Netflix Türkiye’nin yeni dizisi Geleceğe Mektuplar 23 Temmuz’da başlıyor
8 yorum 22dakika 25 Haziran 2025 10:49

Yapımcılığını O3 Medya’nın yaptığı Netflix Türkiye’nin yeni dizisi Geleceğe Mektuplar’ın yayın tarihi belli oldu. Geleceğe Mektuplar dizisi 23 Temmuz’da sadece Netflix’te.
Başrollerinde Gökçe Bahadır, Onur Tuna, Selin Yeninci, Erdem Şenocak’ın yer aldığı projenin kadrosunda Güneş Şensoy, Deniz Bakacak, Can Bartu Aslan, Nilüfer Bayraktutan, Kerem Alp Kabul, Çağıl Aydıner, Berk Özgür, Saygın Soysal, İpek Türktan, Banu Fotocan, Pelin Karahan, Yusuf Akgün, Görkem Mertsöz bulunuyor.
Yönetmeliğini Cenk Ertürk’ün yaptığı dizinin senaryosu Rana Denizer’e ait.

2003 yılında özel bir lisede öğretmenlik yapan Fatma Ayar, Edebiyat Kulübü öğrencilerine PTT’nin “Geleceğe Mektuplar” kampanyası kapsamında bir ödev verir ve kendilerine mektup yazmalarını ister. 2023 yılında sahiplerine ulaşmayı bekleyen mektuplar, Fatma Ayar’ın kızı Elif tarafından tesadüfen bulunur. Ödev olarak yazılıp, unutulmuş mektuplar 20 yıl sonra sahiplerinin hayatlarına bomba gibi düşerken; Elif’in de hayatını kökten değiştirecek bir gerçekle yüzleşmesine sebep olur.






