Doğruluğu (kesinlikle) şüpheli olmakla birlikte Aşk 101’deki Osman karakterinin gay olduğuyla ilgili bir haber çıktı da. Halkımızın bir kısmı bundan dolayı alınmış durumda.
İlk yazan sahiden de o fan hesabı mı yoksa o da bir yerden mi gördü, doğru mu değil mi vs.si şimdilik muamma.
@aytackara şunu anlamıyorum. Şu ana kadar netflix içerikler de rahatsız olmayıp izleyen insanlar üyeliği iptali etmeye karar vermiş. Daha en baştan yapsalarmış bunu?
Hikayenin Türkiye’de geçmesi dokundu zaten onlara. Bayıla bayıla izledikleri Elite’in yeni sezonu çıktığından beri Top 10’de ülkede.
Ek: Yukarıda konuştuk zaten, farkındayım. Ama ülke sadece başlık okuyup haberi tıklamayan insan türüyle dolu. Kime neyi ne kadar anlatacaksın. Bir de eskaza doğru çıkarsa o zaman gör.
Açtıkları tagde bile cinsiyetçiliğin dibine vurmuşlar. İğrençmiş. İğrenç olan şey sizin leş gibi apış arası kokunuz.
Öyle tweetler var ki bu nasıl mantık, kaç iq? Dehşet verici bir şey ya. Bu insanlarla bir arada yaşıyoruz, beraber bir salgını önleyeceğiz ve güzel geleceklere yol alacağız öyle mi? Coğrafya kaderdir maalesef.
Bu ülkede ‘Ne olursan ol ama dillendirme.’ gibi saçma sapan bir kafa yapısı var. Örnek verecek olursam; Enis Arıkan (Jet Sosyete), Onur Büyüktopçu (Kiralık Aşk) ve Cemal Can Canseven (Survivor) gibi isimlerin eş cinsel olduklarının farkında Türk izleyicisi ve seviyorlar bu isimlerin tamamını. Lakin bunlar çıksa ve bu durumu dillendirse onları sevdiklerini söyleyenlerin yarısı sevmediklerini söylemeye başlarlar muhtemelen. Bu derece garip bir ülkeyiz cidden.
#DoğduğunÜlkeKaderindir
Ne kadar ironik , ülkemizde saygı duyulan sanatçıları saymaya kalkınca en başta sanat güneşi Zeki Müren gelir ya da Bülent Ersoy..Homofobi kıskançlıktır , cinsel dürtülerin toplum baskısıyla ezilmesidir.
Istanbul sözleşmesinin ne olduğunu doğru dürüst anlatmazsanız bu topluma böyle tepkileri görmeniz kaçınılmaz olur.Netflix neden ulkemizde bir sorunla karşılaşmıyor dizilerindeki gay iliskileriyle,Çünkü imzanız var ülke olarak ve tesadufe bakin ki ülkemizde imzaya açılıyor.Onun icin zaten ismi istanbul sözleşmesi olarak geçiyor
Karakterin adı Osman’mış, bunu da bir saygısızlık olarak algılamışlarmışmış. Mesela okul zamanlarınızda sizin gibi davranmıyor diye zorbalık yaptığınız Osman’ların, Fatih’lerin, Süleyman’ların haddi hesabı mı vardı acaba?
Ne kadar rezil insanlar ya, söylenecek söz bırakmıyorlar. Sinir küpü oldum dünden beri.
Yeni orijinal dizimiz Aşk 101 için çok heyecanlıyız! Maalesef dizinin adı kullanılarak açılan sahte hesaplardan çok fazla yanlış bilgi yayılıyor. Bu nedenle önemli bir not: Dizi ve karakterler hakkında sadece benden duyduklarınıza inanın, söylentilere değil.
Saçma sapan bir Twitter inanıp YouTube da video Çeken RTÜK şikayet eden insanlar var ya delirecem. Hem de netflix algı operasyonu mu yapıyor denenleri tarafından.
Bu yeni Akit Allah belasını versin hiç alakası olmadığı halde Babil dizisin feto suçlusu masum gösteriyor diye yalan yanlış haber yapmaktan tut. Adamlar yalanlamasına rağmen halen netflix Aşk 101 dizisi de gay karakter koyuyor diye yalan yanlış haber yap. Bunlar millet zarar Samanyolu da daha fazla. Türkiye de bu tarz içerik üretebileceklerin düşünüp buna saçma sapan tepkiler veren YouTuberlar de beyinler s……m
RTÜK Başkanı Şahin,bugün dizi hakkında Akit’e demeç vererek “Uyardık, gözümüz üzerlerinde. Çocuk ve gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimlerine olumsuz etki edebilecek yayın içeriklerine göz yummamız mümkün değildir. Kırmızı çizgilerimiz bellidir. RTÜK yönetimi olarak toplumumuzu rahatsız edecek her türlü yayın içeriğine geçit vermemekte kararlıyız” şeklinde konuştu.
@gomen boş konuşuyor mu bilmem. Ama Yurtdışı için satın aldıkları ve ya yaptıkları yapımlar çok karıştıkları sanmıyorum. Türkiye için yaptıkları yapımlar belli konularda özgürlük tanıyorlardır. Ama Türk yapımların da bu tarz konular da muhtemelen karşıyorlardır. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.
Sanırsın mafya, ha ama alışık olmadığımız bir üslup değil.
Netflix bile “öyle bir şey yok, rahat olun.” tarzında açıklama yapıyor. İfade özgürlüğünden, kişisel haklardan bahseden yok. Aynı gün Şahan’ın filmini koyuyor. Baştan lisans alan da o. Yani Netflix de bu toplum da ettiğini buluyor.
