiyor. O yüzden bu sezonu ilk sezonundan daha çok sevenlerden biriyim. 7 bölümde hiç sıkılmadan zevkle izledim. Yarın bitiririm yüksek ihtimal..
2. sezonu bi oturuşta bitirdim çünkü ara verseydim bir daha açmazdım. Senaryodaki kalitenin böyle düşmesi acıttı. Sevdiğim karakterlerden ve diziden aşırı soğudum. Berbattı. İlk sezona puanım 9sa, ikinci sezona puanım 5.5 falan. Koca bir hayal kırıklığı.
Olayım vurdu kırdı olmadı asla. Karakterler aşırı saçma yönlere gitti. Çok hem de.
Bizim
2×08 itibariyle, Arrow bile bu kadar kötü değil deyip abartayım biraz ama niye izliyoruz ki şimdi biz (ben) bunu?
2×09’ın bir yerleri.
Ay Trish yeter, yordun.
2×09 YAY Stan Lee
yaymasın
@dkamoy, @purga’nın hesabını ele geçirmiş, laf atıyor
Biraz da olsa
Zaten sıkıntılı senaryo bu sezon leş; karakterler, başta Trish olmak üzere saçma sapan işler yaparak iyice sinir bozdu. En fazla bir iki bölümde anlatılıp geçilecek olayları koca sezona konu diye yedirmeye çalışıp insanları sıkıntıdan patlattılar. Yan konular (kendisini sevsem de Jeri Hogarth, Pryce Cheng, kapıcı herif) zaten kimsenin umurunda değil.
Dizide bir kötü yok zaten. Kötü bir takım şeyler yapanlar bile kötü değil. Kötü diye yedirmeye çalıştığınız
hepinizden daha iyi niyetli ulan.
Neyse bir saçmalığın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. 2020’den önce gelmeyin lütfen. Bu sezonu anca o zamana kadar bünyemden atarım.
@abidin77 Iron Fist’ten de kötü mü? Kötüyse hiç girmeyeyim bari, zaten hiçbir şey hatırlamıyorum.
@kerem: Zor soru. Iron Fist’te en azından mücadele edilecek birkaç kötü vardı. Dizide hemen her şey kötü de olsa en azından bunlarla yapılan mücadeleyi izliyordun.
Burada, hele 13 bölüm sürecek bir konu yok. Tamam JJ, bildiğimiz süper kahramanlardan değil ama en azından uğraşabileceği bir kötü adam/kadın koyun yahu. İlk sezonda göze sevimli gelen karakterlerin bazıları inanılmaz itici hale sokulmuş. Tamam, özellikle Trish kısmını bir şekilde halletmeleri lazımdı ama karakterden iğrenecek hale getirmeden yapamaz mıydınız?
Yani başkalarının da yorumlarını bekle istersen. Herkes benim gibi negatif yaklaşmayabilir. Olumlu yorumlar gelir, o zaman girmek istersin belki.
Açıkçası ilk sezondan unutulacak çok bir şey de yok. Kötü adam Doctor Who’nun yaptıkları nedeniyle sürekli içen dedektif JJ, radyocu arkadaşı/üvey kardeşi Trish, eroinci komşu Malcom, Trish’in uyuz anası, diğer dizilerde de gördüğümüz avukat kadın falan burada da varlar.
@abidin77 Anladım, teşekkürler. Biraz daha bekleyeyim o zaman.
Fazlasıyla standart bir sezon izlerken açık ara en iyi bölüm oldu. Sebebi de tabii ki belli.
Bu sayede Jessica’nın düşüncelerine hiç olmadığı kadar yakın olabildik, iyi düşünmüşler. Bölümü de David Lynch abimizin kızının yönettiğini söyleyeyim.
Bölümleri arka arkaya izliyorum ve çok da şikayet ettiğimi söyleyemem. Çünkü böyle bir sezon izleyeceğimizi biliyordum. Geçen sezonun makyajı silinmiş oldu. Sebep de çok açık, işte 11.bölümün ne kadar fark yarattığı ortada.
Kötü adam çıtası bu kadar yükselmişken bu sezonun böyle sıradan olması sürpriz değil. Neyse ki Jessica fazlasıyla ilgi çekici bir karakter yoksa Luke Cage ve Iron Fist seviyelerine düşerdik.
