Netflix’ten Bir Dizi Daha Geliyor: Orange Is The New Black
8 yorum dkamoy 30 Nisan 2013 19:38
Dizilerinin sezonlarını web sitesinden 1 günde topluca yayınlaması ile ünlenen ve House of Cards ve Hemlock Grove ile ön plana çıkan Netflix kanalı, 26 Mayıs’ta da Arrested Development için 15 bölümlük bir 4. sezona kavuşturacak bizleri.
Netflix’in eylemleri duracağa benzemiyor. Son gelen habere göre kanal, 11 Temmuz’da da 13 bölümlük bir komedi drama sunacak: Orange Is The New Black
Dizi, Weeds yazarı ve yaratıcısı Jenji Kohan‘ın yarattığı bir komedi drama; Piper Kerman‘ın Orange Is The New Black: My Year In a Women’s Prison isimli anı romanının televizyon uyarlaması.
Dizinin kadrosundaki başlıca oyuncular şöyle : Taylor Schilling, Jason Biggs, Laura Prepon, Kate Mulgrew, Michael Harney, Michelle Hurst, Natasha Lyonne, Pablo Schreiber.
Nişanlı bir kadın olan Piper Chapman (Taylor Schilling), 10 yıl önce üniversitedeyken tanıdığı bir uyuşturucu satıcısı olan Alex (Laura Prepon) yüzünden tutuklanır ve birkaç yıllığına hapse düşer. Piper’ın New York’taki nişanlısı Larry (Jason Biggs) ile yaşadığı konforlu hayattan vazgeçip, topluma olan borcunu ödemesi gerekmektedir. Dizi de kahramanımızın turuncu hapishane giysilerine bürünüp, hapishane kültürünü öğrenmeye ve hayatında inandığı her şeyi sorgulamaya giriştiği, hapisteki ilginç ve lafını esirgemeyen tiplerle beklenmedik dostluklar kurduğu bir döneme, mizahi bir dille tanık eder bizleri.
yorumlar
Bu dizinin arkasında Jenji Kohan olur da ben izlemezmiyim
Weeds’den kendisine olan hayranlığım tarif edilemez. Çok sevindim bu habere, konu da tam benlik duruyor.Bilgilendirdiğin için teşekkürler @dkamoy 
Ufaktan bir Misfits kokusu alanlar buraya… Sadece doğaüstü sosunu çıkarmışlar gibi geldi bana; o da bildiğin komedi drama yani. Ayrıca, turuncu tulumları görünce mecburen Misfits geliyor akla. Tabi peşinen konuşmak mantıklı değil; ama okuduklarım bana bu izlenimi verdi ne yapayım…
Trailer (2:42)
Aman allahım, bu sene beni hiç bu kadar heyecanlandıran bir tanıtım filmi olmamıştı. Büyük bir merakla beklemeye başladım.
Dizinin daha 1. sezonu yayınlanmadan 2. sezon onayı gelmiş.
Sonunda bir yaz dizisine daha girebildim, evet bu dizi oluyor kendisi. İlk 2 bölümüne bakıp devam edip etmeme kararı alacaktım. Şöyle ki:
Açıkçası ilk bölümü de güzel; ama biraz dağınık bulmuştum. Yani tek bölümde pek çok konuya değinmeye çalıştılar gibi gelmişti. Ama ikinci bölümü gerçekten çok beğendim; hele bir sonu var ki akıllara zarar yani.
Dizinin konusu, tarzı, işlenişi gayet güzel. Güldürürken düşündüren bir yapısı da var. (Bu arada dizi komedi değil; drama ağırlıklı) Oyunculuklar da gayet doğal; e daha ne olsun?
Kısaca ben buna devam edeceğim. Erken konuşmak da istemiyorum; ama çok bayılarak da izlerim 2. bölüm gibi devam ederse. Hadi bakalım…
İlk bölümden cidden hoşlanmamıştım. 2.-3. bölümden sonra alışabildim, özellikle de mahkum hikayelerinin detayına girdikçe çabuk bile geçmeye başladı. Yine de bazı bölümler içerik olarak insana ağır geldiğinden araya zaman koyarak izlemem gerekti. Üst üste izlenecek bir dizi değil, zaten bölümler de 1 saat. Şunu 50-52’ye falan indirsinler daha makbule geçer gibi.
Bir dizinin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Dizinin baş rolunde ki karakterler de iyi fakat yan karakterler daha sağlam yaratılmış bence.- özellikle alexin kaşlarına uyuz oldum-, -piper karakterini de her dizide görebiliyoruz-. Dizinin yan karakterleri olağanüstü bence hepsini ayrı sevdim. Yan karakterlerin hikayeleri de çok sağlam, dizi de özellikle siyahi karakterler genelde favorim oldu. Crazy Eyes’ı bir kaç sahne dışında gördüğüm her yerde yanaklarını mıncırasım geldi.
Güzel ve heyecanlı bir yerde bitti dizi, ikinci sezonu beklemekteyiz.