Zaten iki aydır toplasan 10 saat zaman geçirmemişimdir orda. Çöplüğe döndüler iyice. Boş yere para yemekten başka bir işe yaramıyor.
@rpdi öyle deme Yeni Akit yazarları ve yorum yapanlar bakarsan netflix yaptıkları içerikler bakalıp sansürlenmeli ve ya kapatılmalı. Ya gerçekten böyle insanlar da nefret ediyorum.
istanbul sözleşmesi Madde 4 Temel haklar eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması yani toplumsal eşitlik Devlet olarak her bir bireyi eşit olarak görme zorunluğu.Buna eşcinsellik ya da diger bir adlandirmayla farklı cinsel yönelimde olanlar da dahil.Bunu bir sapkın davranış olarak görmemeyi devlet olarak kabul ediyorsunuz bu imzayla. Merak edenler için ya da bir hatirlatma için madde şu şekilde.
Taraflar, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı kınayacak ve ayrımcılığı önlemek üzere,
özellikle aşağıdakiler dahil olmak üzere, gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır:
– ulusal anayasalarında veya ilgili diğer mevzuata kadın erkek eşitliği ilkesini dahil
edecek ve bu ilkenin uygulamada gerçekleştirilmesini temin edeceklerdir;
– yerine göre, yaptırımların uygulanması yolu da dahil olmak üzere, kadınlara karşı
ayrımcılığı yasaklayacaklardır;
– kadınlara karşı ayrımcılık yapan yasa ve uygulamaları yürürlükten kaldıracaklardır.
3 Taraflar bu Sözleşme hükümlerinin, özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik
tedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal
veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim,
toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci
statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın
uygulanmasını temin deceklerdir.
Bundan dolayı boş konusuyor.
Bu olay da sonra yine netflix sansürüm geliyor diye tartışılmaya başlandı. Gerçekten bu konuda konuşmakta sıkıldım. Netflix sansür gelecek olsa çokta gelirdi. Hadi geldi diyelim. Gerçekten netflix iptal edecek kaç kişi var? Bu aşk 101 olaylar da iptal eden bin geçmemiştir. Netflix 1.5-2 milyon abonesi var netflix sansür gelirse sadece 10 bin abone kaybeder. Diğer gelmeyi bekleyen dijital platforumlar bakarsak disney plus ve Apple TV PLUS kendiler sansür uyguluyor. Hulu sahip zaten disney HBO MAX ve comcast streaming servisleri yakın zamanda gelme ihtimaler çok düşük olduğunu da onlar saymıyorum. Neyse uzun zamandır bu konu hakkında konuşmuyordum. Bir daha da konuşmak istemiyorum.
1 bölüm izler kapatırım diyordum ama vallahi sevdim. Çocukların beşini de sevdim bir kere. “Aşık etme” konusu hala uyduruk geliyor ama 2. bölüm itibarıyla beklediğimden daha iyi kotardılar sanki.
Yalnız bunların alkolüne falan yine bulaşır çomarlar. Başları ağrımaya devam eder gibime geliyor.
Müzikleri iyi bulmuşlar ya da bana öyle geliyor. Osman’ı da Sinan’ın yanına koyuyorum, onu da sevdim. Diğerleri de kendince iyi. Telefonlar, müzikler falan olmasa 90’lar denmez ama dert değil.
Yalnız bu gelecek sahneleri nereye gidiyor ya da gitmiyor sahi?
Sona doğru ikinci sezona yol yapıp gidiyor. Geldiğinde görüşürüz, sevdim ben bunu. Çöpçatanlık fikrini kabul edip yürüyünce daha iyi oluyor hatta.
* Laboratuar mevzusu ilk dile geldiğinde arıza çıkacağı ve yine disiplinlik olacakları belliydi. Olurunu merak ediyordum. Vicdana oynadılar yine. Şapkadan tavşan çıkarmalarından iyidir. Kalan malzemeye de ‘özür’ meselesini sığdırmışlar.
Özür dilemeyeceklerini tahmin ediyordum. Öyle bir metinle hele zaten olmazdı.
* Fındık reklamı 90’ların sonuna denk geliyormuş demek ki, beş saniye sonra dank etti ama olsun
* Kemal’a Sinan söyledi, Burcu da kendisi çözdü. Kemal kısmında ne fark eder diye düşünüyordum da Burcu’nunki farklı oldu tabii. Koymasını anlayabiliyorum. Devamı sonraya kaldı gibi ama bozulmadılar gibi en azından.
* Ateşin başında iki çiftin yanında Osman tek kalınca biraz komik oldu bir saniyeliğine. Ülkenin yakın gündemi olmasa aklıma bile gelmezdi ama gülümsedim o sırada.
* Geçmiş sahnelere geri gidesim yok da Sinan’ın ölüp ölmediğini merak eder oldum. Ciğerim söndü derken ciddiydi galiba. Işık’ın yetişkin hali bardakları falan dizerken de biraz baktım aslında. Son saniye gelen de artık gelecek sezona. Tabii bir de şimdi bunlar sahiden atıldı mı mevzusu var.
Ben de müdür olsam Kerem’i ve Sinan’ı hiç düşünmeden atarım okuldan orası net. Eda’yı ise atayım mı atmayayım mı diye düşünürüm muhtemelen. Osman’ı atmam ama orası kesin.
Bade İşçil’i görmek güzel bir sürpriz oldu bu arada.
İlk etapta Eda’nın yetişkin halidir diye düşünmüştüm ama Işık’ın yetişkin hali galiba onun karakteri. Mutfakta olan Eda, hapiste olan Osman, at çiftliğinde çalışan ise Sinan bence. Bir kişiye mektup gitmedi. Elimizde bir adet rahmetli var diye tahmin ediyorum. O da Kerem bence.