Ayrıca Daredevil sonrası en sevdiğim karakter ve dizi JJ. Bu sezon sıralama yine değişmedi ama Daredevil ve JJ arasındaki kalite farkı uçtu resmen. Şu an o evrendeki tüm diziler Daredevil’in yancısı durumunda. Daredevil’de izlediğimiz villain listesi
JJ’ye bakalım
Hala sezon finalinin şokundayım, hadi sezon iyi gitmedi bari finalde ekstra batırmasaydınız. Bu kadar boş bölüm olur mu! Trish saçmalığı ayrı konu zaten.
2.sezona başlamadan önce ilk sezonu tekrar izlemiştim. Sevdiğim bir sezondu ama tekrar izleyince Killgrave olmayan sahneler işkence gibi gelmişti. Bu sezon da o işkence fazlasıyla yaşandı. Yanlış anlaşılmasın Krysten Ritter için şikayetim yok, onun olduğu sahneleri keyifle izledim, oyunculuk anlamında da güzel bir sezon çıkardı.
Asıl sorun Jessica haricindeki tüm karakterlerde. Sezon finalinde düzelen olur falan dedim ama yok yan karakterler çöplüğü vardı resmen. Ayrıca sezon boyunca Hogart’ın sahnelerinin hepsini atlayarak izlediğimi de itiraf edeyim. O kısımları izlemek için en ufak bir gerekçe bile yok. Villain konusunu da yukarıda yazdım, yapılacak en büyük hatayı yaptılar
Sezonun tek ilginç yanı Jessica’nın
Söylediğim gibi Krysten Ritter hayal kırıklığına uğratmıyor ama onun haricindeki her şey hayal kırıklığı. Buna rağmen Iron Fist kadar kötü olmaması da ayrı bir konu. Gelecek sezon Daredevil’den ödünç villain alalım, anca böyle düzelir dizi.
2. sezonu bitirdim. Yorumlardan sonra biraz beklentime ayar çekmiştim ama çok hayal kırıklığına uğratmadı beni bu sezon. Tamam, ilk sezon kadar iyi değildi ve bir kötü yoktu belki ama Jessica nın gelişimini izlemek ve geçmişini öğrenmek hoşuma gitti. Hikaye üzerinden değil de daha çok karakter gelişimi üzerinden giden bir sezon olmuş. Artık 13 bölüm olmasın diye dilimde tüy bitti ama maalesef derdimizi anlatamıyoruz. Bir tek
3. sezonda daha iyi bir Jessica ve daha iyi bir Trish izleyeceğimizi düşünüyorum. Haziran da Luke Cage gelecek, bakalım o nasıl olacak.
Gelecek sezonda görüşürüz
2. sezon üzerine:
Haftalık bir tempoyla başladığım maraton aralarda sekteye uğrayıp dört aya çıktıysa da bitti nihayet sezon. Yorumlara genel olarak katılıyorum.
Kötü bir sezon olmasa da ilk sezonun daha altında bir sezondu. 13 bölümlük hikaye olmadığından her zamanki gibi uzatmışlar. Bazı karakterleri gıcıklaştırmışlar. ‘Sezonun kötüsü’ kavramını karıştırmışlar. Bazı yan konuları da pek idare edememişler veya ilgimi çekemediler desem olur yani. Hepsinin ortasında da Jessica vardı işte.
Sezonun ilk yarısını atlattıktan sonra gidişatı kanıksadığımdan ve sanırım haftalık izlediğimden dolayı daha rahat ilerledim ve izlendi bir şekilde. Böyle yani.
Showrunner Melissa Rosenberg diziden ayrılmış, Warner Bros. Television’a geçmiş.
O 2.sezondan sonra şikayetim yok bu ayrılışa, yeni bir hava gelir artık, ihtiyaç da var.
Poster
S3 Poster
Season 3 | Trailer
Poster
3×01 üzerine:
Fena başlamamış. Krysten Ritter’ı özlemişim Zaten onun etkisi ile bitireceğim sezonu. O olmasa sanırım The Punisher’ın 2.sezonunda olduğu gibi bunu da izlemezdim diye düşünüyorum.
Öyleyse, ya ne ruh hastasısın Tiriş diyeceğim
İlk iki bölümünü sıkılmadan izledim ama 13 bölüm olması insanın düşündürmüyor değil.
OK, Jessica
abidin77 Onunun sebebini ama iyi bağlamışlar diyebilirim.
