Mr. Selfridge || 3.Sezon || Nerede Kalmıştık?
7 yorum unfortr 02 Şubat 2015 08:16
Umut ve romantizmin fantastik bir karışımını sunan Mr.Selfridge’in 3. sezonuna geçtiğimiz hafta merhaba dedik. Her zaman hareketli ve şıkır şıkır bir atmosfere sahip olmuş dizimizi, en son 1. Dünya Savaşı’nın ortasında bırakmıştık. Yeni sezonla birlikte hikaye bu sefer bizi 1919 yılında karşılıyor. Bu bildiri ilk iki sezon ile ilgili kısa bir toparlama, yeni sezonu nasıl açtığımız ile ilgili bilgiler ve diziye yeni katılan karakterleri tanıyabileceğiniz şekilde hazırlanmıştır. Dizinin tanıtımına şuradan ve bu bildirinin 2. sezon formatına ise buradan ulaşabilirsiniz.
1. Sezon
İlk sezonu 1909 yılında, Amerikalı girişimci Harry Selfridge’in karısı ve dört çocuğuyla birlikte geldiği Londra’da mağazasının temellerini atarken karşılamıştık.
Şarkıcı Ellen Love ile yaşadığı aşkla gündemimizi meşgul eden Selfridge’in alkol ve kumar problemleriyle de başı belaya girmişti. Geçirdiği araba kazası sonucu bir süre komada da kalmıştı.
Tüm bu problemler sonucu iyice bunalan karısı Rose Selfridge, çocuklarını alıp Amerika’nın yolunu tutmuştu.
2. Sezon
Bu sefer 1914 yılında izleyicisine merhaba diyen dizi, mağazanın 5. yıl kutlamaları ile bizleri karşıladı.
Karısı Rose’un kendisinden uzaklaşmasıyla iyice bunalan Harry, onu geri kazanmanın yollarını aramaya başlar. Özel hayatına da verdiği çeki düzen ile bunu zor da olsa başarır.
Öte yandan 1. Dünya Savaşı’nın etkilerini yoğun bir şekilde hisseden mağaza için işler her zamankinden daha zor geçer. Erkeklerin silah altına alınması ile çalışacak işçi bulmakta zorlanan mağaza, zoraki olarak da olsa kadın işçiler ile bu açığı kapatmaya çalışmıştı.
3. Sezon
3. sezonu bir hayli hüzünlü bir cenaze sahnesiyle açtık. Aslında bunun geleceğini de biliyorduk. Çünkü geçen sezon Rose Selfridge’in bitmek bilmeyen öksürüklerinin nedeninin, elim bir hastalık sonucu olduğunu öğrenmiştik. Finalde ise ölümünün yakın olduğunu anlayan Rose, kocası Harry’ye de durumu açıklamıştı. 1918 yılında yaşanan bu ölümün, aile üzerinde muhtemelen yaratmış olduğu hüzünlü tablo seyirciye yansıtılmamaya karar verilmiş. Öyle ki kısa bir cenaze merasimi görüntüsü sonrası 9 ay sonrasına gidiyoruz.
Mağazayı kurulduğundan beri ilk defa kapalı olarak karşılıyoruz. Bay Crabb’ın bu duruma içerleyen söylemlerinden ne kadar sinirli olduğunu çıkartmak hiç de zor değil. Ama güzel bir nedenden dolayı kapalıyız. Selfridge’lerin büyük kızı, babasının biricik gözdesi Rosalie, Rus aristokrasisinden Sergei Bolatoff ile evleniyor. Çapkınlığıyla nam salmış bu Rus prens aynı zamanda bir pilot. Sergei ailenin içine kısa zamanda çabucak girmiş. Buna da Rosalie’nin annesini kaybetmesi ile hayatında oluşan duygusal boşluğu aceleyle kapatmak istemesi neden olmuş gibi görünüyor. Harry Selfridge ise bu ani alınan evlilik kararından pek memnun değil. Sergei’yi güvenilmez bulup geçmişini yeteri kadar araştırmadığından pişmanlık duyup hayıflanıyor. Bu yüzden onunla birlikte girmeyi planladığı havacılık sektöründe işleri ağırdan almaya başlıyor.
Selfridge’in kızları Rosalie ve Violette’nin çocukluktan çıkıp genç birer kız olmuş hallerini, gerçek hayatta da kardeş olan Kara ve Hannah Tointon canlandırıyor.
Sergei’nin annesi Rus prenses Marie De Bolatoff rolünde Agatha Christie’s Poirot’dan hatırlayacağımız Zoë Wanamaker var. Oğlu Sergei’yi ise Leon Ockenden canlandırıyor.