İlk yarısı ne kadar güzelse ikinci yarısı ve finali bir o kadar kötü olmuş. Meriç Acemi çok iyi başlayıp kötü bitiren bir yazar, bu dijital diziyle birlikte bu kanıtlanmış oldu.
Kerem’den nefret ederek diziye başladım. Benim cahilliğim mi yoksa çekimlerde mi yansıtamamışlar bilemiyorum ama ortada faullük bir durum yoktu, sonra gitti hakemi yumrukladı, yetmedi amfiyi çocuğun kafasına geçirdi falan. Sonradan toparladı neyse ki. Eda’nın da zamanla yumuşadığını görmek hoştu, başta tahammül edemediği Işık’ı savunması vs.
Laboratuvardaki kavga sahnesi çooookkk kötüydü. Pınar Deniz’le Kaan Urgancıoğlu arasındaki aşk güzel bir yere bağlanacak gibiydi ama bir çuval inciri batırmışlar. Nişanlılık mevzusuna ya da okuldaki bir diğer öğretmene hiç gerek yoktu. Ali İl, Küçük Kadınlar zamanında gayet sevimliyken Poyraz Karayel’den beri bir sevimsizleşti, o ayarda roller geliyor hep, neyse ki layığını buldu.
Şarkılar başta iyiydi hoştu ama bir bölümde üç dakikada bir şarkı çalınca bunalma geldi. Küfürler de aynı şekilde, dijital platformda daha özgür ve rahat işler çıkmalı ama dozu kaçınca doğallık bozuluyor.
Favori karakterim Osman, favori çiftim Işıl-Sinan oldu. Işıl’la Sinan’a baya bi düştüm diyebilirim, çok tatlılardı. Sinan’ın aforizmaları, aşkla ve parayla ilgili konuşmalar çok hoşuma gitti. Işıl’la ilgili tek sıkıntım, bir konsere gitmek için kız istemeye gider gibi evine gittiler, sonra kız bir açıldı pir açıldı, gece yarılarına hatta sabahlara kadar eve dönmemeler falan, tutarsız olmuş.
Bade İşçil’den ne güzel bir oyuncu çıktı ya. Çok da güzel bir kadın, bayıldım izlerken. Tuba Ünsal’ı pek sevemedim, son dönemde maskülen roller tercih ediyor nedense. Bir ara Işık’ı boğazlayacak zannettim, çok dark’tı. Evin orasının burasının dökülmesi de fazla abartılmadı mı, çöktü çökecek diye korkmaktan izleyemedim diziyi.
İlk defa bir Netflix dizisini çıktığı gün maraton halinde izledim, uzun metrajlı bir film gibiydi.
Dizinin 98’de geçmesinin bir esprisi olmamış. Ayrıca bir devamlılık hatası da benden gelsin, Burcu Kemal’in adresine bakmak için tüm öğretmenlerin isminin yazılı olduğu bir listeye bakmıştı. Orada bir öğretmenin branşı Türk Dili ve Edebiyatı, bir öğretmenin branşı Dil ve Anlatım olarak gözüküyordu. Tamam da liselerin üç yıl olduğu dönemde tek bir Edebiyat dersi vardı, Dil ve Anlatım liseler dört sene olunca ortaya çıktı.
Küfür ve içkiyi çıkar Fox’a da gidermiş bu, Netflix’te olmasının pek bir esprisi yokmuş
Maalesef @lukedanes_jakeperalta’nın yorumuna katılıyor gibiyim. İlk yarı daha bir iyi aktı ama sonradan hele de finalle birlikte sıktı biraz.
Aileler aşırı kötü yazılmış. Sinan gibi bir karakterin babası mesela, o kadar karikatürize kaldı ki! Öğretmenler desen “Hayat Bilgisi”nden hallice.
90’ları da neyse ki eski model cep telefonundan anlayabildik.
Nişanlı
tip de komik unsur olsun diye mi konmuş yoksa sahiden mi çok kötü yazılmış emin olamadım.
Benim anlamadığım madem böyle bir işe kalkışıyorsunuz, bula bula sadece Meriç Acemi’yi mi bulabildiniz? Kadın yazamıyor; yazsa da bir noktadan sonra s.çıp batırıyor işte.
Tüm bunların yanında beşlinin oyunculukları gayet iyiydi. Osman hafiften kart görünüyordu ama çok da dert değil. Müzikler de iyiydi baya.
Pınar Deniz (26), Selahattin Paşalı’dan (30) küçük. Mert Yazıcıoğlu’yla (26) aynı yaşta. Vatanım Sensin’de partner olup şimdi öğretmeni olduğu Kubilay Aka’dan (25) da bir yaş büyük zaten.
@desperate houseboy kızlar hocanın evine emrivaki yaparak gidiyorlar da şarap mevzusu abartı olmuş hakikaten. Bir de çoğu sahnede baklava yiyorlar-götürüyorlardı. Muhtemelen yemeklerimizi yurtdışına tanıtmak için yapmışlar böyle bir hamleyi, mantıklı. Lahmacunlar kokoreçler ıslak hamburgerler gırla gitti benim de içim gitti.
Burcu’nun çocuklara olan tepkisini de göremedik, çocuklarla olan son sahnesinde okulu terk etti. Gelecek sezon nişanlısı musallat olabilir diyorlar. Gurursuz herif elinde bavul, özür dilemeni bekliyorum diyor bir de.
Mont muhabbeti de abartıydı, gereksizdi. Adamın çakal olduğunu kantin ve arsa işlerinden anlıyoruz zaten, kör göze parmak saçma bir olay olmuş. Sırf Sinan hasta olsun oradan dram yaratalım diye yazılmış. Öğrenciye montunu verip yağmurun altında ıslanacağına içeride girip bekleseydin hocam Urgancıoğlu’nun karakter gelişimi çok hızlı bir şekilde gelişiyor. İlk gün öğrenci tersleyen adam ikinci gün ponçik bir şeye dönüşüyor. Ne ara?