Sezon genel olarak sıkmadan izlettiriyor kendini yani ben sıkılmadım. En son 3×09 izledim. Bugün hedefimde bitirmek var ama bakalım. Yine biraz uzatmalar var gibi, genel yapıda yine beğenilmeyebilir belki yada bu diziden ne beklediğinize bağlı ama benim için güzel sezon diyebilirim. En azından polisiye, biraz daha ağır, aksiyonu az bir şey kafasıyla oturduğum içinde olabilir. Şimdilik en iyi bölüm 8. bölüm gibi geldi bana. Bakalım sonunu nasıl bağlayacaklar.
@Tillhardbottle: Doğrudur.
Krysten Ritter, hamileymiş bu arada. Öyle bir hali vardı zaten bu sezon.
Ve bitti. Yer yer uzatıldığını düşünmemin dışında fena bir sezon olmamış.
Genel olarak beklediğim şekilde bitti dizi. Yinede son bölümü bir tık daha iyi bekliyordum sanki. Son bölümün başlangıcında
Diziyi özler miyim sanırım özlerim yani doğrusu şu şekilde. Krysten Ritter’ı bu tür bir karaktere benzeyen bir rol ile başka yapımlarda karşıma çıkmazsa sanırım diziyi özleyeceğim. Ha yok ben hala bu karaktere benzeyen rollerde devam ederim bir şekilde derse bu diziyi arar mıyım bilemedim. Kendisini çok sevdiğim Krysten Ritter’a saygılar
@Tillhardbottle
Ucu kapalı mı bitti?
@darkcrystal Çokta Kapalı bittiğini söylemem. Yani sezon içindeki konu tamamen kapandı ama dizi finali gibi değildi elbette. Devamı gelir mi gelir yani. Bu şekilde bitirmelerinin sebebini ileride planları var gibi olduğunu düşünüyorum ama bakalım.
@Tillhardbottle
Tamamdır, teşekkürler
s03 e02
Bu bölüm sıkıcıydı. Trish’ten çok sıkıldım artık.
3. Sezon
Oturduğum gibi sezonu bitirmeyi planlamamıştım ama hafta sonu 13 bölümü de devirmiş oldum.
İlk sezonun altında, 2.sezonun biraz üzerinde idi diyebilirim, daha iyi bir kötü bulabilirlerdi tabii, ama bu sefer sezon sonunda çıkan sürpriz kötüyü işleyemezlerdi elbet. Dizinin adı Jessica Jones idi ama bu sezonu götüren Trish ve Hogahrt oldu, sezon içi konu kapandı lakin bittiği yer itibari ile devamını isterim doğrusu. 13 değil de 8 olsaymış sezon makul olurmuş, yer yer doldurma sahneler vardı.
Sonuç olarak kendi ayarında ortalama bir sezon olmuş, sıkmadı da çoşturmadı da.
İlk sezonu Tennant sayesinde kısmen kurtarmıştık vasatlıktan. 2. sezon ve final sezonu vasatlıktan kurtulamadı. Adam gibi bir kötü olmayınca, üstüne 13 bölüm olunca, ortaya böyle bir şey çıktı.
Sıkılmadım izlerken ama hafızandan sezonu tamamen sileceğiz deseler itiraz etmem. Şurası kalsın, dokunmayın diyeceğim bir sahne bile yok. Final sezonu olmasa da olurduk. 2. sezon noktayı koysalardı keşke. Gerçi Netflix’in Marvel dizilerinin tamamına yakını benzer şeyler hissettirdi.
Son olarak, ya Tiriş, Allah belanı versin.
Sonunda finali izleyip diziyi bitirdim. Kapanış bence final gibiydi. Yani devam edilirdi tabii ama çoğu yapımın yaptığı tarzda bir finaldi. Kapalı kabul edilebilir gayet. Geçen sezondan Trish’e gıcığım vardı zaten, bu sezon tavan yaptı. Hogarth’ın
çoğu sahnesini atlayarak izledim. Sonuç olarak izlenmeli mi derseniz bence pek matah bir şey yok, izlenmese de olur. Hatta oyunculardan dolayı falan özellikle izleme arzunuz yoksa hiç bulaşmayın diyebilirim. Yaymışlar da yaymışlar, 6-7 bölümde biterdi bu sezon. Daredevil 3. sezonu da yakın zamanda izlediğim için fark bariz, diziyi pek özlemem muhtemelen. Ama Krysten başta olmak üzere oyuncularını başka yapımlarda tekrar izlemek isterim (Trish hariç, sen gelme mümkünse).