yorumlar
Fragman
Netflix’in eli yüzü düzgün denebilecek yerli işlerinden bence. Fikrin gerçek bir kampanyaya dayanması ve üstüne kurmaları artı sağlamakla birlikte, mektuplar üzerinden hikayeyi ilerletirken (haliyle) detayları kendilerine uyacak yoldan şekillendirdiler.
Çift zamanlı ilerlemeleri ya da geçmişin kendi içinde bazen lineer dışı ilerlemesi falan derken belki karışık bulan olur ama bence takip etmesi zevkliydi. Aynı şekilde, ilk 1-2 bölümde “Kim kimin gençliği veya büyük hali?” diye düşünsem de devam ettikçe oturdu o kısım.
Gençlerle yetişkinler arasında denge kurulmuş ve ben gençleri izlemeyi daha fazla sevdim. Günümüzün ilerlemesinde malum sorunun cevabını merak etmenin payı daha fazlaydı. Oyunculuklarda da benzeri yaşanmış olabilir hatta. Yetişkin kadro ismi ve cismi başka işlerden yeterince bilinen kişiler zaten.
Selin Yeninci’yi daha fazla sevdim. Erdem Şenocak her zamanki gibiydi. Gökçe Bahadır’ın influencer karakteri başta tuhaf geldi ama alıştım. Onur Tuna’nın karakteri de keza, ama boşluklar çabuk doldu.
Bazı cevapları diyalogla değil de sahneyle halletmelerini tercih etsem de genelinden gayet razıyım ben.
– Zuhal’in yalan söylediği bence belliydi, annen benim dediği sahne yapay kaldı ^.^ Mektup sahnesindeki “oynaması” falan derken ipucu bıraktılar zaten.
Banu’nun gerçek anne olduğunu çocuğum olmuyor / yok demesinden çaktım açıkçası. Şaşırtmaca faktörü bekliyordum. Ayrıca hocanın bebeği büyütmek için almasında Banu’nun favori öğrencisi olmasının payı var mıdır diye de geçtiydi aklımdan.
– Baba konusundan emin değildim. Yani bir çeşit tecavüz hikayesi çıkabilirdi. Mert’in yüz vermezken bir gece Banu’yu görmesi olabilirdi (bunu şişko zorbalamasında öperek destek vermesiyle hallettiler sayılabilir belki) ya da diğer şık olarak Murat vardı. Cevap Murat çıktı. Aslında Murat ile Banu’nun o gece birlikte olmasını daha fazla açmalarına hayır demezdim.
Banu’nun gerçeği 20 sene burnunun dibindeki adama söylememesine de derinlemesine girmediler aslında. Fazlasına gerek var mı tartışılır gerçi. Bazı sorunların cevabını izleyiciye bıraktılar sanki.
– Kapanışta hem gerçeği vermeleri hem de Elif’in bir nevi kendi yoluna gitmesi, bir anneye bağlı kalmaması (++kendisini büyüten Fatma Hoca’yı asıl annesi kabul etmesi) da fena olmadı. Herkes kendince bir mutlu sona bağladı. Murat ile Elif’in sonrasındaki konuşmalarını görmeyi de isterdim bu arada.
Kolay yoldan giderek Gökçe B.-Onur T. yapmayıp Banu-Mert yaptılar (no problem), Murat otizmli oğlu ve eski eşiyle yeni bir hayata başladı. R.I.P. Seda, Fatma Hoca.
Ek: Levent, Zuhal’ın abisi çıkınca güldüm.
“Kulüp” de çıktı içinden.
* Full disclosure: Haberim yoktu
* Sonradan Ek:
Gökçe Bahadır ve Onur Tuna sezonda şarkı söylüyorlar kendi sesleriyle. Hatta Onur Tuna’nın “Yorgun Da” şarkısı yayınlanmış. “İçinden Geldiğince” de.
Yeter bu kadar. Thanks, bye.
S01B01
Başladım bakalım. İzlenir durumda olduğunu söylemek mümkün. 2003, fazla yakın bir tarih olmuş ama. Şöyle 1993 falan olsaydı ya da en azından Aşk 101 misali 1998 falan daha çok makbule geçerdi diyebilirim.
2003-2025 eşleştirmeleri nasıl peki?
-Zuhal (Soğancı) (Deniz Bakacak/Gökçe Bahadır)
-Banu (Kilolu Olan) (Selin Yeninci/Nilüfer Bayraktutan)
-Murat (Kerem Alp Kabul/Erdem Şenocak) (Ekonomik açıdan vaziyet değişimi düşünüldüğünde bunun aradaki 22 yılını merak ettim bak.)
-Mert (2003: Can Bartu Aslan) (2025’i görmedik. Bir eşleşme bilgisi bulamadım ama sanırım Onur Tuna)
-Ahmet (Ekstra uyuz olan) (2003: Berk Özgür) (2025’ini görmedik bunun da. Bir eşleşme bilgisi de yok yine. Hayır Saygın Soysal değil. Onun karakteri Levent diye biriymiş. Şu uyuşturucu satıcısı olan o muydu? Oyduysa değişik göründü tipi baya gözüme.)
-Seda (2003: Çağıl Aydıner) (2025’ini göremedik bunun da. Kast olarak bir karşılığı olacak mı emin de değilim. 2025’de ölü olabilir bu kız.)
Pelin (Altılı dışından. Genç halini görmedik henüz. Tamam tamam gördük. Seda’nın ablası sanırım.) (Işıl Çıngıl/Pelin Karahan)
Elif (2025: Kırmızı saçlı kız) (Güneş Şensoy)
Bir de Tufan (Yusuf Akgün) olacakmış 2025’te. Bilmiyorum ama bu da Banu’nun veya Pelin’in kocası falan olabilir.
‘Elif kimin çocuğu?’ konusunda 2 ihtimal vardı en başında benim gözümde. Seda-Tufan ihtimali, Seda erkenden ölünce silindi gitti. Diğer ihtimal de Ahmet-Banu elbette. Kısır olanın Banu olmadığı da dillendirildiğine göre bu bölüm o ihtimal iyice güçlenmiş oldu. Diğerlerini düşününce bizim kırmızı kafaya en iyi ebeveyn olabilecek ikili de bunlar zaten. Son anda bir twist ile başka bir ihtimale, yani Zuhal+Mert’e kaymayalım bence.
S01B08 (FİNAL)
Bitirdim. Bölüm süreleri tadındaydı. Çabucak bitiverdi hep bölümler. Razıyım ben diziden. Olması gerektiği gibi oldu, bitmesi gerektiği gibi bitti denebilir. Abuk sabuk twistler yapmaya yeltenmemeleri çok iyi oldu benim açımdan. Diğer güzergahtan yürüseydik nasıl olurdu diye de düşünmedim değil ama. O güzergah daha draması bol olurdu keza. Çağıl Aydıner’i, Pelin Karahan’ı ve Yusuf Akgün’ü de daha fazla izlemek isterdim sanırım. Karakterlere dönecek olursam; ben Murat dışındakilere tam olarak ısınamadım bir türlü. Beşi de demeyeyim çünkü Ahmet etkisiz elemandı o altılı içerisinde. Dördü de birbirinden kusurlu tiplerdi keza. Yine de dizinin ucunun kapalı bitmesine rağmen 4-5 bölümlük kısa bir final sezonuyla tekrar misafir etmek isterdim bu arızalı tipleri tabii.
IMDB’si niye bu kadar düşük (4.7) anlamadım. Benden 7.7-8.0 aralığında bir şey çalışır keza.
kaldırılmış mı, yoksa ben mi göremedim. Sekiz bölümü de hiç atlamadan izledim ama, sosyal medyada
bir sahneyi izlemiştim. Benim mi dikkatimden kaçmış yoksa 13 Reasons Why’daki muhabbet gibi buradaki sahneyi de mi kaldırmışlar?
Dün dört, bugün dört bölüm izleyip iki günde bitirdim. Bölüm süreleri kısaydı zaten aktı gitti.
IMDB puanı yükselmiş bu arada, 800 kişi oylamış, 5.4 olmuş. Ben 7 verdim.
Genclik halleriyle yetiskin halleri ne kadar alakasiz, kotu bir cast secimi olmus.