Ailelere önem vermedikleri kadrodan belli. Bir tek Işık’ın annesi Selen Domaç’ı (Hizmetçiler’den) ve Orhan’ın babasını (Sana Bir Sır Vereceğim ve Bir Deli Rüzgar’da oynamıştı) tanıyordum.
Son bölümdeki özür dileme sahnesi saçmaydı. Ben müdürün yerinde olsam Işık bile özür dilemiyorsa kalanlar hiç dilemez der pes ederdim. Işık sadece uzaklaştırma almayacak mıydı ne diye konuşma yaptı?
İlk yarıya ciddi anlamda bayıldım ama ikinci yarıdan nefret ettim, ondan bu kadar ağır konuşuyorum. İkinci ya da üçüncü bölümde diziyi hiç duraklatmadan bitirebildim, uzun zamandır yapamadığım bir şeydi, sonra nazar değdi işte. Niyetim hata aramak değil, bu kadar mesai ayırınca ister istemez bir iki kelam etmek istiyor insan.
Işık-Sinan çok güzellerdi, tekrar yazmadan edemedim.
Bu bölüm süper olmuş yalnız. Bizden, içimizden … Sezon bittiğinde en pozitif hatırlayacağım bölüm bu olacaktır muhtemelen.
*Burcu: Süzme salak bu kadın. Valla …
*Kemal: Kadroda Kaan Urgancıoğlu ismini görünce baya sevinmiştim. Hakkını da verdi bu bölüm. Mükemmel karakter olmuş Kemal. Tepkilerine bayıldım!
*Sinan: Uyuklamadığı ya da sarhoş olmadığı vakitlerde oldukça zeki ve kafa bir arkadaş bu. Yalnız o vakitler % 1’lik bir zaman dilimini kapsıyor işte gün içerisinde.
*Osman: Bizim lisede vardı bu modelden. Son derece rahat bir tip. Utanma, sıkılma gibi huyları hiç yoktu. Kafa da tamamen ticaret odaklı çalışırdı. Ne yapıyordur acaba şimdi?
*Eda: Misafirlikteki ‘hanım hanımcık ev kızı’ taklidine koptum.
5 yapraklı yonca oldu bunlar iyice. Birini denklemden çıkarsan eksikliği hemen hissediliyor valla. Alıştım iyice tayfaya. Birkaçında ufaktan hasta bir ruh var ama iyi çocuklar.
Sinan, büyüyünce Kemal olacak hissi veriyor izlerken. 2 karakterin tepkilerini de izlemeyi çok seviyorum cidden.
Sinan’ın babası her kadraja girdiğinde Kerem orada olsa da bugünkü egzersizini şunun üstünde yapsa diye geçiriyorum içimden.
Dizinin müzik kullanımları da oldukça başarılı bu arada. Dizinin günümüz gençliğine armağan edilmediği belli oluyor şarkılar sayesinde.
İlk 4 bölüm itibariyle oldukça iyi gidiyor dizi. An itibariyle Netflix Türkiye’den çıkma diziler arasında açık ara en iyisi. Yukarıda yorumlara bakılırsa sezonun ikinci yarısı ve final bölümü beğenilmemiş. Ben çoğunluğa uymam genelde ama hadi hayırlısı bakalım. Umarım bu tatta ve ayarda devam eder benim için.
Günümüz için tahminler değişti elbette bir anda
Sinan’ın hastalığı ortaya çıkınca. Ölen kişi Sinan, at çiftliğindeki ise Kerem olacak galiba şu noktada.
1 Sezon
Hakan Muhafız’ı çok eleştirdik, Atiye fena değil dedik ama Aşk101 de maya tutmuş bence. Eleştirecek elbet çok şey bulunur ama sanki izlediğimiz Amerikan dizileri bundan daha mı iyi, bu bir dizi elbette; biraz abartı ve tesadüfi olaylarda normal karşılanmalı.
İlk 4 bölüm güldürdü, sonraki 3 bölüm üzdü, son bölüm bolca mesaj verdi görüşürüz dendi. Hepsini tek seferlik maraton ile seyrettim, akıcı ve eğlenceliydi. Beklentilerimi aştı, iyi bir iş çıkmış, yermek değil övmek gerek.
Sezonun ilk yarısı epey eğlenceli geçti. 2. yarıda dinamikler değişti hikaye gereği ve bu da normal bir durumdu. İlk yarıya oranla birazcık düşüş oldu elbette ama abartacak kadar da değil yani. Hakan’dan da Atiye’den de kat kat daha iyi bir dizi olmuş Aşk 101. TV’de bu türde bundan daha iyisini zaten bulamazsın. Yerecek bir şeyler aramanın çok da bir esprisi yok bence de bu diziyle ilgili.
İkinci sezonu büyük bir iştahla bekliyorum. Anlatacak çok daha fazla hikayesi olduğuna da inanıyorum.
Dizi için puanım: 8.3
yorumlar
@dkamoy Nö, 17:25’te.
Doğruluğu (kesinlikle) şüpheli olmakla birlikte Aşk 101’deki Osman karakterinin gay olduğuyla ilgili bir haber çıktı da. Halkımızın bir kısmı bundan dolayı alınmış durumda.
İlk yazan sahiden de o fan hesabı mı yoksa o da bir yerden mi gördü, doğru mu değil mi vs.si şimdilik muamma.