Dizileri yarida birakmayi hic sevmem ama kapali bitmedigine gore devamini izlemeyecegim malesef.
S03E01
Breaking Bad’i tekrar izlerken Krysten Ritter’ı görünce şu diziyi de bitireyim artık dedim. Kendimi zorlamasam bir daha bitiremem çünkü diziyi. Bunun sebebi de sadece dizinin iptal edilmiş olması değil, 2.sezon çok büyük hayal kırıklığıydı benim için, tüm hevesimi kaçırdı o yüzden.
Yeni sezon da farklı başlamadı, o kadar saçma sapan izlediğim dizi vardır, galiba Jessica Jones içlerinde en kötü yan karakter senaryoları yazılan dizi, 3.sezona geldik Jessica’nın olmadığı her sahne o kadar kötü ki, insan şaşırıyor.
Neyse en azından bölüm sonu güzeldi. Bardaki flört sahnesi mesela, güzel bir sohbet ile en azından bir kıvılcım oluştu dizide, sezonun geri kalanında bu yöne yoğunlaşırlarsa en azından güzel veda ederim diziye.
S03E02
Malum karakterin bölümü olduğunu görünce gülesim tuttu, ne desem bilmiyorum.Herhalde nasıl olsa iptal edildik, istediğimizi yapalım demişler.
Son kısımları ilgi çekiciydi. Yaklaşık 2 sezon sonra
Sinirlenmeden anlayışlı olarak izleyeyim diyorum ama,
Ucu kapalı bir şekilde bitti. Krysten Ritter için final sezonunu izledim ama izlemesem de olurdu, çok şey kaybetmezdim. Zaten 2.ve 3.sezonları kolayca unutacağıma eminim. Ama Trish ve Hogarth karakterlerini uzun bir süre unutamayacağıma eminim, o derece.
2 rezil sezona rağmen diziyi 1.sezonu ile hatırlayacağım. İlk geldiği günü hatırlıyorum, farklı bir havası vardı dizinin. David Tennant’ın kadroda olması piyango gibiydi resmen. Killgrave Marvel’da izlediğim kötüler arasında hala üst sıralarda bir yerde.
Dizide eleştirdiğim konular arasında hiçbir zaman Jessica Jones karakteri ya da Krysten Ritter olmadı. Hem karakteri izlemesi güzeldi hem de ortaya konan performans. Krysten Ritter ekranlardan uzun süre uzak kalmaz umarım.
Son sahnede de bir şey olmaz derken Killgrave’in sesini duymamıza sevindim, Tennant sadece ses için gelmiş. Yüzünü görseydik fena olmazdı ama son sahneyi Jessica Jones’tan biraz çalmış olurduk o zaman. Trish yeterince çaldı, en azından son sahnenin onsuz olması iyi oldu.
Birkaç saat sonra Malcom sövmüştür ofisi geri vermek zorunda kalacağı için
Diziyi bitirdim. Yani 2. sezonu izleyeli baya oluyor o yüzden karşılaştırma yapamayacağım ama fena bir sezon değildi. Kötüsü sinir bozucu ve abartılmış olsa da güzeldi. İzlediğime pişman değilim, devam etseydi ben de devam ederdim muhtemelen. Karakterleri özleyeceğim. Yani JJ süper kahraman kategorisinde bir dizi ama öyle değil, daha çok dedektiflik, gizem dizisi. O gözle bakılınca da güzel izletiyor. Aslında bu dizide ana konu yaratamıyorsanız formüllü yapsanız daha çok keyif alınabilir çünkü. Gerçi artık bitti gitti, bunu daha da çekmezler.
Trish aslında katlanılabilir ve güzel gidiyordu, onu bozmalarından dolayı senaristlere çemkireceğim.
Finali de bir yönden değerlendirirsem sonu kapalı bitti diyebilirim, güzel bir final sayabilirim bunu. Ama diğer yönden değerlendirirsem de
çok kötü olur.
Ek: Siz Kilgrave’e şöyle bir film ya da spin-off dizi çeksenize. JJ ile tanışmadan öncesini anlatan, başrolde David. Tadından yenmez.