Geçtiğimiz sezon finalinde Agnes ve Henri nihayet birbirlerine aşklarını ilan etmişlerdi. Henri’nin Fransa saflarında 1. Dünya Savaşı’na katılması, gelecek güzel günlere kısa bir ara olarak gözükmüştü. 3. sezonla birlikte bu ikili güzel bir evlilik ile birlikteliklerini taçlandırdılar. Ama her şey toz pembe değil, savaş Henri’den bazı şeyleri alıp götürmüş. Savaşa dair gördüğü ızdırap verici halüsinasyonlar, olası ruhsal çöküntünün hiç de uzak olmadığını gösteriyor.
Kitty ise sonunda muradına ermiş. Frank Edwards ile evlenerek bir hanımefendi olmuş. Bu sezon Kitty’nin başa bela kızkardeşi, tam bir erkek fatma olan Connie ile tanışıyoruz. Şimdilik ablası ile birlikte kalıyor. Frank’in bu durumdan hiç hoşnut olmadığını söyleyebiliriz. Connie, aynı ablası gibi Selfridge’lerde çalışmaya başlamış.
Connie’yi, My Mad Fat Diary ve The Mill‘den hatırlayabileceğimiz Sacha Parkinson canlandırıyor.
Dizimizin bahtsızlarından Bayan Mardle’i geçen sezon oldukça mutlu bırakmıştık. Genç aşığı Florian’a karşı hapsettiği duygularını azat edip ona tamamen teslim olmuştu. İlk sezon Bay Grove’un ona attığı kazığı, bu sefer de Florian’ı savaşta kaybederek hayattan yemiş oldu. Yani Mardle gene yalnızları oynuyor.
Victor’ı ise Agnes’e yaptığı ilan-ı aşk ve onun neticesinde aldığı ret cevabıyla oldukça yıkılmış bir halde bırakmıştık. Yeni Victor hayattan beklentilerini yükseltmiş görünüyor. Bir gece kulübü işletmeye başlamış. Cazın yavaş yavaş popüler olmaya başladığı tarihlerde, bir grup ile anlaşarak bu müziği müşterileri ile buluşturmaya karar veriyor. Anlayacağınız Treme gibi olmasa da bu sezon kulaklarımızın pasını silebilecek tınılar duyabileceğiz.
Her şey yolundaymış gibi gözükse de Victor’un başında onu haraca bağlamış bir polis var. O dönemde saat 9’dan sonra var olan içki yasağının delmenin yolu rüşvetten geçiyor. Fakat buradaki polis biraz açgözlü, Victor’un iliğini kurutmaya kararlı görünüyor.
Öte yandan Agnes’in kardeşi George’u, Victor’un gece kulubünde kendine yer edinmeye çalışırken görüyoruz.
Sıra geldi Lord Loxley’e. İntikam duygusu içini kemirmiş bir şekilde Londra’ya tekrar ayak basıyor. Aslında yeni sezonda onu bekleyenlerin sayısı çok azdı. Anlaşılan senaristler onu hikayeye tekrardan dahil etmek istemişler.
Karısı Lady Mae ile ayrılmalarının tek sorumlusu olarak gördüğü Harry Selfridge’e karşı bazı planları var. İlk icraat olarak damadı Sergei’yi ayartmaya çalışıyor.
Reyting Tablosu
3. sezonu ilk iki sezona göre düşük açan dizi, 3.8 milyon izleyici ile %15.3’lük bir izlenme oranı yakalamış. Karşısındaki güçlü rakibi Call The Midwife‘ın 9 milyon izleyici ile %34.5’luk bir oran yakaladığını belirtip, dizinin rakamlarına fazla yüklenilmemesi temennisinde bulunalım. Umarımız önümüzdeki günlerde ITV 4.sezon onay haberiyle dizinin hayranlarını mutlu eder. Keyifli seyirler…
3.Sezon Fragman
yorumlar
Her sezon sanki bir önceki sezonu aratır oldu. Halen severek izliyorum ama özellikle bu sezonda hikayeye dahil ettikleri karakterler beni hiç açmadı. Kısacası gelen gideni arattı. Birde allah rızası için Lord Loxley’e bir yol verseler pek mutlu olacağım. Bu kadar mendebur bir herif olmaz.
3×04
Ay Henri, içimi kuruttun be adam! :((
@unfortr : Sayende bu sezona bön bön bakmaktan kurtuldum. İlk sahnede bi n’oluyoruz dedim, sonra bu yazıya baka baka izledim bölümün kalanını ve anca toparlayabildim. Yaşa!
@dkamoy: Bu yazının işe yaramasına çok mutlu oldum. Final sezonu yaklaşsada bunun yenisini hazırlasam. Bu arada diziye devam etmene sevindim
Tek sorunum bunu Paradise ile karıştırıyor oluşum.
@dkamoy: O karıştırma bende de var
Bu arada yine bu yazıdan kopya çektiğimi ve şükranlarımı sunduğumu da paylaşayım burada sevgili unfortr’ciğim.
@dkamoy: Afiyet şeker olsun