@aytackara şunu anlamıyorum. Şu ana kadar netflix içerikler de rahatsız olmayıp izleyen insanlar üyeliği iptali etmeye karar vermiş. Daha en baştan yapsalarmış bunu?
@aytackara ya abi fan sayfası yazmış galiba o da dizin Pr sayfası olduğunu iddia ediyor.
Hikayenin Türkiye’de geçmesi dokundu zaten onlara. Bayıla bayıla izledikleri Elite’in yeni sezonu çıktığından beri Top 10’de ülkede.
Ek: Yukarıda konuştuk zaten, farkındayım. Ama ülke sadece başlık okuyup haberi tıklamayan insan türüyle dolu. Kime neyi ne kadar anlatacaksın. Bir de eskaza doğru çıkarsa o zaman gör.
@aytackara netflix yasaklatmasınlar da ne tartışma çıkarsa çıksın asıl bunu Orta Doğu da yaparlarsa neler olur onu merak ediyorum?
@aytackara teşekkürler
Açtıkları tagde bile cinsiyetçiliğin dibine vurmuşlar. İğrençmiş. İğrenç olan şey sizin leş gibi apış arası kokunuz.
Öyle tweetler var ki bu nasıl mantık, kaç iq? Dehşet verici bir şey ya. Bu insanlarla bir arada yaşıyoruz, beraber bir salgını önleyeceğiz ve güzel geleceklere yol alacağız öyle mi? Coğrafya kaderdir maalesef.
Bu ülkede ‘Ne olursan ol ama dillendirme.’ gibi saçma sapan bir kafa yapısı var. Örnek verecek olursam; Enis Arıkan (Jet Sosyete), Onur Büyüktopçu (Kiralık Aşk) ve Cemal Can Canseven (Survivor) gibi isimlerin eş cinsel olduklarının farkında Türk izleyicisi ve seviyorlar bu isimlerin tamamını. Lakin bunlar çıksa ve bu durumu dillendirse onları sevdiklerini söyleyenlerin yarısı sevmediklerini söylemeye başlarlar muhtemelen. Bu derece garip bir ülkeyiz cidden.
#DoğduğunÜlkeKaderindir
Ne kadar ironik , ülkemizde saygı duyulan sanatçıları saymaya kalkınca en başta sanat güneşi Zeki Müren gelir ya da Bülent Ersoy..Homofobi kıskançlıktır , cinsel dürtülerin toplum baskısıyla ezilmesidir.
Istanbul sözleşmesinin ne olduğunu doğru dürüst anlatmazsanız bu topluma böyle tepkileri görmeniz kaçınılmaz olur.Netflix neden ulkemizde bir sorunla karşılaşmıyor dizilerindeki gay iliskileriyle,Çünkü imzanız var ülke olarak ve tesadufe bakin ki ülkemizde imzaya açılıyor.Onun icin zaten ismi istanbul sözleşmesi olarak geçiyor
Karakterin adı Osman’mış, bunu da bir saygısızlık olarak algılamışlarmışmış. Mesela okul zamanlarınızda sizin gibi davranmıyor diye zorbalık yaptığınız Osman’ların, Fatih’lerin, Süleyman’ların haddi hesabı mı vardı acaba?
Ne kadar rezil insanlar ya, söylenecek söz bırakmıyorlar. Sinir küpü oldum dünden beri.
@gomen İstanbul sözleşmesi kadına şiddette ile alakası var. Diye biliyorum bunu Gaylik ve netflix ile ne alası var? Anlatırmısın?
Saçma sapan bir Twitter inanıp YouTube da video Çeken RTÜK şikayet eden insanlar var ya delirecem. Hem de netflix algı operasyonu mu yapıyor denenleri tarafından.
Bu yeni Akit Allah belasını versin hiç alakası olmadığı halde Babil dizisin feto suçlusu masum gösteriyor diye yalan yanlış haber yapmaktan tut. Adamlar yalanlamasına rağmen halen netflix Aşk 101 dizisi de gay karakter koyuyor diye yalan yanlış haber yap. Bunlar millet zarar Samanyolu da daha fazla. Türkiye de bu tarz içerik üretebileceklerin düşünüp buna saçma sapan tepkiler veren YouTuberlar de beyinler s……m
RTÜK Başkanı Şahin,bugün dizi hakkında Akit’e demeç vererek “Uyardık, gözümüz üzerlerinde. Çocuk ve gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimlerine olumsuz etki edebilecek yayın içeriklerine göz yummamız mümkün değildir. Kırmızı çizgilerimiz bellidir. RTÜK yönetimi olarak toplumumuzu rahatsız edecek her türlü yayın içeriğine geçit vermemekte kararlıyız” şeklinde konuştu.
Boş konuşmuş.
@gomen boş konuşuyor mu bilmem. Ama Yurtdışı için satın aldıkları ve ya yaptıkları yapımlar çok karıştıkları sanmıyorum. Türkiye için yaptıkları yapımlar belli konularda özgürlük tanıyorlardır. Ama Türk yapımların da bu tarz konular da muhtemelen karşıyorlardır. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.
Sanırsın mafya, ha ama alışık olmadığımız bir üslup değil.
Netflix bile “öyle bir şey yok, rahat olun.” tarzında açıklama yapıyor. İfade özgürlüğünden, kişisel haklardan bahseden yok. Aynı gün Şahan’ın filmini koyuyor. Baştan lisans alan da o. Yani Netflix de bu toplum da ettiğini buluyor.
Zaten iki aydır toplasan 10 saat zaman geçirmemişimdir orda. Çöplüğe döndüler iyice. Boş yere para yemekten başka bir işe yaramıyor.
@rpdi öyle deme Yeni Akit yazarları ve yorum yapanlar bakarsan netflix yaptıkları içerikler bakalıp sansürlenmeli ve ya kapatılmalı. Ya gerçekten böyle insanlar da nefret ediyorum.
istanbul sözleşmesi Madde 4 Temel haklar eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması yani toplumsal eşitlik Devlet olarak her bir bireyi eşit olarak görme zorunluğu.Buna eşcinsellik ya da diger bir adlandirmayla farklı cinsel yönelimde olanlar da dahil.Bunu bir sapkın davranış olarak görmemeyi devlet olarak kabul ediyorsunuz bu imzayla. Merak edenler için ya da bir hatirlatma için madde şu şekilde.
Taraflar, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı kınayacak ve ayrımcılığı önlemek üzere,
özellikle aşağıdakiler dahil olmak üzere, gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır:
– ulusal anayasalarında veya ilgili diğer mevzuata kadın erkek eşitliği ilkesini dahil
edecek ve bu ilkenin uygulamada gerçekleştirilmesini temin edeceklerdir;
– yerine göre, yaptırımların uygulanması yolu da dahil olmak üzere, kadınlara karşı
ayrımcılığı yasaklayacaklardır;
– kadınlara karşı ayrımcılık yapan yasa ve uygulamaları yürürlükten kaldıracaklardır.
3 Taraflar bu Sözleşme hükümlerinin, özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik
tedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal
veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim,
toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci
statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın
uygulanmasını temin deceklerdir.
Bundan dolayı boş konusuyor.
@gomen peki ya bu RTÜK ceza kesmesine ve ya yayına durdurmaması nasıl engelli oluyor ki?
Bu olay da sonra yine netflix sansürüm geliyor diye tartışılmaya başlandı. Gerçekten bu konuda konuşmakta sıkıldım. Netflix sansür gelecek olsa çokta gelirdi. Hadi geldi diyelim. Gerçekten netflix iptal edecek kaç kişi var? Bu aşk 101 olaylar da iptal eden bin geçmemiştir. Netflix 1.5-2 milyon abonesi var netflix sansür gelirse sadece 10 bin abone kaybeder. Diğer gelmeyi bekleyen dijital platforumlar bakarsak disney plus ve Apple TV PLUS kendiler sansür uyguluyor. Hulu sahip zaten disney HBO MAX ve comcast streaming servisleri yakın zamanda gelme ihtimaler çok düşük olduğunu da onlar saymıyorum. Neyse uzun zamandır bu konu hakkında konuşmuyordum. Bir daha da konuşmak istemiyorum.
Sanırım gala niyetine böyle bir şey öteleyecekler.
https://twitter.com/netflixturkiye/status/1251553719830880259
Selahattin Paşalı, İpek Filiz Yazıcı, Mert Yazıcıoğlu – Aşk 101 | Röportaj
Canlı Özel Yayın
Quiz 101 kısmını izledim, güzeldi. Soruların bir kısmı kolaydı birazı kazıktı derken geçti. Kişi anlamında eğlenceli tipler denebilir.
Mert Yazıcıoğlu’nu daha çok sevdim. Selahattin Paşalı’yı da.
Bölümler 44-39-34-34-41-33-48-47 çıktı. Ne güzel.
1×01-02 üzerine:
Dışarıdan göründüğü kadar ucuz değilmiş. Yeter bu. Bölümlerin uzun sürmemesi de işe yaradı.
Bazı lise sahneleri abartı gibiydi ama dert değil. Mert’in karakterini daha çok sevdim. Gelecek sahnelerini nereye bağlayacaklar bakalım.
1 bölüm izler kapatırım diyordum ama vallahi sevdim. Çocukların beşini de sevdim bir kere. “Aşık etme” konusu hala uyduruk geliyor ama 2. bölüm itibarıyla beklediğimden daha iyi kotardılar sanki.
Yalnız bunların alkolüne falan yine bulaşır çomarlar. Başları ağrımaya devam eder gibime geliyor.
1×06 üzerine:
Müzikleri iyi bulmuşlar ya da bana öyle geliyor. Osman’ı da Sinan’ın yanına koyuyorum, onu da sevdim. Diğerleri de kendince iyi. Telefonlar, müzikler falan olmasa 90’lar denmez ama dert değil.
Yalnız bu gelecek sahneleri nereye gidiyor ya da gitmiyor sahi?
Sona doğru ikinci sezona yol yapıp gidiyor. Geldiğinde görüşürüz, sevdim ben bunu. Çöpçatanlık fikrini kabul edip yürüyünce daha iyi oluyor hatta.
* Laboratuar mevzusu ilk dile geldiğinde arıza çıkacağı ve yine disiplinlik olacakları belliydi. Olurunu merak ediyordum. Vicdana oynadılar yine. Şapkadan tavşan çıkarmalarından iyidir. Kalan malzemeye de ‘özür’ meselesini sığdırmışlar.
Özür dilemeyeceklerini tahmin ediyordum. Öyle bir metinle hele zaten olmazdı.
* Fındık reklamı 90’ların sonuna denk geliyormuş demek ki, beş saniye sonra dank etti ama olsun
* Kemal’a Sinan söyledi, Burcu da kendisi çözdü. Kemal kısmında ne fark eder diye düşünüyordum da Burcu’nunki farklı oldu tabii. Koymasını anlayabiliyorum. Devamı sonraya kaldı gibi ama bozulmadılar gibi en azından.
* Ateşin başında iki çiftin yanında Osman tek kalınca biraz komik oldu bir saniyeliğine. Ülkenin yakın gündemi olmasa aklıma bile gelmezdi ama gülümsedim o sırada.
* Geçmiş sahnelere geri gidesim yok da Sinan’ın ölüp ölmediğini merak eder oldum. Ciğerim söndü derken ciddiydi galiba. Işık’ın yetişkin hali bardakları falan dizerken de biraz baktım aslında. Son saniye gelen de artık gelecek sezona. Tabii bir de şimdi bunlar sahiden atıldı mı mevzusu var.
Ben de müdür olsam Kerem’i ve Sinan’ı hiç düşünmeden atarım okuldan orası net. Eda’yı ise atayım mı atmayayım mı diye düşünürüm muhtemelen. Osman’ı atmam ama orası kesin.
Bade İşçil’i görmek güzel bir sürpriz oldu bu arada.
Netflix Türkiye müzikleri bir araya toplamış Spotify’da.
Laboratuvardaki kavga sahnesi çooookkk kötüydü. Pınar Deniz’le Kaan Urgancıoğlu arasındaki aşk güzel bir yere bağlanacak gibiydi ama bir çuval inciri batırmışlar. Nişanlılık mevzusuna ya da okuldaki bir diğer öğretmene hiç gerek yoktu. Ali İl, Küçük Kadınlar zamanında gayet sevimliyken Poyraz Karayel’den beri bir sevimsizleşti, o ayarda roller geliyor hep, neyse ki layığını buldu.
Şarkılar başta iyiydi hoştu ama bir bölümde üç dakikada bir şarkı çalınca bunalma geldi. Küfürler de aynı şekilde, dijital platformda daha özgür ve rahat işler çıkmalı ama dozu kaçınca doğallık bozuluyor.
Favori karakterim Osman, favori çiftim Işıl-Sinan oldu. Işıl’la Sinan’a baya bi düştüm diyebilirim, çok tatlılardı. Sinan’ın aforizmaları, aşkla ve parayla ilgili konuşmalar çok hoşuma gitti. Işıl’la ilgili tek sıkıntım, bir konsere gitmek için kız istemeye gider gibi evine gittiler, sonra kız bir açıldı pir açıldı, gece yarılarına hatta sabahlara kadar eve dönmemeler falan, tutarsız olmuş.
Bade İşçil’den ne güzel bir oyuncu çıktı ya. Çok da güzel bir kadın, bayıldım izlerken. Tuba Ünsal’ı pek sevemedim, son dönemde maskülen roller tercih ediyor nedense. Bir ara Işık’ı boğazlayacak zannettim, çok dark’tı. Evin orasının burasının dökülmesi de fazla abartılmadı mı, çöktü çökecek diye korkmaktan izleyemedim diziyi.
İlk defa bir Netflix dizisini çıktığı gün maraton halinde izledim, uzun metrajlı bir film gibiydi.
Dizinin 98’de geçmesinin bir esprisi olmamış. Ayrıca bir devamlılık hatası da benden gelsin, Burcu Kemal’in adresine bakmak için tüm öğretmenlerin isminin yazılı olduğu bir listeye bakmıştı. Orada bir öğretmenin branşı Türk Dili ve Edebiyatı, bir öğretmenin branşı Dil ve Anlatım olarak gözüküyordu. Tamam da liselerin üç yıl olduğu dönemde tek bir Edebiyat dersi vardı, Dil ve Anlatım liseler dört sene olunca ortaya çıktı.
Geyik yapacağız diye çok kasmışlar yahu. Mert özellikle, dizide Sinan’ı çok sevmiştim, videoda aksi oldu. Bugün huysuz ihtiyar gibiyim ama o final bölümünden sonra hak verin
Maalesef @lukedanes_jakeperalta’nın yorumuna katılıyor gibiyim. İlk yarı daha bir iyi aktı ama sonradan hele de finalle birlikte sıktı biraz.
Aileler aşırı kötü yazılmış. Sinan gibi bir karakterin babası mesela, o kadar karikatürize kaldı ki! Öğretmenler desen “Hayat Bilgisi”nden hallice.
90’ları da neyse ki eski model cep telefonundan anlayabildik.
tip de komik unsur olsun diye mi konmuş yoksa sahiden mi çok kötü yazılmış emin olamadım.
Benim anlamadığım madem böyle bir işe kalkışıyorsunuz, bula bula sadece Meriç Acemi’yi mi bulabildiniz? Kadın yazamıyor; yazsa da bir noktadan sonra s.çıp batırıyor işte.
Tüm bunların yanında beşlinin oyunculukları gayet iyiydi. Osman hafiften kart görünüyordu ama çok da dert değil. Müzikler de iyiydi baya.
Böyle.
EK: Türkiye’de hangi öğretmen
hele de 90’larda?
Pınar Deniz (26), Selahattin Paşalı’dan (30) küçük. Mert Yazıcıoğlu’yla (26) aynı yaşta. Vatanım Sensin’de partner olup şimdi öğretmeni olduğu Kubilay Aka’dan (25) da bir yaş büyük zaten.
Mert Y tipten kurtariyor, goze batmiyor o zaten.
Bence de, erkeklerde en iyi o olmuş zaten.
Burcu’nun çocuklara olan tepkisini de göremedik, çocuklarla olan son sahnesinde okulu terk etti. Gelecek sezon nişanlısı musallat olabilir diyorlar. Gurursuz herif elinde bavul, özür dilemeni bekliyorum diyor bir de.
Mont muhabbeti de abartıydı, gereksizdi. Adamın çakal olduğunu kantin ve arsa işlerinden anlıyoruz zaten, kör göze parmak saçma bir olay olmuş. Sırf Sinan hasta olsun oradan dram yaratalım diye yazılmış. Öğrenciye montunu verip yağmurun altında ıslanacağına içeride girip bekleseydin hocam Urgancıoğlu’nun karakter gelişimi çok hızlı bir şekilde gelişiyor. İlk gün öğrenci tersleyen adam ikinci gün ponçik bir şeye dönüşüyor. Ne ara?
Ailelere önem vermedikleri kadrodan belli. Bir tek Işık’ın annesi Selen Domaç’ı (Hizmetçiler’den) ve Orhan’ın babasını (Sana Bir Sır Vereceğim ve Bir Deli Rüzgar’da oynamıştı) tanıyordum.
Son bölümdeki özür dileme sahnesi saçmaydı. Ben müdürün yerinde olsam Işık bile özür dilemiyorsa kalanlar hiç dilemez der pes ederdim. Işık sadece uzaklaştırma almayacak mıydı ne diye konuşma yaptı?
İlk yarıya ciddi anlamda bayıldım ama ikinci yarıdan nefret ettim, ondan bu kadar ağır konuşuyorum. İkinci ya da üçüncü bölümde diziyi hiç duraklatmadan bitirebildim, uzun zamandır yapamadığım bir şeydi, sonra nazar değdi işte. Niyetim hata aramak değil, bu kadar mesai ayırınca ister istemez bir iki kelam etmek istiyor insan.
Işık-Sinan çok güzellerdi, tekrar yazmadan edemedim.
S01E02
Bu bölüm süper olmuş yalnız. Bizden, içimizden … Sezon bittiğinde en pozitif hatırlayacağım bölüm bu olacaktır muhtemelen.
*Burcu: Süzme salak bu kadın. Valla …
*Kemal: Kadroda Kaan Urgancıoğlu ismini görünce baya sevinmiştim. Hakkını da verdi bu bölüm. Mükemmel karakter olmuş Kemal. Tepkilerine bayıldım!
*Sinan: Uyuklamadığı ya da sarhoş olmadığı vakitlerde oldukça zeki ve kafa bir arkadaş bu. Yalnız o vakitler % 1’lik bir zaman dilimini kapsıyor işte gün içerisinde.
*Osman: Bizim lisede vardı bu modelden. Son derece rahat bir tip. Utanma, sıkılma gibi huyları hiç yoktu. Kafa da tamamen ticaret odaklı çalışırdı. Ne yapıyordur acaba şimdi?
*Eda: Misafirlikteki ‘hanım hanımcık ev kızı’ taklidine koptum.
5 yapraklı yonca oldu bunlar iyice. Birini denklemden çıkarsan eksikliği hemen hissediliyor valla. Alıştım iyice tayfaya. Birkaçında ufaktan hasta bir ruh var ama iyi çocuklar.
Sinan, büyüyünce Kemal olacak hissi veriyor izlerken. 2 karakterin tepkilerini de izlemeyi çok seviyorum cidden.
Sinan’ın babası her kadraja girdiğinde Kerem orada olsa da bugünkü egzersizini şunun üstünde yapsa diye geçiriyorum içimden.
Dizinin müzik kullanımları da oldukça başarılı bu arada. Dizinin günümüz gençliğine armağan edilmediği belli oluyor şarkılar sayesinde.
İlk 4 bölüm itibariyle oldukça iyi gidiyor dizi. An itibariyle Netflix Türkiye’den çıkma diziler arasında açık ara en iyisi. Yukarıda yorumlara bakılırsa sezonun ikinci yarısı ve final bölümü beğenilmemiş. Ben çoğunluğa uymam genelde ama hadi hayırlısı bakalım. Umarım bu tatta ve ayarda devam eder benim için.
Günümüz için tahminler değişti elbette bir anda
S01E05
Şu ‘Osman ağı’ konusunu fazla abartmışlar.
S01E06
O şarap sahnesi gerçekçilikten çok uzak olmuş cidden.
S01E07
Tuncay: Nasıl bir adamsın sen ya? Benim bile sinirlerim bozuldu yeminle ekran başında.
Yetişkin 2: Tuba Ünsal. Kalanları da sezon finalinde görürüz artık umarım.
Sezonun 2. yarısındaki şarkı seçimleri popüler parçalar arasından yapılmış daha çok. Bunlar da hoş durmuş sıkıntı yok tabii.
1 Sezon
Hakan Muhafız’ı çok eleştirdik, Atiye fena değil dedik ama Aşk101 de maya tutmuş bence. Eleştirecek elbet çok şey bulunur ama sanki izlediğimiz Amerikan dizileri bundan daha mı iyi, bu bir dizi elbette; biraz abartı ve tesadüfi olaylarda normal karşılanmalı.
İlk 4 bölüm güldürdü, sonraki 3 bölüm üzdü, son bölüm bolca mesaj verdi görüşürüz dendi. Hepsini tek seferlik maraton ile seyrettim, akıcı ve eğlenceliydi. Beklentilerimi aştı, iyi bir iş çıkmış, yermek değil övmek gerek.
S01E08 (Sezon Finali)
Sezonun ilk yarısı epey eğlenceli geçti. 2. yarıda dinamikler değişti hikaye gereği ve bu da normal bir durumdu. İlk yarıya oranla birazcık düşüş oldu elbette ama abartacak kadar da değil yani. Hakan’dan da Atiye’den de kat kat daha iyi bir dizi olmuş Aşk 101. TV’de bu türde bundan daha iyisini zaten bulamazsın. Yerecek bir şeyler aramanın çok da bir esprisi yok bence de bu diziyle ilgili.
İkinci sezonu büyük bir iştahla bekliyorum. Anlatacak çok daha fazla hikayesi olduğuna da inanıyorum.
Dizi için puanım: 8.3
@kemal32 tam hislerimi aktarmış bu diziyle ilgili. Ben de izlerken bundan daha kötü Amerikan dizilerini izlemiştim dedim.
İsteyen yerer, isteyen över. Bunun için yorum yapıyoruz zaten burda. Herkes aklını kendine saklasa daha iyi olur.